İstanbul Barosunun Katsayi Davasi

Bilindiği üzere Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından farklı katsayı uygulamasına son verilmiştir. Üniversiteye girişte gelecek yıldan itibaren uygulanmaya başlanacak yeni sistemde, tüm adaylar için aynı katsayı uygulanacaktır. İstanbul Barosu da bu konuda "Katsayı uygulamasının doğurduğu iddia edilen eşitsizlikleri bir satırlık değişiklik ile kaldırma düşüncesi gerçekçi değildir. " iddiasıyla “ Katsayı puanı uygulamasını kaldırma kararı “ nın yasaya ve hukuka aykırılığı nedeniyle yürütmenin durdurulması ve kararın iptali istemi ile Danıştay’a dava açtı.
Kanaatimce özerk bir kuruluş olan YÖK'ün kararları "YÖK"ü bağlayacağından ve önceki yıllarda benzer itirazlara da DANIŞTAY sürekli "YÖK" kuurmunu haklı gördüğünden baronun bu girişimine 2 yönden bakmanız gerekir. Birincisi bu konuda baronun "katsayı ile ilgili karara" itirazı düşünülemez ikincisi bugüne kadar "yök" kurumunun kararları baroyu ilgilendirmedi de şimdi ne oldu.

Bahsetmiş olduğunuz eski Danıştay kararlarında Özellikle türban konusunda "Laiklik İlkesine" vurgu yapılarak YÖK kararları korunurdu.Ancak bildiğiniz üzere YÖK'ün üyelerinin hangi partiye yakın olduğunu düşünecek olursak Danıştay'ın kararlarını tersi yönde değişiceğini söyleyebilirim.

Bence İstanbul barosu belki de artık yargı önünde haklı olmaya siyasi nedenler ile haklı olacaktır.

(Daha önce alınan katsayı farklılığı uygulamasının yanlış olduğu bu yanlışın yıllar sonra siyasi nedenler ile alınmış olsa da bu yanlışı ortadan kaldırdığını düşünmekteyim.Keşke daha önceden alınsaydı. Çünkü bu yanlıştan dolayı sayısız öğrenci etkilendi)

Baroyu ilgilendiren bir konu olmadığını, baromuzun asli vazifesi olan bizim sorunlarımıza da en az bu kadar gerekli hassasiyeti göstermesi gerektiğini ve ayrıca katsayı uygulamasının adaletsizlik olduğunu düşünmekteyim.

Alıntı: Yazan Av.Barış Bahsetmiş olduğunuz eski Danıştay kararlarında Özellikle türban konusunda "Laiklik İlkesine" vurgu yapılarak YÖK kararları korunurdu.Ancak bildiğiniz üzere YÖK'ün üyelerinin hangi partiye yakın olduğunu düşünecek olursak Danıştay'ın kararlarını tersi yönde değişiceğini söyleyebilirim. Bence İstanbul barosu belki de artık yargı önünde haklı olmaya siyasi nedenler ile haklı olacaktır. (Daha önce alınan katsayı farklılığı uygulamasının yanlış olduğu bu yanlışın yıllar sonra siyasi nedenler ile alınmış olsa da bu yanlışı ortadan kaldırdığını düşünmekteyim.Keşke daha önceden alınsaydı. Çünkü bu yanlıştan dolayı sayısız öğrenci etkilendi)

Katsayı kararının haksız alındığını söylüyorsunuz beri taraftan siyasi anlayışa karşı Danıştay'ın kararı ters yönde olur diyorsunuz. Perhiz , turşu hikayesi gibi ... Yapmayın sayın meslektaşım. Baronun derdi bu olmamalıdır.

"Ben 1999 yılına değil bugüne bakıyorum." "Eşitlik eşit insanlar arasında olur" bu cümleleri bir hukukçunun söylemesini esefle karşılıyorum. Hukukun ve insan haklarının kutsallığının ideolojik bakışa göre bu kadar değiştiğini gördükçe de hayretler içinde kalıyorum. Hukukun ayaklar altına alınmasına ve siyasete alet olmasına sebep olan hukuçulardan da utanç duyuyorum.

Avukatların bir çok sıkıntıları olmasına karşın parmağını dahi kıpırdatmayan baro üzerine vazife olmayan ne kadar mesele varsa burnunu sokuyor. Bunu da marifetmiş gibi ona dava açtık, buna dava açtık diye açıklıyorlar bir de. Şimdi sorarım baronun şu katsayı ile ilgili davası hangi avukat meslektaşımı ilgilendiriyor, bize ne yarar sağlayacak? Bu arada kat sayı uygulamasına karşıyım ben de ama yukarıdaki yorumum baronun sadece katsayı ile ilgili açmış olduğu dava ile ilgili değil. Baro siyasetle ilgilendiğinin yarısı kadar üyelerinin sorunları ile ilgilense eminim çok daha rahat ederiz.

barolar kuruluş amaçlarına uygun hareket etmelidir.