Hİlelİ Banka Kredİ SÖzleŞmesİ İspatlanabİlİr Mİ?

Merhabalar,
x çocuğunun sünneti için kredi çekmek ister ve işyerinden bordro ister. Patronları da der ki; biz bir daire satın aldık, az bir miktar borcu var, total bir kredi (hem senin hem de bizim için )çekelim bu daireyi senin (x) üzerine yapalım, biz krediyi ödeyemezsek bile daire senin teminatın olur.x kabul ediyor, dairenin devri x üzerine yapılıyor, x e eksperle gitmesi söyleniyor, eksper yazıyor çiziyor sonra kredi sözleşmesi için x bankaya çağrılıyor, x kardeşi y ve patronları bankaya gidiyor, kardeşi de kefil olup sözleşmeyi imzalıyorlar, paranın ne kadar olduğunu bilmiyorlar, parayı patronlar çekiyor bankadan, sözleşmeyi imzalatıp apar topar bankadan x ve y yi çıkarıyorlar. x ve y ne kadar kredi çekildiğini bilmediğini söylüyorlar. Fakat imzaladıkları sözleşmeye baktım imzalarının hemen altında kredi miktarı yazıyor. Tabi bilemiyorum belki de sonradan dolduruldu(banka müdürü de işin içinde olduğu için) x ve y 175.000 ytl krediye imza atmış. x ve y ye işyerine gidince paranızı vereceğiz diyorlar fakat sadece 3.000 ytl veriyorlar. Birkaç taksit patronlarca ödeniyor fakat daha sonra x ve kefil y ye 80.000 ytl.(aradaki fark ödendi de mi boyle oldu, yoksa banka mı böyle takdir etti onu henüz bilmiyorum.) lik ilamsız takip ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılıyor. x bu olaylardan sonra ipotekli daireye gidip baktığında travestilere kiraya verildiğini görüyor. (Zaten site de travestilerin oturduğu bir site imiş) Kiraya verenin de yine aynı patronların akrabası olduğunu öğreniyor kiracıdan. Bankada bu olayla ilgili bir soruşturma yapılıyor. Banka müdürü bu ve başka olaylarla ilgili açığa alınıyor. x bu olayla ilgili banka müfettişine de aynı beyanı veriyor ve kandırıldığını söylüyor. x şu anda daireyi istemiyor ve icra takibinden de kurtulmak istiyor(y kefil de aynı şekilde)
--Menfi tespit davası açarsak, hile ile bu sözleşmenin geçersizliği iddiasında bir yıllık hak düşürücü süreden dolayı dava reddolabilir mi?
--Dava sürede takılmasa da böyle bir dava ispatlanabilir mi? Elimizde olan tek şey , kredi taksitlerinin borçlu tarafından ödenmediğine dair belgeler, bankanın soruşturma dosyası (tabi celbedileceği için, içeriğinde ne olduğunu tam bilmiyoruz, ama müdürün açığa alındığını ve bu konuyla ilgili bir soruşturma olduğunu biliyoruz sadece )Kiranın x e yatmadığına dair belgeler (kiracıdan edinebilirsek)veya kiracının tanıklığı( o da mahkemede biraz tuhaf olacak çünkü travestiler de sadece konut amaçlı kalmıyorlarmış orada)ama onun dışında bu olaya ilişkin çok miktarda tanığımız var diyorlar x ve y. Hatta bu şirketin(patronların) daha sonra diğerleri ile yollarını ayırmış ortaklarından biri de bu konuda tanıklık yapacağını sözlüyor.
--x bana referansla gelmedi. Adliyenin içinde tanıştım (ama bende şahıs güvensizlik uyandırmadığı için daha sonra bu işle ilgili kendisiyle görüştüm. )
Biraz uzun oldu ama, biraz da ayrık bir konu...Şimdiden herkese çok teşekkürler....

Dava süreye takılmazsa şayet hile ve desise ise iradenin fesada uğratılması söz konusudur, tanık ifadeleri ile de ispatlamak mümkündür ancak,
- Ödenmesi gereken kredi taksit miktarı ?
- x in almış olduğu ücret ve bu miktarı karşılayıp karşılamadığı ?
- diğer karineler ?

sözleşme de genel işlem şartları ?

bu hususlar değerlendirilerek ve tanık ya da sair kanıtlarla desteklemek şartıyla x in kandırıldığı, sözleşmede gerçek iradenin saklandığı ve fesada uğradığı ispatlamak mümkün olabilir.

Müvekkiliniz sadece sünnet için para istemişki tahminimce 5-6 bin lirayı geçmez istediği para, üzerine ev devredilmiş, 175.000 lira kredi kullanmış, bu olayların içinde hangi noktada müvekkilinize karşı hileli işlem var anlayamadım. Bence bankadan kredi çekilebilmesi için bizzat müvekkiliniz tarafından hileli işlemler yapılmış. Bu noktada hileye dayanarak sözleşmeyi iptal ettirseniz bile zaten 175.000 liranın bankaya geri verilmesi gerekicek. Yani sözleşmeyi iptal ettirmek müvekkilinize yaramıycaktır ancak kefaletin fer'i bir borç olması sebebiyle kefilin sorumluluğunu ortadan kaldıracaktır. Belki sözleşme öncesi kusur sorumluluğuna dayanarak dairede travestilerin oturduğu ve bu konuda bilgi verilmediği gerekçesiyle tazminat istemeniz mümkün olabilir. Ayrıca olayda belirtmediğiniz noktalar varsa elvette farklı bir sonuçta çıkarılabilir ancak anladığım kadarıyla müvekkiliniz herşeyi bilerek işlemleri yapmış, patronlarca kredinin ödeneceği söylenerek daha sonra ödenmemesi başlı başına hile sayılamaz. Zaten bunun olabileceğini de evi devrederken müvekkilinize belirtmişler.

Hileyi yapan Banka değil, tam aksine müvekkil adayınız ile o'nunpatronudur. Sayın Korayoz'a katılıyorum. Kredi konusu Parayı banka ödemiş olduğuna göre bankaya karşı hiç bir şansınızın olmayacağı kanaatindeyim.

Müvekkil adayınızın bankaya değil ama kendisini aldatanlara (Patronu vs.) haksız fiil temelinde dava açabileceği gibi, dolandırıcılıktan şikayette de bulunabilir kanaatindeyim. Tabi ki durumu ispatlamak kaydıyla.

Değerli meslekdaşlarım,
Verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ediyorum.x ve y 175.000 ytl ye imza attıklarını bilmediklerini söylüyorlar.Bankanın parayı kredi borçlusuna değil, 3.kişilere vermesi kusur değil midir? Krediyi x e kullandırıyor fakat kredi meblağını 3. bir şahsa veriyor. Yani aslında 3. şahsa kredi kullandırmış oluyor. Olayı x ağzından aynen aktarayım;cocuklara düğün için kredi alacaktık. Patronlardan maaş bordrosu istediğimde biz sana bu krediyi alırız dendi. 10.000 kredi çekecektik."Bizim bir dairemiz var, çoğunu ödedik, azı kaldı ama üzerimize almak istemiyoruz, bu daireyi senin üzerine yapalım" dendi.Kabul ettim.(kredi olayından bağımsız olarak konuşulmuş) tapu üzerime geçtikten 2 gün sonra maaş bordrolarınız kurtarmıyor, daireye bakacaklar dendi. (patronlarca) Eksper geldi, beni işyerimden aldı, yazdı çizdi, "işyerinden sana döneceğiz "dedi.3-4 gün sonra bankaya gittik. Kredi başvurusuyla ilgili gösterilen yerleri imzaladık. Fakat parayı onlar aldı. 36.000 ytl yi dairenin devirden önceki malikine yatırdılar. İşyerine gidince paranı vereceğiz, orada hesaplaşacağız,dediler. İşyerine gidince de sadece 3.000-ytl.verdiler.Biz dairenin üzerine kredi aldık dediler."
Daireyi daha sonra travestiler kullanmaya başlamış. Hileli kısım banka müdürününce çekilen miktarın bu 3. kişilere verildiğinin bilinmesi, zaten bu patronlar banka müdürüne para verdiklerini de söylemişler.
Takibe konu miktar 80.000 ytl. zaten. Neden 80.000, ödenmiş de mi böyle olmuş, banka mı takdir etmiş bilmiyorum. Ama x in bu parayı almadığına dair beyanına güveniyorum. Burada hile, x in bankadan tüketici kredisi aldığını ve 10.000 ytl aldığını zannnetmesi, faka ev kredisi alınması, kredinin 3. kişilere verilmesi, bankanın ve patronların da bunu bilmesi.

Anlattığınız herşey kişinin saikinde yani düşüncesinde olan şeyler. Bu olayların hukuk mahkemesinde ispatlanması mümkün gözükmüyor. Sayın Saim'in belirttiği gibi dolandırıcılıktan dolayı şikayette bulunabilirsiniz belki bu noktada sonuç almanız mümkün olabilir.
Ayrıca anlatılanlarda çelişkiler var. Mesela banka krediyi 3. kişiye vererek edim yükümlülüğünden kurtulamaz. Eğer sözleşmenin tarafı olan x bu parayı almadıysa bankaya başvurup alacağını isteyebilir veya takibe itiraz edebilir. Kredinin ödendiğine dair ispat yükü banka üzerinde olduğuna göre kredinin verildiğine dair belge göstermesi gerekir. Eğer x paranın 3. kişiye verilmesini istemişse ve bu yönde onay vermişse zaten yapılacak birşey yok. Ayrıca ev kredilerinde bildiğim kadarıyla tapuda devir üzerine kredinin ev sahibine verileceğine dair kayıtlar olur. Bunun dışında 10.000 lira tüketici kredisi için x'in üzerine ev devredilmesi, kredinin çekildiği sırada bunun ev kredisi olduğununun bilinmemesi, ne kadar kredi kullandırıldığına dikkat edilmemesi gibi durumlar zaten hayatın olağan akışına aykırı.

Alıntı: Yazan avukat zeynep Değerli meslekdaşlarım, Verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ediyorum.x ve y 175.000 ytl ye imza attıklarını bilmediklerini söylüyorlar.Bankanın parayı kredi borçlusuna değil, 3.kişilere vermesi kusur değil midir? Krediyi x e kullandırıyor fakat kredi meblağını 3. bir şahsa veriyor. Yani aslında 3. şahsa kredi kullandırmış oluyor. Olayı x ağzından aynen aktarayım;cocuklara düğün için kredi alacaktık. Patronlardan maaş bordrosu istediğimde biz sana bu krediyi alırız dendi. 10.000 kredi çekecektik."Bizim bir dairemiz var, çoğunu ödedik, azı kaldı ama üzerimize almak istemiyoruz, bu daireyi senin üzerine yapalım" dendi.Kabul ettim.(kredi olayından bağımsız olarak konuşulmuş) tapu üzerime geçtikten 2 gün sonra maaş bordrolarınız kurtarmıyor, daireye bakacaklar dendi. (patronlarca) Eksper geldi, beni işyerimden aldı, yazdı çizdi, "işyerinden sana döneceğiz "dedi.3-4 gün sonra bankaya gittik. Kredi başvurusuyla ilgili gösterilen yerleri imzaladık. Fakat parayı onlar aldı. 36.000 ytl yi dairenin devirden önceki malikine yatırdılar. İşyerine gidince paranı vereceğiz, orada hesaplaşacağız,dediler. İşyerine gidince de sadece 3.000-ytl.verdiler.Biz dairenin üzerine kredi aldık dediler." Daireyi daha sonra travestiler kullanmaya başlamış. Hileli kısım banka müdürününce çekilen miktarın bu 3. kişilere verildiğinin bilinmesi, zaten bu patronlar banka müdürüne para verdiklerini de söylemişler. Takibe konu miktar 80.000 ytl. zaten. Neden 80.000, ödenmiş de mi böyle olmuş, banka mı takdir etmiş bilmiyorum. Ama x in bu parayı almadığına dair beyanına güveniyorum. Burada hile, x in bankadan tüketici kredisi aldığını ve 10.000 ytl aldığını zannnetmesi, faka ev kredisi alınması, kredinin 3. kişilere verilmesi, bankanın ve patronların da bunu bilmesi.

Sayın meslektaşım,

Bildiğniz gibi, banka; kredi talep eden müşterisinin hesabına önce kredi tutarı olan parayı yatırır. Bu arada konut kredilerinde kullanılan kredinin konutu satana ödenmesi için müşterisi durumunda bulunan kredi kullanan kişiden bir yazılı talep alır. Yazılı talep (veya talimat) nedeniyle de satışı takiben ya bloke çek ile yahut hesaptan hesaba havale suretiyle konut satıcısına ödemeyi yapar.

Bu itibarla, konut kredisi tutarın müvekkilinize elden verilmesi gerekmez. Hesabına mutlaka yatırılmış ve oradan da konut satışı nedeniyle satıcının hesabına aktarılmıştır. Böyle olması gerekir.