Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

gaiplik ve miras

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-01-2010, 21:02   #1
Av.Ufuk

 
Varsayılan gaiplik ve miras

Bilindiği gibi eşlerin birbirine mirasçı olabilmesi için ölüm anının tespiti önemlidir.Mirasçı olacak kişinin murisin ölüm anında sağ olması şartı vardır.Bu bağlamda ölüp ölmediği belli olmayan kayıp kişilerle ilgili bir sorum olacaktı.
1-Murisin ölüm anında sağ olup olmadığı bilinmeyen bir eş varsa,bu kayıp olan eş ölen eşe mirasçı olur mu?
2-Ölüm tarihinden önce kaybolan eş için gaiplik kararı alınmasıyla ölüm tarihinden sonra gaiplik kararı alınması arasında mirasçılık açısından fark olur mu.?Zira bu gaip kişinin 1 çocuğu var ve mirasın tamamını üvey kardeşleri almış kendisine pay düşmemiş.
3-Miras bırakan eş öldükten sonra, sağ olup olmadığı bilinmeyen bu eş için gaiplik kararı alınsaydı bile gaiplik kararı sonuçta verildiği tarihte değil son haberalma tarihinde sonuç doğururdu gerekçesiyle gaip eş mirasçı olamaz diyebilir miydik.
4-Bu arada ölen kişinin oğlu (gaipeşin de üvey oğlu olmaktadır) daha babası ölmeden üvey annesi için gaiplik kararı aldırmış.Gaiplik davasını açtığı tarihte henüz babası ölmediği için bir miras hakkı da yoktur.Üvey annesi için Gaiplik davası açmada dava tarihi itibariyle dava açabilecek kişilerden değildir diyebilir miyiz.
Old 05-02-2010, 21:53   #2
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Sanıyorum ki, iki husus olayı yanıtlamamıza yardımcı olacaktır.

1.Medeni yasa, sağ kalan eşin mirasçılığını düzenlemektedir.( TMK m.499 )

2.Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur. ( TMK m.35/2 )

Saygılarımla.
Old 07-02-2010, 01:06   #3
censor86

 
Varsayılan

Öncelikle şunu söylemek gerekir ki; gaiplik kararı kendiliğinden evlilik akdini sona erdirmez. Mahkemeye gaiplik kararı için başvurulduğunda, ayrıca evliliğin feshi istenmemişse gaiplik kararı alınsa bile evlilik devam eder.

Birinci sorunun yanıtı; ortada alınmış herhangi bir gaiplik ya da ölüm karinesi kararı söz konusu değilse ilgili kişi hala sağ kabul edildiğinden eşe mirasçı olur.Ancak bu kayıp kişiye düşen miras payı resmen idare edilir. (MK 586)Diğer mirasçılar gaiplik kararı için mahkemeye başvururlarsa, mahkemeden söz konusu miras payının kendilerine verilmesini isteyebilirler.

İkinci sorunun yanıtı; ölüm tarihinden önce gaiplik kararı alınmışsa kişinin öldüğü karine olarak kabul edileceğinden miras taksimine ilişkin hükümler gaip ölmüş gibi uygulanır.Eğer varsa gaibin mirasçıları, gaibe düşen miras payının kendilerine verilmesini isteyebilirler.Ölüm tarihinden sonra gaiplik kararı alınırsa, gaiplik kararı alınıncaya kadar miras payı resmen idare olunur.Gaiplik kararı alındığında ise onun miras payı kendi mirasçılarına geçer. Arada böyle bir nüans farkı vardır.(Gaibin var olan çocuğu ile üvey kardeş ilişkisini pek anlayamadım biraz daha açıklarsanız sanırım ki daha ayrınlı bir cevap verebilirim. Anlayamamam saatin geç olmasından da kaynaklanmış olabilir özür dilerim.)

Üçüncü sorunun yanıtı; sizinde değindiğiniz gibi gaiplik kararı alındığı anda değil, son haber alma tarihinden itibaren hüküm ve sonuçlarını doğurur. Bu nedenle kendisi mirasbırakandan önce ölmüş gibi(son haber alma tarihinde) kabul edilerek miras yukarıdaki açıklamalar da göz önünde tutularak taksim edilir.

Dördüncü sorunun yanıtı; Şahsi fikrim;çocuğun dava açmakta menfaati olup olmadığının tespiti yapılırken üvey anneyle olan ilişkisi açısından değerlendirme yapılmalıdır. Eğer üvey anne ve çocuk ile bir evatlık ilişkisi kurulmuşsa şüphesiz ki; çocuk üvey annenin yasal mirasçısı olacağından gaiplik davası açmakta menfaati vardır. Eğer ki böyle bir soybağı kurulmamışsa sizin bildirdiğiniz şartlar altında gaiplik davası açmakta menfaati yoktur.
Old 08-02-2010, 00:38   #4
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Medeni Yasanın 499.maddesinin tersi de doğrudur. Yani, miras bırakanın öldüğü tarihte sağ olmayan eşin mirasçılığı sözkonusu değildir.

Saygılarımla.
Old 23-09-2010, 13:58   #5
Av.Ufuk

 
Varsayılan

Bir sorum daha olacak.Eşinden önce öldüğü varsayılan gaib annenin katkılarıyla yapılmış bir ev var. Bu ev sonra ölen eşin çocuklarına yani üvey kardeşlerine geçmiş durumda.Katkı payı davası için zamanaşımı nedir.Sebepsiz zenginleşmedeki süre mi,ölüm tarihinden itibaren 10 yıl mı.
Old 09-03-2011, 15:26   #6
Av.Diren YILMAZ

 
Varsayılan

Öncelikle tüm meslektaşlarıma kolay gelsin diyorum.Gaiplik kararı ile birlikte miras pauının devri de yapıldığında mirasçıların göstereceği teminatın niteliği ve niceliği ne olacaktır.Bu konuda bilgisi olan meslektaşlarım yazarsa sevinirim.Teşekkürler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Gaiplik-Babalık-Miras Av.Ali KAYA Meslektaşların Soruları 4 10-09-2012 14:53
Gaiplik Davası avukatzd Meslektaşların Soruları 13 03-05-2012 14:13
miras paylaşımına gaiplik ve evliliğin mutlak butlanı davalarının etkisi efekankaptan Hukuk Soruları 9 12-01-2010 21:20
mirasçının miras bırakan hayatta iken kendi miras payına düşecek miras payını satması prag Miras Hukuku Çalışma Grubu 3 03-12-2008 09:59
Gaiplik anadolu Hukuk Soruları Arşivi 1 21-03-2002 17:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05383706 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.