Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Eser sözleşmesi olur mu?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-04-2008, 16:52   #1
attorneytalay

 
Varsayılan Eser sözleşmesi olur mu?

Merhaba,

Sorum çok ksıa şöyle ki;

Bir şirket (A) ile bir dj'in menejeri arasında DJ'in belli tarihlerde program yapması hususunda sözleşme imzalanmıştır.

Bu sözleşmenin Eser (İstisna) sözleşmesi olduğunu düşünüyorum ancak bazı arkadaşlar hizmet sözleşmesi olabileceğiniş söyleyince açıkçası aklım karıştı birazcık.

Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim....

Saygılarımla

Herkese sonsuz teşekkürler...

Talay
Old 22-04-2008, 16:59   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/1184
Karar: 2003/3210
Karar Tarihi: 16.06.2003

ÖZET: TTK.md.20/2 hükmünce her tacirin ticari işletmesiyle ilgili konularda basiretli bir işadamı gibi hareket etmesi zorunludur. Senelerdir TV kanallarında sunuculuk yapan ve ticari bir şirketi bulunan şahsın sözleşmelerin inikadında hataya düştüğünün kabulü hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir

(818 S. K. m. 23, 31, 161) (6762 S. K. m. 20)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat Ömer Şınık ile davalı vekili avukat Lalehan Eymirlioğlu geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR

Davacı; davalının 15.4.1998 tarihli sözleşme hükümlerine uymadan 20.4.1998 tarihli ihtarla akdi tek taraflı olarak feshettiğini ileri sürerek, akitte kararlaştırılan cezai şarttan (1.000.000) USD'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında; taraflar arasında bir eser sözleşmesi bulunduğunu, davacının peşinat yerine iki adet ileri tarihli çek vermek suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığını, çeklerin iadesini istediklerini, sözleşme imzalanırken hataya düşüldüğünü, ifanın başlangıç tarihi olarak kabul edilen 18.5.1998'de davalının Kanal D ile sözleşmesinin bulunduğunu, bu durumda ortaya ifa imkansızlığının çıktığını, davacının ifa tarihini değiştirmeyi kabul etmediğini savunarak ve cezanın da fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davalının, davacı ile yaptığı sözleşme uyarınca işe başlaması gereken 18.5.1988 tarihinde, dava dışı DTV Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş. ile sözleşmesinin bulunduğu, bilgisizliği ve dikkatsizliği yüzünden hataya düştüğü, esaslı hataya duçar olan davalının sözleşme ile ilzam olunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 15.4.1998 tarihli sözleşmenin esaslı hataya düşülerek imzalanmış olup olmadığı noktasındadır.

BK.nun 23. maddesi ve devamında, akit yapılırken esaslı bir hataya düşen tarafın o akit ile bağlı tutulamayacağı düzenlenmiştir. Davalı kısa bir süre içerisinde hataya düştüğünü belirterek 20.4.1998'de akitten dönmüştür. Dönme hakkı BK.nun md.31'deki süre içerisinde kullanılmıştır.

Davacı, davalının hataya düşmediğini, akdi feshettiği tarihte DTV Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş.ile yeni bir sözleşme imzaladığını ücretini artırmak amacıyla bu işlemlerin yapıldığını ileri sürmektedir.

Dosyada mevcut belgelere göre; davalı M.Ali E. ile DTV Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş.arasında 26.12.1997 tarihinde imzalanan sözleşme ile davalı sunucunun bir yıl süreyle yani 26.12.1998'e kadar Çarkıfelek programını Kanal D televizyon kanalında sunmayı kabul ettiği, 5.2.1998 tarihli Ek Sözleşme ile de 3.2.1998'den başlayarak 5 ay için 375.000 USD ödemesi kabul edilmiş, sözleşmenin diğer hükümleri aynen korunmuştur. Ayrıca davalı sözleşmenin süresi içerisinde başka TV Kanallarında görev almamayı, görev teklifini kabul etmemeyi, bu hususlarda DTV.den yazılı izin alınması gerektiğini de sözleşme hükmü olarak benimsemiştir.

Yine bu sözleşmelere aykırı davranış halinde, cezai şart ve tazminatla yükümlü olunacağına dair, hükümlere de yer verilmiştir.

Hal böyle iken, yani davalı M.Ali'nin DTV ile sözleşmesi devam ederken, davacı ile sözleşme yapılarak davacıya ait TV kanalında 18.5.1998'de göreve başlamak üzere anlaşma yapmasında esaslı bir hatadan sözedilemez. 26.12.1997 tarihli sözleşme "M.Ali Erbil-Yasmin Prodüksiyon Filmcilik Reklamcılık Tic.Ltd.Şti." sıfatıyla imzalanmıştır. Sözleşmenin bir tarafının tacir olduğu ortadadır. Her tacirin ticari işletmesiyle ilgili konularda basiretli bir işadamı gibi hareket etmesi zorunludur (TTK.md.20/2). Senelerdir TV kanallarında sunuculuk yapan ve ticari bir şirketi bulunan şahsın sözleşmelerin inikadında hataya düştüğünün kabulü hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. Zira o tarihlerde davalı zaten fiilen TV kanalında sunuculuk yapmaktadır. Sözleşme gereğince de görevi 26.12.1998 tarihine kadar sürecektir. Sözleşmenin feshedildiği aynı tarihte (20.4.1998) davalı DTV Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş.ile sözleşme yapmış ilk sözleşmedeki süreyi 31.8.1999'a kadar uzatmıştır. Sözleşme bedeli de 2.000.000 USD'ye çıkarılmıştır. Aynı sözleşmenin 5.e maddesinde İnter Star TV İle yapılan (dava konusu) sözleşmeden kaynaklanabilecek yükümlülüğün 100.000 USD'lik miktarı da Kanal DTV'ye yükletilmiştir. Sözleşmenin bilinerek feshedildiği ortadadır. Mahkemece bu sözleşme dikkate alınmadan hataya düşüldüğü kabul edilmiştir. Bu nedenlerle mahkemenin hataya ilişkin kabulünde isabet bulunmamaktadır.

Öte yandan davalının, sözleşmedeki peşinatı iki adet ileri tarihli çekle almış olması, sözleşmeye aykırılık olarak değerlendirilebilir ise de, davalı bu şekilde bir ödemeyi kabul etmekle, peşinattan vazgeçmiş kabul edilmelidir. Esasen çeklere tarih konulmuş olması da, çeklerin ibraz edildiğinde ödenmesi gerektiği ve ödemelerin, tediye tarihlerindeki TC Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden TL.olarak yapılacağına dair sözleşme hükümleri, çeklerin bankaya ibraz olunup karşılıksız çıktığına dair bir delilin dosyada bulunmaması karşısında, böyle bir tediye şeklinin kabul edilmesi sözleşmeye aykırılık olarak düşünülmemiştir. Davalı, davacıya gönderdiği 17.4.1998 tarihli ek sözleşme tasarısında, programın ilk yayın tarihinin 15.6.1998 olmasını istemiştir, oysa bu tarihte de davalının Kanal D ile olan anlaşması yürürlüktedir. Aynı teklifte cezai şartın 2.500.000 USD olmasını kabul etmiştir. Sözleşmede, cezai şartın fahiş olduğuna itiraz edilemeyeceği, tenkisinin istenemeyeceği hususuna da yer verilmiştir. Bu nedenle cezanın tenkisi cihetine gidilemeyeceği de ortadadır.

Davacı vekili dosyada mevcut 22.11.1999 havale tarihli dilekçesinde, ceza miktarı (3.900.000) USD ise de, cezai şartın her iki tarafa da eşit olarak uygulanması gerektiği nedeniyle (1.000.000) USD istediklerini belirterek, talebini bu miktarla sınırlandırmıştır.

Belirtilen bu hususların ışığında; davalının akdi yaptığı sırada başka bir TV kanalıyla anlaşmasının olduğu, akitten döndüğü tarihte aynı kanalla sözleşmesini daha iyi şartlarda yenilediği, bu durumda ortada bir hata olmayıp, eski sözleşme hükümleri göze alınarak bu sözleşmenin imzalandığı sonucuna varıldığından, davalının akdi feshetmesi haksız bulunmuş ve akitte kararlaştırılan cezai şart nedeniyle açılan bu davanın kabulü yerine reddi isabetsiz olmakla kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

2- Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 275 milyon lira duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 16.6.2003 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

15.4.1998 tarihli sözleşmeyi "sunucu" sıfatı ile davalı Mehmet Ali Erbil imzalamıştır. Davalı gerçek kişi TTK.nın kabul ettiği manada tacir olmayıp sanatçıdır. Sözleşmenin tarafları cezai şartın miktarını belirlemekte serbest iseler de hakim aşırı (fahiş) gördüğü cezai şart miktarını indirmekle mükellef olduğundan, hakkaniyet ölçüsüne göre BK.161/son madde hükmü gereğince sözleşmede yer alan 1.000.000 USD (Bir milyon Amerikan Doları) cezai şartın tenkisi gerekeceği, borçlunun cezai şartın indirilme imkanından önceden feragatının geçersiz olduğu gözetilmeden sayın çoğunluğun yazılı şekilde bozma kararına muhalifim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Eser Sözleşmesi /Hizmet Sözleşmesi Fatma KAPUÇAM Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 14 19-10-2011 10:54
eser sözleşmesi avkt Meslektaşların Soruları 2 13-11-2007 22:28
eser sözleşmesi ve çekler forever_freedom Meslektaşların Soruları 3 25-08-2007 15:53
eser sözleşmesi mi satış sözleşmesi mi korayoz Hukuk Soruları Arşivi 5 08-03-2007 15:49
eser sözleşmesi stjservet Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 5 17-08-2006 19:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03565311 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.