Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Oğlun babasının aracını üçünçü bir şahsa vekalet olmadan satması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-08-2007, 23:01   #1
ayşebetul

 
Varsayılan Oğlun babasının aracını üçünçü bir şahsa vekalet olmadan satması

Merhaba,
Sayın meslektaşlarım bir konuda yardımınıza ihtiyacım var karar vermeme yardım ederseniz sevinirim yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.

Şu anda elimde bir icra takibi var bu takip müvekkillim tarafından baba ve oğul aleyhine açılmış. Açılan takip baba yönünden kesinleşmiş ancak oğlu itiraz ettiği için oğlu açısından kesinleşmemiştir.Ayrıca Babada Menfi Tespit davası açmış ve teminatla takibi durdurmuştur.

Takibe konu vakıa ise biraz karışık.
Şöyle ki;takip alacaklısı müvekkilim eşinin adına kayıtlı arabayı takip borçlusu babanın aracı ile yine takip borçlusu oğul ile yaptığı sözleşme ile takas etmiştir. Ayrıca yaptıkları bu sözleşme uyarıncada müvekkilim 10.000,00 YTL ödemeyi taahhüd etmiştir. Ancak müvekkilim 10.000,00 YTL nin 5.000,00 YTL si ödemiş, kalanı ödeyememiştir. Bununüzerine müvekkilim ve oğul bir araya gelerek sözleşmeyi karşılıklı fesihetmişlerdir. Fesih ile müvekkilim borçludan aldığı arabayı iade etmiş ve karşılığında arabası ile verdiği parayı istemiştir. Ancak borçlular arabayı başkasına sattıklarından arabayı ve parayı iade etmemişlerdir. Bunun üzerine müvekkilimde haklarında takip başlatmıştır.

Sorun şu; baba, oğlunun yaptığı satış sözleşmesini kabul etmiyor ve borçlu değilimdiyor.Menfi tespit davasında da bunu iddia ediyor.Ancak babanın arabasıda müvekkilimin eşi tarafından 1 yıl kullanılıyor. Ben bu durumda babaya karşı oğlunun yaptığı bu işlemden zımni kabul ve kötüniyet dayanarak götürürsem hukuken doğru olurmu yada başka bir yol varmıdır? Ayrıca da oğlu aleyhine itirazın iptali davası açsam bu konuda da hukuken vekaletsiz iş görme hükümlerince bir sonuç elde edermiyim? Teşekkürler!
Old 09-08-2007, 00:03   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

- Baba takas işlemini bilmediğini iddia edemeyeceğinden, vekaletsiz iş gören oğlunun işlemine tasarruf işlemine icazet vermiş sayılmalıdır.
- Kendi adına ve başkası hesabına tasarruf işlemi yapan oğul'un sorumluluğu vekalet hükümlerine göre belirlenir. "BK 415 İş sahibi yapılan işe icazet verirse vekalet hükümleri cari olur."
- Ancak tarafların haricen satış yaptıkları dikkate alındığında yapılan sözleşme geçersiz olduğundan ancak sebebsiz zenginleşme hükümleri gereğince verdiklerini iade borcu altına gireceklerdir. Bu nedenle İtirazın İptali davası genel mahkemede açılmalı ve temeli Sebepsiz Zenginleşme nedeniyle verdiğini geri istemek olmalıdır. Araç teslimi vs. ifa talep edilemez...
- Bu durumda; vekaletsiz iş gören oğlunun tasarruf işlemine icazet veren baba oğlunun kendi hesabına aldıklarını iade ile yükümlüdür.
- Vekaletsiz iş gören ancak yaptığı işleme sonradan icazet verilen oğul ise vekaleten hareket etmiş olmakla, sözleşme nedeniyle kendi hesabına bir şey almamışsa müvekkilinize karşı borçtan sorumlu olmaz.

Ancak müvekkilinizin takip sırasında her ikisini de müteselsilen mi sorumlu tuttuğu yoksa ayrı ayrı kalemler için mi sorumlu tuttuğu anlaşılamamaktadır. Eğer müteselsilen sorumlu tutarak takip başlatmışsa bence oğul'un sorumluluğu bulunmamaktadır.

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 1988/1800
Karar: 1989/1685
Karar Tarihi: 03.04.1989
ÖZET: Davacı, adı geçene 28.6.1983 tarihinde "tahakkuk edecek" istihkakların tahsili için vekaletname vermiş ve 22.8.1983 tarihinde vekaletten azlederek 23.8.1983 tarihinde azil hususunu idareye duyurmuş ise de, daha sonra aynı şahsa verdiği 6.10.1983 tarihli vekaletnamede namına "tahakkuk etmiş ve edecek hakedişleri ilgili dairelerden ahz-u kabza" yetki verdiği anlaşılmaktadır. Böylece davacı, vekalet verdiği Vehbi H'nin önceki tahsilatına da icazet verdiği ortadadır. Buna rağmen mahkemenin yazılı olduğu şekilde ... liranın yetkisiz temsilciye ödendiği gerekçesiyle tahsiline karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.

(818 S. K. m. 415)
Dava: Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 3. Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiş olmakla işin gereği konuşulup düşünüldü:
Karar:
1 - Davacının bizzat imza ettiği 6.10.1983 tarihli protokolün 1 numaralı bendinde (... Mehmet A.'nın rızası ile kendi şantiye şefi Vehbi H.'ye para çekme yetkisi yeniden bir vekaletle verilmiştir. Ancak 5 no.lu hakedişe mahsuben alınmış bulunan 25.000.000 lira hariç olup cem'an 105.000.000 liradır. Yani 4 no.lu hakediş ile Mehmet A.'ya verilen meblağ üzerine Vehbi H.'ye 105.000.000 lira ödenecektir. Bu meblağ üstüne Vehbi H.'ye ödeme yapılmayacaktır.) sözleri yazılıdır. Aynı protokolün 3. maddesinde de hesabın kapatılmasından sonraki devreye ait ödeme şekli düzenlenmiştir.
2 - Özellikle anılan protokolün 1. maddesindeki hükümde görülmektedir ki, 4 numaralı hakediş tutarı dahil olmak üzere anılan hakedişin tarihi itibariyle vekil Mehmet A.'ya davalı idarece yapılan bütün ödemeler, davacı yüklenici tarafından açıkça benimsenerek kabul edilmiş bulunmaktadır. Oysa mahkemece ödetilmesine karar verilen meblağdan 12.500.000 liranın 22.6.1983 tarihinde, 5.000.000 liranın ise 28.6.1983 tarihinde Mehmet A.'ya yapıldığı sabittir. Daha açık bir anlatımla, Mehmet A.'ya yapılan toplam 17.500.000 liralık ödemeler tutarı, yapıldığı tarihler itibariyle yukarıda sözü edilen protokol tarihinden önce olup, davacı tarafça benimsendiğinin kabulü gerekir. 4 numaralı hakedişin gerek tanzim gerekse onama tarihi ise, sözü edilen ödemelerin yapıldığı tarihten çok sonra 3.8.1983 tarihini taşıdığı ihtilafsız olduğuna,, bu protokolde Mehmet A.'nın ve idarenin kontrol amiri Hasan Y.'ın imzaları mevcut bulunmasına, protokolün rızayı bozucu bir nedene dayandığı iddia edilmediğine göre, davacı bu beyanıyla bağlıdır ve iş sahibi olarak bu ödemelere icazet vermiş sayılması gerekir. (Borçlar Kanununun 415. m.)
Mahkemenin bu yönü gözetmeksizin bilirkişilerin hukuki alanda bildirdikleri görüşe itibar ederek bu kalem için ödetme kararı vermesi yanlıştır.
3 - Dava kalemleri arasında davalı idarenin Vehbi H. adındaki yetkisiz vekile yaptığı ödemelerin de tahsili istemi yer almaktadır. Gerçekten davacı,, adı geçene 28.6.1983 tarihinde "tahakkuk edecek" istihkakların tahsili için vekaletname vermiş ve 22.8.1983 tarihinde vekaletten azlederek 23.8.1983 tarihinde azil hususunu idareye duyurmuş ise de, daha sonra aynı şahsa verdiği 6.10.1983 tarihli vekaletnamede namına "tahakkuk etmiş ve edecek hakedişleri ilgili dairelerden ahz-u kabza" yetki verdiği anlaşılmaktadır. Böylece davacı, vekalet verdiği Vehbi H'nin önceki tahsilatına da icazet verdiği ortadadır. Esasen yukarda 2 numaralı bentte sözü edilen protokolün 3. maddesinde de bu uyygulamanın doğrulandığı görülmüştür. Buna rağmen mahkemenin yazılı olduğu şekilde 27.500.000 liranın yetkisiz temsilciye ödendiği gerekçesiyle tahsiline karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
4 - Dava dilekçesinde alacağın banka iskonto oranında faiziyle ödetilmesi istenildiği halde mahkemece % 30 temerrüt faiziyle yetinilmesi kabul biçimi bakımından bozmayı gerekmiştir.
Sonuç: Yukarda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3. bentlerde yazılı nedenlerle kararın davalı yararına, 4. bentte yazılı sebepten davacı yararına BOZULMASINA, 3.4.1989 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/6179
Karar: 2005/14465
Karar Tarihi: 04.10.2005
ÖZET: Trafikte kayıtlı araçların harici satışları geçersizdir. Bu nedenle taraflar aldıklarını sebepsiz iktisap hükümlerine göre aynı anda iade ile mükelleftirler. Mahkemece satışa konu aracın iadesi kaydı ile davacının senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine satış sözleşmesi ve senette taraf olmayan H. Özbek hakkındaki davanın bu şahsa husumet düşmeyeceğinden reddine karar verilmesi gerekir.


(2918 S. K. m. 20/d)
Dava: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı, kardeşi B. Demir'in davalılardan haricen satın aldığı otomobil bedeline mahsuben verilen senedi kefil sıfatıyla imzaladığını, davalıların aracı abisinin sattığı kişiden habersiz alıp götürdüklerini ve aracın davalı H. Özbek adına tescil edildiğini, kefili olduğu senet ile icra takibine başlandığını senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının icra takibinde borcu ödeyeceğini belirterek ödeme taahhüdünde bulunduğunu, borcunu ödemediğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, harici oto satış sözleşmesi gereğince satış bedeli karşılığında verilen senedi kefil olarak imzaladığını, aracın davalılar tarafından geri alındığını bu nedenle senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalılar ise satışa konu aracın davacı ve kardeşi tarafından 3. şahsa satıldığını savunmuşlardır. 18.9.2002 tarihli harici satış sözleşmesi ile 71 AP 348 plakalı aracın 2.400.000.000 TL. sını davacının kardeşine davalı M. tarafından satıldığı ve satış bedeli karşılığında 25.2.2003 vade tarihli davacının da kefil olduğu senedin verildiği anlaşılmaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesi hükmü uyarınca trafikte kayıtlı araçların harici satışları geçersizdir. Bu nedenle taraflar aldıklarını sebepsiz iktisap hükümlerine göre aynı anda iade ile mükelleftirler. Mahkemece satışa konu aracın iadesi kaydı ile davacının senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine satış sözleşmesi ve senette taraf olmayan H. Özbek hakkındaki davanın bu şahsa husumet düşmeyeceğinden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 18-03-2011, 23:05   #3
hırs

 
Varsayılan

Benzer bir soruda ben soracağım koca eşi adına kayıtlı aracı haricen 3.şahsa satarsa sebepsiz zenginleşme kime açılmalıdır? sözleşmeyi eşine vekaleten imzalamıştır
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ahzu Kabz yetkisi olmadan Vekalet Ücreti icradan tahsil edilebilir mi? MGDurbin Meslektaşların Soruları 33 04-01-2012 17:15
toki evlerinin üçüncü şahsa devri Av.Nursel Meslektaşların Soruları 1 04-03-2008 11:20
Vekalet Aslı olmadan Sureti onaylamak avukat1980 Meslektaşların Soruları 10 26-05-2007 12:36
babasının kredi kartını kullanan ... tamtesebbus34 Meslektaşların Soruları 0 14-05-2007 15:08
Miras Payının Herhangi Bir Üçüncü Şahsa Temliki Atreju Meslektaşların Soruları 2 10-04-2006 13:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04634595 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.