Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hatalı veraset ilamına göre yapılan tapu tescili

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-01-2010, 15:08   #1
Av.Hülya Büyükoğlu

 
Varsayılan Hatalı veraset ilamına göre yapılan tapu tescili

Merhaba Arkadaşlar,
1994 yılında ölen şahsın mirasçılarından birisi 2001 yılında veraset ilamı için mahkemeye başvurmuş ve ilamı almış. Ancak veraset ilamında şahsın henüz çocukken ölen kızına nüfus kaydında sağ gözükmesi nedeniyle miras payı verilirken (çocuk 1937 doğumlu ve 1940'ta ölmüş), farklı bir erkekten olan ve halen yaşayan kızı nüfus kaydında gözükmediği için miras payı verilmemiş (1942 doğumlu). Bugün Nüfus Müd.nde bir ön araştırma yaptım. Sanırım yaşayan çocukla anne baba bağı kurulması gerekiyormuş. Bundan sonra alınan veraset ilamının iptali ile gerçek duruma uygun veraset ilamı için dava açacağım. İstemem gereken avukatlık ücretini netleştiremediğim için sizlere şunu sormak istiyorum. Yeni veraset ilamını aldıktan sonra tapudaki değişiklik için sadece veraset ilamını ibraz etmek yeterli olur mu , yoksa tapu iptali ve tescil talepli bir dava da açmak gerekir mi?
Yanıtlar için şimdiden teşekkürler.
İyi çalışmalar.
Old 04-01-2010, 15:15   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/4043
Karar: 2008/8842
Karar Tarihi: 15.07.2008

TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI - KETMİ VERESE HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ - VERASET BELGELERİ ARASINDA ÇELİŞKİ OLMASI - MİRASÇILIK BELGELERİNDEKİ AYKIRILIĞIN HASIMLI OLARAK ALINACAK VERASET BELGESİYLE GİDERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Gerek sicil intikaline esas olan ve gerekse davacının elde ettiği mirasçılık belgelerinin hasımsız oldukları ve buna göre neticeye gidildiği görülmektedir. Her iki veraset belgesinin birbirlerine aykırı oldukları gözetilmek suretiyle hasımlı olarak alınacak mirasçılık belgesinin kurulacak hükme esas alınması gerektiği kuşkusuzdur. Birbirleriyle çelişkili olan mirasçılık belgelerindeki aykırılık hasımlı olarak alınacak veraset belgesiyle giderilmedikçe davanın karara bağlanmasının yasal olduğu söylenemez.

(4721 S. K. m. 575, 701, 702, 703)

Dava: Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, kök miras bırakan dedesi Cafer'in malik olduğu 136 ada 3 ve 4801 ada 53, 329 ada 1 ve 564 parsel sayılı taşınmazların intikaline esas alınan mirasçılık belgesinin hatalı olduğunu, kendisinin de mirasçı olup, miras hakkının ketmedildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil miras sebebiyle istihkak isteğinde bulunmuş; bilahare 329 ada 1 parsel 10 bağımsız bölüm nolu daire hakkındaki noksan harcı tamamladığını, diğer taşınmazlar bakımından dava açma hakkını saklı tuttuğunu beyan etmiştir.

Davalılar, davacının kök miras bırakan Cafer'in mirasçısı olmadığını, 329 ada 1 parsel dışındaki taşınmazların kök muris Cafer'den gelmediğini, davacının annesi olduğunu ileri sürdüğü Hatice'nin Bulgaristan uyruklu olup, Devletler Hukuku kurallarının uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davacının çekişme konusu 329 ada 1 parsel 10 nolu bağımsız bölümle ilgili davasını sürdürdüğü, diğer taşınmazla ilgili eksik harcı kesin sürede tamamlamadığı, davalılar Ercan ve Nursel'in 10 nolu dairede malik olmadıkları, davalı Nurcan'ın ise kay den malik olup; davacının dayandığı mirasçılık belgeleri gereğince kök muris Cafer'in mirasçısı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı Nurcan vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.07.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat H.K.Ö. geldi davetiye tebliğe rağmen temyiz edilen vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi S.T. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 329 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Hacı Mehmet oğlu Cafer adına kayıtlı iken, Aydın Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 30.01.1975 tarih ve 6-69 sayılı mirasçılık belgesi gereğince 30.03.1978 tarihinde intikal işlemi yapılarak davalılar ile dava dışı Hakkı ve Ayşe adlarına sicil oluşturulduğunu, bilahare taşınmazda 24.11.1999 tarihinde kat irtifakı tesis edildiği ve çekişme konusu 10 bağımsız bölümün (meskenin) davalılardan Nurcan adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.

Davacı, kendisinin de mirasçı olduğunu belirterek, Aydın Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24.11.2000 tarih 15.09.1513 sayılı hasımsız veraset ilamına dayanmak suretiyle payı oranında taşınmazın sicil kaydının iptali ile adına tescilini istemiş; mahkemece de davacının davalılardan Nurcan'a yönelik davasının kabulüne karar verilmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki; gerek sicil intikaline esas olan ve gerekse davacının elde ettiği mirasçılık belgelerinin hasımsız oldukları ve buna göre neticeye gidildiği görülmektedir.

Yukarıda belirtilen ve ileri sürülen iddia karşısında; her iki veraset belgesinin birbirlerine aykırı oldukları gözetilmek suretiyle hasımlı olarak alınacak mirasçılık belgesinin kurulacak hükme esas alınması gerektiği kuşkusuzdur.

O halde, birbirleriyle çelişkili olan mirasçılık belgelerindeki aykırılık hasımlı olarak alınacak veraset belgesiyle giderilmedikçe davanın karara bağlanmasının yasal olduğu söylenemez.

Hal böyle olunca; öncelikle miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesinin elbirliği mülkiyetine (Türk Medeni Kanunu'nun 701 ila 703 mad.) tabi olduğu, oysa davada tereke adına bir istekte bulunmayıp istek paya ilişkin bulunduğuna göre davanın niteliği de gözetilerek davanın dinlenilmesinin mümkün olup olmadığının da irdelenip değerlendirilmesi davanın dinlenilirliği kabul edildiği takdirde davacıya hasımlı olarak açılacak dava ile mirasçılık belgesi alması konusunda olanak tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalı Nurcan'ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.YTL duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan harcın geri iadesine, 15.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 04-01-2010, 15:19   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Öncelikle hasımlı olarakaçacağınız bir dava ile veraset belgesi almanızı ve sonrasında da hatalı veraset belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açmanızı öneririm. Umarım yukarda ki içtihat yararlı olmuştur. İYİ ÇALIŞMALAR, KOLAY GELSİN
Old 04-01-2010, 16:35   #4
Gamze Dülger

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/6793

K. 2007/7861

T. 11.7.2007

• KETMİ VERESE NEDENİYLE TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Yolsuz Tescili Bilen ve Bilmesi Gereken Kişinin İyi Niyet İddiasına Değer Verilemeyeceği )

• YOLSUZ TESCİL ( Bilen ve Bilmesi Gereken Kişinin İyi Niyet İddiasına Değer Verilemeyeceği - Ketmi Verese Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil )

• KAYIT MALİKLERİNDEN BİRİNİN YAKIN AKRABASINA SATILAN TAŞINMAZ ( Taşınmazı Satın Alan Kişi Yolsuz Tescili Bildiğinden ve Bilmesi Gerektiğinden İyi Niyetli Kabul Edilemeyeceği - Ketmi Verese Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Davasının Kabulü Gerektiği )

• İYİNİYET ( Yolsuz Tescili Bilen ve Bilmesi Gereken Kişinin İyi Niyet İddiasına Değer Verilemeyeceği )

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Ketmi Verese Nedeniyle - Yolsuz Tescili Bilen ve Bilmesi Gereken Kişinin İyi Niyet İddiasına Değer Verilemeyeceği )

4721/m.1023, 1024


ÖZET : Davacılar, ihtilaf konusu taşınmazların intikalini sağlayan veraset ilamının iptal edildiğini, kendilerinin de mirasçı olduklarını iddia ederek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuşlardır. Yolsuz tescili bilen ve bilmesi gereken kişi, tapu siciline itimat ilkesinden yararlanamaz. Somut olayda, mirasçılar adına intikal yapıldıktan sonra taşınmaz, kayıt maliklerinden birinin yakın akrabasına satılmıştır. Bu durumda taşınmazı satın alan kişi yolsuz tescili bildiğinden ve bilmesi gerektiğinden iyi niyetli kabul edilemez. Açıklanan nedenlerle davanın kabulü gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları Osman oğlu Hüdeyda'nın maliki bulunduğu 273, 287,599 ve 708 parsel sayılı taşınmazların davalılara intikalini sağlayan veraset ilamının iptal edildiğini, kendilerinin mirasçı olduğunun belirlendiğini ileri sürerek tapu iptal tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kabulüne ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece" ... davalı Mustafa çekişme konusu taşınmazlarda pay satın alan 3. kişi konumundadır. Ediniminin iyi niyete dayalı olması halinde taşınmazlardaki haklarının korunacağında kuşku yoktur. Ancak mahkemece bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği" gerekçesi ile bozulmuş olup mahkemece, iyi niyetli olduğu gerekçesi ile davalı Mustafa hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi S.Y.'nin raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davalı Mustafa hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında ketmi verese olgusunun sabit olduğu ancak, ilk el konumunda olmayan davalı Mustafa'nın iyi niyetli olup olmadığı, buna bağlı olarak Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağına değinilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada davalı Mustafa'nın iyi niyetli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Ne var ki, mahkemenin ulaştığı sonuç, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelere uygun düşmemektedir. Davalı Mustafa, taşınmazı satın aldığı kayıt maliki olan kişinin kardeşinin çocuğudur. Yakın akrabalık nedeniyle durumu bilebilecek konumdadır. O halde, Türk Medeni Kanunu'nun 1024. maddesine göre yolsuz tescili bilen ve bilmesi gereken kişinin Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır. Öte yandan, davalının taşınmazları satın almasına rağmen halen davacılar tarafından kullanıldığı da tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı Mustafa'nın iyi niyetli olduğu söylenemez.
SONUÇ : Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/10349

K. 2008/248

T. 16.1.2008

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Davalının Miras Bırakanın Mirasçısı Olmadığı Hasımlı Veraset İlamı İle Saptandığı - İntikalin Yolsuz Tescil Niteliği Taşıdığı Belirlenmek Suretiyle Tapu İptal ve Gerçek Malik Adına Tescile Karar Verilmesinde Bir İsabetsizlik Bulunmadığı )

• YOLSUZ TESCİL ( Davalının Miras Bırakanın Mirasçısı Olmadığı Hasımlı Veraset İlamı İle Saptandığı - İntikalin Yolsuz Tescil Niteliği Taşıdığı Belirlenmek Suretiyle Tapu İptal ve Gerçek Malik Adına Tescile Karar Verilmesinde Bir İsabetsizlik Bulunmadığı )

• VERASET İLAMI İLE SAPTANAN MİRASÇI ( İntikalin Yolsuz Tescil Niteliği Taşıdığı Belirlenmek Suretiyle Tapu İptal ve Gerçek Malik Adına Tescile Karar Verilmesinde Bir İsabetsizlik Bulunmadığı )

4721/m.705


ÖZET : Davalının miras bırakanın mirasçısı olmadığı hasımlı veraset ilamı ile saptandığına, N'ye intikalin yolsuz tescil niteliği taşıdığı belirlenmek suretiyle tapu iptal ve gerçek malik adına tescile karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada;
Suriye uyruklu kişilere izafeten davacı Hazine, 7631 ve 7873 parsel sayılı taşınmazlardaki Süheyla Çam'a ait payların davalı Naim'in adına tek mirasçı imiş gibi alınan mirasçılık belgesi uyarınca intikal yapıldığını sonrasında diğer davalılara pay temlik ettiğini, intikale esas alınan veraset belgesinin iptal edildiğini yeni veraset belgesine göre kayıt maliki Süheyla Çam'ın mirasçılarının Suriye vatandaşı olan davacılar olduklarını ileri sürüp, davalılar adına oluşan kaydın iptali ile Süheyla Çam mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacıların, miras bırakanın yasal mirasçıları oldukları, çekişmeli taşınmazlardaki payların davalı Naim'e intikalinin yolsuz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi Süleyman Yumma'nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalı Naim'in miras bırakan Süheyla'nın mirasçısı olmadığı hasımlı veraset ilamı ile saptandığına, Naim'e intikalin yolsuz tescil niteliği taşıdığı belirlenmek suretiyle tapu iptal ve gerçek malik adına tescile karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir.
SONUÇ : Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.679.56.-YTL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.01.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 11-01-2011, 14:17   #5
SOFTWARE

 
Varsayılan

Hasımlı olarak açılacak dava ile veraset ilamı alınıp ondan sonra tapu iptali ve tescil davası açılması önerilmiş. Hasımlı veraset ilamı davasını açtığımızı varsayalım. Bu arada davalılar üzerlerindeki taşınmazı devrederlerse ne olacak?. Tapu iptali ve tescili de aynı zamanda açıp tedbir istemek gerekmez mi ? Başka bir çözüm öneriniz var mı sayın meslaktaşlarım? bu arada bizim elimizde sadece hatalı veraset ilamı var. Mirasçıları doğru olarak gösteren bir veraset ilamı henüz almadık.
Old 12-01-2011, 11:43   #6
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan SOFTWARE
Hasımlı olarak açılacak dava ile veraset ilamı alınıp ondan sonra tapu iptali ve tescil davası açılması önerilmiş. Hasımlı veraset ilamı davasını açtığımızı varsayalım. Bu arada davalılar üzerlerindeki taşınmazı devrederlerse ne olacak?. Tapu iptali ve tescili de aynı zamanda açıp tedbir istemek gerekmez mi ? Başka bir çözüm öneriniz var mı sayın meslaktaşlarım? bu arada bizim elimizde sadece hatalı veraset ilamı var. Mirasçıları doğru olarak gösteren bir veraset ilamı henüz almadık.

Sayın meslektaşım,

Elinizdeki bilgilerin doğruluğuna emin iseniz,tedbir istemli tapu iptali ve tescili ile birlikte veraset belgesinin iptali davalarını aynı gün açarsınız.Bu durumda,verasetin iptali davası bekletici mesele yapılır.Hem de siz taşınmaza tedbir koydurmuş ve satılmasını önlemiş olursunuz,diye düşünüyorum.

Saygılarımla
Old 14-01-2011, 11:14   #7
SOFTWARE

 
Varsayılan

Sn. Gamze Dülger,
Katkınız için çok teşekkür ediyorum. Öncelikle mirasçıları doğru gösteren bir veraset ilamı aldık. Sizin önerdiğiniz şekilde davaları açacağız.İyi çalışmalar diliyorum.
Old 26-01-2011, 15:49   #8
av.yasemin turan

 
Varsayılan

Merhabalar;
konuya ilişkin benim de bir davam devam etmekte.Hatalı veraset ilamını tedbir istekli çekişmeli şekilde dava açarak iptal ettirdik ve yeniden veraset ilamı aldık.Karar kesinleşti. Tapu iptal ve tescil davası açtık ve halen derdest.Mahkeme davalılara kesinleşmiş olan veraset ilamını iptal ettirmeleri için yeniden süre verdi.Ancak çekişmeli olarak alınan ve kararı kesinleşmiş bir ilam kesin hüküm değilmidir.Tekrar dava açılabilir mi ?
Teşekkür ederim.
Saygılar.
Old 26-01-2011, 22:48   #9
avalaattin61

 
Varsayılan

Sayın software, önce nedenlerini tam açıklayarak tapu iptali ve tescil davası açıp ve temlikin engellenmesi için tedbir koydurmanızı, mahkeme devam ederken süre alarak hasımlı veraset davası açmanızı öneririm,
Old 21-02-2011, 10:59   #10
SOFTWARE

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,
Bu davada zamanaşımı iddiası ileri sürülebilir mi? Burda zamanaşımı karşılaştırmalı veraset davasının neticelenmesinden sonra başlamaz mı? Yoksa yanlış tescilin öğrenildiği tarihten sonra ...diye başlayan bir zamanaşımı düşünülebilir mi ?
Old 07-04-2014, 11:20   #11
terina

 
Varsayılan

Arkadaşlar benimde benzeri bir sorum olacak.Bizim olayda muris mldükten sonra 30 yıl geçmiş veraset ilamı alınmamış hiçbişey yapılmamış.Bi takım taşınmazlar var kimi kıllanılmamış kimi kullanılıyo v.s..Bu durumda veraset ilamı istesek zamanaşımı falan yoktur sanıyorum.Böle bi dava ile karşılaşan var mı aranızda ?şimdiden teşekkürler.
Old 07-04-2014, 11:28   #12
Av.Hülya Büyükoğlu

 
Varsayılan

Sayın terina;

Veraset ilamında zamanaşımı olmaz. Talep edebilirsiniz. İyi çalışmalar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tapuda intikal yapılmadan veraset ilamına dayanarak izale-i şüyu davası açılabilir mi avukat152 Meslektaşların Soruları 5 27-02-2018 22:39
memura yapılan hatalı ödeme hazav Meslektaşların Soruları 1 06-03-2009 22:23
tapu iptali ve tescili davası ile tapu iptali ve tescili usulen hangi noktada ayrılır ahz Meslektaşların Soruları 5 16-03-2008 16:27
Bayındır adliyesi Sulh Hukuk Mahkemesinde bir veraset ilamına bakılması gerekiyor. Av.Eda.P Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 0 07-04-2007 17:33
M.Kanundan önce yapılan ancak nüfusda tescili bulunmayan evliligin tescili Av.Adem Eyidoğan Aile Hukuku Çalışma Grubu 1 06-04-2007 17:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07027507 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.