İşveren olarak kim sorumlu

Merhabalar,

Kafama takılan bir konuya netlik kazandırmak için değerli görüşlerinize ihtiyacım var. Olay şu şekilde gerçekleşiyor X isimli bir otobüs firması daha önce sefer yapmadığı bir ile sefer düzenlemeye başlıyor bunun için Y isimli firmadan 30 adet otobüs kiralıyor. Otobüslerin üzeine X firmasının adı yazılıyor. Bu otobüslerde daha önceden çalışan şoförler de işten çıkarılmıyorlar ve bu şekilde 5 ay daha çalışıyorlar. Daha sonra X firması otobüsleri satın alıyor. X ve Y arasındaki sözleşmede işçi maaş, sigorta ve alacaklarından Y nin sorunlu olduğu kararlaştırılmış. İşçiler alamadıkları ücretler için, işten çıkarılanlar kıdem vs tazminatları için X şirketine başvuruyorlar. X firması yalnızca satın aldıktan sonra sorumlu olduğunu, şoförlerin X firmasına hizmet ettikleri 5 aylık sürede kendi sorumlulukları bulunmadığı kira sözleşmesine göre Y firmasının sorumlu olduğunu ileri sürüyorlar.

Benim görüşüm işçilerin X firması adı altında çalışmaya başlamalarından itibaren X firmasına başvurabilecekleri, X ve Y arasındaki sözleşmenin X' e sadece rücu hakkı verdiği yönünde. Daha sonra yapılan satış göz önüne alınırsa bir işyeri devri söz konusu olabileceğini ve bu durumda geçmişe dönük 2 yıllık hakların da x ten talep edilebileceğini düşünüyorum. Fakat bu düşüncelerim net değil. Bu konuda görüşlerinizi sunarsanız sevinirim

Saygılar...

Bence de X ve Y arasında ki sözleşmenin işçilere etkisi yok. Otobüs satışının da işyeri devri olarak nitelendirilemeyeceğini düşünüyorum. Otobüslerin işyeri veya işyerinin bir bölümü kavramı içinde sayılamayacağını düşünüyorum.

İşçilerin satım tarihinden sonra X şirketine geçmesinin hukuki nitelendirmesini doğru yapmak gerekir diye düşünüyorum. Eğer işyeri devri vardır sonucuna varırsak söylediğiniz gibi geçmişe dönük haklarından dolayı 2 yıllık süre için birlikte sorumlu olurlar.

Aksi halde ise her işveren işçiyi çalıştırdığı sürece sorumlu olur. Sorun otobüs satışlarının işyeri devri kapsamına girip girmediği, konu ile ilgili görüşleri ilgi ile takip edeceğim. İyi çalışmalar..

Konuya ışık tutabileceğini düşündüğüm bir içtihat buldum, ekliyorum.Saygılarımla..

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi

Esas: 2003/23020
Karar: 2004/20813
Tarih: 28.09.2004

ÖZET: Özet yazımı tamamlanmamıştır. Lütfen karar metnine bakınız.

(1475 sayılı İş K. m. 14)

KARAR METNİ:
Taraflar arasındaki kıdem tazminatı ile ücretli izin alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ait hüküm süresi içerisinde duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılardan Ersin Çelik Gıda Şti. avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.9.2004 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Tahsin Özdemir geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Mahkemece, davacının 1995 yılına kadar davalılardan gerçek şahıs işyerinde çalıştığı, daha sonra sair davalı şirket nezdinde çalışmasını sürdürdüğü kabul edilerek her iki dönem birleştirilmek suretiyle istem konusu kıdem tazminatı ile izin alacağının kabulüne karar verilmiştir.

Kararı davalı şirket vekili temyiz etmiştir.

Davacının çalıştığı her iki işyeri de ayrı adreslerde ve ayrı sigorta sicil numaraları ile faaliyette bulunmuşlardır. Ne var ki, bu farklılığın AŞOT olarak bilinen Ankara eski otobüs terminalinin yeni yerine taşınmış olmasından kaynaklanmış olması da imkan dahilindedir. Mahkemece, bu sorun çözümlenmemiş ve davacının farklı kişilere ilişkin iki ayrı işyerinde mi çalıştığı, yoksa ortada işyeri devrinin mi bulunduğu açıklığa kavuşturulmamıştır. Gerçekten, davacının iki farklı işyerinde çalışmış olması halinde her iki dönemin birleştirilerek sonuca gidilmesi doğru olmaz. İşyerlerinin birbirinin devamı niteliğinde olması ve bir devir işleminin bulunması durumunda ise bütün çalışma süresinin birleştirilmesi mümkündür. Ancak bu durumda de, devir gününden itibaren kıdem tazminatı faizine karar verilmesi doğru olmaz ve izin alacağının tamamından son işveren sorumlu tutulmalıdır.

Öte yandan bu dosya ile ilgisi bulunan Ankara 8. İş Mahkemesinin 2000/1020 E, 2001/1696 K s. dava dosyası mahkemece getirtilmeksizin karar verilmiştir. Oysa, anılan dosyada gerçekleşen feragatin bu davayı etkileyip etkilemeyeceği de değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Mahkemece eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı şirket yararına takdir edilen 375.000.000 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istem halinde ilgiliye iadesine, 28.9.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.