08-06-2006, 22:19 | #1 |
|
Müdafii miyiz Saksı mıyız?
Değerli hukukçu meslektaşlarım. Başımdan geçen çok ilginç ve emiim sizlerinde çok sık yaşadığınız bir sıkıntıyı sizlerle paylaşmak isterim.
Geçende bir suç iddasıyla gözaltına alınan müvekkilimin ifadesi alınırken müdafiisi olarak ifadesinde hazır bulunmak üzere emniyet müdürlüğüne gittim. İfadeye başlayana kadar ne şüpheliye ne de bana suç istnadıyla ilgili bilgi verilmedi ve doğrudan ifadesine geçildi. Müvekkilim sabıkasız ve oldukça deneyimsiz olduğundan nasıl ifade vereceğini bilemez bir psikolojiyle sorular karşısında şaşırıp kalınca bende konuyu tam alnamak için kendisiyle görüşmek istediğimi söyleyince ifadeye almakta olan komiser çok sert bir ifade ile Avukat bey siz müdahale edemezsiniz. Burada sadece şüpheliye işkence ve zorlama yapılıp yapılmadığının tespiti ile ilgili hazır bulunuyrsunuz. Bunun dışında ifadesine müdahale edemezsiniz diyerek bana karşı koydu. Bende bunun üzerine Komisere hitaben sayın komiserim. Burada hazır bulunmamızın elbette bir anlamı var yoksa bizler çiçek saksısı değiliz. Karakollarda müdafii bulunmasının amacı işkence yapılıp yapılmadığı ile ilgili değildir şeklinde anlattım.. polisin psikolojik olarak nekadar önyargılı olduğunu gördüm ve Avukata yönelik böyle bilgisizce ve kasıtlı bir şekilde susturulmaya çalışılmasını görmekte beni oldukça üzdü...Kolluk görevlilerine CMK konusunda yeterli hizmet içi eğitim verilmedi çok belli Değerli hukukçu arkadaşlarımızın, kollukta müdafiinin görevi ve bulunma amacıyla ilgili görüşlerini paylaşmalarını bekliyorum. Herkese saygılarımı sunarım |
09-06-2006, 14:06 | #2 |
|
Sn.Brusk
Süphelinin bir müdafinin hukuki yardımından yararlanması hakkı özgürlüğünün kısıtlandığı andan itibaren başlamaktadır.Bu nedenle müdafii sadece ifade sırasında bulunması zorunlu kişiler olarak değerlendiremez. Müdafii şüpheliye hukuki yardımda bulunurken,şüphelinin özgürlüğünden yoksun bırakılması sırasında hukuka aykırı bir işlem ve eyleme maruz kalınıp kalınmadığını da gözetecektir. Olayınıza gelince: Süpheli ile yasa gereği kimsenin duyamayacağı bir ortamda görüşmek, yasal haklarını anlamasını sağlamak,düzenlenen evrakları incelemek ve süpheliye hukuki yardımda bulunmak, olması gerekendir.İfadenin alınması sırasında ,şüpheliyi yönlendiren,iradesini yanıltan tutumlar yasaktır. Yaşadığınız olayda hukuka aykırılıkları ,şerh olarak ifade zaptına düşmeniz ve ayrıca savunma hakkının kısıtlanmasından dolayı gerekli başvuruları yapmanız olanaklıdır. Saygılar |
09-06-2006, 14:19 | #3 |
|
CMK 148.md.göre müdafii hazır bulunmadan kollukça alınan ifade mahkeme huzurunda tekrarlanmadıkça hükme esas teşkil etmez.
CMK 149.md.göre soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir yada birden çok max.3 müdafiinden yararlanılır ve sanığın bu hakkı engellenemez. CMK 154:Avukatın şüpheli ile görüşmesi:ŞÜPHELİ VEYA SANIK VEKALETNAME ARANMAKSIZINMÜDAFİİ İLE BHERZAMAN GÖRÜŞEBİLİR.Ancak şüpheli terör şüphelisi ise ve örgütüne avukatı aracılığıyla emirler gönderişyorsa avukat o görevden men edilir. Yapılan görüşmede : 1.Şüpheliye hakları hatırlatılır.(Susma hakkı:Özellikle ifadelerde susma hakkını önermek en doğrusudur ve bu takdirde avukat sanık adına savunma yapar.AQncak sanık aktif pişmanlıktan yararlanabileceği durumlarda konuşmalıdır.Ancak susma hakkını kullanan sanık bir daha konuşmamalıdır.Aksi halde kısmi susma söz konusu olur ve bu durum sanık aleyhine delil teşkil eder. 2.Suç hakkında açıklama yapılmalıdır. 3.İsnat edilen fiil detayları görüşülmelidir. 4.Son olarak da şüphelinin susma hakkını kullanıp kullanmayacağına karar verilmelidir. CMK 147 göre resmi ifade almaya geçildiğinde ifadeyi alacak memur ayrı yazacak memur ayrı olmalıdır.Zabıt katibi olmadan alınan ifade geçersiz olur.Ayrıca yakalamayı yapan memur ifade alamaz yahut yazamaz. Esas hakkındaki ifade alınmaya başlandığında kolluk memuru soru sorar,şüpheli de cevap verir.BİZ AVUKAT OLARAK NE SORU SORABİLİR NEDE CEVAP VEREBİLİRİZ.Eğer verirsek suç ortağı olduğumuz kuşkusu doğar.(Avukatın konumu humkuka uygun ifade alınmasını sağlamaktır.) Avukat ifade sırasında şüpheliye kolluk memurunun sorduğu evet-hayır cevaplı sorulara itiraz edebilir.Çünkü bu tarz sorular yönlendirici sorulardır.Örn;İşyerine hırsızlık için mi girdiniz? Netice itibariyle memurun sizi uyarış şekli yanlış ama uyarmak istediği nokta doğru idi. SAYGILARIMLA:.. |
09-06-2006, 16:02 | #4 |
|
Şüpheli ve sanıkların ifadesinini alınmasındaki amaç aleyhindeki delillere karşı savunmasını almak lehine olan delilleri sunmasına imkan sağlamaktır. Oysaki bizde tamamen bu iş sanıktan bir şekilde delil elde edilmeye çalışılmatadır. Bu amaç değişmediği müddetçe bu tür olaylar hiç bitmeyecektir.
|
12-06-2006, 11:41 | #5 |
|
Komserin tarzının kesinlikle yanlış olduğunu düşünüyorum,
Ancak şüphelinin ifadedesi alınırken kolluk , savcılık müdafii olarak kesin suratte ifadeyi yönledirmemiz ,müdahale etmememiz gerektiğide açıktır. SAYGILARIMLA. |
12-06-2006, 19:37 | #6 |
|
Kollukta ifade alınırken amaç sanığın ağzından çıkan her kelimenin harfi harfine yazılması demek değildir. Onun ne anlatmak istediğini en uygun ama kesinlikle aleyhine yorumlara da sebep olmayacak bir şekilde tutanağa geçirilmelidir. Müvekkilimiz kendisine sorulan bir soruya cevaben aynen şu şekilde istemsiz bir söylemde bulundu. Şu anda şeyim....ve İfadeyi alan komiser bu kelimeleri aynı bu şekilde tutanağa geçti (Şu anda biraz şeyim) şüphelinin bilinçizse sarfettiği bu iki kelimeden ibaret cümlenin ne anlama geldiğini yada bunun tutanağa geçirilmesinin ne öneminin olduğunu mantıklı bir dille izah edebilirmisiniz? ayrıca yönlendirmek kelimesi de çok genel ve içi boş bir kavram bence aynı eski CMK da var olan suçun toplumda infial uyandırması cümlesindeki infial kavramı gib iyıllarca bu ülkede insanlan infial gerekçesiyle tutuklandılar ancak kimse infial kavramının ne anlama geldiğini sorgulamadı...Bu ülkede bilinçli bir adli kolluk sistemi kurulmadığı sürece bizler bu konuları çok tartışacağız
|
14-06-2006, 18:58 | #7 |
|
elbette saksı değilsiniz ancak kolluk kuvvetlerince ifade alımına başlanmadan müvekkilinizle görüşme imkanına sahipsiniz. İfade alınmasına başlandıktan sonra, ifade alma işine ara verilerek görüşme talebinizin reddedilmesi bence olağandır. çünkü asıl amacı adaletin gerçekleşmesine yardımcı olmak ve katkıda bulunmak olan avukatlık mesleğinin bazı meslektaşlarımızca bu amaç doğrultusunda icra edilmediği çok sık rastlanılan bir gerçekliktir. Her etki kendi tepkisini doğurur. ben girdiğim ifadelerde gerek öncesinde gerek esnasında karşılaştığınız ölçüde bir tepki gördüğümü hatırlamıyorum. gerektiğinde de ifadeyi yönlendirme kastı olmadan müdahele ediyorum. ayrıca komiserin tepki şeklinin ve söyleminin yanlış olduğunu eklemek bir zorunluluk.saygılarımla.
|
15-06-2006, 00:55 | #8 |
|
Sayın meslektaşlarım,
bu tür sorunların yaşanmadığı bir hukuk devleti, sokaktaki vatandaştan daha fazla bizlerin özlemi kaldıkça uygulamanın kolay kolay değişmeyeceğini düşünüyorum, şüpheliye polis merkezinde müdafi isteyip istemediği soruluyor mu o bile çoğu zaman şüpheliden daha fazla şüpheli ne yazık ki! Şahsen polisi sevmeme rağmen sevmeyen insanlardan daha çok ve daha sert tartışmaya alştığımı söyleyebilirim. Medyanın ayyuka çıkardığı Barbie operasyonunu yakından (müdafi-özel) gördüm. Bu şahıslar ne iş yaparlarsa yapsın o sandalyelere bilgisine başvurulan şahıslar olarak oturtulmasına rağmen fiili durum onların gözaltına alınmasıydı. İfade bölümüne gelince, alınan ifadelerde sorulan soruları en kısa zamanda scannerdan tarayıp görüşlerinize sunacağım. Ben kısa da olsa meslek yaşamımda görmediğim ve ilerde de göreceğimi sanmadığım kadar "yönlendirici" sorulardan oluşuyordu. En kısa zamanda soruları görüşlerinize sunacağım. Kolluk kuvvetlerine eğitim seminerlerinde bu konularında yer alması fikrine katılıyorum. Bunun yanında verilen eğitimle ve bizlerinde davranışlarıyla polis tarafından avukata saygı gösterilmesi gerektiğini kafalarının bir köşesine yerleştirmeliyiz. Sanıkla müdafini özdeşleştirip müdafinin canına kıyan zihniyetle (Beyoğlu adliyesinde meslektaşımıza yapılan hain saldırı örneğin), kollukta şüpheli müdafinin görevini engelleyen zihniyetin arasında çok büyük farklar olduğunu sanmıyorum. Amiyane tabirle polisler kendilerini kahraman, avukatları hukuk adamından çok polislerin kahramanlığının önündeki engel olarak görüyor... |
12-10-2012, 14:24 | #9 |
|
kolluk, avukat ilişkisi
bu mesleğe henüz başlamam nedeniyle karşılaştığım değil duyduğum bazı olaylar oldu. Avukata karşı yapıldığını duyduğum bu davranışlardan maalesef polislerin hiç de saygılı davranmadıklarını anlıyorum, bu nedenle de doğrusu bir karakolda ifade alındığı sırada görevlendirilmekten çekinir oldum.
Bazı polislerin kimlik sorduklarını, fotokopisi istediklerini, ya da şüpheliye karşı hakaret içeren bir söz ya da davranışı karşısında avukat müdahale ettiğinde polisin sert ve nahoş ifadeler kullandığını duydum. Orada avukatın bulunmasının nedeni elbette bir hukuka aykırılığı tespit etmek, ifadenin zapta tam olarak geçirilip geçirilmediğini kontrol etmektir. Tespit ettiklerini de ifade tutanağının altına el yazısıyla yazması gerekmektedir. CMK seminerinde bu öğretildi. Ancak polis bu durumda işine karışıldığı düşüncesiyle avukata karşı sert ifadeler kullanıp ters davranışlarda bulunabiliyormuş. Herkes birbirinin işine saygı göstermeyi olgunlukla kabul etmelidir. Her şüphelinin ya da sanığın savunulmaya hakkı vardır ve hatta o polisin de bir gün bir müdafiiye ve savunulmaya ihtiyacı olabilir. Önümüzde Baro Başkanlığı seçimleri var. Yeni dönemde Baroların avukatların haklarının korunmasında ve toplumda hak ettiği yere gelmesinde saygınlık kazanmasında, haklarındaki olumsuz düşüncelerin silinmesinde büyük uğraşlar vermesi gerekmektedir. Bu konularda bağlı bulunduğumuz Barolara isteklerimizi bidirelim neler yapılaması gerektiğinde elbirliği ile görüşlerimizi iletelim. Meslekdaşlarımızın sorunları aynı o halde gereksiz çekişmelerde değil haklarımızın saygınlığımızın alınması konusunda fikir alışverişinde bulunalım. |
15-10-2012, 12:16 | #10 |
|
Müdafiin Tanımı - KYUK (Keyfî Yargılama Usulü Kanunu Madde 2): Müdafi, saksıda yetişen, hoş kokulu bir çiçektir!.. Genelde duruşma salonlarında yetişir ve salona güzel bir görünüm verdikleri için tercih edilirler...
Müdafiin kimi zaman kovuşturmada dahi çok görüldüğü bir düzende, kollukta böyle davranışlara maruz kalınması olağanlaşıyor... |
15-10-2012, 12:27 | #11 |
|
Kalem odalarındaki, camekanlı bazı yazı işleri müdürlerinin veya icra müdürlerinin kapılarındaki, "girmek yasaktır" yazısı da neyse zaar ?
|
15-10-2012, 13:23 | #12 |
|
icra müdürlükleri
İcra Müdürlerinin kapısındaki''GİRİLMEZ'' yazısı; Eğer o odaya yanlışlıkla dahi olsa ki ben böyle bir olaya tanık oldum, şiddetle azarlanacağınıza delalettir. AMMAN DİKKAT HA!!!
|
16-10-2012, 08:12 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Turnike olmadığı durumlarda, tuvaletlerin önündeki kolonyacı da bitişiği duvara ya da masanın üstüne, " SORU SORULMAZ HA" !!!! |
17-10-2012, 12:40 | #14 |
|
Adliyede tuvaletler de ayrı bir sorun zaten. Halka açık değil onu anlıyorum ama avukatlar da yararlanamıyorlar, ancak para ile o turnikeyi aşabilirler. Çünkü avukat adliyenin mensubu olarak görülmüyor. Akşama kadar adliye koridorlarında duruşmadan duruşmaya ya da kalemlerde koşturan avukat her nedense adliyenin dışında kabul edilmektedir. İnşallah birgün o tuvalet anahtarlarından avukatlara da vermeyi düşünürler.(Ankara Adliyesindeki durum bu)
|
17-10-2012, 19:05 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
yassah, yassah (!) |
19-10-2012, 16:46 | #16 |
|
Saksı...
|
19-10-2012, 16:50 | #17 |
|
Düşmek, nereye ve ne zaman? O da var işin içinde... Saksıya da dikkat edilmesi gerekir...
|
22-10-2012, 12:21 | #18 |
|
Müdafiiye zorluk çıkartan emniyet yetkilileri kanımca sayı olarak eskiye göre daha az ama bu komiser arkadaş sayın meslektaşımıza belki ideolojik belki başkaca nedenlerle hissi olarak zorluk çıkarttığını sanıyorum.Ama gene bir müdafiinin amacı ve fonksiyonu sadece işkence ve kötü muameleyi tespit etmek değil müvekkilini hukuki imkanlarla en iyi şekilde müdafaa etmektir .Savunma hakkı kutsaldır ve bunu kimse engelleyemez
|
22-10-2012, 18:55 | #19 |
|
özellikle yaşlı hakimlerin olduğu mahkemelerde, müdafiiye saksı muamelesi yapılmasına sıklıkla rastlanmaktadır...
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Barodan Atanan Müdafii Yetki Belgesi Düzenleyebilir mi? | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Meslektaşların Soruları | 20 | 07-08-2009 09:49 |
Tanışmak İster miyiz | levent öge | Site Lokali | 5 | 16-10-2002 20:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |