Kira mı ecri misil mi

Merhaba;
1-Müvekkile ait bir taşınmazda bir şahıs kira kontratı olmadan yaklaşık 6 yıldır oturuyor.
2- Dediğim gibi kontrat yok, şahıs tarafından müvekkile ödenen herhangi bir ödeme de yok.
3- İşin özü şu; oturan şahıs müvekkile bir iş getirecek, bu iş karşılığında da şahıs o taşınmazda ikamet edecek. Ancak şahıs anlaşılan işi getirmiyor. Taşınmazda ise yıllardır para vermeden ikamet ediyor.
4-Şimdi ihtar çekeceğim ama nerden yürüyeceğimi bulamıyorum.

SORU:
İhtarda desem kiracı olarak oturuyorsunuz kira bedelini vermiyorsunuz. Cevaben derse ben kira kontratına dayalı oturmuyorum bu sefer benim karşı cevabım ne olacak. İhtarda kira ilişkisine dayandığım için daha sonraki süreçte fuzuli işgal ve ecri misil talep edebilir miyim.
Kiracı olarak oturduğuna dair hiçbir belge yok ama esasen başlangıçta işgalci de değil,
NASIL BİR YOL İZLEMELİYİM?

Bedel kira sözleşmesinin esaslı şartıdır. Ortada bir bedel yoksa, kira ilişkisi de yoktur.

Orada oturan ortada bir (hizmet vs.) şeklinde bedel olduğunu iddia ediyorsa, bunun ispat yükü de kendisine ait olacaktır.

Dolayısıyla bence yapmanız gereken işgalci kabul edip, bunun üzerinden yürümek. O davada kiracı olduğunu o ispat etsin.

Siz kiracılık sıfatının bir kez kabul ederseniz, bunun geriye dönüşü olmaz, daha sonra işgalci diyemezsiniz.

Sözleşmenin diğer zorunlu unsurlarının var olup olmaması bir yana, kira bedeli olarak bir miktar paranın ödenmediği bu gibi hallerde sırf bu nedenle kira sözleşmesi yok sayılabilir mi?
Kira bedelinin mutlak surette para olması gerekip gerekmediği ile ilgili olarak, 818 sayılı Borçlar Kanunu döneminde ücret kavramı kullanılmaktayken 6098 sayılı TBK’da bu kavramın yerine kira bedeli ifadesi kullanılmıştır. Kira bedelinin niteliği hakkında öğretide görüş birliği yoktur. Kimi görüşler bedelin sadece bir miktar para olabileceği görüşünü ileri sürerken kimi görüşler de paranın yanında bir ekonomik değer veyahut hizmet ya da bir şeyin imal edilmesi gibi edimler şeklinde olabileceğini ileri sürmektedirler.
Sözleşme serbestisi taraflara, sözleşme içeriğini belirleme özgürlüğünü de sunar. Borçlar hukuku alanında, eşya hukukunda olduğu gibi sınırlı sayı ve tipte olma ilkesi katı bir şekilde uygulanmaz ve taraflar kira sözleşmesinde kiracının edimini TBK m.26-27’ye aykırı olmamak koşuluyla serbestçe belirleyebilirler.