Avukatin Avukat İle YaptiĞi Hİzmet SÖzleŞmesİ Sorunu

Tüm meslektaşlarımı saygı ile selamlıyorum öncelikle.
Biravukat arkadaşım avukatlık bürosunda SSK lı avukat olarak çalışmaktadır..Bu avukat arkadaşım çalışmaya başladığı işyerinde (rakamlar farazidir)bir hizmet sözleşmesi yapmıştır..Bu sözleşmeye göre aylık 3000 tl ücret verilecek ve bundan başka bir müvekkilden (tek müvekkil var bir banka ) gelecek vekalet ücretinden giderler düşüldükten sonra kalan meblağın %5 i çalışan avukata ödenecektir.Bu meblağ 2000 tl nin altında kalsa bile işveren avukat aylık olarak bu meblağı ödemeyi garanti etmektedir.şeklinde ibare vardır.Bu hizmet sözleşmesi taraflarca imzalanmış 2 nüsha düzenlenmiştir.Çalışan avukatın SSk başlangıcı 1 ay sonrasından 1000 tl üzerinden gösterilmeye başlamıştır.Avukat arkadaşım 5 ay bu ücretler ile çalıştıktan sonra kardeşinin düğünü nedeniyle 2 günlüğüne şehirdışına işverenin sözlü izniyle gitmiş dönüşünde ise işveren avukat çağırarak kendisine o ayki maaşını aldığına dair para makbuzu imzalatmış, birkaç gün sonra tekrar yanına çağırarak maaşının 4000 tl ye düşürüleceği bu şartlarla çalışmak istiyor ise devam edebileceği ve kendisinde bulunan hizmet sözleşmesinin aslının getirmesini karşılıklı yırtılarak bu sözleşmeyi iptal etmek istediğini söylemiştir. Arkadaşımızın kabul etmemesi üzerine bir evrak çıkarmış tır.Bunun diğer yol olduğunu söylemiştir. Evrak içeriği şudur" 2 gün işe gelmediğinizden şu.şu iş akdiniz feshedilmiştir".Arkadaşım ise içinde bulunduğu şartlar gereği kendisinde bulunan sözleşme aslını fotokopisini alarak işveren avukata vermiş veişveren avukat sözleşmeyi yırtmıştır.Arkadaşımın elinde bu sözleşme fotokopisi ile birlikte işverenin el yazısı ile yazılmış diğer şartları da düzenleyen taslak metinlerin olduğu belgeler de mevcuttur.
İşveren şubat ayıiçerisinde sskya verilen maaş bordrosunu ( 1000 Tl üzerinden gösterilen) imzalamak zorunda bırakılmıştır. Sözleşme 3 yıl süre için yapılmıştır. Avukat arkadaşım hala bu avukatla birlikte çalışmakta olup bugünlerde işveren avukatın çalışan avukatın iş akdine son vereceği duyumlarını almıştır. Henüz 1 yılı dolmamıştır.Maaşları elden ödenmektedir. Arkadaşım dava açmayı düşünmektedir. Kafamza takılan birkaç soru var .Bu konuda görüşlerinizi ve yorumlarınızı bekliyoruz.
1- Sözleşme fotokopisinin iş mahkemesinde delil olma durumu nedir.?

2-Baroya dava açmadan mı bilgi vermek gerekir.?Avukatın avukata açacağı bir dava için baraodan veya başka bir yerden izin alması gerekirmi?

3-Açılabilecek davalar nelerdir?Bu davalarda neler istenebilir?Arkadaşım 4 ay boyuncada 1000 tl eksik ücret almıştır.Sözleşmenin yırtılmasından sonra.4 aylık ücretini ve sözleşmenin devam etmesi halinde 3 yıllık sözleşme süresini gözönünde tutarak bu zararının karşılanması gerektiğini düşünmektedir.

4-Çalışan avukat, işveren avukatın iş sözleşmesi süresince bedelsiz olarak oturması için verdiği evde oturmaktadır.Taşınma masraflarını istemeyi düşünüyor.Bu iş için başka bir ilden gelmiştir.

5-Özetle bu avukat arkadaşım ,işveren avukat tarafından aldatıldığını düşünmekte bu durum kendisini manevi olarak huzursuz etmekte bu nedenle gerekli girişimlerde bulunmayı istemekdedir.

öneri ve görüşlerinizi bekliyoruz.Tüm meslektaşlarımıza şimdiden teşekkür ediyoruz.

Sayın ystozkoparan;

Sayın Adli Tip'in müdahale hakkı saklı kalmak kaydıyla elimden geldiğince sorularınıza yanıt vermeye çalışacağım:

1-Sözleşme fotokopisinin aslını açacağınız davada sunmanız halinde, işveren sözleşme fotokopisine itiraz etmez ise (ki yaklaşımından itiraz edeceği anlaşılıyor) bu durumda delil niteliği taşır, aksi halde Yargıtay'ın yerleşik içtihadlarıyla da sabit olduğu üzre fotokopinin delil mahiyeti bulunmamaktadır.

2-Bir avukat aleyhinde bir başka avukatın dava açması ve/veya icra takibi başlatmadan önce bağlı bulunulan baroya yazılı bildirimde bulunulması gerekiyor. Söz konusu bildirim bir yükümlülük olup izin mahiyetinde değildir. Konu hakkında linkte mevcut Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu kararını incelemenizi öneririm. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=17257

3-Sözleşme aslının ortadan kaldırılmasının ardından meslektaşımızın 4 aydır aynı işyerinde çalışıyor olması nedeniyle eksik ödenen ücretleri mevduata ödenen en yüksek faizle beraber (4857 sayılı İş Kanunu 34.madde) talep edebilir. Ancak maaş bordrosunu imzalamış olması bu talebi riske sokabilecektir. Ayrıca, 3 yıllık bir sözleşmenin varlığı nedeniyle, işveren meslektaşımız sözleşmeyi haklı bir nedene dayandırmadan fesheder ise arkadaşınız olan meslektaşımız tazminat talep edebilmelidir. Cezai şart kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı hakkında bilgi vermediğiniz için bu konuya değinmiyorum. 1 yıllık süre dolmadığı için kıdem tazminatı talep etmesi mümkün değildir. Fazla çalışma, genel tatil ücreti vs.. alacakları var ise talep edebilir. İşe iade davası bakımından iş güvencesi için gereken 6 aylık süreyi doldurduğu için ( İş Kanunu 18. ve 21. madde) arkadaşınız dava açabilir ve işe iade ile birlikte iş güvencesi tazminatını talep edebilir. Sigorta başlangıcı, çalışmaya başladığı tarihten 1 ay sonra yapıldığı için SGK'ya bildirimde bulunup açacağı davada bu hususu da belirtmelidir.

4-İş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedilmesi durumunda, 3 yıllık sözleşmeye dayanarak söz konusu taşınma masraflarını talep edebileceği kanaatindeyim. Zira arkadaşınız planlarını 3 yıl boyunca aynı işyerinde çalışmak üzerine oluşturduğu ve il dışından bu işte çalışmak üzere geldiği için haksız bir fesih söz konusu ise mağdur iyet yaşaması kaçınılmazdır.

5-Açılabilecek bir manevi tazminat davasında arkadaşınızın iddialarını ispatlayabilmesi açısından tanık deliline başvurması gerekmektedir.

Sorularınıza vermeye çalıştığım yanıtlara ilşkin olarak ve özgür hukuki bakış açılarına istinaden eminim THS üyesi değerli meslektaşlarımız düzeltme ve katkılarda bulunacaklardır. Saygılarımla..

Alıntı: Yazan Av.Engin Sayın ystozkoparan; Sayın Adli Tip'in müdahale hakkı saklı kalmak kaydıyla elimden geldiğince sorularınıza yanıt vermeye çalışacağım: 1-Sözleşme fotokopisinin aslını açacağınız davada sunmanız halinde, işveren sözleşme fotokopisine itiraz etmez ise (ki yaklaşımından itiraz edeceği anlaşılıyor) bu durumda delil niteliği taşır, aksi halde Yargıtay'ın yerleşik içtihadlarıyla da sabit olduğu üzre fotokopinin delil mahiyeti bulunmamaktadır. 2-Bir avukat aleyhinde bir başka avukatın dava açması ve/veya icra takibi başlatmadan önce bağlı bulunulan baroya yazılı bildirimde bulunulması gerekiyor. Söz konusu bildirim bir yükümlülük olup izin mahiyetinde değildir. Konu hakkında linkte mevcut Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu kararını incelemenizi öneririm. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=17257 3-Sözleşme aslının ortadan kaldırılmasının ardından meslektaşımızın 4 aydır aynı işyerinde çalışıyor olması nedeniyle eksik ödenen ücretleri mevduata ödenen en yüksek faizle beraber (4857 sayılı İş Kanunu 34.madde) talep edebilir. Ancak maaş bordrosunu imzalamış olması bu talebi riske sokabilecektir. Ayrıca, 3 yıllık bir sözleşmenin varlığı nedeniyle, işveren meslektaşımız sözleşmeyi haklı bir nedene dayandırmadan fesheder ise arkadaşınız olan meslektaşımız tazminat talep edebilmelidir. Cezai şart kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı hakkında bilgi vermediğiniz için bu konuya değinmiyorum. 1 yıllık süre dolmadığı için kıdem tazminatı talep etmesi mümkün değildir. Fazla çalışma, genel tatil ücreti vs.. alacakları var ise talep edebilir. İşe iade davası bakımından iş güvencesi için gereken 6 aylık süreyi doldurduğu için ( İş Kanunu 18. ve 21. madde) arkadaşınız dava açabilir ve işe iade ile birlikte iş güvencesi tazminatını talep edebilir. Sigorta başlangıcı, çalışmaya başladığı tarihten 1 ay sonra yapıldığı için SGK'ya bildirimde bulunup açacağı davada bu hususu da belirtmelidir. 4-İş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedilmesi durumunda, 3 yıllık sözleşmeye dayanarak söz konusu taşınma masraflarını talep edebileceği kanaatindeyim. Zira arkadaşınız planlarını 3 yıl boyunca aynı işyerinde çalışmak üzerine oluşturduğu ve il dışından bu işte çalışmak üzere geldiği için haksız bir fesih söz konusu ise mağdur iyet yaşaması kaçınılmazdır. 5-Açılabilecek bir manevi tazminat davasında arkadaşınızın iddialarını ispatlayabilmesi açısından tanık deliline başvurması gerekmektedir. Sorularınıza vermeye çalıştığım yanıtlara ilşkin olarak ve özgür hukuki bakış açılarına istinaden eminim THS üyesi değerli meslektaşlarımız düzeltme ve katkılarda bulunacaklardır. Saygılarımla..

Sayın Av. Engin öncelikle teşekkür ederim. Bilgi paylaşıldıkça güzel. Eksik 2 hususu belirteyim.
1- sözleşmede cezai şart Mevcut değildir.
2-Arakadaşımız Sadece Şubat ayına ait bordroyu Mayıs ayında imzalamıştır.Başkaca bir bordroda imzası yoktur.Bir bordro imzalamış olması diğer bordrolarında içeriğinin görüldüğüne delaletmidir?
Bir Başka husus ise Çalışan Arkadaşımın elinde ,İşveren meslektaşımızın el yazısıyla taslak metin üzerinde şu madde şöyle olsun bu madde şöyle olsun şeklinde el yazısından oluşan 3 sayfa yazı aslı mevcut. Ve Arkadaşımın elinde bulunan fotokopi sözleşme ise işveren meslektaşımızın bu el yazısıyla oluşturduğu taslak metinin aynısı şeklinde düzenlenmiş.Bu durum birbirini tamamlamaz mı? Şahit de dinletilirse en azından ücretin nekadar olduğu bu 3 delille saptanabilir diye düşünüyoruz. Ayrıca işveren bir tane imzalı bordro sunmakla nasıl neyi kanıtlayabilir. Riske sokabilir söyleminizi biraz açmanız mümkün müdür? Saygılar...