Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İstihkak mı yedin iadesi mi yoksa müdahalenin men'i mi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-06-2014, 16:00   #1
over

 
Varsayılan İstihkak mı yedin iadesi mi yoksa müdahalenin men'i mi

Değerli meslektaşlarım, öncelikle soruma vakit ayırdığınız için hepinize teşekkür ederim.

Müvekkilim, bir şahıstan tekne satın alıyor. Tekne bu satış sırasında bir marinada karaya çekilmiş vaziyette. Müvekkilim tekneyi satın aldıktan sonra, marinadan teknenin suya indirilmesini istiyor. Fakat marina, teknenin eski sahibinin kendilerine borcu olması sebebi ile bu talebi yerine getirmiyorlar. Üstelik müvekkilimin teknesinin marinada kalmaya devam etmesi sebebiyle kendisine marina kirası fatura ediyorlar ve bununla ilgili icra takibi başlatıyorlar. müvekkilimin itirazı üzerine de itirazın iptali davası açılıyor.

Sorum şu: İtirazın iptali davasının sonucu ne olursa olsun teknenin mülkiyetinin müvekkilime ait olduğu açık. Marina müvekkilimden alacaklı olsa dahi teknenin suya indirilmesine izin vermemek gibi bir hakları yok. Kaldı ki müvekkilimle aralarında bir sözleşme dahi yok. Müvekkilimin noter kanalıyla gönderdiği ihtara da cevap verilmemiş.

Bu durumda biz teknenin suya indirilimesini mümkün olan en kısa sürede sağlamak içim istihkak davası mı, müdahalenin meni davası mı yoksa yedin iadesi davası mı açmalıyız?

Bana istihkak davası mantıklı geliyor fakat değerli meslektaşlarımın da fikrini almak istedim. Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim.
Old 11-06-2014, 16:25   #2
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

Tekne hacizli mi, dava olduğuna göre değil. Haciz yoksa icra hukukundan kaynaklanan istihkak davası açılması mümkün ve gerekli değil.

Marina hapis hakkı kapsamında tekneyi tutuyor olabilir, bu durumda hapis hakkının hukuka uygun şekilde kullanılıp kullanılmadığına bakmanızı tavsiye ederim.
Old 11-06-2014, 20:44   #3
over

 
Varsayılan

Kübra Hanım, tekne hacizli değil. Fakat benim burada istihkak davasından kastım, hacizli mallarda 3. kişilerin mülkiyet hakkını ileri sürmesine ilişkin olan ve icra mahkemelerinde sıkça karşılaşılan dava değil.

Bunun dışında da istihkak davası açılabilir.

TMK Madde 683 - Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.

Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.


Marinanın hapis hakkına gelince, dediğim gibi, müvekkilim ile marina arasında bir sözleşme zaten yok. fakat teknenin eski sahibi ile marina arasında belki hapis hakkı veren bir sözleşme vardır bilemiyorum. Fakat en nihayetinde var olduğunu kabul etsek dahi bu hapis hakkı müvekkilime karşı ileri sürülemez ki... sözleşmeler sözleşme tarafları için sonuç doğurur. Sözleşmeye taraf olmayan kişi için hüküm doğurabilmesi için ancak sicile tescil edilmesi gerekir ki böyle bir durum kesinlikle yok.
Old 12-06-2014, 09:05   #4
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

İcra takibinden bahsettiğiniz için icra hukukundan kaynaklı dava açılamaz dedim. Bahsettiğiniz açıklamalardan bilgim var ancak yine de teşekkürler.

Benzer sayılabilecek bir konuda el atmanın önlenmesi dava açılmış. Siz de bu kapsamda açabilirsiniz, diye düşünüyorum.

Bu arada Tekne ve satışı sicile kayıtlı mı?

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/4297
Karar: 2008/4405
Karar Tarihi: 01.04.2008

ELATMANIN ÖNLENMESİ VE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI - TEKNENİN BÜYÜKLÜĞÜ VE AĞIRLIĞI İTİBARIYLA KARAYA ÇEKME SIRASINDA NE KADAR ÖZEN GÖSTERİLSE GÖSTERİLSİN HİÇ ZARAR GÖRMEDEN BUNUN SAĞLANAMAYACAĞI - TEKNEDEKİ ZARARIN BELİRLENMESİ GEREĞİ

ÖZET: Büyüklüğü ve ağırlığı itibarıyla karaya çekme sırasında ne kadar özen gösterilse gösterilsin hiç zarar görmeden bunun sağlanması mümkün değildir. O halde teknedeki zararın kapsamı yeterli ve denetime elverişli biçimde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 683)

Dava: Davacı Bülent T. vekili Avukat Nurettin Ateş Atayakul tarafından, davalı TEK-ART Turizm Tes. AŞ. aleyhine 28.01.2000 gününde verilen dilekçe ile barınaktaki tekneye el atmanın önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 27.09.2005 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 01.04.2008 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı-karşı davalı asil Bülent T. ile karşı taraftan davalı-karşı davacı TEK-ART Turizm Tes. AŞ. vekili Avukat A. Kadri Doğan Tamar ve ihbar olunan Milli Emlak Müdürlüğü vekili Avukat Faik Tanlık geldiler. Diğer ihbar olunan Kadıköy Belediye Başkanlığı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

Karar: Dava, davacıya ait teknenin bağlı olduğu yerden haksız olarak başka bir yere götürülerek karaya çekilmiş olasından kaynaklanan zarar nedeniyle maddi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacıya ait tekne Fenerbahçe barınağında bağlı iken, davalı tarafından Kalamış’a götürülerek karaya çıkarılmıştır. Bundan sonraki aşamalarda kesinleşmiş İdare Mahkemesi kararı ile davacının bu yerde yasal bir işletme hakkı bulunmadığı anlaşıldığına göre eylemi hukuka aykırı olup, bundan doğan zarardan sorumludur.

Dava açılmadan önce davacı tarafından yaptırılan tespit ile tekne karada görülerek incelenmiş ve üzerinde oluşan zararlar hazırlanan raporda gösterilmiştir. Dava konusu teknenin denize indirilmesinden sonra davalı tarafından yaptırılmış olan tespitte ise teknenin sadece deniz yüzeyinde kalan bölümleri incelenmiş ve bir zarar görülmediği bildirilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise tekne görülüp incelenmeden bu ikinci tespitteki görüşten hareketle bir zarar oluşmayacağı açıklanmıştır. Tekne karada iken görülerek hazırlanmış ilk tespit raporundaki somut bulgular itibarıyla teknenin bazı aksamlarında zararların bulunduğu anlaşılmaktadır. Esasen büyüklüğü ve ağırlığı itibarıyla karaya çekme sırasında ne kadar özen gösterilse gösterilsin hiç zarar görmeden bunun sağlanması mümkün değildir. O halde teknedeki zararın kapsamı yeterli ve denetime elverişli biçimde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 01.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İİK Madde 99 daki İstihkak İddasına Karşı İstihkak Davası Av.Kerimhakanözen Meslektaşların Soruları 4 20-04-2015 12:26
İstihkak davası AV.MEHMET ÖNDER Meslektaşların Soruları 4 30-06-2012 21:18
İstihkak iddiası av.onur22 Meslektaşların Soruları 1 20-06-2012 20:34
Müdahalenin meni mi Yoksa 3091 sayılı yasa mı adalet için Meslektaşların Soruları 3 06-03-2011 13:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04362988 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.