Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay kararı arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-04-2010, 11:46   #1
Av.Şevval

 
Varsayılan Yargıtay kararı arıyorum

merhaba arkadaşlar

aşağıdaki yargıtay kararlarına ihtiyacım var.Yardımcı olan herkese çok teşekkür ederim.

12.HD.13.06.2006 E;2005/10245 K;12677

HGK 04.06.2003 E;12-385 K;399
Old 22-04-2010, 11:54   #2
Pınar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2003/12-385
Karar: 2003/399
Karar Tarihi: 04.06.2003

İHALENİN FESHİ DAVASI - BORÇLU ASİLLERE TEBLİGAT YAPILMAMASI NEDENİYLE İHALENİN FESHİ - İCRA MÜDÜRÜNÜN SATIŞ İLANININ BORÇLU ASİLLERE DE TEBLİGAT ÇIKARTILMASINA İLİŞKİN KARARINA UYULMASI ZORUNLULUĞU - VEKİLE TEBLİĞ

ÖZET : Dava, usulsüz tebligat nedeniyle ihalenin feshi talebine ilişkindir. Satış kararına itiraz edilmemesi neticesinde kesinleşmesine, burada asıl icra müdürlüğünün borçlu asıllara da tebligat çıkartılması gerektiği yolundaki kararına uyulmasının zorunlu bulunmasına ve borçlu asıllara usulüne uygun biçimde yeniden tebligat çıkartılmasının gerekmesine göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

(2004 S. K. m. 127, 134) (1086 S. K. m. 62) (1136 S. K. m. 41) (7201 S. K. m. 11)

Dava: Taraflar arasındaki "ihalenin feshi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya İcra Tetkik Merciince davanın kabulüne dair verilen 28.12.2001 gün ve 1075-3362 sayılı kararın incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2.5.2002 gün ve 8050-9291 sayılı ilamıyla; ( ...1- Şikayetçi Ö. Turizm İşletmeleri A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Şikayet dilekçesi içeriğine, tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre; şikayetçi borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2- Alacaklı ve alıcı Vakıflar Bankası vekili ile ipotek alacaklıları İ. Bankası ve Z. Bankası vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

İhaleye ilişkin satış ilanının dosyada vekaletnamesi bulunan borçlular vekili Av. S. D. adına 19.1.2001 tarihinde tebliğ edildiği ve takip dosyasındaki işlemlerin de bu vekil tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. HUMK.'nun 62. maddesi ve Avukatlık Kanunun 41. ve Tebligat Kanununun 11 . maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligatın yapılması asıldır. Satış ilanı vekile tebliğ edildiğine göre mercice bu ilanın borçlu asıllara usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir.

Başkaca ihalenin feshi nedenleri de bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmelidir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davacılardan Ö. Turizm İşl. A.Ş. vekili ve bir kısım davalılar vekilleri.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle satış kararına itiraz edilmemesi neticesinde kesinleşmesine, burada asıl icra müdürlüğünün borçlu asıllara da tebligat çıkartılması gerektiği yolundaki kararına uyulmasının zorunlu bulunmasına ve borçlu asıllara usulüne uygun biçimde yeniden tebligat çıkartılmasının gerekmesine ( Aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 11.5.1983 gün ve 1981/12465 E. ve 1983/506 K. sayılı ilamı ) göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

Sonuç: Davacılardan Ö. Turizm İşl. A.Ş. vekili ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA ve gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başka harç alınmasına mahal olmadığına, 4.6.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

Dava, ihalenin feshi için açılmış, merci hakimliğince ihalenin feshine karar verilmiştir.

Karar davalılar İ. Bankası, Z. Bankası ve V. Bankası vekillerince temyiz edilmiştir. Merci hakimliğince ihalenin feshi nedeni olarak gösterilen neden, borçlu şirkete çıkartılan satış ilanı tebliğinin ilgili yasanın 12,13 ve Tebligat Tüzüğünün 18. maddesine uygun olmadığıdır.

Davacı tarafından başka nedenlerle de ihalenin feshi gerektiği hakkında bir temyiz sebebi ileri sürülmemiştir. Bu durum karşısında fesih nedeni olarak belirtilen tebligat noksanı hususu dışında bir inceleme yapılması yasalara aykırıdır.

Tebligatla ilgili fesih nedenine gelince; bilindiği üzere vekille takip olunan işlerde her türlü tebligatın kural olarak vekile yapılması lazım gelir. İhalenin feshi davalarında Yüksek 12. Hukuk Dairesi, "eğer icra müdürlüğü borçluların kendisine tebligat yapılmasını lüzumlu görmüşse," borçluların adlarına da tebligat çıkartılması gerektiği yolunda kararlar almaktadır. Bu durumda borçlulara tebligat yapılmamış olması bir noksanlık olarak görülmekte ise de tebligat hukukundaki yerleşik kurala göre, tebligat yapılan kimse kendisine usulen tebliğ yapılmamış olsa bile tebliğ edilecek konudan haberdar olmuş ise tebligatın geçersizliğini ileri süremez. İşin başından sonuna kadar ihaleyi ve satış hazırlıklarını vekille takip eden ve ihalede hazır bulunan borçluların kendilerine tebligat yapılmadığını ileri sürmeleri hayatın olağan akışıyla ve iyiniyet kurallarıyla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle tebligatın geçersiz olduğu yolunda oluşan görüşte isabet yoktur.

Öte yandan; ihale hazırlıklarının yetersiz olduğu, satış ilanının gerekli bilgileri ihtiva etmediği gibi görüşler de ileri sürülmüştür. Oysa, satışa çıkartılan, basit bir eşya, mal vs. olmayıp, Türkiye çapında üne sahip turistik bir oteldir. Böyle bir otelin ihalesine iştirak edecek olan kişilerin de, en az 20 trilyon Lira üzerinde bir bedel ödenmesi gerçeği karşısında çok fazla olamayacağı bellidir. Böyle bir ihaleye girmeyi göze alan kişi ya da şirketlerin, ihaleye girme kararı verirken icra müdürlüğünün ilanlarıyla yetinmeyip, satışa konu otelin kıymetini etkileyecek her türlü vasıflarını, gelirlerini, müşteri kapasitesini, değerini artıran ya da azaltan diğer hususlarını, otelin arsasının Hazineye ait olduğunu, intifa hakkının süresini çok detaylı bir şekilde araştıracakları da ortadadır. Esasen otelin satışını etkileyecek vasıfları da satış ilanında yeterince açıklanmış, 49 yıllık tahsisin hangi tarihte başladığı dahi belirtilmiştir. 1999 yılından beri bir türlü satılamayan otelin ihalesinin esası etkilemeyen sebeplerle bozulması, alacakların en azından iki üç sene gibi bir müddet daha ödenmemesine sebep olacaktır.

Ortada ihalenin feshini gerektiren ve borçluların aleyhine olan bir tebligat noksanı yoktur. Yukarıda değinildiği gibi, başka bir fesih sebebine de dayanılmamış, borçlular tarafından temyize getirilmemiştir. Yasa, temyiz sebeplerine göre inceleme yapılmasını öngörmektedir. Yüksek 12. Hukuk Dairesinin bozma kararı yerindedir. Direnme kararını onayan Yüksek Hukuk Genel Kurulu kararına katılamıyoruz.

KARŞI OY :

Genel Kurul gündeminde belirtildiği gibi, yüksek özel daire ile mahalli mahkeme arasındaki uyuşmazlık, "vekille takip edilen bir dosyada, ihale satış ilanı vekile tebliğ edildiğine göre merciice bu ilanın ayrıca borçlu asıllara da usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekip gerekmediği, vekile tebliğ edilip asile tebliğ edilmemesi durumunda ihalenin feshine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında" toplanmaktadır.

Onikinci Hukuk Dairesinin istikrar bulan sürekli uygulamasında, "Satış ilanının kendisini vekille temsil ettiren borçlu ( ya da alacaklı ) asile tebliğinin HUMK.'nun 62-68, Avukatlık Yasasının 41. ve Tebligat Yasasının 11. maddelerine aykırı" olduğu 12. H.D., 2.3.2001 T., E. 3037 - K. 3961; 3.10.2000 T., E. 15627 -K. 16080; 26.4.1999 T , E. 5119 - K. 5305 sayılı örnek kararlarında belirtilmiştir.

Yine dairemizin istikrar bulan sürekli uygulamalarında "kıymet takdirine itiraz vekil vasıtasıyla yapıldığından bu tarihten sonraki yapılacak tebligatların artık vekile yapılması gerekirken asile tebliğ edilmesi usulsüzdür." ( 12. H.D., 29.12.1998 T., E. 14712 - K. 15209 ), Yine "kıymet takdirine itiraz vekil vasıtasıyla yapılmışsa satış ilanının borçlu asile tebliği usulsüzdür" ( 12. H.D., 3.4.2000 T., E. 4410 - K. 5067; 12. H.D., 26.4.1999 T., E. 5191 - K. 5305 ) denerek vekil varken asile tebligat yapılmasının usulsüzlüğü kesin olarak vurgulanmıştır.

Antalya 7. İcra Müdürlüğünce kıymet takdir raporu 24.11.1999 tarihinde borçlu "Ö. Turizm İşletmeleri A.Ş. vekili Av. S. D.'ye" tebliğ olunmuş ve rapora itiraz sonucu merciice 29.2.2000 tarihinde 34.500.000.000.000.- TL. muhammen bedel üzerinden ihaleye çıkarılmasına karar verilmiştir.

Gayrimenkul satış ilanları 30.10.2000 tarihinde Borçlu Ö. Turizm İşletmeleri A.Ş. vekili Av. S. D.'ye tebliğ edilmiş olup, 23.3.2001 günü saat 15.00'de yapılan ikinci ihalede, borçlu şirket vekili Avukat D. C.'nin hazır bulunmasıyla alacaklı V. Bank'a 24.279.000.000.000.- TL.'ye ihale edilmiştir.

Yukarıda belirtildiği gibi ihale ile ilgili işlemler borçlu şirket vekillerince ihalenin her safhasında takip edilmiş olup, iletişim teknolojisinin son derece ilerlediği günümüzde borçlu asil Ö. Turizm İşletmeleri A.Ş. temsilcilerinin ihalede vekilleri vasıtasıyla yapılan işlemlerden haberdar olmamaları düşünülemez.

Ayrıca Hukuk Genel Kurulunda ileri sürülen satışa konu 49 yıllığına tahsis olunan irtifak hakkının gerçek değerini bulmadığına yönelik itiraz, davacı borçlu Ö. Turizm İşletmeleri A.Ş. vekillerince ihalenin feshi nedenleri arasında şikayet sebebi olarak gösterilmediğinden, istek dışı olan bu hususun Genel Kurul görüşmelerinde ihalenin feshine neden olarak tartışılması da son derece hukuka aykırı olmuştur.

Sonuç olarak ihalenin tüm unsurları gerçekleşmiş olduğundan, feshini gerektirecek nedenler bulunmadığından merciinin önceki kararında ısrar etmesi usulsüz olup, Dairemizin bozma kararı doğrultusunda direnme kararının BOZULMASI gerekir.
Old 22-04-2010, 11:56   #3
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
<H4>T.C.
Alıntı:

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/10245

K. 2006/12677

T. 13.6.2006

• İHALENİN FESHİ DAVASI ( Tetkik Merciinin Talep Tarihinden 20 Gün İçinde Taraflar Gelmese Bile İşin Esası İle İlgili Deliller Değerlendirilerek Olumlu Olumsuz Bir Karar Vermesi Gerektiği )

• ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ İLAMINA DAYALI YAPILAN İHALENİN FESHİ DAVASI ( Şikayetçinin Katılmayıp Davalının Yargılamaya Devam Etmediğini Bildirmesi Üzerine İşin Esası İle İlgili Deliller Değerlendirilerek Olumlu Olumsuz Bir Karar Verilmesi Gerektiği )

• DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI ( Ortaklığın Giderilmesi İlamına Dayalı Yapılan İhalenin Feshi - Tetkik Merciinin Talep Tarihinden 20 Gün İçinde Taraflar Gelmese Bile İşin Esası İle İlgili Karar Vermesi Gerektiği/Davanın Aaçılmamış Sayılmasının İsabetsiz Olduğu )

2004/m. 134/2

1086/m. 409

ÖZET : Ortaklığın giderilmesi ilamına dayalı olarak yapılan ihalenin feshi istendiği, Mahkemece davacının davasını takip etmemesi nedeni ile HUMK.nun 409. maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Olayda uygulanması gerekli İİK.nun 134/2. maddesinde ihalenin feshi talebi üzerine tetkik Merciinin, talep tarihinden itibaren 20 gün içinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmese bile icap eden kararı vereceği hüküm altına alınmış bulunmamaktadır. Bu durumda Mercice tarafların yargılamaya katılmaması halinde veya şikayetçinin katılmayıp, davalının yargılamaya devam etmediğini bildirmesi üzerine işin esası ile ilgili mevcut deliller değerlendirilerek olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Yargıtay C. Başsavcılığınca yazılı emir yolu ile mahkeme kararının bozulması istemi ile dosya Dairemize gönderilmekle gerekli temyiz incelemesi yapıldı:
Ortaklığın giderilmesi ilamına dayalı olarak yapılan ihalenin feshi paydaşlardan Cavit Özkan tarafından Zeliha Çiçek ve arkadaşları hasım gösterilerek Sulh Hukuk Mahkemesinden istendiği, Mahkemece davacının davasını takip etmemesi nedeni ile HUMK.nun 409. maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Olayda uygulanması gerekli İİK.nun 134/2. maddesinde ihalenin feshi talebi üzerine tetkik Merciinin, talep tarihinden itibaren 20 gün içinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmese bile icap eden kararı vereceği hüküm altına alınmış bulunmamaktadır. Bu durumda Mercice tarafların yargılamaya katılmaması halinde veya şikayetçinin katılmayıp, davalının yargılamaya devam etmediğini bildirmesi üzerine işin esası ile ilgili mevcut deliller değerlendirilerek olumlu-olumsuz bir karar verilmesi yerine HUMK.nun 409. maddesi gerekçe gösterilip davanın açılmamış sayılması isabetsiz olup, hükmün kanun yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına başvurduğu temyiz talebinin kabulü ile Mahkeme kararının yukarda açıklanan nedenlerle HUMK.nun 427/3. maddeleri gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı fıkra uyarınca bozmanın hükmün hukuki sonuçların kaldırmayacağına, bozma kararının bir örneğinin Resmi Gazete'de yayınlanması için Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına tevdiine, 13/6/2006 gününde oybirliğyile karar verildi.
</H4>...

Alıntı:
<H4>T.C.
Alıntı:

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2003/12-385

K. 2003/399

T. 4.6.2003

• İHALENİN FESHİ ( İcra Müdürünün Satış İlanının Borçlu Asillere de Tebliğine Karar Vermesi - Usule Uygun Tebliğ Edilmediği Gerekçesiyle Fesih Kararının Usul ve Yasaya Uygunluğu )

• SATIŞ İLANI ( İcra Müdürünün Borçlu Asillere de Tebliğine Karar Vermesi - Usule Uygun Tebliğ Edilmediği Gerekçesiyle İhalenin Feshi Kararının Usul ve Yasaya Uygunluğu )

• TEBLİGAT ( İcra Müdürünün Satış İlanının Borçlu Asillere de Tebliğine Karar Vermesi - Usule Uygun Tebliğ Edilmediği Gerekçesiyle İhalenin Feshi Kararının Usul ve Yasaya Uygunluğu )

• BORÇLU ASİLLERE TEBLİGAT YAPILMAMASI NEDENİYLE İHALENİN FESHİ ( İcra Müdürünün Satış İlanının Borçlu Asillere de Tebliğine Karar Vermesi - Fesih Kararının Usul ve Yasaya Uygunluğu )

• İCRA MÜDÜRÜNÜN SATIŞ İLANININ BORÇLU ASİLLERE DE TEBLİĞİNE KARAR VERMESİ ( Usule Uygun Tebliğ Edilmediği Gerekçesiyle İhalenin Feshi Kararının Usul ve Yasaya Uygunluğu )

• VEKİLE YAPILAN SATIŞ İLANI TEBLİĞİ ( İcra Müdürünün Borçlu Asillere de Tebliğine Karar Vermesi - Usule Uygun Tebliğ Edilmediği Gerekçesiyle İhalenin Feshi Kararının Usul ve Yasaya Uygunluğu )

2004/m. 127, 134

1086/m. 62

1136/m. 41

7201/m. 11

ÖZET : Dava, usulsüz tebligat nedeniyle ihalenin feshi talebine ilişkindir. Satış ilanı vekile tebliğ edilmiş, borçluya tebliğ edilmemiştir. İcra müdürü borçlu asillere tebligat yapılmasına karar vermişse bu karara uyulması gerekir. Satış ilanının borçlu asillere usule uygun şekilde tebliğ edilmediği gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.
DAVA : Taraflar arasındaki "ihalenin feshi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya İcra Tetkik Merciince davanın kabulüne dair verilen 28.12.2001 gün ve 1075-3362 sayılı kararın incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2.5.2002 gün ve 8050-9291 sayılı ilamıyla; ( ...1- Şikayetçi Ö. Turizm İşletmeleri A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Şikayet dilekçesi içeriğine, tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre; şikayetçi borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Alacaklı ve alıcı Vakıflar Bankası vekili ile ipotek alacaklıları İ. Bankası ve Z. Bankası vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İhaleye ilişkin satış ilanının dosyada vekaletnamesi bulunan borçlular vekili Av. S. D. adına 19.1.2001 tarihinde tebliğ edildiği ve takip dosyasındaki işlemlerin de bu vekil tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. HUMK.'nun 62. maddesi ve Avukatlık Kanunun 41. ve Tebligat Kanununun 11 . maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligatın yapılması asıldır. Satış ilanı vekile tebliğ edildiğine göre mercice bu ilanın borçlu asıllara usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir.
Başkaca ihalenin feshi nedenleri de bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmelidir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacılardan Ö. Turizm İşl. A.Ş. vekili ve bir kısım davalılar vekilleri.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle satış kararına itiraz edilmemesi neticesinde kesinleşmesine, burada asıl icra müdürlüğünün borçlu asıllara da tebligat çıkartılması gerektiği yolundaki kararına uyulmasının zorunlu bulunmasına ve borçlu asıllara usulüne uygun biçimde yeniden tebligat çıkartılmasının gerekmesine ( Aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 11.5.1983 gün ve 1981/12465 E. ve 1983/506 K. sayılı ilamı ) göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davacılardan Ö. Turizm İşl. A.Ş. vekili ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA ve gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başka harç alınmasına mahal olmadığına, 4.6.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
Dava, ihalenin feshi için açılmış, merci hakimliğince ihalenin feshine karar verilmiştir.
Karar davalılar İ. Bankası, Z. Bankası ve V. Bankası vekillerince temyiz edilmiştir. Merci hakimliğince ihalenin feshi nedeni olarak gösterilen neden, borçlu şirkete çıkartılan satış ilanı tebliğinin ilgili yasanın 12,13 ve Tebligat Tüzüğünün 18. maddesine uygun olmadığıdır.
Davacı tarafından başka nedenlerle de ihalenin feshi gerektiği hakkında bir temyiz sebebi ileri sürülmemiştir. Bu durum karşısında fesih nedeni olarak belirtilen tebligat noksanı hususu dışında bir inceleme yapılması yasalara aykırıdır.
Tebligatla ilgili fesih nedenine gelince; bilindiği üzere vekille takip olunan işlerde her türlü tebligatın kural olarak vekile yapılması lazım gelir. İhalenin feshi davalarında Yüksek 12. Hukuk Dairesi, "eğer icra müdürlüğü borçluların kendisine tebligat yapılmasını lüzumlu görmüşse," borçluların adlarına da tebligat çıkartılması gerektiği yolunda kararlar almaktadır. Bu durumda borçlulara tebligat yapılmamış olması bir noksanlık olarak görülmekte ise de tebligat hukukundaki yerleşik kurala göre, tebligat yapılan kimse kendisine usulen tebliğ yapılmamış olsa bile tebliğ edilecek konudan haberdar olmuş ise tebligatın geçersizliğini ileri süremez. İşin başından sonuna kadar ihaleyi ve satış hazırlıklarını vekille takip eden ve ihalede hazır bulunan borçluların kendilerine tebligat yapılmadığını ileri sürmeleri hayatın olağan akışıyla ve iyiniyet kurallarıyla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle tebligatın geçersiz olduğu yolunda oluşan görüşte isabet yoktur.
Öte yandan; ihale hazırlıklarının yetersiz olduğu, satış ilanının gerekli bilgileri ihtiva etmediği gibi görüşler de ileri sürülmüştür. Oysa, satışa çıkartılan, basit bir eşya, mal vs. olmayıp, Türkiye çapında üne sahip turistik bir oteldir. Böyle bir otelin ihalesine iştirak edecek olan kişilerin de, en az 20 trilyon Lira üzerinde bir bedel ödenmesi gerçeği karşısında çok fazla olamayacağı bellidir. Böyle bir ihaleye girmeyi göze alan kişi ya da şirketlerin, ihaleye girme kararı verirken icra müdürlüğünün ilanlarıyla yetinmeyip, satışa konu otelin kıymetini etkileyecek her türlü vasıflarını, gelirlerini, müşteri kapasitesini, değerini artıran ya da azaltan diğer hususlarını, otelin arsasının Hazineye ait olduğunu, intifa hakkının süresini çok detaylı bir şekilde araştıracakları da ortadadır. Esasen otelin satışını etkileyecek vasıfları da satış ilanında yeterince açıklanmış, 49 yıllık tahsisin hangi tarihte başladığı dahi belirtilmiştir. 1999 yılından beri bir türlü satılamayan otelin ihalesinin esası etkilemeyen sebeplerle bozulması, alacakların en azından iki üç sene gibi bir müddet daha ödenmemesine sebep olacaktır.
Ortada ihalenin feshini gerektiren ve borçluların aleyhine olan bir tebligat noksanı yoktur. Yukarıda değinildiği gibi, başka bir fesih sebebine de dayanılmamış, borçlular tarafından temyize getirilmemiştir. Yasa, temyiz sebeplerine göre inceleme yapılmasını öngörmektedir. Yüksek 12. Hukuk Dairesinin bozma kararı yerindedir. Direnme kararını onayan Yüksek Hukuk Genel Kurulu kararına katılamıyoruz.
İhsan ULUSOY- Üye İbrahim YOLAGELDİ - Üye
KARŞI OY :
Genel Kurul gündeminde belirtildiği gibi, yüksek özel daire ile mahalli mahkeme arasındaki uyuşmazlık, "vekille takip edilen bir dosyada, ihale satış ilanı vekile tebliğ edildiğine göre merciice bu ilanın ayrıca borçlu asıllara da usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekip gerekmediği, vekile tebliğ edilip asile tebliğ edilmemesi durumunda ihalenin feshine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında" toplanmaktadır.
Onikinci Hukuk Dairesinin istikrar bulan sürekli uygulamasında, "Satış ilanının kendisini vekille temsil ettiren borçlu ( ya da alacaklı ) asile tebliğinin HUMK.'nun 62-68, Avukatlık Yasasının 41. ve Tebligat Yasasının 11. maddelerine aykırı" olduğu 12. H.D., 2.3.2001 T., E. 3037 - K. 3961; 3.10.2000 T., E. 15627 -K. 16080; 26.4.1999 T , E. 5119 - K. 5305 sayılı örnek kararlarında belirtilmiştir.
Yine dairemizin istikrar bulan sürekli uygulamalarında "kıymet takdirine itiraz vekil vasıtasıyla yapıldığından bu tarihten sonraki yapılacak tebligatların artık vekile yapılması gerekirken asile tebliğ edilmesi usulsüzdür." ( 12. H.D., 29.12.1998 T., E. 14712 - K. 15209 ), Yine "kıymet takdirine itiraz vekil vasıtasıyla yapılmışsa satış ilanının borçlu asile tebliği usulsüzdür" ( 12. H.D., 3.4.2000 T., E. 4410 - K. 5067; 12. H.D., 26.4.1999 T., E. 5191 - K. 5305 ) denerek vekil varken asile tebligat yapılmasının usulsüzlüğü kesin olarak vurgulanmıştır.
Antalya 7. İcra Müdürlüğünce kıymet takdir raporu 24.11.1999 tarihinde borçlu "Ö. Turizm İşletmeleri A.Ş. vekili Av. S. D.'ye" tebliğ olunmuş ve rapora itiraz sonucu merciice 29.2.2000 tarihinde 34.500.000.000.000.- TL. muhammen bedel üzerinden ihaleye çıkarılmasına karar verilmiştir.
Gayrimenkul satış ilanları 30.10.2000 tarihinde Borçlu Ö. Turizm İşletmeleri A.Ş. vekili Av. S. D.'ye tebliğ edilmiş olup, 23.3.2001 günü saat 15.00'de yapılan ikinci ihalede, borçlu şirket vekili Avukat D. C.'nin hazır bulunmasıyla alacaklı V. Bank'a 24.279.000.000.000.- TL.'ye ihale edilmiştir.
Yukarıda belirtildiği gibi ihale ile ilgili işlemler borçlu şirket vekillerince ihalenin her safhasında takip edilmiş olup, iletişim teknolojisinin son derece ilerlediği günümüzde borçlu asil Ö. Turizm İşletmeleri A.Ş. temsilcilerinin ihalede vekilleri vasıtasıyla yapılan işlemlerden haberdar olmamaları düşünülemez.
Ayrıca Hukuk Genel Kurulunda ileri sürülen satışa konu 49 yıllığına tahsis olunan irtifak hakkının gerçek değerini bulmadığına yönelik itiraz, davacı borçlu Ö. Turizm İşletmeleri A.Ş. vekillerince ihalenin feshi nedenleri arasında şikayet sebebi olarak gösterilmediğinden, istek dışı olan bu hususun Genel Kurul görüşmelerinde ihalenin feshine neden olarak tartışılması da son derece hukuka aykırı olmuştur.
Sonuç olarak ihalenin tüm unsurları gerçekleşmiş olduğundan, feshini gerektirecek nedenler bulunmadığından merciinin önceki kararında ısrar etmesi usulsüz olup, Dairemizin bozma kararı doğrultusunda direnme kararının BOZULMASI gerekir.
Mustafa Lütfü TOMBALOĞLU - Üye
</H4>
Old 22-04-2010, 11:59   #4
Pınar

 
Varsayılan

12. Hukuk Dairesi 2006/10245 E., 2006/12677 K.

İŞLEMDEN KALDIRMA VE DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI
TEMYİZ EDİLEBİLEN KARARLAR

"İçtihat Metni"

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Yargıtay C. Başsavcılığınca yazılı emir yolu ile mahkeme kararının bozulması istemi ile dosya Dairemize gönderilmekle gerekli temyiz incelemesi yapıldı:

Ortaklığın giderilmesi ilamına dayalı olarak yapılan ihalenin feshi paydaşlardan C…. Ö….. tarafından Z….. Ç….. ve arkadaşları hasım gösterilerek Sulh Hukuk Mahkemesinden istendiği, Mahkemece davacının davasını takip etmemesi nedeni ile HUMK.nun 409. maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

Olayda uygulanması gerekli İİK.nun 134/2. maddesinde ihalenin feshi talebi üzerine tetkik Merciinin, talep tarihinden itibaren 20 gün içinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmese bile icap eden kararı vereceği hüküm altına alınmış bulunmamaktadır. Bu durumda Mercice tarafların yargılamaya katılmaması halinde veya şikayetçinin katılmayıp, davalının yargılamaya devam etmediğini bildirmesi üzerine işin esası ile ilgili mevcut deliller değerlendirilerek olumlu-olumsuz bir karar verilmesi yerine HUMK.nun 409. maddesi gerekçe gösterilip davanın açılmamış sayılması isabetsiz olup, hükmün kanun yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: YargıtayC.Başsavcılığının kanun yararına başvurduğu temyiz talebinin kabulü ile Mahkeme kararının yukarda açıklanan nedenlerle HUMK.nun 427/3. maddeleri gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı fıkra uyarınca bozmanın hükmün hukuki sonuçların kaldırmayacağına, bozma kararının bir örneğinin Resmî Gazete'de yayınlanması için Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına tevdiine, 13/6/2006 gününde oybirliğyile karar verildi.
Old 08-07-2014, 15:29   #5
Av. D. Can Koçak

 
Varsayılan

Bugün Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi ihale öncesinde aynı zamanda taşınmaz maliki olan müvekkil borçluya satış ilanı tebliğ edilmediği halde "taşınmaz bilirkişi raporunda belirlenen değerin üstünde satıldığından borçlunun ihalenin feshini istemesinde hukuki yarar yoktur" diyerek ilk celsede ihalenin feshi talebimizi reddetti.

Anlamıyorum cidden anlamıyorum Yargıtay'ın bu kadar kararı varken böyle bir karar nasıl veriliyor anlamıyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay 19 HD Kararı Arıyorum. radikal Meslektaşların Soruları 0 29-01-2010 10:08
Yargıtay kararı arıyorum Av.Serkan_ Meslektaşların Soruları 5 06-08-2009 11:30
yargıtay kararı arıyorum Av.Öznur A. Arabacı Meslektaşların Soruları 1 21-08-2008 09:22
Yargıtay kararı arıyorum Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 1 09-06-2008 23:13
yargıtay kararı arıyorum... Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 3 06-04-2007 11:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04402995 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.