Tapuda Isim Tashihinde Yeni Dönem

Sevgili Meslektaşlarım,
Malumunuz olduğu üzere Yargıtay tapuda isim tashihinde Tapu Sicil Tüzüğünün 75. maddesi ve ilgili maddeleri de gerekçe göstererek kişinin önce tapu müdürlüğüne; akabinde bölge müdürlüğüne; netice alınamaz ise genel müdürlüğe müracaat etmesini dava ön şartı olarak görmeye başladı.Henüz yeni tarihli bir kararında "...Yine aynı Tüzüğün 26. maddesine göre ise mevzuat ve bu Tüzükte yer alan hükümlere uygun olmayan ve 4721 sayılı Kanunun 1011 inci maddesine göre geçici tescil şerhine de imkân bulunmayan istemlerin geciktirilmeden, gerekçesi, itiraz yeri ve süresi de belirtilmek suretiyle reddedileceği, ret kararının, istem sahibine elden veya 11.2.1959 tarih ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edileceği ve ret kararına, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde müdürlüğün bağlı bulunduğu bölge müdürlüğüne, bölge müdürlüğünün kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Genel Müdürlüğe itiraz edilebileceği belirtilmektedir.

Yukarıda açıklanan yeni Tapu Sicil Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesi nazara alındığında, tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân verildiği görülmektedir. Yine bu maddenin son fıkrasında ise <Bu madde hükümleri uyarınca kayıt düzeltmeleri için müdürlüklere başvuru yapılması zorunludur.> hükmü bulunmaktadır." diyerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde açılan bu tür davaları (Tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten sonrakileri) usulden reddetmeye başladı. Karardaki gerekçenin aksine kanaatimce işlemler daha hızlı bir sürede neticelenmeyecek; aksine idari süreç neticeye ulaşma süresini geciktirecektir.
Burada ikinci bir husus da idari talepleri reddedilenlerin idare mahkemesine mi, yoksa yine asliye hukuk mahkemelerine mi dav açacağı yönündedir. Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Saygılarımla...

Sayın avrecepefe,

Alıntı: Yazan Yargıtay 1 HD ...Hal böyle olunca, bu imkânın öncelikle tüketilmesi ve bu yolla bir sonuç alınamaması durumunda ilgilinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 1027. maddesi gereğince mahkemeye başvurması zorunluluğu bulunmaktadır...

Yukarıdaki kararda kabul, mahkemeye başvurunun 4721 S.K. m.1027 gereğince yapılacağı yönünde olmakla adli yargının görevli olduğu kanaatindeyim.


Kararın tamamı için:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15574

Yeni Tüzüğün yürürlüğe girmesinden sonra ve fakat son içtihattan önce açılmış bu tür davalar da artık usulden reddedilecektir.Burada asıl tartışma davalı lehine yasal vekalet ücretine hükmedilmesi halinde olacaktır.Çünkü tapu idaresi bu tür talepleri, Tüzüğün yürürlüğünden sonra da, "olmaz" diye kabul etmiyor ve "mahkemeye gitmen gerekir" diyordu. Nitekim bu konudaki Genelge bile , TKGM tarafından,Tüzüğün yürürlüğünden 9 ay sonra 21.05.2014 tarihinde ancak yayınlanabilmiştir