|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
26-07-2007, 19:19 | #1 |
|
Kararda Reeskont faize hükmedilmiş olmasına rağmen yasal faiz işletilmesi talebi
Müvekkilim leyhine 2003 yılında 300.000.00-YTL tazminata hükmedilmiş olup bu miktara reeskont faiz işletilmesine de karar verilmiştir. Müvekkilim şirketin önceki avukatı takibe geçerken sadece faiz diyerek reeskont faiz işletilmesi talebinde bulunmamıştır. Şu an borçlu taraf ödeme yapmaya karar verdi ancak, faiz türü takip başlatılırken belirtilmediği için yasal faiz oranı işletilmesini talep ediyor. İlamda açıkca belirtilmiş olmasına rağmen böyle birşey istemeye hakkı varmıdır, eski avukat arkadaş takibe geçerken faiz türünü belirtmeyerek hatamı yapmıştır. Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
|
26-07-2007, 19:40 | #2 |
|
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi Esas: 2005/9404 Karar: 2005/10899 Karar Tarihi: 17.05.2005 ÖZET : Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedildiğinden Borçlar Kanunu'nun 113/2. maddesi uyarınca ( halin icabından ) anlaşılan durum gereği bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece varlığını koruyacağından, alacaklı, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebilir. Ancak alacaklı, takip talebinde yazılı olan işlemiş faizi için bu takipte istemini anılan miktarla sınırlandırdığından ( HUMK. md. 74 ) ancak yeni bir icra takibi ile ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını isteyebilir. Bu nedenlerle, icra müdürlüğünün işleminde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece alacaklının şikayetinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. (818 S. K. m. 113/2) (1086 S. K. m. 74) Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Alacaklı, takip talebinde işlemiş faiz miktarını eksik gösterdiğinden bahisle Dairemizin 15.01.2004 günü 2003/23005 E, 2004/216 K, sayılı içtihadını da gerekçe gösterip alacağı için 3095 sayılı yasanın 2. maddesindeki temerrüt faizinin uygulanmasını istemiş, bu istem icra müdürlüğünce ( talebi genişletme ) niteliğinde olduğu gerekçesi ile reddedilmiştir. Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedildiğinden Borçlar Kanunu'nun 113/2. maddesi uyarınca ( halin icabından ) anlaşılan durum gereği bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece varlığını koruyacağından, alacaklı, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebilir. Ancak alacaklı, takip talebinde yazılı olan işlemiş faizi için bu takipte istemini anılan miktarla sınırlandırdığından ( HUMK. md. 74 ) ancak yeni bir icra takibi ile ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını isteyebilir. Bu nedenlerle, icra müdürlüğünün işleminde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece alacaklının şikayetinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 17.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları *********************************** |
26-07-2007, 20:55 | #3 |
|
Alacaklı bir oran belirtip veya yasal faiz talep ediyorum diyerek kendini bağlamamıştır. Takipteki faiz talebi bence takibin eki olan mahkeme ilamında belirtilen faizdir.
Kaldıki, takipte ilama göre daha düşük oranda bir faiz istediği kabul edilse dahi, aşağıdaki kararda öngörüldüğü gibi fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasına gerek olmadan aynı takip içinde eksik talep ettiği faizin geri kalan bölümünü de isteyebilir. Bir oran belirtip kendini bağlamış olsaydı dahi, yine fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmadan ikinci bir takiple geri kalan miktarı isteme hakkına sahiptir. Sonuç olarak; faizin cinsi ilamda yazılı olduğundan, icra talep edilen faizin ilamda yazılı faiz olarak algılanması gerektiği, ortada eksik bir talep bulunmadığı, faiz konusunda eksik bir talep veya eksik bir anlatım şekli olduğu kabul edilse dahi, bunun telafisinin mümkün olduğu ve bu eksik ifadenin borçluya bir avantaj sağlamayacağı görüşündeyim. Saygılarımla. T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2005/21544 K. 2005/24434 T. 8.12.2005 • İLAMLI TAKİP ( Fazlaya İlişkin Hakkın Saklı Tutulmaması - Eksik İstenen Faizin İkinci Bir Takiple İstenebileceği ) • FAZLAYA İLİŞKİN HAKKIN SAKLI TUTULMAMASI ( Takibin İlama Dayanması Halinde Eksik İstenen Faizin İkinci Bir Takiple İstenebileceği ) • EKSİK İSTENEN FAİZ ( İlama Dayanan Takipte Fazlaya İlişkin Hakkın Saklı Tutulmaması - İkinci Bir Takiple İstenebileceği ) • FAİZ ORANI ( Alacaklının Takip Talepnamesinde Beyan Ettiği Oranla Bağlı Olduğu ) 1086/m.74 2004/m.58 ÖZET : Takibin ilama dayanması halinde, fazlaya ilişkin hak saklı tutulmasa dahi, eksik istenen faiz ikinci bir takiple istenebilir. Öte yandan, alacaklı takip talepnamesinde beyan ettiği faiz oranıyla bağlıdır. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Takibin ilama dayanması halinde fazlaya ilişkin hak saklı tutulmasa dahi alacak ilamdan kaynaklandığından eksik istenen faiz alacağı talep edilebilir. Ancak, somut olayda gözlendiği gibi alacaklı takip talepnamesinde ve icra emrinde işlemiş ve işleyecek faiz yönünden oran belirterek kendini bağlamıştır. Bu durumda işleyecek faizin % 60 oranıyla sınırlı olarak talep edilebileceği gözetilerek mahkemece alacaklının takip dosyası üzerinden bu oran ve miktar dışında kalan bölümü istemesi mümkün değildir, ne var ki, anılan taleplerle ilgili yapacağı 2. bir takipte ilamdan kaynaklanan bakiye faiz alacağını isteyebilir. Mahkemece açıklanan nedenle şikayetin yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 08.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. (KAZANCI) |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
ilamda faize hükmedilmemesine rağmen icra emrinde anaparaya faiz eklenmesi mümkün mü | köktaş | Meslektaşların Soruları | 33 | 06-07-2011 21:03 |
Ayıplı maldan dolayı, bedel iadesinde ticari faiz mi, yasal faiz mi istenmeli | Av.Ömer GÖKÇE | Meslektaşların Soruları | 7 | 13-04-2007 22:03 |
Yasal Mirasçının Ecrimisil Talebi | bozoli | Meslektaşların Soruları | 2 | 25-09-2006 12:03 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |