Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Davalının, müdahale dilekçesi vermesi, tenkis davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-11-2011, 01:38   #1
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan Davalının, müdahale dilekçesi vermesi, tenkis davası

Sayın meslektaşlarım, başlıktan da göreceğiniz üzere. Konu tuhaf ama fikirlerinizi almak istedim.
Özetle: Davalı kişi, davacının davasına "katılma dilekçesi" veriyor. Bu davalı saklı pay sahibi. Davacı ise değil.
Old 04-11-2011, 08:57   #2
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Asli müdahalede bulunuyor, müddeabih (dava konusu şeylerde) ne davacının ne ötekilerin saklı payı var diyor. Kendisinin saklı payı olduğunu iddia ediyor; harcını da yatırması gerekir diye düşünüyorum...
Old 04-11-2011, 23:09   #3
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan ...

Sayın üstadım:
Aslında konu özetle şu:
1. Muris (M), Eylül 2009'da bir muayyen mal vasiyeti yapıyor. Bu vasiyetnamede, adına kayıtlı ikidaireyi iki farklı yeğenine,(Y1 ve Y2) bir dairedeki 1/2 hisessini ise eşinin (ilk kocasından olma oğlu) O'ya (yani üvey oğluna) bırakıyor. Not: Bu vasiyetname ile eşinin saklı payları bertaraf edilmiş.
1. (M), Ocak 2010'da ölüyor. M'nin çocuğu yok. 10 tane yeğeni ve eşi hayatta.. Eşi de Ağustos 2010'da ölüyor. Yeğenlerden biri (Y3) tenkis davası açıyor. Ama bildiğiniz gibi yeğenlerin saklı payı yok. Bu davada davacı: Y3, davalılar ise vasiyet lehdarları Y1, Y2 ve O. Dava derdest.
2. O, bu davanın ilk celsesinde (ama davalı olarak) annesinin payını istediğini belirtiyor (zira tek mirasçısı) ve müstakil bir dava açmak yerine Y3 tarafından açılmış davaya müdahale dilekçesi koyuyor. Not: Bu dilekçe asli değil fer'i müdahale dilekçesi. Zira davanın taraflarına yönelik değil, sadece Y3'ün yanında imiş gibi bir iabare var. Ben Y1 ve Y2'nin avukatıyım.
Bu mümkün müdür demek istedim. Yani tenkis davası açmayarak sadece duruşmada (hem de davalı sıfatıyla) beyanda bulunmak onun talebini değerlendirmeye yeter mi? Harç zaten yatırmamış. Ayrıca (O) bu davada zaten taraf. Taraf olunan bir davaya müdahale dilekçesi konabilir mi?
Ben bunun mümkün olamayacağı cihatle o dilekçeye cevap dahi vermedim. Gerekçem ise: Usulüne uygun bir dava yok ki cevap vereyim.
Bu konuda pek dava almadığım için değerli görüşlerinizi almak istedim.
Yanıtınız için de tekrar teşekkür ederim.
Old 05-11-2011, 09:29   #4
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Eugen Huber
Sayın üstadım:
Aslında konu özetle şu:
1. Muris (M), Eylül 2009'da bir muayyen mal vasiyeti yapıyor. Bu vasiyetnamede, adına kayıtlı ikidaireyi iki farklı yeğenine,(Y1 ve Y2) bir dairedeki 1/2 hisessini ise eşinin (ilk kocasından olma oğlu) O'ya (yani üvey oğluna) bırakıyor. Not: Bu vasiyetname ile eşinin saklı payları bertaraf edilmiş.
1. (M), Ocak 2010'da ölüyor. M'nin çocuğu yok. 10 tane yeğeni ve eşi hayatta.. Eşi de Ağustos 2010'da ölüyor. Yeğenlerden biri (Y3) tenkis davası açıyor. Ama bildiğiniz gibi yeğenlerin saklı payı yok. Bu davada davacı: Y3, davalılar ise vasiyet lehdarları Y1, Y2 ve O. Dava derdest.
2. O, bu davanın ilk celsesinde (ama davalı olarak) annesinin payını istediğini belirtiyor (zira tek mirasçısı) ve müstakil bir dava açmak yerine Y3 tarafından açılmış davaya müdahale dilekçesi koyuyor. Not: Bu dilekçe asli değil fer'i müdahale dilekçesi. Zira davanın taraflarına yönelik değil, sadece Y3'ün yanında imiş gibi bir iabare var. Ben Y1 ve Y2'nin avukatıyım.
Bu mümkün müdür demek istedim. Yani tenkis davası açmayarak sadece duruşmada (hem de davalı sıfatıyla) beyanda bulunmak onun talebini değerlendirmeye yeter mi? Harç zaten yatırmamış. Ayrıca (O) bu davada zaten taraf. Taraf olunan bir davaya müdahale dilekçesi konabilir mi?
Ben bunun mümkün olamayacağı cihatle o dilekçeye cevap dahi vermedim. Gerekçem ise: Usulüne uygun bir dava yok ki cevap vereyim.
Bu konuda pek dava almadığım için değerli görüşlerinizi almak istedim.
Yanıtınız için de tekrar teşekkür ederim.
Değerli meslektaşım,
1-Her şeyden önce tenkis davaları, izale-i şuyuu gibi çok taraflı davalardan DEĞİLDİR. Yani, tenkis davasında davacı ve davalı aynı hakları haiz değildir.
Hem davalı olup, hem de bir dilekçe ile davacının yanında yer almak düşünülemez, diye biliyorum.
2- Dediğiniz gibi (M) Ocak 2010 da ölüyor; terekesinin 1/4 ü, hem mülkiyet, hem de de saklı pay olarak (O)' nun annesine, annenin de Ağustosta ölümü ile 1/4 tereke, O' ya kalıyor. Bu gün itibariyle çıkartılmış/çıkartılacak veraset belgesinde O, terekede 1/4 mülkiyet sahibidir.
3- (O) da yeğenlerin saklı pay sahibi olmadıklarını, bu davanın reddedileceğini bilmektedir. Kendine göre, belki de işini sağlama almayı düşünmektedir. Reddedilen davada, hüküm, esasen davacılar adına verilir; müdahil adına verilmez; müdahilin temyiz yetkisi dahi yoktur diye biliyorum.
4- Şu anda tereke, kimin/ kimlerin elinde, dava yanlış açılmıştır diye düşünüyorum; bunun yerine "vasiyet edilen malın teslimi" veya "terekenin taksimi" gibi davalar açılabilirdi.
5- Eğer mahkemece, dava baştan sıfat yokluğundan reddedilmeyipte, işin esasına girilirse, bu tenkis davası uzun seneler sürer. Yargıtayca bozulursa, yine devam. Uyuşmazlıklar nedeniyle de tereke kendi kendisini yer.
6- Öte yandan, O'nun terekedeki miras payı, zamanaşımına veya hak düşürücü süreye uğramayacaktır.
"Davaya müdahale" hakkında elinde ayrıntılı bir örnek karar bulunan meslektaşımız, bunu gönderirse, yararlı olacaktır diye düşünüyorum.
Kolay gelsin...
Old 05-11-2011, 14:00   #5
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan

Öte yandan, O'nun terekedeki miras payı, zamanaşımına veya hak düşürücü süreye uğramayacaktır.

Sayın meslektaşım. Burasını anlamadım. Benim okuduğum kadarıyla, saklı pay talep etme bir süreye bağlı. O da saklı paylara tecavüz edildiğine ıttıla tarihinden itibaren 1 yıl. Ve hak düşürücü süre. Vasiyetname O'nun annesine (ve O ile otururken) 31.5.2010'da tebliğ edilmiş. O'nun murisi olan Eş de 29.8.2010'da vefat etmiş. Ben diyorum ki, hadi, 31.5.2010'u geçtik, en geç bu yıl Eylül başına kadar O tarafından bir tenkis davası açılmalıydı. Tabii bu benim düşüncem. O'nun annesinden dolayı miras payı tabii ki var. Ancak bir vasiyetname var. Fikrimce Y3 tarafından açılan dava sıfattan dolayı (er veya geç) reddedildiğinde vasiyetname kesinleşmiş olacaktır. Zaten mirasın bir kısmı O'ya vasiyet edilmiş (bir dairedeki 1/2 pay) Ama vasiyet edilen bu pay eşin tüm müras hakkını karşılamıyor.
Özetle demek istediğim bu (yeğen tarafından) yanlış açılan dava reddedildiğinde artık vasiyetname kesinleşmiş olacağından artık vasiyetnamenin tenfizi aşaması başlar diye düşünüyorum. Ve bu satten sonra O tenkis davası açsa da 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir diye düşünüyorum.
Yanılıyor muyum diye de sormadan geçemiyorum.
Değerli görüşleriniz için bir kez daha teşekkürlerimi sunarım.
Saygılarımla.
Old 05-11-2011, 15:01   #6
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Hâl böyle olunca, (O), saklı payın zedelendiğini geç öğrendim dese de en geç derdest olan bu tenkis davasının açıldığı tarihte öğrenmiş olacağından, bu öğremne tarihinden bir sene sonra (O)'nun tenkis talep hakkı düşer.
Tabii ki, bu bir sene içinde kendi adına müstakil bir tenkis davası açmamış ise. Kolay gelsin...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Zamanında Başlamayan Duruşmaya Avukatın Mazeret Dilekçesi Vermesi /Baroya Bildirim Av.Habibe YILMAZ KAYAR Meslektaşların Soruları 4 04-10-2011 17:41
Miras nedeniyle tenkis davası mı taksim davası mı ? alfredi Meslektaşların Soruları 3 10-10-2010 21:29
tenkis davasında davalının tercih hakkının kullanımı ruze Meslektaşların Soruları 0 18-06-2010 16:19
Tenkis Davası Derya DEMİR Meslektaşların Soruları 7 13-07-2009 10:29
Sadece müdahale dilekçesi verip, duruşmalara katılmayan Müdahil Vekili.. Avukat Osman Meslektaşların Soruları 1 03-12-2007 16:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03456402 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.