CMK'da Masraf Ödemelerİ Durdu

CMK atamalarında Avukatların yaptığı gider beyanı kabul edilmeyecek

Adalet Bakanlığı, yayınladığı ve Cumhuriyet Savcılıklarına gönderdiği bir genelge ile CMK görevlendirmeleri ile ilgili, Avukatlarca verilen gider beyanlarının, Harcırah Kanunu'na ve CMK yönetmeliğine uygun olmadığı gerekçesi ile belgelenmemiş masrafların beyanı halinde ödeme yapılmamasını istedi.
Bu genelge ile 2007 de masraflar konusunda yaşanan sıkıntılar birkez daha yaşanacaktır. Devletin kendisinin yasakladığı bir kanunu çiğneyerek "asgari ücret altında" ücretlerle görevlendirdiği, bu ücreti de makbuz kesip vergisini de peşin ödedikten belki 9/ 10 ay sonra aldığı, mazereti bile kabul edilmeyip baroya şikayetlerin yapıldığı ve birçok sorunla boğuşan CMK avukatına bir de masraf şoku yaşatması CMK kurumunUN "üvey evlat" olarak görülmesi anlayışı olsa gerek. Saygılarımla

Kaynak : Adalet Baknlığı sitesi

Yanlış hatırlamıyorsamuzun bir zamandır var bu yazı.İşin ilginç yanı tepki şöyle dursun en ufak bir karşıt söylem yok bu konuda.
Yasal düzenlemelerle neredeyse ortadan kaldırılan zorunlu müdafiliğe son darbeler bu tür genelgelerle vuruluyor artık.

Bir yanda avukata resmen "hırsız" muamelesi yaparak(hırsız muamelesi diyorum,çünkü genelgede mükerrer para ödemelerinin ,abartılı masraf beyanlarının olduğu vurgulanıyor) hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmazlarından olan zorunlu müdafiliği çökertmenin önünü açan düzenlemeler ,öte yanda hukuk devleti ilkesinin lokomotifi olması gereken ama ol(a)mayan ,böylesi suçlamaları ,antidemokratik düzenlememeleri kanıksamış havası veren bir meslek grubu.

Bence sorun, basit bir masraf sorunu olmanın ötesinde bir çok anlam barındırıyor.Bunları görüp ,tahlil edebilme yolunda ufak da olsa bir ilerleme kaydedersek, çözüm için bir şeyler üretmeye başlarız belki.

Hala 2007 yılına dair ödenmemiş C.M.K ücretlerinin olduğu bir sistemde ne beklenebilir ki? 2008 yılına dair hiç umudumuz yok..Genelge de ödememenin yolunu yasallaştırıyor işte..

Çok doğru bir genelge bu. Zira ben soruşturma aşamasındaki görevlere limuzin kiralayıp gidiyorum, duruşmalara da uçakla.

Makbuzunu çoktan kesip KDV. sini yatırdığımız birikmiş alacaklarımız bakımından geriye dönük olarak nasıl uygulama yapılacak peki ? Bu yasal olacak mı ?

Genelgede "genelgenin geçerlilik tarihi" ile "bugüne kadar bildirilen masrafların" durumu konusunda bir açıklık bulunmadığından ödemelerin ne zamandan beri kesilmiş olacağı, kazanılmış hakların ne olacağı gibi birçok soru da yanıtsız kalmaktadır. Yine yakın dönemlerde ödemeleri yapılanlar masraflarını da almışken aynı dönem yada öncesinde makbuz kesip henüz ödeme alamayanların masraf ta alamamalarının yaratacağı eşitsizlik te başka bir sorun.

Bu durumda benim kişisel eylemim görev almamaktır. Bu konuda yapılacak birşeyler varsa bunu hep beraber kendimiz yapmak durumundayız. Zira baronun tavrı ortadadır.

Burada ki CMK görevlendirmesine giden bütün avukatlara beyanda bulunması için 15 gün süre verildi.Maliye'nin 1 yıl önce ödediği paranın hesabını sormak şimdi aklına geldi herhalde

Baro yönetimimiz maliye ile sorunu görüşmüş ve çözüme ulaşılamamıştır.Bence bu konuda izmir barosunun çağrısına kulak vererek derhal toplantı yapılıp eylem kararı alınmalıdır.Böyle rezillik olmaz!

Alıntı: Yazan diyojen Genelgede "genelgenin geçerlilik tarihi" ile "bugüne kadar bildirilen masrafların" durumu konusunda bir açıklık bulunmadığından ödemelerin ne zamandan beri kesilmiş olacağı, kazanılmış hakların ne olacağı gibi birçok soru da yanıtsız kalmaktadır.

Yanıtsız kalmaktadır,çünkü son yıllarda zorunlu müdafiilikle ilgili

düzenlemelerin hepsi,tepeden inme,en iyi niyetli söylemle sistemi

çökertme niteliğine sahip,"yargının üç sac ayağından biri" gibi içi

boşaltılmış kavramlarla dize getirilmeye çalışılan savunmayı

dışlayan ,keyfi düzenlemelerdir.

Dediğim gibi "hukuk devleti ilkesinin" garantörü durumundaki bir

meslek grubu bile bu düzenlemelere kayıtsız kalabiliyorsa daha çok

geriye gidilir.

Ben paramı bu şekilde bırakmayı düşünmüyorum.Bir süre bekleyeceğim ardından bir senedir tek tek harcadığım paraları hesaplayıp yazılı olarak talep edeceğim görünen o ki vermeyecekler daha sonra bilindiği gibi dava vs. muhtemelen bu dava da red edilecek ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi...Dilekçeye de geçenlerde Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ‘ün açık kalan mikrofonu hesaba katmayarak ‘Güneydoğuda bir operasyon göstersek bütçeyi çoktan kotarırız’ sözlerini ve yanındaki subayla katıla katıla gülerken çekilen görüntülerini’ de ekleyeceğim,Her yere,her şeye para bulunurken Türkiye Cumhuriyeti Devletinin avukatlarına neden para bulunamadığını yada verilmediğini daha doğrusu avukatlara reva gördükleri ‘mutad vasıta’ olayını oraya bir anlatsınlar bakalım ne kadar ciddiye alınacaklar,genelgeler ne kadar işleyecek.Burada vermiyorum demek kolay…

Cmk müdafiliği, avukatların gönüllü olarak kaydolduğu bir sistem. Bu konuda net bir bilgiye sahip değilim böyle bir hakları olup olmadığını tam bilmiyorum ancak neden avukatların hepsi bu sistemden çıkıp bu yapılanları protesto etmiyor. Eğer avukatlar tavrını bu şekilde gösterirse birkaç ay için yargı aksayacaktır ancak avukatların hakettiği koşullarda verilecektir diye düşünüyorum.

Bahsedilen yazı, bir genelge değil, görüş yazısıdır.
Söz konusu yazı, 19.12.2006 tarihinden bu yana yürürlükte olan mevcut mevzuat hükümlerinin ne şekilde anlaşılması gerektiğine ilişkin bir açıklamadır. Bu düzenleme 19.12.2006 tarihinden beri vardır ve pozitif hukuk bakımından yapılması gereken uygulama budur. Bu anlamda çıktığı anda neyin yürürlüğe konulmuş olduğunun yetkilileri tarafından anlaşılması iki yıl almıştır ki altı çizilmesi gereken nokta budur. Ben, bunu uygulamakla yükümlü ve fazla para ödenmesinden sorumlu olan tüm yetkililere ve herkese günaydın diyorum. Sonuç olarak bu yeni bir şey değil, 19.12.2006'da bu haliyle çıkmıştı ve bağırılacaksa o zaman bağırılmalıydı. Yönetmelik ve atıf yaptığı harcirah kanunu çok açık.

Başka bir meslek gurubunun böyle bir sorunu olsa şimdiye kadar on kere çözülürdü veya müvekkillerimizin böyle bir derdi olsa biz ortalığı ayağa kaldırır haktan hukuktan sözederdik..Ama iş kendi haklarımızı korumak olunca dumur vaziyette kalıyoruz nedense..Hep rakip olmaya hep bir tarafta olmaya alıştık da biz olmayı mı unuttuk yoksa..

Bir zamanlar bir laf demiştim. 'Biz bu mücadeleyi kaybettik' diye. Boşuna uğraşmayalım. Tekrarlıyorum 'biz cmk mücadelesini kaybettik' En güzeli CMK listesinden adınızı sildirmek. Kimse de sizi zorla CMK avukatlığı yapmaya zorlayamaz. Böyle bir kural yok. Olamaz da başta Anayasa, daha sonra insan haklarına aykırı bu uygulama. Bırakın listede kalmak isteyen 10 kişi tüm CMK davalarını alsın. Bir ömür boyu idare eder onları. O kişilere gidecek işler başka avukatlara gidince adalet kendiliğinden tecelli eder. Yani demek istediğim şu ki; hem CMK avukatlığı yapmak, hem de bu konuda sızlanmak mantıklı değil, dolayısıyla da kimse sizi dinlemez, dinlemeyecekte.

Sayın Ayhan,

"biz bu mücadeleyi kaybettik/kaybederiz,boşuna uğraşmayalım" türünde ,insanları girişmiş oldukları mücadeleden caydırma,yılgınlığa sevketme amacını taşıyan sözler hiç bir zaman kendine bir varlık zemini bulamaz.Alakasız olacak ama ulusal kurtuluş mücadelesi buna en güzel örnektir.

Özellikle bir sosyal hukuk devletinde "sosyal hukuk devleti olma yolundaki kazanımlara" aykırı düzenlemelere karşı duran,cebine girecek parayı değil,adalet kapısında hakkı hukuku arayan savunmasız yurttaşın, yurttaşlık hakları önündeki fiili ve hukuki engelleri nasıl kaldıracağını düşünen bir hukukçuya "sen bu mücadeleni kaybettin,boşuna çırpınma demek" boşuna çırpınma olayına en güzel örnek olsa gerek.

Zorunlu müdafilik görevini üstlenen avukata ,yaptığı gideri ödememek veya burnundan fitil fitil getirerek ödemek "zorunlu müdafilik "denilen ve sosyal bir hukuk devletinin olmazsa olmaz koşullarından olan bir kurumu etkisiz bırakmaya çalışmaktan başkaca bir şey değildir.
Ben masraf ödememek yoluyla zorunlu müdafiliğin bitirilmeye çalışıldığını düşünüyorum.

Alıntı: Kimse de sizi zorla CMK avukatlığı yapmaya zorlayamaz. Böyle bir kural yok. Olamaz da başta Anayasa, daha sonra insan haklarına aykırı bu uygulama

Katılıyorum,zorla çalıştırma yasağı denilen ve anayasal güvenceye kavuşturulmuş olan bir hak var.Peki insanları (maddi olanaksızlıklardan dolayı kullanamadığı) savunma hakkkından yoksun bırakarak yargılamak anayasaya veya insan haklarına ne kadar uygun?

Bu arada zorunlu müdafiliği bırakacak olan meslektaşlardan gelecek işlerin hayali bir çok meslektaşımızı avutmaya devam ediyor ya ben asıl ona şaşıyorum.

Sanırım konuyla ilgili olumlu gelişmeler var. İstanbul Barosunu'nun internet sayfasında şöyle bir duyuru yayınlandı.

İstanbul Barosu Başkanı Av.Muammer AYDIN 'ında katıldığı İstanbul'daki Cumhuriyet Başsavcıları ile yapılan toplantıda CMK kapsamında görevlendirilen müdafi/vekilerin zorunlu yol giderlerinin ödenmesinde mutad vasıtada yaşanan sorunlar ele alınmış ve varılan mutabakat neticesinde avukatların beyan ettikleri zorunlu yol giderlerinin bayram ve yılbaşı öncesinde ödenmesi için çalışmalar başlatılmıştır.

Sevgili Muyasba, anlayamadım. Bu geçici olarak sadece bayram ve yılbaşına özgü bulunmuş bir çözümmü yoksa kesin olarak avukatların beyan ettiği masrafların kabul edileceğine dair anlaşmaya varıldı mı? İstanbul Barosunun sayfasına baktım ama farklı bir şey anlayamadım. Sanki Aralık ve Ocaktan önce makbuz kesen ve masraf beyanında bulunan meslektaşlarımızınki ödenecekte o trarihten sonra beyan eden ve makbuz kesen meslektaşlar için masraf beyanı kabul edilmeyecek ve ödenmeyecekmiş gibi bir anlam çıkıyor. Bilgisi olan meslektaşlar varsa ve paylaşırsa çok sevinirim.

Arkadaşlar baro sayfasındaki ilan aslında bir uzlaşma falan değil. Bu ilanın özü tamamen Adalet Bakanlığının Harcamaları konusunda yayınladığı 01.12.2008 tarihli bir talimat yazısından ileri gelmektedir.

Adalet Bakanlığı, 2009 bütçesine borç olarak yansımaması için çeşitli kalemlerinde harcanmayan ödeneklerin, CMK Müdafii ödenekleri gibi borçlu olan kalemlere kaydırılarak, en geç Aralık ayı sonuna kadar var olan borçların ödenmesi yönünde İlgili Savcılıklara talimat göndermiş bulunmaktadır. Bu tamamen Aralık ayı sonuna kadar yani 2009 bütçesine yetiştirilmek için yapılan bir uygulama olup; masraf sorunu aslında çözülmüş olmayıp eski halin zorunlu bir uzatması niteliğindedir. Bunu da "İstanbul Barosu görüştü, masraf sorununu halletti" şeklinde yansıtmak hatadır. Zaten en kısa zamanda karşımıza yine bu sorun çıkacaktır. Bekleyelim ve görelim.

Bkz.
http://www.memurlar.net/common/docum...Harcanmasi.pdf