Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Gecikme Cezası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-07-2018, 08:21   #1
ays

 
Varsayılan Gecikme Cezası

Merhaba arkadaşlar.
Yapı müteahhidi işi yarım bırakıyor.Alacağını da icra takibiyle talep ediyor.İş sahibi itiraz Taraflar arasında imzalanan sözleşmede “iş zamanında bitirilmediği taktirde geçen her takvim günü için yapı müteahhidi alacağından taahhüt bedelinin %003 tutarında gecikme cezası olarak kesilecektir.” Şeklinde bir düzenleme mevcuttur.Müteahhitin açtığı itirazın iptalinde iş sahibi, müteahhidin alacağından indirilecek olan gecikme cezasının hesaplanarak indirilmesini istiyor.Sizce Bu indirim talebi karşı davada mı yoksa asıl davada mı talep edilebilir?
Old 09-07-2018, 09:42   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlamak için

Sayın meslektaşım,

Yanlar arasındaki sözleşme hükümleri dikkatlice incelenmelidir.

"Yapı müteahhidi işi yarım..." bırakmış ise... takip konusu alacak iddiasının dayanağı nedir?

Alıntı:
indirim talebi karşı davada mı yoksa asıl davada mı talep edilebilir?

"İndirim talebi" Takibe itiraz gerekçeleri arasında yer almış olmalı...

Kahve molası
Old 09-07-2018, 09:56   #3
ays

 
Varsayılan

Merhaba Hulusi bey,
müteahhit işi bitirdik diyor hak ediş raporlarından anlaşılacak diyor.Hakikaten müvekkil ödememiş bazı faturaları.Öte yandan organize sanayi Bölge müdürlüğü de yapı tamamlanmadı diye ruhsat vermiyor. Müvekkilde tespit raporlarından sonra işi tamamlıyor kendisi.Ruhasatı alıyor.Şimdi bu faturalara dayanarak icra takibi başlatıyor müteahhit. Bazı faturalara itirazımız var.Bunun yanında sözleşmede yazan işi süresinde teslim etmezse alacğından indirilecek bedeli, takas mahsup defi olarak mı sürmeliyim yoksa karşı dava mı açmalıyım orada kararsız kaldım.
Teşekkür ederim.
Old 09-07-2018, 10:03   #4
Av. Suat

 
Varsayılan

Sayn ays, fikir vermesi açısından ....

T.C.YARGITAY3. Hukuk Dairesi
Esas: 2005/1267Karar: 2005/1683Tarih: 22.02.2005

KARAR METNİ:
Dava dilekçesinde davacı (k.davalı) vekili, kira akdinin feshi ile 880.000.000 TL depozito alacağının davalıdan tahsili istenilmiş, davalı (karşı davacı) ise 1.252.000.000 TL kira alacağından depozito bedelinin mahsubu ile kalan miktarın faiz ve masraflarla birlikte davacı (karşı davalı) taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kira akdinin feshine, asıl alacağın reddine, karşı davanın ise 52.700.000 TL yönünden kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
.................
......................
Öncelikle davacının tahsilini talep ettiği depozito alacağından ödenmeyen Temmuz 2004 kirası 600.000.000 TL çıkarıldıktan sonra geri kalan 880.000.000 TL ve 262.000.000 TL tespit gideri ile birlikte toplam 1.142.000.000 TL alacağı bulunmaktadır. Davalının ise, icra takibinde talep ettiği ödenmeyen Temmuz ve Ağustos 2004 kirasından Temmuz ayına ait kira parasının davacı tarafından depozitodan mahsup edilmesi ve taşınmazın 25.8.2004 gününde tahliye edilmesi sebebiyle yalnızca Ağustos 2004 kira bedeli 600.000.000 TL ve 52.700.000 TL elektrik ve aidat bedeli olarak toplam 652.700.000 TL alacaklı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde davalı (karşı davacı)´nın takas ve mahsup talebi sonucunda davacı (kiracı)´nın alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre hüküm fıkralarının "Davacının davasının kabulü ile 1.142.000.000 TL´nın davalıdan tahsiline, davalı (karşı davacı)´nın davasının kısmen kabulü ile 600.000.000 TL Ağustos 2004 kira ile elektrik ve aidat alacağı 52.700.000 TL ile birlikte toplam 652.700.000 TL´nın davacı (karşı davalı) dan tahsiline ancak davalı (karşı davacı)nın takas ve mahsup talebi bulunduğundan davalının alacaklı olduğu 652.700.000 TL´nın mahsubu ile bakiye 489.300.000 TL´nın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bu miktardan tespit gideri dışındaki alacak miktarı 127.300.000 TL´ya dava gününden itibaren faiz işletilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1.10 YTL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine 22.2.2005 günü oybirliğiyle karar verildi.


Karın içinde itirazın iptaline ilişkin ibareler de var
Kararın tam metni aşağıdadır.



T.C.YARGITAY3. Hukuk Dairesi
Esas: 2005/1267Karar: 2005/1683Tarih: 22.02.2005

KARAR METNİ:
Dava dilekçesinde davacı (k.davalı) vekili, kira akdinin feshi ile 880.000.000 TL depozito alacağının davalıdan tahsili istenilmiş, davalı (karşı davacı) ise 1.252.000.000 TL kira alacağından depozito bedelinin mahsubu ile kalan miktarın faiz ve masraflarla birlikte davacı (karşı davalı) taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kira akdinin feshine, asıl alacağın reddine, karşı davanın ise 52.700.000 TL yönünden kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü.

Davacı vekili dava dilekçesinde; 5.2.2004 günlü kira sözleşmesi ile davalının evini kiraladığını, ancak mutfaktan pis suların evin içine sızması ve davalı kiralayanın bu ayıbı gidermemesi sebebi ile 1.8.2004 günlü itibariyle akdin feshini, 1000 dolar depozito karşılığı 1.480.000.000 TL dan ödenmeyen Temmuz kirası 600.000.000 TL´nın çıkarıldıktan sonra bakiye 880.000.000 TL ile 262.000.000 TL tespit gideri olmak üzere toplam 1.142.000.000 TL´nın dava gününden itibaren faizi ile tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili ise karşı dava dilekçesinde, davacı kiracının ödemediği Temmuz ve Ağustos kira bedelleri toplamı 1.200.000.000 TL için icra takibi yaptıklarını davacının vaki itirazı üzerine itirazın iptalini, elektrik ve Ağustos aidat alacağı 52.700.000 TL´nın 1.000 dolardan mahsubu ile bakiye alacağın tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece; 1- kira akdinin feshine, 2- asıl alacağın karşı davanın altında kalması sebebi ile reddine, 3- davalı (karşı davacı)´nın 52.700.000 TL elektrik ve aidat alacağının davacı (K.davalı) dan tahsiline, itirazın iptali niteliğindeki karşı davanın kabulü ile itirazın iptaline, davacının 1.142.000.000 TL depozito ve tespit masrafı alacağının mahsubuna, %40 icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

Hükmü davacı (karşı davalı) vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasal gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, diğer temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak, davacı (kiracı) tarafından depozito alacağı 1.000 dolar karşılığı 1.480.000.000 TL dan Temmuz 2004 kirası 600.000.000 TL´nın mahsup edilmesinden sonra geri kalan kısmın tahsili talep edilmesine rağmen, davalı (karşı davacı) kiralayanın açtığı itirazın iptali davasında Temmuz ve Ağustos 2004 kirası 1.200.000.000 liranın tahsilinin istenmesi sonucunda mahkemece kurulan hükümde hem davacının alacağından Temmuz 2004 kirasının mahsubuna, hemde davalı (karşı davacı)´nın davasının kabulü ile Temmuz ve Ağustos 2004 kirasının tahsiline karar verilmesi suretiyle davacı kiracının Temmuz 2004 kirasını 2 defa (mükerrer) ödeme durumu ortaya çıkmaktadır.

HUMK.nun 389. maddesine göre, hüküm fıkrasında taraflara yükletilen ödevler ile tanınan hakların hiçbir kuşku ve tereddüte yer vermeyecek biçimde açıkça yazılması gerekmektedir.

Mahkemece; belirtilen madde dikkate alınmadan infaz kaabiliyeti olmayan ve uyuşmazlığı çözücü nitelikte bulunmayan hüküm kurulması doğru değilse de, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2. ve 3. maddelerinin silinerek yerine aşağıda belirtilen biçimde hüküm fıkralarının yazılması gerekecektir.

Öncelikle davacının tahsilini talep ettiği depozito alacağından ödenmeyen Temmuz 2004 kirası 600.000.000 TL çıkarıldıktan sonra geri kalan 880.000.000 TL ve 262.000.000 TL tespit gideri ile birlikte toplam 1.142.000.000 TL alacağı bulunmaktadır. Davalının ise, icra takibinde talep ettiği ödenmeyen Temmuz ve Ağustos 2004 kirasından Temmuz ayına ait kira parasının davacı tarafından depozitodan mahsup edilmesi ve taşınmazın 25.8.2004 gününde tahliye edilmesi sebebiyle yalnızca Ağustos 2004 kira bedeli 600.000.000 TL ve 52.700.000 TL elektrik ve aidat bedeli olarak toplam 652.700.000 TL alacaklı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde davalı (karşı davacı)´nın takas ve mahsup talebi sonucunda davacı (kiracı)´nın alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre hüküm fıkralarının "Davacının davasının kabulü ile 1.142.000.000 TL´nın davalıdan tahsiline, davalı (karşı davacı)´nın davasının kısmen kabulü ile 600.000.000 TL Ağustos 2004 kira ile elektrik ve aidat alacağı 52.700.000 TL ile birlikte toplam 652.700.000 TL´nın davacı (karşı davalı) dan tahsiline ancak davalı (karşı davacı)nın takas ve mahsup talebi bulunduğundan davalının alacaklı olduğu 652.700.000 TL´nın mahsubu ile bakiye 489.300.000 TL´nın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bu miktardan tespit gideri dışındaki alacak miktarı 127.300.000 TL´ya dava gününden itibaren faiz işletilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1.10 YTL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine 22.2.2005 günü oybirliğiyle karar verildi



Ayrıca hemen aşağıdaki kararda da itirazın iptali davasına karşılık açılan karşı davanın birleştirilmesi ve beraber görülmesi gerektiğine ilişkin hüküm var..



T.C.YARGITAY11. HUKUK DAİRESİ
E. 1998/676 K. 1998/2249 T. 30.3.1998
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Fatih 4.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 30.9.1997 tarih ve 832-619 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalının müvekkilinden aldığı mal karşılığı kesilen (435.539.500) liralık fatura bedelinden ötürü, bedelin ödenmemesi nedeniyle girişilen takibe itiraz ettiğini ileri sürerek takibe yapılan itirazın iptali ile %40 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili davaya cevabında, müvekkilinin 12.000 metre derili bez karşılığı toplam 2.207.780.000 liralık davacıya çek vermesine karşın sedce davaya konu fatura karşılığı mal teslim alabildiğini, bu nedenle borçlarının değil bilakis alacaklarının bulunduğunu ve bunula ilgili alacak davasıda açıldığını davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara nazaran, fatura ve irsbaliyenin tek başıma alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı, davacı vekiline kanıtları sunması için verilen keşin mehle riayet edilmediği gerekçeleriyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı davlıya satıp teslim ettiği mal bedeli karşılığının ödenmediğinden bahisle yaptığı takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiş davalı ise davaya konu mal bedeli ile birlikte teslimi taahhüt edilen bir kısım mala karşılık davacıya (2.207.780.000) liralık çek verdiğini, bu ödemelere ilişkin davacıya karşı dava açtıklarını savunmuştur. Bu durumda her iki davanında aynı sebepten doğduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerinide etkileyecek nitelikte bulunduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; HUMK.nun 45.nci maddesi uyarınca birleştirme imkanının bulunması halinde her iki dava dosyasının birleştirilerek beraber görülmesi ve sonuçlandırılması, aksi halde davalı tarafından açılmış bulunan davanın temyize konu dosya için bekletici sonun sayılarak sonucunun beklenilmesi ve hasıl alacak sonuç dairesinde bir hüküm tesis etmekten ibarettir. Mahkemece bu yön üzerinde hiç durulmayarak hüküm tesisi doğru olmamış ve hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-07-2018, 10:10   #5
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Analamak için -2

Alıntı:
ays
Alıntı:
Şimdi bu faturalara dayanarak icra takibi başlatıyor müteahhit

1. Takibe itiraz edildi mi ?

2. İtiraz gerekçeleri neler idi?

3. Alacaklı "itirazın iptali" davası açtı mı?

Yine mola
Old 09-07-2018, 10:16   #6
ays

 
Varsayılan

Hulusi bey, Takip açıldı.Takibe itiraz edildi. borcu ve ferilerini kabul etmiyoruz şeklinde genel bir itiraz yapıldı.İtirazın iptali açıldı.Ben defi şeklinde mahsup/indirim talep ettim.
Old 09-07-2018, 10:17   #7
Av. Suat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ays
Merhaba arkadaşlar.
Yapı müteahhidi işi yarım bırakıyor.Alacağını da icra takibiyle talep ediyor.İş sahibi itiraz Taraflar arasında imzalanan sözleşmede “iş zamanında bitirilmediği taktirde geçen her takvim günü için yapı müteahhidi alacağından taahhüt bedelinin %003 tutarında gecikme cezası olarak kesilecektir.” Şeklinde bir düzenleme mevcuttur.Müteahhitin açtığı itirazın iptalinde iş sahibi, müteahhidin alacağından indirilecek olan gecikme cezasının hesaplanarak indirilmesini istiyor.Sizce Bu indirim talebi karşı davada mı yoksa asıl davada mı talep edilebilir?


T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/1684
Karar: 2011/6349
Karar Tarihi: 14.04.2011

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI – KİRACININ İSKİ KATILIM PAYI VE SU SAYAÇ DAĞITMA BEDELİNDEN SORUMLU OLMADIĞI – DAVACI LEHİNE İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ – HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Davalı kiracının İSKİ katılım payı ve su sayaç dağıtma bedelinden sorumlu olmadığı düşünülmeden, aidat alacağı yanında bu alacaklar yönünden de itirazın iptali doğru görülmemiştir. Kabule göre ise; alacak likit kabul edilemeyeceği halde, İİK’nun 67. maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru değildir.

(818 S. K. m. 118) (2004 S. K. m. 67)

Dava dilekçesinde, 3.942,00.-TL alacak için itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı; kiracı olarak bağımsız bölümü kullanan davalının sorumluluğunda olan ortak giderleri (aidat giderleri) ödemediği için yönetimin mal sahibi davacı hakkında icra takibi başlattıklarını, müvekkilinin site yönetimi ile anlaşarak borcu taksitler halinde ödediğini, kiracıya ait aidat borçlarının rucüen ödenmesi için Sarıyer İcra Müdürlüğü’nün 2009/4928 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının haksız ve yersiz itirazının iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı, çok az aidat borcu kaldığını, bunun da davacıda kalan 1.000 USD depozitoya sayılması konusunda anlaştıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş, ancak davalının takas-mahsup talebi kabul edilmemiştir.

Davalının takas etmek istediği karşılık alacak dava konusu alacaktan daha az olduğundan karşılık dava açma ve harç yatırma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Borçlar Kanunu’nun 118. maddesi uyarınca; davalı takas iradesini açıkladığından ve kira sözleşmesine göre davacıya verildiği anlaşılan 1.000 USD depozitonun davalıya iade edildiği de davacı tarafından ileri sürülmediğinden, mahkemece bu defi üzerinde durulup mahsubu yapılarak ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu konunun başka davada değerlendirilmesi yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun görülmemiştir.

Ayrıca, davalı kiracının İSKİ katılım payı ve su sayaç dağıtma bedelinden sorumlu olmadığı düşünülmeden, aidat alacağı yanında bu alacaklar yönünden de itirazın iptali doğru görülmemiştir.

Kabule göre ise; alacak likit kabul edilemeyeceği halde, İİK’nun 67. maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru değildir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 09-07-2018, 10:18   #8
ays

 
Varsayılan

Suat bey teşekkür ederim.Sizin fikrinizin karşı dava yoluyla ileri sürülebileceği yönünde olduğunu anladım.
Old 09-07-2018, 10:38   #9
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

İİK.

MADDE 67 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.37) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.15) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

Borcunuz yok, alacağınız varsa, karşı dava ile istemelisiniz... Aksi halde, takip alacağının daha az miktarda olması gerektiğini iddia ve ispat etmenizin yeterli olduğu görüşündeyim.

Kolay gelsin.
Old 09-07-2018, 10:43   #10
ays

 
Varsayılan

Emek verdiğiniz için teşekkür ederim her ikinize de.Sevgiyle kalın.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kira sözleşmesi gecikme cezası ada26 Meslektaşların Soruları 2 16-08-2018 13:38
sözleşmede kararlaştırılan gecikme cezası ile ilgili yargıtay kararları nkö Meslektaşların Soruları 0 21-11-2016 14:29
Gecikme Cezası - Cezai Şart - Kira Alacağı preator07 Meslektaşların Soruları 9 18-11-2012 16:11
Mahkeme Kararı ile Tarım Bağkurluluğunu Tescil Ettiren Kadına Prim Gecikme Cezası Av. CBA Meslektaşların Soruları 0 24-04-2009 10:52
Gecikme cezası KAANKAL Meslektaşların Soruları 1 08-01-2009 15:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06056809 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.