Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Avukatın Tapu Kaydını İncelemesine İzin Verilmemesi / "Saygısız" İfadesi hakaret suçu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-06-2014, 09:55   #1
zizou21

 
Varsayılan Avukatın Tapu Kaydını İncelemesine İzin Verilmemesi / "Saygısız" İfadesi hakaret suçu

Dün tapu dairesine vekalet sureti ile gidip yazılı başvuru yapmak istedim. Tapu müdürü baro pulu veya vekalet aslı yoksa dilekçeyi almayacağını söyledi. Bende bunu yazılı olarak tarafıma bildirmesini ayrıca vekalet olmaksızın tarafıma şifahen tapu kaydı hakkınna bilgi verilmesini istedim. Tapuda sorgu yapılıp bilgi alabilmem için ilgiyi ispatlamam gerektiğini söyledi. Bende avukatların mesleği gereği ilgili olduğunu söylediğimde 'size fakültede hangi kanunu öğretiyorlar' dedi. Daha da ileri giderek bana 'saygısız' dedi. Bu konuda yarın savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. Olay anında müdür odasında kimse yoktu ancak kameraların olayı görüntülediğini sanıyorum. Olayda tarafıma bilgi verilmemesinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağını düşünüyorum. Nitekim Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün 2001/11 sayılı genelgesi ve yasa maddeleri açık. Ayrıca 'saygısız' ifadesi nedeni ile hakaret suçunun oluştuğunu düşünüyorum. Bu hususta fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Old 11-06-2014, 15:30   #2
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Y4CD
Esas : 2012/5915
Karar : 2012/10384
Tarih : 03.05.2012
KAMU GÖREVİNİ İHMAL
BİLGİ EDİNME HAKKI KANUNUN KAPSAMINDA SORULAN BİLGİYİ CEVAPLAMAYAN BELEDİYE GÖREVLİSİ
KAMU GÖREVLİSİNİ SORUŞTURMA İZNİ
4483 Sa.Ka.2
4982 Sa.Ka.11, 29
4483 Sa.Ka.2
CMK.172, 174
İ... Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü`nde kaçak yapı birim sorumlusu olarak görevli şüpheli hakkında, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında yapılan başvuruyu yasal 15 günlük sürede cevaplandırmayarak görevini ihmal ettiği iddiasıyla soruşturma yapılıp kamu davası açılmıştır. İddianamenin iadesi nedeninin, şüpheli kamu görevlisi hakkında 4483 sayılı Yasa uyarınca soruşturma izni alınmaması olduğu görülmektedir. Bu durumda somut olay açısından 4483 sayılı Yasa uyarınca soruşturma izni alınması gerekip gerekmediğinin saptanması zorunludur.
DAVA VE KARAR:
Görevi ihmal suçundan şüpheli Abdurrahman hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.11.2011 tarihli ve 2011/20336 soruşturma, 2011/8173 esas, 2011/4204 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu`nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanun`un 174. maddesi gereğince iadesine dair (Kocaeli Beşinci Sulh Ceza Mahkemesi )`nin 28.11.2011 tarihli ve 2011/859 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itizarın reddine ilişkin (Kocaeli Dördüncü Asliye Ceza Mahkemesi )`nin 02.12.2011 tarihli ve 2011/494 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı`nca 23.01.2012 gün ve 2012/3790 sayılı yazısı ile yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımın 13.02.2012 gün ve 2012/34750 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:

İstem yazısında "Kocaeli Beşinci Sulh Ceza Mahkemesi`nce, kamu görevini ihmal suçunu işlediği iddia olunan sanık hakkında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca soruşturma izni alınmadan kamu davası açıldığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, sanığın üzerine atılı 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu`nun 11. maddesi gereğince 15 gün içerisinde kabul edilebilir mazereti olmaksızın bilgi edinmeyle ilgili başvuruyu cevaplandırmama şeklinde gerçekleştiği iddia olunan görevi ihmal suçuna ilişkin soruşturmanın, anılan Kanun`un 29/1. maddesi uyarınca genel hükümlere tabi olduğu, keza 4483 sayılı Kanun`un 2/2. maddesi gereğince görevleri ve sıfatları sebebiyle özel soruşturma ve kovuşturma usullerine tabi olanlara ilişkin kanun hükümleri ile suçun niteliği yönünden kanunlarda gösterilen soruşturma ve kovuşturma usullerine ilişkin hükümlerin saklı tutulduğu nazara alındığında, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir. Gereği görüşüldü:
YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ KARARI:
CYY`nin 174/1. maddesinde "Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;

a )170. maddeye aykırı olarak düzenlenen,

b )Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,

c )Önödemeye veya uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,

İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir." hükümleri yer almaktadır.

Somut olayda, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca, İ... Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü`nde kaçak yapı birim sorumlusu olarak görevli şüpheli Abdurrahman hakkında, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında yapılan başvuruyu yasal 15 günlük sürede cevaplandırmayarak görevini ihmal ettiği iddiasıyla soruşturma yapılıp kamu davası açılmıştır. İddianamenin iadesi nedeninin, şüpheli kamu görevlisi hakkında 4483 sayılı Yasa uyarınca soruşturma izni alınmaması olduğu görülmektedir. Bu durumda somut olay açısından 4483 sayılı Yasa uyarınca soruşturma izni alınması gerekip gerekmediğinin saptanması zorunludur. 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu`nun 29/1 ve anılan Yasa`nın Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin 42/2. maddelerinde "Bu Kanunun ve Yönetmeliğin uygulamasında ihmali, kusuru veya kastı bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, işledikleri fiillerin genel hükümler çerçevesinde ceza kovuşturması gerektirmesi hususu saklı kalmak kaydıyla, tabi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezaları uygulanır." hükümlerine yer verilmiştir. Yasa koyucunun bu düzenlemeyle kamu görevlilerinin bu yasanın uygulanması sırasındaki ihmal, kusur veya kasıtlı davranışları nedeniyle hem tabi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezalarıyla cezalandırılmalarını hem de fiilleri suç oluşturuyor ise haklarında ayrıca genel hükümler uyarınca ceza kovuşturması yapılmasını amaçladığı anlaşılmaktadır. 4982 sayılı Kanun`un özel bir yöntem öngörmeyen 29/1. maddesindeki düzenleme ile, kamu görevlisinin soruşturma usulü bakımından tabi olduğu yasal hükümler kastedilmiştir. Kamu görevlilerinin görevleri nedeniyle işledikleri suçlar açısından uygulanan soruşturma yöntemi 4483 sayılı Yasa`da belirlenmiştir. Anılan yasa uyarınca Cumhuriyet Savcısının görevi nedeniyle suç işlediği ileri sürülen anılan Yasa kapsamındaki bir kamu görevlisi hakkında doğrudan soruşturma yapması olanaklı değildir. Yasada belirtilen yetkili merciin vereceği soruşturma izni kararının kesinleşmesi üzerine Cumhuriyet Savcısı soruşturmaya başlayacaktır. Yasa koyucu savcılıkça doğrudan soruşturma yapılmasına ilişkin genel ilkeden ayrılmak istediğinde bunu açık bir yasa hükmüyle gerçekleştirmektedir. 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu`nun 29/1. maddesinin soruşturma yöntemi açısından bir istisna hükmü niteliğinde olmadığı açıktır.

Soruşturma izni alınması gerekliliğinin iddianamenin iadesi nedeni olup olmayacağı konusuna gelince; 4483 sayılı Yasa ve benzeri özel soruşturma usulünü düzenleyen diğer yasalar gereğince, ilgili idari merci tarafından soruşturma ve/veya kovuşturma izni verilmeksizin ceza soruşturması yürütülemeyeceğinden ve soruşturma ve kovuşturma şartlarının gerçekleşmediği hallerini de içerecek şekilde 5271 sayılı Yasa`nın 172/1. maddesinde "kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir" hükmü de gözetildiğinde Ceza Yargılama Yasası`nın 174. maddesinde açıkça belirtilmemekle birlikte, iddianamenin iadesi kurumuna ilişkin yasal düzenlemenin amacı gözetildiğinde soruşturma ve kovuşturma şartı niteliğinde bulunması nedeniyle, 4483 sayılı Yasa uyarınca soruşturma izni alınmamasının da iddianamenin iadesi nedeni olarak kabul edilmesi bir zorunluluk olarak kabul edilmelidir.`Bu nedenle iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazı inceleyen merciin verdiği ret kararı hukuka uygundur.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, istem yerinde görülmediğinden Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteğinin ( REDDİNE ), oybirliğiyle karar verildi.
Y4CD 03.05.2012 - K.2012/10384
____________ oOo ____________
Old 11-06-2014, 15:39   #3
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan zizou21
Dün tapu dairesine vekalet sureti ile gidip yazılı başvuru yapmak istedim. Tapu müdürü baro pulu veya vekalet aslı yoksa dilekçeyi almayacağını söyledi. Bende bunu yazılı olarak tarafıma bildirmesini ayrıca vekalet olmaksızın tarafıma şifahen tapu kaydı hakkınna bilgi verilmesini istedim. Tapuda sorgu yapılıp bilgi alabilmem için ilgiyi ispatlamam gerektiğini söyledi. Bende avukatların mesleği gereği ilgili olduğunu söylediğimde 'size fakültede hangi kanunu öğretiyorlar' dedi. Daha da ileri giderek bana 'saygısız' dedi. Bu konuda yarın savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. Olay anında müdür odasında kimse yoktu ancak kameraların olayı görüntülediğini sanıyorum. Olayda tarafıma bilgi verilmemesinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağını düşünüyorum. Nitekim Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün 2001/11 sayılı genelgesi ve yasa maddeleri açık. Ayrıca 'saygısız' ifadesi nedeni ile hakaret suçunun oluştuğunu düşünüyorum. Bu hususta fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Tapu müdürünün hitap şekli hiçbir şekilde mazur görülemez, ancak haklı olduğu kısımlar var,
vekaletname fotokopisi ile işlem yapmak istiyorsanız vekaletnameye baro pulu yapıştırılması gerekir,

Avukatlık Kanunu 27. madde
Alıntı:
Avukatlarca vekaletname sunulan merciler, pul yapıştırılmamış veya pulu noksan olan vekaletname ve örneklerini kabul edemez. Gerektiğinde ilgiliye on günlük süre verilerek bu süre içinde pul tamamlanmadıkça vekaletname işleme konulamaz.



Alıntı:
C. Tapu sicilinin açıklığı
MADDE 1020.- Tapu sicili herkese açıktır.
İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir.

tapuda kayıtlı gayrimenkul vekaletnamesine sahip olduğunuz müvekkile aittse inceleme yetkisinin var olduğunu düşünüyorum gerekli hallerde bu talep için dilekçede yazılabilir, çünkü yasa ilgilisini inanır kılan diye ekleme yapmış.


Tapuda bazen bende şifai bilgi istiyorum avukat olduğumu öğrenince genellik yardımcı oluyorlar, ancak dilekçe veya ilgiyi ispat eden evrak istediklerinde tartışmaya girmeyip, gerekli evraklarla 1 gün sonra geliyorum.
Old 11-06-2014, 15:49   #4
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
...tapuda kayıtlı gayrimenkul vekaletnamesine sahip olduğunuz müvekkile aittse inceleme yetkisinin var olduğunu düşünüyorum...
Sayın olgu;

Bu konuda size katılmıyorum. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 2. maddesinin 3. fıkrası ve 46. maddesinin 2. fıkrası uyarınca avukatın tapu müdürlüğündeki kayıtları vekaletname olmaksızın inceleyebileceği kanaatindeyim.

Vekaletname sunulmaması durumunda belge/örnek/suret vs. alabilmesinin mümkün olmadığı konusunda ise tereddüt bulunmuyor.

Saygılarımla..
Old 11-06-2014, 15:53   #5
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Sayın olgu;

Bu konuda size katılmıyorum. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 2. maddesinin 3. fıkrası ve 46. maddesinin 2. fıkrası uyarınca avukatın tapu müdürlüğündeki kayıtları vekaletname olmaksızın inceleyebileceği kanaatindeyim.

Vekaletname sunulmaması durumunda belge/örnek/suret vs. alabilmesinin mümkün olmadığı konusunda ise tereddüt bulunmuyor.

Saygılarımla..

Tabi hukuk görüş ayrılıklarından oluşmaktadır, sizin görüşünüze de saygı duyuyorum ancak Medeni Kanunun tapuya ilişkin Avukatlık Kanununa göre daha özel bir düzenleme yaptığı için benim görüşüm bu şekilde.
kaldıki atıf yaptığınız maddede de "kanundaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla" ibaresi yer almakta.
Old 11-06-2014, 15:58   #6
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Tabi hukuk görüş ayrılıklarından oluşmaktadır, sizin görüşünüze de saygı duyuyorum ancak Medeni Kanunun tapuya ilişkin Avukatlık Kanununa göre daha özel bir düzenleme yaptığı için benim görüşüm bu şekilde.
kaldıki atıf yaptığınız maddede de "kanundaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla" ibaresi yer almakta.
Ben de, Avukatlık Kanunu'nun özel, Medeni Kanun'un genel kanun olması nedeniyle Avukatlık Kanunu hükümlerinin evleviyet taşıdığını düşünüyorum.
Old 11-06-2014, 16:56   #7
k.karatas

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Ben de, Avukatlık Kanunu'nun özel, Medeni Kanun'un genel kanun olması nedeniyle Avukatlık Kanunu hükümlerinin evleviyet taşıdığını düşünüyorum.

size katılmakla, uygulamanın da bu yönde olduğu aksine tutum sergileyen bir tapu müdürüne istanbul dahilinde henüz denk gelmedim.
Old 11-06-2014, 17:31   #8
zizou21

 
Varsayılan

Avukatlar tapu kaydına bakmakla yetkilidir. Hiçkimseyi ikna etmek ya da ilgili olduğunu ispatlamasına gerek yoktur. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün 2001/11 sayılı genelgesi tüm tapu dairelerine gönderilmiştir. Hala bu konuda fikir ayrılığı olması üzücü. Aşağıdaki bağlantı noktasında genelge mevcut. Genelgede aynen 'Kamu görevi ifa eden avukatların vekaletname ibraz etmeden yazılı olarak talepte
bulunması koşuluyla (idaremizce istem belgesi düzenlenecektir) bir memur huzurunda tapu
sicilini inceleyebilmeleri ve görevleri sırasında kendilerine kolaylık sağlanması gerekir.
' denmektedir.

http://www.tkgm.gov.tr/sites/default...11-genelge.pdf
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma İlamı ile Hükmedilen Vekalet Ücretinin Müvekkil Tarafından İcra Dosyasından Tahsiline İzin Verilmemesi Av.SYağmur Meslektaşların Soruları 8 08-05-2013 14:51
avukatın tapu işlemleri için vekalet alması av.yağmur deniz Meslektaşların Soruları 4 02-07-2012 11:48
Tapu Kaydını Hangi Yolla Düzeltebilirim? condictio_certi Meslektaşların Soruları 1 22-11-2009 21:14
İcra takibi için masraf verilmemesi/ Avukatın sorumluluğu avukathavva Meslektaşların Soruları 8 25-05-2009 12:22


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09550190 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.