Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

alışveriş yapılan mağazada çanta/cüzdan çaldırmak ve mağazanın sorumluluğu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-06-2007, 07:57   #1
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan alışveriş yapılan mağazada çanta/cüzdan çaldırmak ve mağazanın sorumluluğu

ANKARA(ANKA)-Yargıtay, alışveriş yaptıkları mağazalarda çanta veya cüzdanlarını çaldıranları üzecek bir karara imza attı. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, alışveriş yaptığı mağazada cüzdanının tezgahın üzerine koyduktan sonra çaldıran müşterinin işyeri aleyhine açtığı tazminat davasının reddedilmesi gerektiğine karar verdi.

İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi'nin verdiği kararı bozan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, verdiği emsal kararda, “Hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz” dedi. Olay, elbise almak için Alışveriş merkezine giden A.M.'nin elbise denediği sırada cüzdanını tezagahın üzerine koyması ve dışarı çıktığında cüzdanının kaybolduğunu fark etmesi üzerine gelişti. Öncelikle kredi kartlarını iptal eden A.M. daha sonra güvenlik güçlerine haber verdi. Cüzdanında yaklaşık 3 bin YTL, 400 Euro ve tamire vermek için taşıdığı pırlanta bir kolyesi olduğunu belirten A.M. mağaza hakkında tazminat talebiyle dava açtı. İşyerinden 8 bin YTL maddi, 2 bin YTL de manevi tazminat talep eden müşterinin bu isteği mahkeme tarafından kısmen kabul edildi.

"HİÇKİMSE KENDİ KUSURUNDAN YARARLANAMAZ"
Dosyanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, mahkemenin verdiği kararı bozarak, işyerinin hırsızlık olayından işyerinin sorumlu tutulamayacağına dikkat çekti. Kalabalık olan bir mağazada, mağaza sahibinin, herkesin mal güvenliğini koruyamayacağına dikkat çekilen kararda, şöyle denildi:

“Bir kişinin zarara kendi kusuru ile sebebiyet vermesi halinde zarara o kişinin kendisinin katlanması gerektiği, genel hukuk ilkelerindendir. Kaldı ki hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz. Davacının olayda ağır kusurlu olduğunun kabulü zorunludur. Böyle olunca mahkemece, davacıların ağır kusurlu olduğu gözetilerek, hükmedilen tazminattan indirim yapılması gerekirken, bu hususu gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.”
Old 18-06-2007, 10:32   #2
ecesaka

 
Varsayılan

Sanırım burada eşyanın, "malikin rızası hilafında elinden çıkmasının" söz konusu olmadığından da söz edebiliriz. Bence haklı bir karar...
Old 26-06-2007, 10:22   #3
avmehmetkaramanli

 
Varsayılan

yan kesicilik suretiyle çaldırsaydı. durum değişir miydi?

eğer yargıtay davacıyı haklı bulsa idi , hırsızlar yeni bir metod bulmuş olur muydu?şöyle ki;

"iki kişi aralarında anlaşacak biri çantayı çalacak diğeri çaldırdığı iddiasıyla mağaza aleyhine dava açacak "çifte kazanç
Old 26-06-2007, 10:54   #4
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Kalabalık olan bir mağazada, mağaza sahibinin, herkesin mal güvenliğini koruyamayacağına dikkat çekilen kararda, şöyle denildi
Sanırım burada sorulması gereken bir diğer soru da bir ticari işletmenin müşterilerinin "mal güvenliği" sağlamak yükümlülüğünde olup olmadığı. Bir ticari işletmenin içerisine girdiğinizde mal güvenliğinizden artık bu işletme mi sorumludur, bu bir tüketici hakkı mıdır ve eğer öyleyse bunun yasal dayanağı nedir?

Çünkü kararın satır aralarını okuduğumuz zaman aslında öyle bir sonuç çıkıyor ki sanki mağaza kalabalık olmasa veya mağdurun müteraffik kusuru bulunmasa, dava kabul edilecekmiş.

Bu bağlamda Sayın avmehmetkaramanli'ın sorusu da çok isabetli tabii..
Old 26-06-2007, 17:39   #5
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan alışveriş yapılan mağazada çanta/cüzdan çaldırmak ve mağazanın sorumluluğu

Bir işletmeyi açan ve işleten kişinin gerekli güvenlik önlemlerini de alması gerekir. Bu güvenlik önlemleri sadece kendisini değil işletmeyi/işletme ile iş yapan kişileri de kapsaması gerekir. Yoksa ben dükkanı açtım, güvenlik elemanlarım kendi mallarımın çalınmasına karışır, seni dövseler de ilgilenmem gibi bir sonuca ulaşırız.

Yanlış bir sonuç olur.

Yargıaty da iş yerinin sorumluluğunu kabul ederek indirim yapılması gerektiğini belirtmiş. Yani iş yerinin sorumluluğu var.

Bence bu sorumluluk Yargıtay'ın kabul ettiğinden daha ağır olmalıdır. (Benzer tartışma bankaların sorumluluğu)

Bir iş yerini açan, insanların bir yerde kümelenmesine neden olan insanlar en azından o insanların zarar görmemesi için gerekli özeni göstermek zorundadırlar diye düşünüyorum.

Böyle düşünüldüğünde yankesicilik yapan yakalanacak ve işbirliği de ortaya çıkacaktı.

Saygılar
Old 26-06-2007, 17:43   #6
ecesaka

 
Varsayılan

Şimdi aklıma nedense bir soru takıldı... Birçok mağaza neden duvarlara "çalınan eşyalarınızdan sorumlu değiliz" yazıyor? Bunu belirtmeleri gerekiyor mu... Hmm hmm sanırım biraz araştırma gerekecek
Old 26-06-2007, 18:02   #7
ecesaka

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/15654
K. 2006/4848
T. 31.3.2006
• ALIŞVERİŞ SIRASINDA İŞYERİNDEN ÇALINAN ÇANTADAN SORUMLULUK ( Temelini MK'nın 2. Maddesindeki Dürüstlük Kuralları Oluşturduğu - Davacıların Doğan Zararı İle Davalıların Eylemleri Arasında Uygun İlliyet Bağı Bulunmadığı Takdirde Sorumlu Tutulamayacakları )
• MADDİ TAZMİNAT ( Davacı Oğlunun Saklaması Amacıyla Kendisine Teslim Ettiği Cüzdanı ve Kendi Çantasını Yandaki Tezgaha Kontrolsüz Bırakan ve Cüzdanda Bulundurulan Kredi Kartlarının da Şifresini Kolayca Elde Etmesine İmkan Veren Davacı Annenin Olayda Ağır Kusurlu Olduğu )
• TAZMİNATTAN İNDİRİM ( Zarar Görenin Ağır Kusuru İlliyet Bağını Kesecek Yoğunlukta Değil İse İlliyet Bağı Kesilmez Sadece Bu Durumda Tazminattan İndirim Yapılması Gere
• ZARAR GÖRENİN KUSURU ( Davacı Oğlunun Saklaması Amacıyla Kendisine Teslim Ettiği Cüzdanı ve Kendi Çantasını Yandaki Tezgaha Kontrolsüz Bırakan ve Cüzdanda Bulundurulan Kredi Kartlarının da Şifresini Kolayca Elde Etmesine İmkan Veren Davacı Annenin Olayda Ağır Kusurlu Olduğu )
• İLLİYET BAĞI ( Alışveriş Sırasında İşyerinden Çalınan Çantadan Sorumluluk - Temelini MK'nın 2. Maddesindeki Dürüstlük Kuralları Oluşturduğu/Davacıların Doğan Zararı İle Davalıların Eylemleri Arasında Uygun İlliyet Bağı Bulunmadığı Takdirde Sorumlu Tutulamayacakları )
4721/m.2
818/m.41,44
ÖZET : Dava, davacıların alışveriş için gittikleri iş merkezinde girdikleri dükkanda alışveriş yaparken çantalarının çalınması nedeniyle uğradıkları iddia ettikleri maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacılar olaydan alışveriş yaptıkları işyerini, bu işyerine bayilik veren şirketi ve işyerinin bulunduğu alışveriş merkezini sorumlu tutmaktadır.

Tüm davalılara yüklenmek istenen kusur ve sorumluluk, sözleşme görüşmeleri sırasında işlenen kusura dayanmaktaysa da burada henüz sözleşme kurulmadığı için dar anlamda bir haksız fiil sorumluluğundan söz edilebilir. İhlal edildiği ileri sürülen yükümlülük asli borç ilişkisi ile ilgisiz olup, sadece işyeri sahibinin müşterinin zarara uğramaması için özen yükümüne uymamasından doğan bir borç ilişkisidir. Buradaki sorumluluğunun temelini MK'nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralları oluşturur. Davacıların doğan zararı ile davalıların eylemleri arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı takdirde sorumlu tutulmaları mümkün değildir.

Öte yandan, sıradan bir mağaza olmayan davalı işyeri, mağazasına alış-veriş için gelen müşterinin mal güvenliğini, özellikle kendi muhafazasına terkedilmiş bir eşyasını asgari özen yükümlülüğünde korumak ve kollamak zorundadır. Bununla birlikte, bir kişinin zarara kendisinin kusuru ile sebebiyet vermesi halinde zarara o kişinin kendisinin katlanması gerektiği genel hukuk ilkelerindendir. Hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz. Ancak, zarar görenin ağır kusuru illiyet bağını kesecek yoğunlukta değil ise, illiyet bağı kesilmez sadece bu durumda tazminattan indirim yapılması gerekir.

Olayda, davacı oğlunun saklaması amacıyla kendisine teslim ettiği cüzdanı ve kendi çantasını yandaki tezgaha kontrolsüz bırakan ve cüzdanda bulundurulan kredi kartlarının da şifresini kolayca elde etmesine imkan veren davacı annenin, olayda ağır kusurlu olduğunun kabulü zorunludur. Bu nedenle mahkemece, davacıların ağır kusurlu olduğu gözetilerek hükmedilen tazminattan indirim yapılmalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacılar, 19.6.2004 günü elbise almak için A... iş merkezinde bulunan B. Club'e gittiklerini, davacılardan A.'nın elbise denemeleri sırasında cüzdanını annesi olan diğer davacıya verdiğini, A.'nında oğlunun denediği elbiseyi görmek için cüzdanı içine koyduğu çantayı yanında bulunan tezgahın üzerine koyduğunu, bir iki dakika denenen elbiseye bakıldığı sırada çantanın çalındığının fark edildiğini, çantada kredi kartları bulunması nedeniyle ilgili bankalara hemen telefon açılmış ise de bu arada kartlardan 2.600.000.000 lira çekildiğini, işyeri otoparkında bulunan otoya ait anahtarın da çantada olduğu için güvenlik görevlisinden yardım istendiğini, onun da saat 20.00'den sonra sorumluluklarının bulunmadığını bildirdiğini, hemen en yakın karakola müracaat edilerek çalınan eşyaların beyan edildiğini, olayın meydana geldiği mağazada güvenlik kamerasının bulunmadığı gibi, iş merkezinin güvenlik kameralarının da fiziki engel nedeniyle mağaza çıkışını görüntüleyemediğini, çalınan çantada nakit olarak 350.000.000 lira, döviz olarak 300 ABD doları ve 400 EURO ve ayrıca tamir için taşınan pırlanta bilezik olduğunu, davalılar BBA Mağazacılık Tekstil Sanayi Ticaret A.Ş. ile K. Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti. B. Club'un sahibi ve işletmecisi olarak diğer davalı ile birlikte sorumlu olduklarını, ayrıca olay nedeniyle manevi üzüntü duyulduğunu ileri sürerek, A. için 5.950.000.000 lira A.Y. için 1.180.800.000 lira maddi ve her bir davacı için 2.500.000.000 YTL. manevi tazminatın olay tarihinden yürütülecek kanuni faizi ile tahsilini istemiştir.

Davalı, S. İnşaat ve İşletme A.Ş. cevabında, A... İş Merkezinin 35 kişiye ait olup, bağımsız bölümlerin kiraya verildiğini, mağazadaki fiili hakimiyetin kiracıya ait olduğunu, bu nedenle tasarruf hakkı bulunmayan kiralayanın bu tür olaylarda sorumlu tutulamayacağını, kusurun davacılarda olduğunu, zararın da ayrıca kanıtlanması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Davalı, BBA B. Boğaziçi Al... mağazacılık Tekstil San. ve Tic. A.Ş. cevabında, iddia edilen olayın geçtiği mağazanın firmasının ürünlerini sattığını, fiili idaresinin diğer davalı K. firması tarafından yapıldığını, olayda kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, zararı da kabul etmediklerini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Diğer davalı K. Giy. San. Ltd. Şti. de cevabında, hırsızlık veya yankesicilik olayına mağaza çalışanlarının karıştığı yolunda bir iddia bulunmadığını, olayda kusur ve ihmalin davacılarda olduğunu, iddia edilen zarar kalemlerini de kabul etmediklerini belirterek davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın ayıplı hizmet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, tüketici yararına göre imal eden ve satanın tüketiciye karşı sorumlu olduğu, bu itibarla hırsızlık olayının olduğu mağazanın B. Ürünü sattığı ve bu unvan ile iş yaptığından husumet itirazının yersiz olduğu, keza, davalı S. İnş. İşletme A.Ş.'nin A... İş Merkezini kiraya veren ve güvenlik şirketiyle sözleşme yapan durumunda yani istihdam eden olduğu, böyle bir işyerine gelen müşterinin yapılan reklamlara ve verilen hizmete güvenerek geldiği, işyerindeki müşterinin davalıların hakimiyet alanında olup, mağaza içinde tüketiciyi her türlü kötülükten korumak zorunda oldukları, davacıların para ve eşyasının çalınmasında yeterli önlemlerin alınmadığı için davalıların kusurlu ve sorumlu olduğu, çalındığı iddia olunan para ve eşyanın davacıların yanında olması mümkün olan miktar ve nitelikte olup, maddi zarardan davalıların sorumlu olduğu, manevi tazminat, koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Anne oğul olan davacıların olay günü alış veriş için davalılardan K. Giyim San. Tic. A.Ş.'nin ( bundan sonra kısaca K. olarak anılacaktır ) işleteni olduğu işyerinde gittikleri, A.Y.'nin elbise denemeleri sırasında cüzdanını annesi olan diğer davacıya emanet ettiği A.'nın da A.'ya ait cüzdanı kendi çantasına koyduktan sonra çantasını yandaki tezgahın üstüne koyarak oğlunun giydiği kıyafet ile ilgilenirken çantanın çalındığı, kısa sayılabilecek sürede çantada bulunan kredi kartları ile nakit para çekimi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Böyle bir olayda öncelikle, işyerinde B. markalı ürünlerin satılması nedeniyle bu markalı ürünleri bayilik sözleşmesi uyarınca bu işyerine veren BBA Mağ. Tek. San. Tic. A.Ş. ( bundan sonra B. olarak anılacaktır ) ile K. ile kira sözleşmesi imzalayan ve işyerinin bulunduğu alışveriş Merkezini genel olarak işleten diğer davalı S. İnş. İşl. Tic. A.Ş.'nin ( bundan sonra kısaca Armada olarak anılacaktır ) kusur ve sorumluluklarının bulunup bulunmadığı üzerinde durulması gerekir.

Hemen belirtmek gerekir ki, tüm davalılara yüklenmek istenen kusur ve sorumluluk, Culpa'ın Contrahiende, sözleşme görüşmeleri sırasında işlenen kusura dayanmaktadır. Burada henüz sözleşme kurulmadığı için dar anlamda bir haksız fiil sorumluluğundan söz edilebilir. ( Hüseyin Hatemi Sözleşme Dış sorumluluk C.II İst.1993 sh. 4.b ). İhlal edildiği ileri sürülen yükümlülük asli borç ilişkisi ile ilgisiz olup, sadece işyeri sahibinin müşterinin zarara uğramaması için özen yükümüne uymamasından doğan bir borç ilişkisi doğmaktadır. Buradaki sorumluluğunun temelini MK'nın 2. maddesinde ifadesini bulan dürüstlük kurallarının oluşturduğu söylenebilir. ( Dr. Mustafa Kılıçoğlu sorumluluk Hukuku C. 1 sh. 3 ) Böyle olunca, doğan zararın, üçüncü kişilerin omuzlarına yıkılarak denkleştirilmesi yoluna gidilirken dikkatli olunmalıdır. Roma hukuku ile müşterek hukukun esaslarını benimseyen Borçlar Kanunumuz kusur prensibine ( culpa prensibine ) dayanmakta olup, buna göre zararın başkasına yükletilmesinin koşulu kusurdur. Hukukta gerçekleşen zararla sorumluluğun bağlandığı olay veya davranış arasındaki sebep-sonuç ilişkisine genel anlamda illiyet bağı denilir. Davacıların doğan zararı ile davalıların eylemleri arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı takdirde sorumlu tutulmaları mümkün değildir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönecek olursak, davalı K.'nın davalı B. Club tarafından üretilen giyim ürünlerini sattığı tartışmasızdır. Bu haliyle B.'nin 4077 sayılı tüketicinin Korunması Hakkındaki yasanın 3. maddesinde belirtilen ""imalatçı-üretici"" tanımına uyduğu ve anılan yasanın 3.3 maddesi hükmü uyarınca da satılan malların ayıplarından sorumlu olduğu açıktır. Ne var ki B. ile K. arasındaki ilişki acente veya şube ilişkisi olmayıp, bayilik ilişkisi içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde B.'yi 4077 sayılı yasa hükümleri gereğince de sorumlu tutmak mümkün değildir. İstihdam eden durumda da olmayan K'nın sözleşme sorumluluk hukuki ilkeleriyle bağdaşmaz. Dolayısıyla zarar ile B.'nin davranışı arasında uygun illiyet bağı olmadığından husumet yöneltilmesi mümkün değildir.

A... ( iş merkezi ) yönünden bakıldığında ise, A...'nın K.'ya taşınmazı kiralayan olduğu, A... isimli iş merkezinin ortak alanlar ile ilgili güvenlik dahil hizmet verdiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, işyeri kiraya verilmekle o bağımsız bölüme ait işletme hakkı kiracı durumunda olan K.'ya geçmiştir. A...'nın artık bağımsız bölümlere müdahale etme gibi bir hakkı ve yetkisinin bulunmadığı gibi, olay genel alanlarda vuku bulmadığına, olayda sorumluluğunu gerektirir başkaca kişisel kusuru iddia ve ispat edilemediğine göre bu davalının da kusur ve sorumluluğundan söz edilemez. Olayın öğrenilmesi üzerine çok sayıda kişinin içeride bulunduğu iş merkezinin tüm kapılarının kapatılarak herkesin şüpheli durumuna getirilmesi ve daha ötesi hürriyetlerinin sınırlandırılması da mümkün değildir. Öyle olunca, bu davalının da kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır.

Açıklanan bu nedenlerle davalı B. Club ve A... ( iş merkezi ) hakkındaki davanın reddi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

2- Diğer davalı K.'nın temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamına, takdir edilen delillere ve özellikle sıradan bir mağaza olmayan K.'nın alış-veriş için işyerine gelen müşterinin mal güvenliğini, özellikle kendi muhafazasına terkedilmiş bir eşyasını asgari özen yükümlülüğünde korumak ve kollamak zorunda bulunmasına göre, bu davalının diğer temyiz itirazları yerinde değil ise de, bir kişinin zarara kendisinin kusuru ile sebebiyet vermesi halinde zarara o kişinin kendisinin katlanması gerektiği genel hukuk ilkelerindendir. Kaldı ki, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz. Ne var ki zarar görenin ağır kusuru illiyet bağını kesecek yoğunlukta değil ise, hemen illiyet bağının kesileceği sonucuna varılamayacağı doktrinde ( Dr. Mustafa Kılıçoğlu-Sorumluluk Hukuk C. 1 sh 326} kabul edilmekte ve bu durumda tazminattan indirim yapılması gerektiği benimsenmektedir. Davacı A. Y.'nin saklaması amacıyla kendisine teslim ettiği cüzdanı ve kendi çantasını yandaki tezgaha kontrolsüz bırakan ve cüzdanda bulundurulan kredi kartlarının da şifresini kolayca elde etmesine imkan veren davacıların, olayda ağır kusurlu olduğunun kabulü zorunludur. Böyle olunca mahkemece, davacıların ağır kusurlu olduğu gözetilerek hükmedilen tazminattan indirim yapılması gerekirken bu hususu gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

3- Davacıların temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacılar zararlarını kanuni faizi ile talep ettikleri halde mahkemece faiz isteği hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de isabetsiz olup, bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı BBA Mağazacılık Tekstil San. Tic. A.Ş. ve S. İnşaat ve İşletme A.Ş. yararına, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı K. Giy. San. ve Tic. Ltd. Şti. yararına, 3. nolu bentte yazılı nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vicdan mı cüzdan mı? mutlakadalet Konumuz : Hukukçular 7 16-01-2010 17:01
Limited şirket ortağının borcu için mağazada haciz ? Av.ZAFER İŞERİ Meslektaşların Soruları 1 20-04-2007 18:23
Çalıntı Kredi Kartıyla yapılan alışverişte bankanın sorumluluğu Av. O. TEKGUL Meslektaşların Soruları 5 12-04-2007 09:35
Muhafaza yapılan malların satılması halinde haczi yapan avukatın sorumluluğu ideal hukuk Meslektaşların Soruları 7 03-04-2007 13:19
Tapuda Ölmüş Kimse Adına Sahte Kimlikle Yapılan Satışlar Ve Sahtekarlıkla Yapılan Kaz terazinin kefesi Meslektaşların Soruları 2 26-08-2006 18:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04240704 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.