|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
04-04-2010, 22:21 | #1 |
|
İlginç bir yanlışlık,tavzih mi,temyiz mi?
Açılan bir ortaklığın giderilmesi davası sonucu,satış sureti ile ortaklığın giderilmesi kararı verilmiştir.Ancak satış memurluğunca yaptırılan kıymet takdirine karşı,Sulh Hukuk Mahkemsine şikayet yoluna başvurulmuş,satışa konu taşınmazlara ilişkin kıymet takdirleri yeniden yapılmıştır. Buraya kadar sorun yoktur. Ancak!!! şikayetin kabulune ilişkin kararın tefhim edildiği son celsede ( her iki taraf vekili de hazır olarak) dava konusu taşınmazın tanımı yapılırken parsel numarası yanlış yazılmıştır. Gerekçeli karar da bu son duruşma zaptı esas alınarak yazıldığı için gerekçeli karar da da doğal olarak parsel numarası yanlış yazılmıştır. ( yani kısa kararla gerekçeli karar uyumlu hale gelmiştir )Ancak gerek ortaklığın giderilmesi davasında,gerekse şikayet incelenirken ve bu safhadaki bilirkişi raporlarında parsel numarası hep doğru tanımlanmıştır. Yalnızca son duruşma ve gerekçeli kararda "parsel numarasında" hata vardır.
Karar "temyiz yolu kapalı olarak" verilmiştir. Sorun şu; Tavzih yolu ile karardaki yanlışlık düzeltilebilir mi? Temyiz yolu kapalı olduğuna göre,yeniden dava mı açmak gerekli? Fikir bildirecek arkadaşlara şimdiden teşekkürler. |
05-04-2010, 00:28 | #2 |
|
Yapılan hata maddi bir hatadır. Tavzih yolu ile düzeltilebilir. Tavzih talebiniz red olursa şayet temyiz yoluna başvurabilirsiniz.Kolay gelsin.Saygılar.
|
05-04-2010, 08:18 | #3 |
|
Değerli meslektaşım, sayın armegedon23 'e katılıyorum ve ayrıca olaya uygulanacak usul, Tavzih ve Tenakusun Ref'i olup HMUK nun 455. maddesince çözümü gerektiğini düşünüyorum.
Hükümlerin tavzihi Madde 455 – Hüküm müphem ve gayrıvazıh olur veya mütenakız fıkraları ihtiva ederse icrasına kadar iki taraftan her biri iphamın tavzihini ve tenakuzun ref'ini istiyebilir. Madde 459 - İki tarafın isim ve sıfat ve neticei iddialarına mütaallik hatalar ve esas hükümdeki hesap hataları kendilerinin istimaından sonra mahkeme tarafından tashih olunur. Tashih olunan cihet hüküm zirine yazılır. Yasada da belirtildiği üzere,tarafların netice-i iddialarına müteallik hatalar, tavzih yolu ile düzeltilebilmektedir. Mahkeme, gerek kısa kararında ve gerekse gerekçeli kararında, Davacının davaya konu ettiği parsel numarasını hatalı olarak kaydetmiştir. Davacının dava konusu ettiği parsel numarası, hem dilekçesinde ve hem de tüm dosya kapsamında bellidir. Usule uygun olarak mahkemeye verilecek dosya münderecaatı ile meydana gelmiş tenakusun ve dava dışı parsel üzerindeki maddi hatanın tavzih yolu ile giderilmesini içeren tavzih dilekçesinin, karşı tarafa tebliğinden sonra, karşı taraf art niyetli olarak tavzihe karşı gelmez ise zaten sorun olmayacaktır. Karşı gelse dahi mahkeme davacının dava konusu ettiği taşınmazın parsel numarasının sehven ve maddi hata kabilinden kabul edip değiştirirse, karşı tarafın temyiz yolu açılmış olacaktır. Bunun aksini düşünmek bence imkansızdır zira sayın melsektaşlarımın bildirdiği gibi temyize kapalı bir hükme karşı gidilebilecek başka bir yol da bulunmamaktadır. Bir Hakkın tesisi, kaldırılması ya da değiştirilmesi talep edenin hakkının sehven verilmemeiş olması, adalet müssesesinin varlık amacına uygun düşmeyecektir. Burada gerekçe ya da temyiz kapsamında olan bir husus değildir. Esasen rakam hatasının harf hatası gibi telakki edilmiş olmasının sorunu çözmede daha doğru bir yaklaşım olacağını düşünüyorum. Aynı harf hatasının kısa ve gerekçeli kararlarda tekrar edilmesi gibi bir hal vardır denilebilir. Bu durumda, HMUK nun 459. maddesindeki hükümden de yararlanılabileceğini düşünüyorum. Davacı, tavzih talep ettiği dilekçesine, hem davaya ilişkin netice-i talebindeki parsel numarasının ve hem de hüküm fıkrasındaki netice-i talebindeki parsel numarasının hatalı girildiğini ve düzeltilmesini isterse bence sorun olmayacaktır. Taktiri mahkemeye ve meslektaşlarıma ait olarak Kanaatlerimi bildirdim. Selam ve saygılar... |
05-04-2010, 10:17 | #4 |
|
Hükümde iki tarafın da isim sıfat ve talep sonuçlarına ilişkin olarak MADDİ ve hesap hataları yapılmışsa eğer bu hataların düzeltilmesi içim tavzih yoluna başvurmaya gerek yoktur.Bu durumda maddi hataların düzeltilmesi yoluna gidilir.Hatalar taraflar dinlendikten sonra mahkeme tarafından düzeltilir,hakim maddi hataları kendiliğinden de gözetip düzeltebilir.Maddi hataların düzeltilmesi hükmün icrasına kadar istenebilir bu düzeltme aleyhine kanun yoluınada başvurulabilinmelidir.
|
05-04-2010, 18:59 | #5 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım, Tavzih ve maddi hataların ref-i, aynı hükümler ile düzenlenmiştir. Siz bu yola gidilmesine gerek olmadığını ifade etmişsiniz.
Buradaki çıkarımınızın yasal dayanağı bizim bildirdiğimiz dayanaktan farklı ise bahsettiğiniz kanun ve madde numarasını da bildirebilir misiniz. Ben maddi hataların düzeltilmesi konusunda ayrı bir kanun hükmü bulamadım. BU konuda yardımcı olabilirseniz memnun olurum. Benim de başıma gelebilir.
Yukarıdaki Hukuk G.K. Kararı hakkında görüşünüz nedir aceba... Katkısı olması dileklerimle, Selam ve saygılar... |
06-04-2010, 01:14 | #6 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşlarım, forum kamuya açık olduğundan mümkün mertebe hatalı bilgi vermemeye özen gösterilmeli. Elbeteki herkesin herşeyi en iyi biççimde bilmesi söz konusu olmayacaktır ancak mümkün mertebe meslektaşlarımıza kaynak göstererek ve emin olduğumuz yasal dayanaklar ile kanaat bildirir isek daha yerinde olur gibime geliyor.
BU meyanda maddi hataların düzeltilmesine dair bir kaç yüksek mahkeme kararını da paylaşmış olalım. Araştırmasını yapan meslektaşımıza olaki yeni fikirler verir...
Katkısı olması dileğimle selam ve saygılar... |
06-04-2010, 03:23 | #7 |
|
Sayın Türker; Maddi hataların düzeltilmesi yolu daha basittir hatalar taraflar dinlendikten sonra mahkeme tarafından düzeltilir , düzeltilen husus verilmiş olan hükmün altına yazılır.
Ve yine kanun metninden anlaşılacağı üzeri Öncelikle Tavzih yolu ile hüküm değiştirilemez. Yalnız tavzih edilir yani açıklanır. Şayet Mahkeme hükmünü tavzih edecekse, yalnız tavzih edebilir yoksa tavzih bahanesi ile hükmünü değiştiremez. taraflar arasında görülen davada; Davacılar, daha önce 2001/884 esas sayılı dava dosyasıyla vakıf şerhinin terkini isteğiyle açtıkları dava sonunda, 40 parsel sayılı taşınmazdaki 7-8-9-10 nolu bağımsız bölümler hakkında davalarının kabul edildiği halde, 4 nolu bağımsız bölüm hakkında hüküm kurulmadığını ileri sürerek, tavzihen bu bölümden de vakıf şerhinin silinmesini istemişlerdir. Davalı, bir diyeceğinin olmadığını belirtmiştir. Mahkemece, 4 nolu bağımsız bölümün zühuleseri ilama dahil edilmediği gerekçesiyle, tavzihen vakıf şerhinin iptaline karar verilmiştir. tavzih kararı, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, HUMK.'nun 455 ve takip eden maddelerine dayalı tavzih isteğine ilişkindir. Anılan yasa hükümleri gereğince, düzeltme yapılabilmesi, mahkemece kurulacak hükmün çelişkili fıkraları içermesi, açıklık taşımaması ve kuşkulu bulunması halleriyle sınırlıdır. tavzih yoluyla hükmün değiştirilmesi ve hükme yeni bir unsur ilave edilmesi mümkün değildir. Eldeki davada, kesinleşen hükümde hükme ilave edilmesi istenilen parsele ilişkin hüküm kurulmuş değildir. Bu bakımdan düzeltme yoluyla sözü edilen parselin hüküm kapsamına alınması doğru görülemez. İsteğin reddi gerekir. Bu sebeple davalı Vakıflar idaresinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.3.2003 tarihinde oybirliğiyle karar ver |
06-04-2010, 08:28 | #8 |
|
|
06-04-2010, 12:00 | #9 |
|
Bu konuda ne söylemek istediysem Sayın Avukat Ali Türker bey söylemiş , ilgisinden dolayı teşekkür etmekten başka yapacak bir şey yok
|
08-04-2010, 11:31 | #10 |
|
Sorun Çözüldü..
Yukarıda açmış olduğum konu çözüme kavuştu,sonucu meslektaşlarımla paylaşmak istedim;
Sorun "tavzih" değil,"tashih" dilekçesi vermemle çözüldü.Tavzih, hükmün yorumlanması niteliğinde olup, karşı tarafa bildirilmesi ve tavzih talebi konusunda beyanlarının alınmasını gerektiriyor. Oysa maddi hatalar "tashih" yolu ile düzeltiliyor.Maddi hatalar hakim tarafından kendiliğinden de düzeltilebileceğinden,bu konuda karşı yanın beyanı gerekmiyor. Dolayısı ile de tavzih istemi üzerine yazılan ek karar karşı kötü niyetli olarak temyiz yoluna gidilebilmesinin de önü kapatılmış oluyor. Hakim tashih istemimizi içeren dilekçe üzerine, dosya içeriğine göre,talebimizin ilişkin olduğu parsel numarasının maddi hata sonucu yanlış yazıldığını,maddi hatanın düzeltilerek parsel numarasının doğru şekilde düzeltilmesine karar verildiğini,kararın altına ek olarak yazdırıp imzalayarak sorunumuzu çözdü.Deneyimimi meslekteşlerımla paylaşmak istedim. Görüş ve karar ekleyerek desteklerini sunan meslektaşlarıma teşekkür ederim. |
08-04-2010, 18:09 | #11 |
|
Sayın Gürbüz bizleri bilgilendirdiğiniz çin teşekkür ederim.Bu konu başlığı altın da belirtmek istediğim nokta bizler yargının profesyonelleri olarak elbette ki yargıtay kararlarından faydalanacağız ancak hiçbir zaman yargıtay kararlarının esareti altında kalmamalıyız. Kanun maddelerinin özünü tam anlayarak mesleğimizi bu çerçeve de icra etmeliyiz...Saygılarımla.
|
19-04-2010, 22:53 | #12 | |||||||||||||||||||
|
Önemli olan sonuç alınması ve siz de sonuç almışsınız. Hayırlı olsun. Yalnız yine de yukarıdaki Genel Kurul Kararına bir göz atın değerli meslektaşlarım. Selam ve saygılar.. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
arakararda yanlışlık | empas | Meslektaşların Soruları | 3 | 14-09-2009 17:30 |
Tapudaki yanlışlık | dadaş | Meslektaşların Soruları | 1 | 23-05-2008 15:01 |
Tavzih | Av.Yüksel Eren | Meslektaşların Soruları | 5 | 09-04-2002 00:21 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |