Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

organize sahte çek basma ve kullanma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-03-2007, 15:07   #1
antalya

 
Varsayılan organize sahte çek basma ve kullanma

herkese iyi çalışmalar.
müvekkilim 38 adet çek getirdi. çeklerde ki sorun şu;
1- çekler tamamen sahte. aslında aynı kişiye ait içerik bilgileri aynı çek var fakat bunlar onların birebir kopyası. ilk önce banka bile bunu farketmedi çekler takasa koyuldu ödeme bile yapıldı sonra birden paralar geri çekildi.
2- toplam miktar 1 trilyonu buluyor. müvekkilime 3-4 cirodan sonra gemiş. tabi aradaki cirantaların imzası da sahte. imzalar birebir aynı. gerçek imza sahipleri imzalarını ayırt etmekte çok zorlandılar.büyüteçlerle falan incelendi.
3- sadece son cirantanın imzası gerçek. zaten orgaznizasyon ona ait gözüküyor.
4- bu durumda ben takip yapsam bile sonuç olumsuz gözüküyor.
5- suç duyurusunda bulunacağım fakat çek kanunana göre mi bunu yapmalıyım yoksa tck göre dolandırıcılıktan mı resmi evrakta sahtecilik mi tam karar veremedim.
gerek cezai gerek hukuki yömnden fikirlerinize ihtiyacım var. teşekkürler.
Old 09-03-2007, 15:27   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Resmi evrakta sahtecilik suçu işlenmiş görünmektedir.Çeklerin keşide tarihi yeni gibi ama çeklerde vergi kimlik no.su bulunmakta mıdır?

Hukuk davası bakımından 4 no.lu cevabınız geçerlidir.

Saygılarımla
Old 09-03-2007, 16:10   #3
antalya

 
Varsayılan

öncelikle ilginize teşekkürler.
çeklerin büyük bir çoğunluğunun keşide tarihi 30.09.2006
ayrıca çeklerin aslında orjinalide tedavüle çıkmış. bizdeki olanları birebir aynı kopyası. noktası virgülüne kadar aynı tabi sadece miktarları değişik.

örneğin bir tanesinde orjinal çek de miktar 500 milyar bizde ise 50 milyar yazılı üsütüne üstlük bankanın bu çekler arkasında karşılıksız kaydı bile mevcut.

3167 nolu kanuna göre
Yetkili olmadığı halde çek karnesi basan veya bastıranlar:
(Değiştirilmiş madde Kabul T: 26.02.2003 RGT: 08.03.2003 KANUN NO :4814/12)
Madde 14 - Çek defteri basmaya veya bastırmaya kanunen yetkili kılınanlar dışında çek defteri basanlara ve bastıranlara iki yıldan beş yıla kadar hapis ve üçyüzellimilyon liradan üçmilyar liraya kadar ağır para cezası verilir.

sizde resmi evraktan verilmeli görüşündesiniz. olayımızda hem basma hem de kullanma mevcut.
Old 09-03-2007, 16:50   #4
Turkmen

 
Varsayılan

Aşağıdaki karar işinize yarayabilir sanırım.
T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2004/6-221
K. 2005/38
T. 19.4.2005

• RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK VE DOLANDIRICILIK SUÇU ( Belgede Sahtecilik Suçlarında Mağdurun Rızası Hukuka Uygunluk Nedeni Sayılamazsa da Failin Belgede Sahtekarlıkta Bulunmak Kastına Etki Yapması-Belgede Sahtecilik Suçlarında Kast ise Zarar Vermek Bilinç ve İradesi Olması )
• SUÇUN UNSURLARI ( Sanıklara Yüklenen Belgede Sahtecilik ve Dolandırıcılık Suçlarının Manevi Öğesi Oluşmaması )
• ZARAR VERME İRADESİ ( Kendi İmzalarını Taşıyan Şirket Çeklerini Önceki Ticari İlişkiler Sırasında da Şikayetçi Şirkete Verip Kullandıkları Anlaşılan Sanıkların Zarar Verme Bilinç ve İradesiyle Hareket Ettiklerinin Kanıtlanamaması )
• SAHTECİLİK ( Belgede Sahtekarlıkta Bulunmak Kastına Mağdurun Rızasının Etki Yapması- Bu Suçlarda Kastın Zarar Vermek Bilinç ve İradesinin Olması )
• YETKİSİZ KİŞİLERCE ÇEK İMZALANMASI ( Önceki Ticari İlişikler Sırasında da Şikayetçi Şirkete Verip Kullandıkları Anlaşılan Sanıkların Zarar Verme Bilinç ve İradesiyle Hareket Ettiklerinin Kanıtlanamaması )
765/m.80,342,503,522

ÖZET :Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80-98 sayılı kararında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere; belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılamazsa da, failin, belgede sahtekarlıkta bulunmak kastına etki yapmaktadır. Belgede sahtecilik suçlarında kast ise, zarar vermek bilinç ve iradesidir.
Somut olayda, sanıklar sahibi oldukları şirketin satın aldığı mal karşılığında şirketi temsile yetkili müdür olan babaları Hacı C___'un verdiği sözlü izin üzerine şirkete ait çekleri düzenleyip imzalayarak aralarında öteden beri ticari ilişki bulunan şikayetçi şirkete vermişler, başlangıçta ödeyemedikleri çek bedelinin bir kısmını sonradan ödemişlerdir. Kendi imzalarını taşıyan şirket çeklerini önceki ticari ilişkiler sırasında da şikayetçi şirkete verip kullandıkları anlaşılan sanıkların zarar verme bilinç ve iradesiyle hareket ettikleri kanıtlanamamıştır.
O halde, sanıklara yüklenen belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının manevi öğesi oluşmadığından, direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.

DAVA : Sahtecilik ve dolandırıcılık suçu sanıklarından S___ C___'un TCY.nın 342/1 ve 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay ağır hapis, TCY.nın 503/1, 522, 59/2 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca 362.736.110 lira ağır para cezası, sanık B___ C___'un zincirleme biçimde sahtecilik suçundan TCY.nın 342/1, 80 ve 59/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 11 ay 10 gün ağır hapis, zincirleme biçimde dolandırıcılık suçundan TCY.nın 503/1, 80, 522 ve 59/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 19 gün hapis ve 1.128.472.221 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19.7.2001 gün ve 381-308 sayılı hüküm sanıklar ve vekilleri ile C.Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 21.04.2003 gün ve 13489-1969 sayı ile;
"1- Şirket temsilcisi tanık Hacı C___'un sözlü talimatı uyarınca ve kendi imzalarıyla dava konusu çekleri düzenleyen sanıkların suç kastıyla hareket etmedikleri gözetilmeyerek, yüklenen sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından beraati yerine, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
Sanık B___ C___'un aynı borç için aynı anda yakınana birden fazla çek vermekten ibaret eyleminde tek dolandırıcılık suçunun oluştuğu gözetilmeyerek, sanık hakkında TCY'nın 80. maddesinin uygulanması, " isabetsizliklerinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme 16.10.2003 gün ve 307-395 sayı ile;
"C___oğlu Demir Çelik İnş. Mlz. San ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi Hacı C___ yerine sanıkların imzaladıkları çekleri alış veriş yaptıkları müştekiye verdikleri, çeklerin ödenmemesi üzerine, icra takibi yapıldığı, şirket adına sanıkların babası Hacı C___'un borca ve imzaya itiraz ederek dava açtığı, sanıkların keşide ettikleri çeklerdeki imzaların şirket yetkilisi Hacı C___'un eli ürünü olmadığının tespit edilmesi üzerine Pendik İcra Tetkik Merci Hakimliğince, dava takip edilmediği için dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesine rağmen çeklerdeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edildiğinden, alacaklı şirketin takibinin



sonuçsuz kaldığı anlaşılmaktadır. Olayda, sanıklar ve şirketi temsile yetkili babaları Hacı C___'un iyi niyetli olmadıkları açıktır. Ayrıca, müştekinin bu çeklerin şirket yetkilisi tarafından değil de, çocukları tarafından keşide edildiğini bildiğine dair dosyada bir delil de yoktur. Eğer sanıklar ve sanıkların babası olan şirket yetkilisi Hacı C___ iyi niyetli olsalardı, takip aşamasında durumu alacaklı tarafa bildirirler ve sanıkların babası borca ve imzaya itiraz etmezdi. Kişilerin resmi belge niteliğindeki çeklere güvenlerinin sağlanması kamu düzenini ilgilendiren bir husustur. Sanıkların bu eylemlerinin sahtecilik ve dolandırıcılık olarak kabul edilmemesi halinde, resmi belge niteliğindeki çeklere duyulan güven bozulacak, bu durum şirketlerle ilgili alım satımlarda kötü niyetli kişiler tarafından istismar edilebilecektir. Somut olayda sanıkların sahte çek keşide edip, aldıkları malzeme karşılığında müşteki şirkete vererek sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işledikleri anlaşılmaktadır" gerekçesi ile önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de sanıklar ve C.Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 13.12.2004 günlü tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :
Sanıkların resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından cezalandırılmasına karar verilen olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanıklara yüklenen suçların manevi unsuru itibariyle oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Konunun esasının incelenmesine geçilmeden önce bir Kurul Üyesinin; toplanan kanıtların hüküm kurmaya yeterli bulunmadığını belirterek, esasen şirket adına çek düzenleme yetkisi bulunmayan sanıkların imzasını taşıyan çeklerin ödeme aracı olarak verilmesi uygulamasının, sanıkların şirketi ile şikayetçi şirket arasındaki ticari ilişkilerde önceden de mevcut olup olmadığının ve bunların icra takibine konu edilip edilmediğinin belirlenmesi bakımından soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini ileri sürmesi üzerine, öncelikle bu husus tartışılarak oylanmış, bir Kurul Üyesinin karşı oyu ve oyçokluğu ile soruşturmanın genişletilmesine gerek bulunmadığı kararlaştırılarak, mevcut kanıtlar kapsamında işin esası görüşülmüştür.
İnceleme konusu olayda;
C___oğlu Demir Çelik ve İnşaat Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şirketi'nin kurucu ortaklarının kardeş olan sanıklar B___ ve S___ C___ olduğu, şirketin müdürlüğünü ise Hacı C___'un yaptığı, sanıkların şirketi ile şikayetçi Halsa Metal San. ve Tic. Ltd. Şirketi arasında uzun yıllara dayanan ticari ilişki bulunduğu, bu süreç içinde sanıkların şirketince satın alınan demir bedelinin kısmen peşin ödenip kalan kısımlar için de çekle ödeme yapıldığı, son olarak 1998 yılında alınan bir kısım demir bedeli olarak sanıkların gerçekte şirket adına çek keşide etme yetkisi şirket müdürü babaları Hacı C___'a ait bulunmasına karşın, şirkete ait çok sayıda çeki düzenleyip kendileri imzalamak suretiyle şikayetçi şirkete verdikleri, ancak şirketin ödeme güçlüğü içine düşmesi nedeniyle çek bedellerinin başlangıçta ödenemediği, karşılıksız çıkan çeklerden beş tanesi nedeniyle icra takibine girişildiği, bu kez şirket vekili tarafından borca ve imzaya itiraz edildiği, Pendik İcra Tetkik Merciinin 1999/53 Esas sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda çeklerdeki imzaların şirket müdürü Hacı C___'a ait olmadığının saptandığı, sanıkların sahibi oldukları şirket tarafından açılan bu davanın takipsiz bırakıldığı ve işlemden kaldırıldığı dosyadaki kanıtlardan anlaşılmaktadır.
Şikayetçi H... Metal San. ve Tic. Ltd. Şirketi'nin ortağı ve temsilcisi olan F.. U.. duruşmada; çeklerin bir kısmını icraya koyduğunu ifade etmiş, 1.5.2001 günlü oturumda ise; sanıklar ve babalarının paranın bir kısmını ödediklerini, kalan kısmı ödeyecekleri konusunda da söz verdiklerini belirtmiştir.
Sanıklar ise; sahibi oldukları şirketin şikayetçi şirket ile uzun yıllardır ticaret yaptığını, şikayetçi şirketten aldıkları malın bedelinin bir kısmını ödediklerini, kalan kısım için ise şirketin çeklerinden düzenleyip verdiklerini, şirket müdürü olan babalarının o tarihte hasta olması nedeniyle çekleri kendilerinin imzaladıklarını, suça konu beş çekten 6.11.1998 tarihli çekteki imzanın sanık S___'a, diğer dördünün ise sanık B___'e ait olduğunu, ancak babalarının yokluğunda imza atmaları yönünde muvafakatının bulunduğunu, esasen daha önce de aldıkları mal karşılığında şirket çeklerinden düzenleyip verdiklerini, alacaklı şirketin bu durumu bilmesine karşın çekleri imzalamalarına itiraz etmediklerini, son çekleri ise şirketlerinin mali durumunun bozulması nedeniyle zamanında ödeyemediklerini belirtmişlerdir.
Tanık Hacı C___ da kolluk anlatımında; aldıkları mal karşılığında verilen çekleri kendisinin yerine çocuklarının imzaladığını, karşı tarafla görüşmelerinin sürdüğünü, onların belirleyeceği şartlarda ödeme yapmaya hazır olduklarını belirtmiş, duruşmadaki anlatımında da; hastalığı nedeniyle uzun süre tedavi gördüğünü, yokluğunda imza atmalarını şirketin ortağı olan çocuklarına sözlü olarak bildirdiğini, çocuklarının şikayetçi şirkete çek verdiklerini bilmediği için başlangıçta itirazda bulunduğunu ifade etmiştir.
Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80-98 sayılı kararında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere; belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılamazsa da, failin, belgede sahtekarlıkta bulunmak kastına etki yapmaktadır. Belgede sahtecilik suçlarında kast ise, zarar vermek bilinç ve iradesidir.


Somut olayda, sanıklar sahibi oldukları şirketin satın aldığı mal karşılığında şirketi temsile yetkili müdür olan babaları Hacı C___'un verdiği sözlü izin üzerine şirkete ait çekleri düzenleyip imzalayarak aralarında öteden beri ticari ilişki bulunan şikayetçi şirkete vermişler, başlangıçta ödeyemedikleri çek bedelinin bir kısmını sonradan ödemişlerdir. Kendi imzalarını taşıyan şirket çeklerini önceki ticari ilişkiler sırasında da şikayetçi şirkete verip kullandıkları anlaşılan sanıkların zarar verme bilinç ve iradesiyle hareket ettikleri kanıtlanamamıştır.
O halde, sanıklara yüklenen belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının manevi öğesi oluşmadığından, direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle,
Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA,
Dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine,
19.04.2005 günü tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi.
Old 09-03-2007, 23:09   #5
avukat1980

 
Varsayılan Cevap...

Sayın meslektaşım sanıkların kimliğini eğer özel mesaj olarak gönderirseniz sevinirim zira benimde müvekkilime geçen yıl 14.000 ytl lik benzer mahiyette çek verilmişti ve sanıkların antalyada bulundukları bildirilmişti.bizim şikayetimizde halihazırda devam etmekte..cevabınızı bekliyorum..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Organize fuhuş örgütü! Av.Engin Özoğul Hukuk Haberleri 0 06-01-2007 12:26
KaÇak Su Kullanma Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 1 01-12-2006 16:44
634 sayılı kanun ve özel organize sanayii bölgeleri ares139 Meslektaşların Soruları 1 24-08-2006 23:42
Cebir Kullanma Zeynep.k. Hukuk Sohbetleri 1 04-11-2003 20:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,31164503 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.