Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Haksiz Tutuklamada Tazmİnat Ve Usul Kurallari

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-06-2011, 14:28   #1
Ercan Turgut

 
Varsayılan Haksiz Tutuklamada Tazmİnat Ve Usul Kurallari

merhaba arkadaşlar,elimde bana göre çok ilginç bir konu var sizlerle paylaşmak ve görüşelriniz almak istedim.İlgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

CMK 141-142 maddesine göre 10 ay haksız yere tutuklu kalmış, müvekkil için beraat kararı kendisine tebliği edildiğii tarihten sonra üç ay içinde Ağır Ceza mahkemesinde 50.000tl lik manevi tazminat davası açtım.İlk olarak manevi açtım, maddi tazminat talep etmemiştim.Çünkü,müvekkil tutuklandığı sırada işsizİispat zor olur diye bir de zaman kaybı omaması açısından,davadan sonra işssiz bile olsa asgari ücretten hesaplama yapılabileceğine dair yargıtay kararı bulunca,ilk celse de (karar tebliğinden itibaren üç aylık süre geçmişti), dilekçemin içeriğinde maddi tazminat olmasına rağmen sonuç kısmında sehven 50.000tl manevi yazmışız,sonuç kısmını 25.000.tl maddi 25.000tl manevi olarak düzelttiyorum diye dilekçe verdim.Bu dilekçeya hazine vekili itiraz etti.İddianın genişletilmesi yasağı uygulansın diye,naip hakim CMK da ıslah olup olmadığını bilmediğini söyledi.Ben de bulamadım.Karar duruşmasında heyet oybirliği ile 7.500tl manevii tazminatın kabulüne maddi tazminat ile ilgili olarak hukuken açılmış bir dava olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verdi.Reis beye bende yeni dava açsam 3 aylık süreyi geçirdiniz der misiniz dedim.Açınca bakarız ama bu eldeki davayı açtığınız tarihte hükmün kesinleştiğini öğrenmiş olabilirsiniz dedi.
Şimdi sorular şunlar;benim ilk celse verdğim düzeltme dilekçes, ıslah yerine geçmez mi (bu arada bu davada harç alınmadı )
Bu davalarda yasada kararın kesinleştiğinin ilgilisine tebliği diyor, zaten bize kesilnleşmiş karar değil beraat kararı tebliğ oldu(22.12.2010 tarihinde) maddi tazminat için ayrı bir dava açabilir miyim?ne dersiniz
CMK da HMUK daki usul kuralları aynen uygulanır mı?
metin biraz fazla oldu,eksik kalan ksısımlara cevaplara ve sorulara göre devam edeceğim.
Herkese şimdiden teşekkür ederim.
Old 17-06-2011, 14:51   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ercan Turgut
merhaba arkadaşlar,elimde bana göre çok ilginç bir konu var sizlerle paylaşmak ve görüşelriniz almak istedim.İlgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

CMK 141-142 maddesine göre 10 ay haksız yere tutuklu kalmış, müvekkil için beraat kararı kendisine tebliği edildiğii tarihten sonra üç ay içinde Ağır Ceza mahkemesinde 50.000tl lik manevi tazminat davası açtım.İlk olarak manevi açtım, maddi tazminat talep etmemiştim.Çünkü,müvekkil tutuklandığı sırada işsizİispat zor olur diye bir de zaman kaybı omaması açısından,davadan sonra işssiz bile olsa asgari ücretten hesaplama yapılabileceğine dair yargıtay kararı bulunca,ilk celse de (karar tebliğinden itibaren üç aylık süre geçmişti), dilekçemin içeriğinde maddi tazminat olmasına rağmen sonuç kısmında sehven 50.000tl manevi yazmışız,sonuç kısmını 25.000.tl maddi 25.000tl manevi olarak düzelttiyorum diye dilekçe verdim.Bu dilekçeya hazine vekili itiraz etti.İddianın genişletilmesi yasağı uygulansın diye,naip hakim CMK da ıslah olup olmadığını bilmediğini söyledi.Ben de bulamadım.Karar duruşmasında heyet oybirliği ile 7.500tl manevii tazminatın kabulüne maddi tazminat ile ilgili olarak hukuken açılmış bir dava olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verdi.Reis beye bende yeni dava açsam 3 aylık süreyi geçirdiniz der misiniz dedim.Açınca bakarız ama bu eldeki davayı açtığınız tarihte hükmün kesinleştiğini öğrenmiş olabilirsiniz dedi.
Şimdi sorular şunlar;benim ilk celse verdğim düzeltme dilekçes, ıslah yerine geçmez mi (bu arada bu davada harç alınmadı )
Bu davalarda yasada kararın kesinleştiğinin ilgilisine tebliği diyor, zaten bize kesilnleşmiş karar değil beraat kararı tebliğ oldu(22.12.2010 tarihinde) maddi tazminat için ayrı bir dava açabilir miyim?ne dersiniz
CMK da HMUK daki usul kuralları aynen uygulanır mı?
metin biraz fazla oldu,eksik kalan ksısımlara cevaplara ve sorulara göre devam edeceğim.
Herkese şimdiden teşekkür ederim.

*** İstem, zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza dairesi yoksa, en yakın yer ağır ceza mahkemesinde karara bağlanır.
*** Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında;
a) Kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen,
b) Kanuni gözaltı süresi içinde hâkim önüne çıkarılmayan,
c) Kanuni hakları hatırlatılmadan veya hatırlatılan haklarından yararlandırılma isteği yerine getirilmeden tutuklanan,
d) Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen,
e) Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen,
f) Mahkum olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılan,
g) Yakalama veya tutuklama nedenleri ve haklarındaki suçlamalar kendilerine, yazıyla veya bunun hemen olanaklı bulunmadığı hâllerde sözle açıklanmayan,
h) Yakalanmaları veya tutuklanmaları yakınlarına bildirilmeyen,
i) Hakkındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen,
j) Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen,
kişiler, maddi ve manevi her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler.
*** Kanuna uygun olarak yakalanan veya tutuklanan kişilerden aşağıda belirtilenler tazminat isteyemezler:
a) Gözaltı ve tutukluluk süresi başka bir hükümlülüğünden indirilenler.
b) Tazminata hak kazanmadığı hâlde, sonradan yürürlüğe giren ve lehte düzenlemeler getiren kanun gereği, durumları tazminat istemeye uygun hâle dönüşenler.
c) Genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülenler.
d) Kusur yeteneğinin bulunmaması nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilenler.
e) Adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlar.
*** Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir.
*** Tazminat isteminde bulunan kişinin dilekçesine, açık kimlik ve adresini, zarara uğradığı işlemin ve zararın nitelik ve niceliğini kaydetmesi ve bunların belgelerini eklemesi gereklidir.
*** Dilekçesindeki bilgi ve belgelerin yetersizliği durumunda mahkeme, eksikliğin bir ay içinde giderilmesini, aksi hâlde istemin reddedileceğini ilgiliye duyurur. Süresinde eksiği tamamlanmayan dilekçe, mahkemece, itiraz yolu açık olmak üzere reddolunur.
*** Mahkeme, dosyayı inceledikten sonra yeterliliğini belirlediği dilekçe ve eki belgelerin bir örneğini Devlet Hazinesi'nin kendi yargı çevresindeki temsilcisine tebliğ ederek, varsa beyan ve itirazlarını onbeş gün içinde yazılı olarak bildirmesini ister.
*** İstemin ve ispat belgelerinin değerlendirilmesinde ve tazminat hukukunun genel prensiplerine göre verilecek tazminat miktarının saptanmasında mahkeme gerekli gördüğü her türlü araştırmayı yapmaya veya hâkimlerinden birine yaptırmaya yetkilidir.
*** Mahkeme, kararını duruşmalı olarak verir. İstemde bulunan ile Hazine temsilcisi, açıklamalı çağrı kâğıdı tebliğine rağmen gelmezlerse, yokluklarında karar verilebilir.
*** Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı sonradan kaldırılarak, hakkında kamu davası açılan ve mahkum edilenlerle, yargılamanın aleyhte yenilenmesiyle beraat kararı kaldırılıp mahkum edilenlere ödenmiş tazminatların mahkumiyet süresine ilişkin kısmı, Cumhuriyet Savcısı'nın yazılı istemi ile aynı mahkemeden alınacak kararla kamu alacaklarının tahsiline ilişkin mevzuat hükümleri uygulanarak geri alınır. Bu karara itiraz edilebilir.
*** Devlet, ödediği tazminattan dolayı, koruma tedbiriyle ilgili olarak görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu eder.
*** İftira konusunu oluşturan suç veya yalan tanıklık nedeniyle gözaltına alınma ve tutuklama halinde; Devlet, iftira eden veya yalan tanıklıkta bulunan kişiye de rücu eder.

Teşekkürler...
Old 17-06-2011, 16:05   #3
Ercan Turgut

 
Varsayılan

sayın tiryakim yanıtınız için teşekkür ederim,benim sorum davanın nerede ve nasıl açılacağına ilişkin değil,yargılama aşamasında ortaya çıkan usule ilişkin soru yani CMK 141 ve 142 maddeye göre tazminat davasında düzeltme (ıslah) mümkün müdür.dava açma süresi olan 3 aylık süre,kanunda beraat kararının kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden ,itibaren başlar diyor ama uygulamada kesinleşmiş kararın tebliği diye bir şey yok,o zazaman süre ne zmaan başlar?
Old 20-06-2011, 11:49   #4
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ercan Turgut
sayın tiryakim yanıtınız için teşekkür ederim,benim sorum davanın nerede ve nasıl açılacağına ilişkin değil,yargılama aşamasında ortaya çıkan usule ilişkin soru yani CMK 141 ve 142 maddeye göre tazminat davasında düzeltme (ıslah) mümkün müdür.dava açma süresi olan 3 aylık süre,kanunda beraat kararının kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden ,itibaren başlar diyor ama uygulamada kesinleşmiş kararın tebliği diye bir şey yok,o zazaman süre ne zaman başlar?

O takdirde ilgili (yani tazminat istemcisi) asıl kararı veya hükmü veren mahkemeye başvurup tebliği talep etmelidir. Böylece, süre de o tarihten başlar.

Saygılar.
Old 20-06-2011, 14:26   #5
Ercan Turgut

 
Varsayılan

Ömer bey yanıtınız için teşekkürler,bu konuda yargıtayında çok farklı uygulaması var .Çünkü,sanığın gerekçeli kararın tebliğinden sonra kesinleştiğini bilmeme şansı hayatın olağan akşına uygun değil gibi kararlar var.Ama CMK 142.maddede 1 yıllık süreden bahsediyor.Sizce bu davalarda ıslah yapılabilir mi?bu konuda hiç karar bulamadım.Çünklü ben ilk davayı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren üç ay içinde manevi tazminat açtım.sonra üç aylık süre geçince ilk celse maddi tazminat ta istiyorum diye düzeltme dilekçesi verdim.ancak mahkeme kararında maddi tazminat talebimi reddetti usulen açılmış dava yok diye
Old 20-06-2011, 15:01   #6
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ercan Turgut
Ömer bey yanıtınız için teşekkürler,bu konuda yargıtayında çok farklı uygulaması var .Çünkü,sanığın gerekçeli kararın tebliğinden sonra kesinleştiğini bilmeme şansı hayatın olağan akşına uygun değil gibi kararlar var.Ama CMK 142.maddede 1 yıllık süreden bahsediyor.
1. Sizce bu davalarda ıslah yapılabilir mi?bu konuda hiç karar bulamadım.Çünklü ben ilk davayı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren üç ay içinde manevi tazminat açtım.sonra üç aylık süre geçince ilk celse maddi tazminat ta istiyorum diye düzeltme dilekçesi verdim. 2. ancak mahkeme kararında maddi tazminat talebimi reddetti usulen açılmış dava yok diye

1. Bu davalarda ıslahın mümkün olduğu kanısındayım.

Mesela, 9.CD.'sinin aynı hukuki sebeple (CMK.m.141) açılmış bir davada ıslah talebinin, Yargıtay bozmasından sonra istemeyeceği yönünde bir kararı var. Bu kararın mefhum-u muhalifinden de, bu davalarda ıslahın kabil olduğu sonucuna varılabilir.

2. Davanın açılma anı itibariyle talep olunmamış bir davanın ıslahen ileri sürülememesi normaldir.
Alıntı:
<H4>T.C.
Alıntı:

YARGITAY

9. CEZA DAİRESİ

E. 2009/1821

K. 2010/5133

T. 10.5.2010

• YARGITAY'CA BOZULAN HÜKÜM ( Sonrasında Islah Suretiyle Talepte Bulunulamayacağı - Bozma Sonrası İleri Sürülen Faiz İsteminin Reddine Karar Verileceği )

• ISLAH ( Suretiyle Hükmün Yargıtay'ca Bozulmasından Sonra Talepte Bulunulamaması - Bozma Sonrası İleri Sürülen Faiz İsteminin Kabulünün Kanuna Aykırılığı )

• FAİZ TALEBİ ( Hükmün Yargıtay'ca Bozulmasından Sonra Islah Suretiyle Talepte Bulunulamayacağı )

5271/m.141

1086/m.83, 84


ÖZET : İlk hükmün Yargıtay'ca bozulmasından sonra "ıslah" suretiyle talepte bulunulmasının mümkün olmadığı gözetilmeden bozma sonrası ileri sürülen faiz isteminin reddi yerine kabulüne karar verilmesi, Kanuna aykırıdır.
DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : İcranın geri bırakılması talebi ile ilgili olarak mahallinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine,
Ancak;
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 04.02.1948 gün ve 10-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi, ilk hükmün Yargıtay'ca bozulmasından sonra "ıslah" suretiyle talepte bulunulmasının mümkün olmadığı gözetilmeden bozma sonrası ileri sürülen faiz isteminin reddi yerine kabulüne karar verilmesi, SONUÇ : Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle ( BOZULMASINA ), bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün fıkrasından faize hükmedilmesine ilişkin 3. bendin çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
</H4>
Old 21-06-2011, 15:35   #7
Ercan Turgut

 
Varsayılan

Ömer bey ilginiz ve cevabınız için teşekkür ederi.aynı yargıtay kararına ben de ulaştım.Artık yapmam gereken beraat kararın kesileşmesinden itibaren 1 yıllık süre geçmediğinden ve kesinleşmiş karar sanığa ve vekiline tebliğ edilmediği için ayrıca maddi tazminat davası açmak olacak.
Old 24-06-2011, 00:32   #8
hukukkuşu

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım;
Bu tür bir tazminat davası daha önce hiç açmadım.Tutuksuz olarak yargılanan müvekkil hakkında yakalama kararı bir türlü kaldırılamadı.Kaldırma kararı verildi fakat uyap ya da başka bir sorun yüzünden müvekkil 2 kere polis tarafından yakalanarak nöbetçi mahkemede ifade verdi bir kere de jandarma tarafından yakalandı ve mahkemede hiçbir işlem yapılmadan serbest bırakıldı.Dava sürüyor.Maddi tazminat davası açabileceğimi sanmıyorum ama manevi tazminat davası açabilir miyim sizce?jandarma kayıtları yok elimde sadece tanıklar var, diğerlerinin ifade tutanakları var.Davanın sonucu etkiler mi?İlginiz için teşekkür ederim.
Old 24-06-2011, 10:14   #9
hukukbilgisi

 
Varsayılan

Haksızlık tutuklama tazminatı davasını açmak için süreyi kaçırdığını düşünen meslektaşlarım, CMK'nın 141/2 maddesini de mutlaka dikkate alsınlar: "Birinci fıkranın (e) ve (f) bentlerinde belirtilen kararları veren merciler, ilgiliye tazminat hakları bulunduğunu bildirirler ve bu husus verilen karara geçirilir."

Tazminat hakları hatırlatılmamışsa, süre geçmişse bile bence bu dava açılabilir.
Old 24-06-2011, 15:20   #10
av.sgenc

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ercan Turgut
merhaba arkadaşlar,elimde bana göre çok ilginç bir konu var sizlerle paylaşmak ve görüşelriniz almak istedim.İlgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

CMK 141-142 maddesine göre 10 ay haksız yere tutuklu kalmış, müvekkil için beraat kararı kendisine tebliği edildiğii tarihten sonra üç ay içinde Ağır Ceza mahkemesinde 50.000tl lik manevi tazminat davası açtım.İlk olarak manevi açtım, maddi tazminat talep etmemiştim.Çünkü,müvekkil tutuklandığı sırada işsizİispat zor olur diye bir de zaman kaybı omaması açısından,davadan sonra işssiz bile olsa asgari ücretten hesaplama yapılabileceğine dair yargıtay kararı bulunca,ilk celse de (karar tebliğinden itibaren üç aylık süre geçmişti), dilekçemin içeriğinde maddi tazminat olmasına rağmen sonuç kısmında sehven 50.000tl manevi yazmışız,sonuç kısmını 25.000.tl maddi 25.000tl manevi olarak düzelttiyorum diye dilekçe verdim.Bu dilekçeya hazine vekili itiraz etti.İddianın genişletilmesi yasağı uygulansın diye,naip hakim CMK da ıslah olup olmadığını bilmediğini söyledi.Ben de bulamadım.Karar duruşmasında heyet oybirliği ile 7.500tl manevii tazminatın kabulüne maddi tazminat ile ilgili olarak hukuken açılmış bir dava olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verdi.Reis beye bende yeni dava açsam 3 aylık süreyi geçirdiniz der misiniz dedim.Açınca bakarız ama bu eldeki davayı açtığınız tarihte hükmün kesinleştiğini öğrenmiş olabilirsiniz dedi.
Şimdi sorular şunlar;benim ilk celse verdğim düzeltme dilekçes, ıslah yerine geçmez mi (bu arada bu davada harç alınmadı )
Bu davalarda yasada kararın kesinleştiğinin ilgilisine tebliği diyor, zaten bize kesilnleşmiş karar değil beraat kararı tebliğ oldu(22.12.2010 tarihinde) maddi tazminat için ayrı bir dava açabilir miyim?ne dersiniz
CMK da HMUK daki usul kuralları aynen uygulanır mı?
metin biraz fazla oldu,eksik kalan ksısımlara cevaplara ve sorulara göre devam edeceğim.
Herkese şimdiden teşekkür ederim.

Açılacak bu tür davaların açılma süresi kararın kesinleşmesinden itibaren başlamaz mı? Kesinleşmeden önce açılan davalarda Mahkeme kararın kesinleşmesini bekletici mesele yapmaz mı? Ben bu şekilde olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla
Old 24-06-2011, 15:22   #11
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sgenc
Açılacak bu tür davaların açılma süresi kararın kesinleşmesinden itibaren başlamaz mı? Kesinleşmeden önce açılan davalarda Mahkeme kararın kesinleşmesini bekletici mesele yapmaz mı? Ben bu şekilde olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla

Bence, bu durum bir muhakeme şartı olup, dava dilekçesinin bu nedenle reddine karar verilmelidir.

Saygılarımla.
Old 28-06-2011, 10:03   #12
Ercan Turgut

 
Varsayılan

evet bu davalar CMk 142/1 maddesi gereği kararın kesileştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren 3 ay her halde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava açılacağından bahsediyor.Dolayısıyla karar kesinleşmeden dava açılamaz.Bence de,ama burada benim tartışmaya açtğım husus şu;kanunda kesinleşmenin ilgilisine tebliğinden bahsediyor,peki karar tebliğ edildi ancak kesinleştiği tebliğ edilmedi ancak ilgili kararın kesinleştiğini,aleyhe temyiz olmadığı için öğrendi.Bu duurmda üç aylık süre işler mi;burada öğrenmeyi mi esas alacağız yoksa kanun metninde yer aldığı gibi tebliği mi ne dersiniz?
Old 03-09-2013, 10:12   #13
heyyou

 
Varsayılan

Bu konuda sıkıntı yaşayabilecek meslektaşlarıma bilgi mahiyetli olarak ;

dava dilekçesinde eksik yahut yanlış yazıldığını düşündüğünüz hususları hüküm verilene kadar ıslah ile değiştirebilirsiniz. Islah'ın kapsamına tazminat miktarı, faiz,faizin başlayacağı tarih gibi hususları alabilirsiniz. Ben bir talebimde hüküm duruşmasında şifahi olarak verdiğim beyanla faizin başlangıç tarihini değiştirdim mahkeme de bu yönde karar verdi,dayanak olarak da yukarıdaki Yargıtay 9 . Ceza Dairesi'nin içtihadını gösterdim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Haksiz Tutuklamada;verİlen Beraat Kararina KarŞi Maddİ Tazmİnatin Hangİ Tutar Üzerİneden HesaplanacaĞi Ve Manevİ Tazmİnatin ÖlÇÜtÜ Nedİr? Av.Burak BOZKURT Meslektaşların Soruları 4 09-02-2011 13:24
Haksiz Tutuklamada Dava AÇma SÜresİ Ercan Turgut Meslektaşların Soruları 4 09-08-2010 14:51
ACİL- GÖREVSİZLİK ve HAKSIZ ŞİKAYET SEBEBİ İLE TAZMİNAT av.medine Meslektaşların Soruları 2 17-12-2009 00:24
Haksiz İhbar Ve Şİkayet İle Manevİ Tazmİnat üye19576 Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 0 19-09-2007 14:21
Haksiz İhbar Ve Şİkayet İle Manevİ Tazmİnat üye19576 Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 0 19-09-2007 14:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05713391 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.