Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yeni HMK ve Ticaret Kanunu Açısından Çekişmesiz Yargıda Görevli Mahkeme

Yanıt
Old 20-12-2012, 16:37   #121
avrecepefe

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Uğur İHTİYAROĞLU
Yeni HMK da çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme olarak Sulh Hukuk Mahkemesine işaret ediliyor. Lehdar yönünden açılacak bir çek iptali davasında (çekişmesiz) davacı olacak şirket, Ticaret Kanununu dikkate alarak Asliye Ticarette mi, yoksa HMK 383 e göre Sulh Hukuk Mahkemesinde mi dava açması lazım? HMK incelendiğinde aksine düzenleme olmadığı durumlarda Sulh Hukuk mahkemesi görevlidir maddesinden, Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu sonucunu mu çıkarıyoruz?


Sevgili Meslektaşım,
Uygulamada çekin kambiyo senedi olduğu sebebiyle açılan iptal davalarına genelde Asliye Ticaret (Asliye Hukuk) Mahkemelerinde bakılmakta. Ancak ne var ki HMK hükümlerine göre çekişmesiz işlerde görevli mahkemeler Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Yeni Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu yönde verilmiş bir Yargıtay Kararını bizzat okumuştum. Ama bağışlayın şu an esas ve karar numarasını hatırlamıyorum. Saygılarımla...
Old 21-12-2012, 12:19   #122
meltem2007

 
Varsayılan


T.C.
YARGITAY
ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2012/3489
K. 2012/4595
T. 23.03.2012

  • Kambiyo Senedinin Zayii Nedeniyle İptal Davası
  • Görevli Mahkeme
  • Mutlak Ticari Dava

ÖZET :01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nın 383. Maddesinde çekişmesiz yargıişleri ile ilgili olarak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukukmahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür. Kıymetli evrak iptali davalarınınçekişmesiz yargı koluna dahil olduğu kuşkusuzdur. Ancak, halen yürürlükte olan6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesine göre, Türk Ticaret Kanunu’ndadüzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Öte yandan,yine aynı Yasa’nın 5/2 maddesi uyarınca bir yerde ticaret mahkemesi varsaasliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve TTK’nın 4. Maddesindetanımlanan ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılır. Bu nedenleTTK’nın 669 ve devamı maddelerinde düzenlenen kambiyo senetlerinin zayinedeniyle iptaline ilişkin davalarda HMK’nın 383. Maddesinde öngörüldüğü gibi,aksine bir düzenleme bulunduğundan, görevin tayininde değer esasınınbenimsenmediği HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra, bunitelikteki davalarda sulh hukuk mahkemeleri değil asliye hukuk ve/veya asliyeticaret mahkemelerinin görevli olduğu gözetilmelidir.
(6100 s. HMKm. 382/e-6, 383)
(6762 s. TTKm. 4,5/2, 669)
(6102 s. TTKm. 757/1)

Old 24-12-2012, 10:26   #123
avrecepefe

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan meltem2007

T.C.


YARGITAY


ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ

E. 2012/3489
K. 2012/4595
T. 23.03.2012

  • Kambiyo Senedinin Zayii Nedeniyle İptal Davası
  • Görevli Mahkeme
  • Mutlak Ticari Dava
ÖZET :01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nın 383. Maddesinde çekişmesiz yargıişleri ile ilgili olarak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukukmahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür. Kıymetli evrak iptali davalarınınçekişmesiz yargı koluna dahil olduğu kuşkusuzdur. Ancak, halen yürürlükte olan6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesine göre, Türk Ticaret Kanunu’ndadüzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Öte yandan,yine aynı Yasa’nın 5/2 maddesi uyarınca bir yerde ticaret mahkemesi varsaasliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve TTK’nın 4. Maddesindetanımlanan ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılır. Bu nedenleTTK’nın 669 ve devamı maddelerinde düzenlenen kambiyo senetlerinin zayinedeniyle iptaline ilişkin davalarda HMK’nın 383. Maddesinde öngörüldüğü gibi,aksine bir düzenleme bulunduğundan, görevin tayininde değer esasınınbenimsenmediği HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra, bunitelikteki davalarda sulh hukuk mahkemeleri değil asliye hukuk ve/veya asliyeticaret mahkemelerinin görevli olduğu gözetilmelidir.
(6100 s. HMKm. 382/e-6, 383)
(6762 s. TTKm. 4,5/2, 669)
(6102 s. TTKm. 757/1)


Sanıyorum Yargıtayın bu kararı son noktayı koymuştur.
Old 24-12-2012, 11:54   #124
v. Aynur

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

17.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/3221
Karar: 2012/6774
Karar Tarihi: 25.05.2012


KIYMETLİ EVRAKIN ZAYİİ NEDENİ İLE İPTALİ DAVASI - UYUŞMAZLIĞIN 6100 SAYILI KANUNUN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNDEN SONRA AÇILAN ÇEKİŞMESİZ YARGI İŞİ NİTELİĞİNDE OLUŞU - DAVANIN SULH HUKUK MAHKEMESİNDE GÖRÜLÜP SONUÇLANDIRILMASI GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda uyuşmazlık, 01.11.2011 tarihinde yani 6100 sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra mahkemeye getirilmiştir. 6100 sayılı HMK.nun geçici 1.maddesinin 1 bendine göre, bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalara uygulanmaz. Bu durumda, kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptali ve ödeme yasağı konulmasına ilişkin uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK.nun 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

(6100 S. K. m. 4, 5, 8, 21, 22, 382, 383, Geç. m. 1)

Dava: Talep, kıymetli evrakın (çek) zayii nedeni ile iptali ve ödeme yasağının konulmasına ilişkindir.

Osmaniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK. nun 8 maddesi gereğince uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir.

Osmaniye Sulh Hukuk Mahkemesi ise açılan davanın HMK.nun 382 maddesine göre çekişmesiz yargı davası niteliğinde olup çek iptali davalarının TTK.da düzenlenmiş olması ve HMK.nun 4. maddesinde bu davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde bakılacağına dair hüküm bulunmaması ve TTK. da zayii nedeniyle çek iptallerinin Ticaret Mahkemelerinde bakılacağına dair hüküm bulunması nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir.

Karar: Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk <davalarının> ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan <davalara>, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.

Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nun 382.nci maddesinde, <çekişmesiz yargı işleri> düzenlenmiş, aynı maddenin 2.fıkrasının (e) bendinde, <Ticaret hukukundaki çekişmesiz yargı işleri> başlığı altında 6. madde olarak <kıymetli evrakın iptali>ne ilişkin taleplerin <çekişmesiz yargı işi> olduğu belirtilmiş, aynı 7. yasanın 383.maddesinde de, çekişmesiz yargı içlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre, çekişmesiz yargıda <dava> deyiminin yeri olmayıp <iş> deyimi vardır. Dava, iki taraf sistemine göre kurulmuş ise de çekişmesiz yargıda birbiriyle çekişme halinde olan iki taraf olmadığından çekişmesiz yargı işleri için <dava> teriminin kullanılması doğru değildir. Yine çekişmesiz yargıda <taraf> değil, <ilgililer> kavramı vardır. Çekişmesiz yargıda dava söz konusu olmadığı için davacı ve davalı terimlerinin de yeri yoktur.

HMK.nun 383. maddesine göre çekişmesiz yargıda sulh hukuk mahkemesinin görevi asıl olup asliye hukuk mahkemesinin görevi istisna olduğundan yalnız <mahkeme> veya <hakim> terimlerinin kullanıldığı bütün çekişmesiz yargı işleri için sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır. (Prof Dr. B.Kuru/Prof Dr. A.C.Budak İstanbul Barosu Dergisi, Cilt:85, Sayı:5, Yıl: 2011, sh:33-36)
Somut olayda uyuşmazlık, 01.11.2011 tarihinde yani 6100 sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra mahkemeye getirilmiştir.

6100 sayılı HMK.nun geçici 1.maddesinin 1 bendine göre, bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalara uygulanmaz.

Bu durumda, kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptali ve ödeme yasağı konulmasına ilişkin uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK.nun 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Osmaniye Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 24-12-2012, 12:31   #125
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Kafası halen karışık olan meslektaşlarıma

Aynı başlık içinde daha önce verilen cevapları okumanızı tavsiye ederim.

Özellikle son mesajlar da daha önceden paylaşılmış içtihatlar yeniden paylaşılmıştır. Başlığın okunma sayısına bakıldığında, yeni paylaşımların bu konu hakkında araştırma yapan diğer meslektaşlarımıza yanlış kanaat oluşturacağını düşünüyorum.

Sayın Dikici'nin yazmış olduğu şu cevabı inceleyiniz lütfen. Halen sorularınıza cevap bulamadıysanız tartışmaya devam

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...&postcount=109
Old 24-12-2012, 12:59   #126
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Yargıtay Hukuk Daireleri İş Bölümü

Asliye/Asliye Ticaret:

11.HD.= İhtisas Alanı: Borçlar / Ticaret Hukuku
Temel Görevi: Ticaret Hukuku / Sigorta Hukuku

Sulh Hukuk:

17.HD.İhtisas Alanı: Borçlar / Ticaret Hukuku
Temel Görevi: Trafik Kazaları (Tazminat – Sigorta) / Merci Tayini

http://www.yargitay.gov.tr/belgeler/...ayIsbolumu.pdf

Saygılarımla
Old 24-12-2012, 13:19   #127
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan TARİH... Öncesi ... Sonrası...

TTK.'de değişiklik (m.4,5)

6335 - 26.6.2012 / m.1

Yürürlük: 01.07.2012


Eklenen kararlar, Değişiklikten önce verilmiş...

Güncel Durum:

Asliye Ticaret

6335 s.K.m.2: Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.

Saygılarımla
Old 24-12-2012, 16:54   #128
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2012/404
Karar: 2012/12243
Karar Tarihi: 11.07.2012

ÖZET: İstem, kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptaline ilişkindir. Çekişmesiz yargı işleri ile ilgili olarak <aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece> sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür. Bu bağlamda konuya yaklaşıldığında, kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptaline ilişkin davaların gerek 1086 sayılı Kanun’un yürürlükte kaldığı süreçteki yargısal uygulama ve gerekse de 6100 sayılı yasa uyarınca ticaret hukukuna dahil çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu açıktır. İlk bakışta, bu nitelikteki davaların da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği ileri sürülebilecektir. Ancak bu nitelikteki davalar ve/veya Hmk’da tercih edilmiş tanımıyla işlerin, aynı zamanda ticari dava ve/veya iş niteliğinde bulunduğu da kuşkusuzdur. Özel nitelikte birer usul hükmü niteliğinde bulundukları düşünüldüğünde, bu davalar ve esasen ticaret hukukuna dahil ve mahkemece görülecek olan çekişmesiz yargı işlerinin tümü bakımından görevli mahkemenin tayininde, hükmün aksine ve özel bir düzenlemenin var olduğunda duraksanmamalıdır. Ticaret hukukunda yer alan çekişmesiz yargı işleri bakımından asıl görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu, ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerler bakımından ise asliye hukuk mahkemesinin görevli kabul edilmesi gerektiği açıktır.

(6100 S. K. m. 383) (6102 S. K. m. 4, 5, 563, 757)

Dava ve Karar: Hasımsız olarak görülen davada Ankara 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.12.2011 tarih ve 2011/492-2011/70 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin İnegöl Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösterdiğini, bu faaliyet nedeniyle müşterisinden ciro yolu ile aldığı Şekerbank Çankaya/Ankara şubesine ait, 31.12.2011 keşide tarihli, 10000914 numaralı, 13.000,00 TL’lık çeki tahsil edemeden zayi etmesi nedeni ile mağdur olduğunu belirterek bu çekin zayi nedeni ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 382.e/6 ve 383. maddesi gereğince kıymetli evrak iptali davalarına bakma görevinin sulh hukuk mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmedilmiştir.

Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

İstem, kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptaline ilişkindir.

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işleri ile ilgili olarak <aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece> sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür. Bu bağlamda konuya yaklaşıldığında, TTK’nun 563 vd. maddelerinde düzenlenen kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptaline ilişkin davaların gerek 1086 sayılı Kanun’un yürürlükte kaldığı süreçteki yargısal uygulama ve gerekse de 6100 sayılı HMK’nun 383/2-e/6 maddesi uyarınca ticaret hukukuna dahil çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu açıktır. Bu nedenle, ilk bakışta, bu nitelikteki davaların da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği ileri sürülebilecektir. Ancak bu nitelikteki davalar ve/veya HMK’da tercih edilmiş tanımıyla işlerin, aynı zamanda TTK’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca ticari dava ve/veya iş niteliğinde bulunduğu da kuşkusuzdur. TTK’nun 4 ve 5. maddesinin özel nitelikte birer usul hükmü niteliğinde bulundukları düşünüldüğünde, bu davalar ve esasen ticaret hukukuna dahil ve mahkemece görülecek olan çekişmesiz yargı işlerinin tümü bakımından görevli mahkemenin tayininde, HMK’nun 383. maddesinde belirtilen hükmün aksine ve özel bir düzenlemenin var olduğunda duraksanmamalıdır. Bu durumda TTK’nun 5. maddesi başlığı ile birlikte nazara alındığında, ticaret hukukunda yer alan çekişmesiz yargı işleri bakımından asıl görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu, ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerler bakımından ise asliye hukuk mahkemesinin görevli kabul edilmesi gerektiği açıktır. Nitekim, 6100 sayılı HMK ile aynı tarihte kabul edilen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 757/1. maddesinde bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olduğunun belirtilmiş olması da yasakoyucunun iradesinin de Dairemizin yorumu yönünde olduğunu göstermektedir.

Tüm bu nedenlerle, mahkemece yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmiş olması doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 24-12-2012, 16:54   #129
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2012/9638
Karar: 2012/12223
Karar Tarihi: 11.07.2012

ÖZET: Karar tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na göre Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılır. Kambiyo senetlerinin zayi nedeniyle iptaline ilişkin davalarda sulh hukuk mahkemeleri değil asliye hukuk (ticaret) mahkemeleri görevlidir.

(6100 S. K. m. 382, 383) (6762 S. K. m. 4, 5, 669) (6102 S. K. m. 5, 757)

Dava: Hasımsız olarak görülen davada Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 08.03.2012 tarih ve 2012/134-2012/171 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkiline tahsil için verilen bononun kaybolduğunu ileri sürerek, bononun iptaline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre, HMK.'nun 382/10-e maddesi uyarınca bono iptali davasında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, talep ve kesinleşme halinde dosyanın A. Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Karar tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesine göre Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Yine aynı Yasanın 5/2. maddesi uyarınca bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve TTK.’nun 4. maddesinde ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılır. Bu nedenle TTK.’nun 669 ve devamı maddelerinde düzenlenen kambiyo senetlerinin zayi nedeniyle iptaline ilişkin davalarda HMK.’nun 383. maddesinde öngörülen aksine düzenleme bulunduğundan sulh hukuk mahkemeleri değil asliye hukuk (ticaret) mahkemeleri görevlidir. Kaldı ki 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 757/1. ve 6102 sayılı TTK.’nun 5. maddesinde değişiklik yapan 6335 sayılı Kanunun 2. maddesinde de bu tür işlerde asliye hukuk (ticaret) mahkemelerinin görevli olacağı öngörülmüştür. Bu da yasa koyucunun iradesinin bu tür işlerde (ticaret) mahkemelerinin görevli olması gerektiği yolunda olduğunu göstermektedir. Açıklanan bu nedenle istemle ilgili işe bakma görevi asliye hukuk (ticaret) mahkemesine ait olmasına rağmen görevsizlik ve dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine dair verilen mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

(KAYNAK: Av. Zafer KAYAKIRAN)
Old 24-12-2012, 17:50   #130
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Bu forumu sonradan okuyan meslektaşlarımızın çoğu ilk mesajları okumadan yorum yapmaktadır. Hala, sulh hukuk mahkemelerinin görevli olması gerektiğini iddia edenler veya buna ilişkin eski Yargıtay kararlarını sunanlar bulunmaktadır.

Bu mesajın üstündeki Yargıtay kararında da söz edildiği gibi, yasa değişikliğinden sonra asliye ticaret mahkemesinin "görevli" olduğu konusu kesinlik kazandı.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yeni ticaret kanunu kitap önerisi mc_50cent Hukuk Lisans Eğitimi 9 26-10-2013 13:54
Görevli mahkeme tüketici mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mi düzceli81 Meslektaşların Soruları 8 06-03-2012 10:36
yeni ticaret kanunu tasarısının sigorta hukukuku başlıklı kısmı Ebru ÜNLÜ Ticaret Hukuku Çalışma Grubu 3 21-12-2011 19:38
HMK da Çekişmesiz Yargıda Temyiz Yolu Av. Uğur İHTİYAROĞLU Meslektaşların Soruları 4 08-10-2011 20:44
kat mülkiyeti kanunu hakkında değişiklikten sonra görevli mahkeme lava Meslektaşların Soruları 1 15-01-2010 15:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04729295 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.