Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Aldatma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-07-2010, 08:50   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Alıntı:
Aldatsan bile aldatma


Milliyet gazetesinden Gökçer Tahincioğlu'nun haberine göre emsal niteliğindeki karara konu olay İstanbul’da yaşandı. İstanbul 2. Aile Mahkemesi’ne başvurarak kocasından boşanmak istediğini belirten kadın, buna gerekçe olarak da aldatılmasını gösterdi. Kadın, kocasının kendisini aldattığını kanıtlarla ortaya koydu. Kadın, boşanma kararı verilmesi ile birlikte uğradığı manevi zarardan dolayı kendisine tazminat ödenmesi gerektiğini de belirtti.

İstanbul 2. Aile Mahkemesi de kadının aldatıldığının net olduğunu belirterek çiftlerin boşanmasına ve “kusurlu” erkeğin kadına tazminat ödemesine hükmetti. Ancak kararı temyiz eden koca dilekçesinde ilginç bir iddiada bulundu. Koca, boşanma davası sürerken eşinin de bir başkasıyla birlikte olduğunu belirtti. Temyiz edilen davayı Yargıtay 2. Hukuk Dairesi görüştü. Daire, kadının boşanma davası açtıktan sonra başka biriyle ilişkisi olduğunun ispatlandığına dikkati çekerek davacı kadının da eşit derecede kusurlu olduğu için tazminat isteyemeyeceğini belirtti.

Kararda “Sadakatsiz tutum içinde bulunan kocaya karşı boşanma davası açan kadının da dava sırasında bir başka erkekle ilişkide bulunduğu bu suretle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu olduğu” savunuldu.

Daire bu gerekçeyle mahkemenin kararını bozdu. Karar 1’e karşı 4 oyla alındı. Muhalif üye, “Davadan sonraki olayların kusur tespitinde esas alınamayacağı dairenin yerleşik uygulamasıdır” diyerek karara karşı çıktı.
Milliyet
http://haber.kanald.com.tr/Haber/Yas...atma-4672.aspx

Ben de muhalif üye görüşüne katılıyorum.Dava açıldıktan sonra ,yeni bir boşanma sebebi ortaya çıkmışsa ,bu dava yeni bir dava ve tazminat talebi konusu yapılmalıdır.
Old 14-07-2010, 17:14   #3
armegedon23

 
Varsayılan

Resmi olarak evlilik birliği devam ettiği müddetçe sadakat yükümlülüğünün de devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Sonuç olarak evlilik birliği hala devam etmektedir.
Old 14-07-2010, 18:04   #4
caner87

 
Varsayılan

Çok ilkel bir yaklaşım. Zaten boşanma davaları yargıtay süreci ile birlikte en az 2,5 yıl sürüyor. 2,5 yıl-ortalama- fiilen ve zihnen ayrı insanların hayatlarında başka insanların olmaması gerektiği savunulamaz. Zaten boşanma davası açılması ile taraflar ayrı evlerde yaşama hakkına sahipler.Davadan sonraki olayların kusura etki etmesi gerektiği düşünülemez.
Old 19-07-2010, 22:12   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Habere konu karar metni;

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/18052
Karar: 2010/572
Karar Tarihi: 14.01.2010

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda; mahalli mahkemece verilen hüküm, kusur, tazminatlar, velayet ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Evlilik birliği süresince eşlerin birbirlerine sadakat yükümlülüğü devam eder (TMK. md. 185/son). Bir eşin sadakatsiz tutum ve davranışlarda bulunması diğerine de bu hakkı vermez (H.G.K. 26.11.2008 gün 2008/2-698 Esas 2008/711 Karar). Toplanan delillerden sadakatsiz tutum içinde bulunan kocaya karşı boşanma davası açan kadının da, dava sırasında bir başka erkekle ilişkide bulunduğu, bu suretle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadın da davalı eşi kadar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurludur. Davacı kadının da eşit derecede kusurlu bulunduğu dikkate alınarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin (TMK. md. 174/1-2) reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan yönlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, temyizdesin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Her dava açıldığı tarihteki hukuki ve maddi vakalara göre sonuçlandırılır. Bu husus vazgeçilemez temel bir usul kuralıdır (HGK. 19.04.1995, 128-399).

Davadan sonraki olayların kusur tespitinde esas alınamayacağı dairenin yerleşik uygulamasıdır (Çok sayıda emsal kararımız: GENÇCAN, Boşanma, Tazminat ve Nafaka Hukuku, Ankara - 2008, S. 510-514).

Değerli çoğunluğun düşüncesine katılamıyorum.
Old 19-07-2010, 23:40   #6
armegedon23

 
Varsayılan

Kanun maddesi yaruma tabi tutulamayacak kadar açık olduğundan karar hukuka uygundur. Sadakatsizlik mahkeme kararı ile tespit edilmeden daha değil temyiz aşamasını dava henüz ilk derece mahkemesinde görülmekteyken bu şekilde davranan öncelikle aile birliğine saygısızlık etmiş olur. Diğer eşle hertürlü bağlantı koparılsada sonuçta aile sadece eşlerden oluşmamaktadır. Bu konuda açık hüküm olmadığını bir an için kabul etsekde yaşadığımız toplumun temel değerleri ile örf ve adetlerimizin gözardı edilerek aksi düşünceyi savunmak bana pekde mantıklı gelmiyor. Zira dava açma hakkını elde etmiş olan eşin hertürlü davranışının meşru sayılması yönündeki görüşün hukuki ve ahlaki korunacak bir tarafı yoktur diye düşünüyorum. Saygılarımla...
Old 20-07-2010, 09:33   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan


Bu başlıktaki anlaşmazlık esas ve usul arasındadır ve

"USUL ESASTAN ÖNCE GELİR."

- Bir dava açıldıktan sonra meydana gelen her olay o davanın içine sokuşturulmaz. Davadan sonra meydana gelen olaylar ayrı ayrı davaların konusu olur.

- Olayımızda deliller hasredilmiş, karar verilmiş iken ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen başka bir olay temyiz aşamasında ileri sürülmekte.

Alıntı:
KARŞI OY YAZISI

Her dava açıldığı tarihteki hukuki ve maddi vakalara göre sonuçlandırılır. Bu husus vazgeçilemez temel bir usul kuralıdır (HGK. 19.04.1995, 128-399).

Davadan sonraki olayların kusur tespitinde esas alınamayacağı dairenin yerleşik uygulamasıdır (Çok sayıda emsal kararımız: GENÇCAN, Boşanma, Tazminat ve Nafaka Hukuku, Ankara - 2008, S. 510-514).

Değerli çoğunluğun düşüncesine katılamıyorum

Azınlık oyu "değerli çoğunluğun" oyundan daha değerli bence.

Old 20-07-2010, 13:35   #8
Nur Deniz

 
Varsayılan

Aynı evde yaşarken bile aldatılmayı güç bela ispatlayan taraflar, nasıl oluyorda ayrı yaşamaya başladıktan sonra şak diye ispatlıyor Yargıtay da bu durumu anlamış değilim.

Yoksa insanlar ayrı yaşamaya başladıktan sonra mı birbirlerinin ne yaptığına bakıyor?
Old 20-07-2010, 14:01   #9
avmurat

 
Varsayılan

2.Hukuk Dairesinin dosyalara vakıf olduğunu duymasam; bilmesem, Sayın Gençcan'ın muhalefet şerhini görmesem kararı sehven verilmiş bir karar olarak algılayacağım ama değil.Öyleyse bu kararı, 2.H.D.'nin görüş değiştirmesi olarak değerlendirip emsal mi kabul edeceğiz?
Old 20-07-2010, 14:10   #10
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avmurat
Öyleyse bu kararı emsal mi kabul edeceğiz?
"Usul esastan önce gelir" ise usul emsalden de önce gelir.
Old 20-07-2010, 14:35   #11
avmurat

 
Varsayılan

Sanırım burada iş yerel mahkemenin dirayetine kalıyor.
Old 21-07-2010, 13:23   #12
a.zorba

 
Varsayılan

Yargıtay kararını ilk okuduğumda, aile bağları, sadakat ve aldatma üzerine çok daha güzel ders verici bir karar verilebilecekken ne de yavan bir karar olmuş böyle, hissine kapıldım. hissine kapıldığım için nasıl daha iyi bir karar olurdu bilemiyorum. ancak sadece boşanma davasının açılmış olmasının aile birliğini bitirmediği gerçeği ve usulünü gözeterek doğrudan neticeye odaklı yerinde bir karar vermiştir, kanaatindeyim. ancak yine de bu durumun yerleşmesine her somut olayın özelliklerinin farklılık arz edebileceği sebebiyle karşı olduğumu belirterek kendi kendime bir ihtirazi kayıt da koyuyorum.

esenlik,
Old 30-07-2010, 09:06   #13
üye25928

 
Varsayılan

Benim merak ettiğim bir nokta var, şayet mahkeme boşanmaya karar vermemiş olsaydı, kadın kocasını aldatmış olacaktı. Ben yargıtayın verdiği kararı hakkaniyet gereği uygun buluyorum. Her boşanma davası kesin olarak boşanmayla sonuçlanacak diye bir kaide yoktur ve davacının da evlilik birliği devam ederken kocayı aldatmaya hakkı yoktur her ne olursa olsun.
Old 30-07-2010, 15:26   #14
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Dosya münderecatını bilmek lazım (diye düşünüyorum )
Farz-ı mahal mazinin tozlu raflarından:

Yargıtay 2. HD, 13.06.1977 T., 1977/4717 E., 1977/4829 K: "H____ ile Ş____ arasında boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, duruşma devam ederken bir kadınla karı koca gibi yaşamaya başlamıştır. Her ne kadar davadan sonraki olaylar hükme esas alınamaz ise de, ilişkinin başlangıç tarihi dosyadan anlaşılamamıştır. Kusurun tesbitine esas olmak üzere tanıklar yeniden çağırılarak ilişkinin başlangıç tarihinin sorulması, evvelce ceza dosyası getirtilerek başlama gününün araştırılması, sonucu uyarınca hüküm verilmesi gerekir. Bu yönün gözetilmemiş olması Usul ve Kanun’a aykırıdır."


Saygılar...
Old 30-07-2010, 16:08   #15
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Dosya münderecatını bilmek lazım (diye düşünüyorum )
Farz-ı mahal mazinin tozlu raflarından:

Yargıtay 2. HD, 13.06.1977 T., 1977/4717 E., 1977/4829 K: "H____ ile Ş____ arasında boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, duruşma devam ederken bir kadınla karı koca gibi yaşamaya başlamıştır. Her ne kadar davadan sonraki olaylar hükme esas alınamaz ise de, ilişkinin başlangıç tarihi dosyadan anlaşılamamıştır. Kusurun tesbitine esas olmak üzere tanıklar yeniden çağırılarak ilişkinin başlangıç tarihinin sorulması, evvelce ceza dosyası getirtilerek başlama gününün araştırılması, sonucu uyarınca hüküm verilmesi gerekir. Bu yönün gözetilmemiş olması Usul ve Kanun’a aykırıdır."


Saygılar...
Aynısını yazacaktım, ama karşı oy gerekçesinde yerleşik uygulamamız denildiği için dediklerim dayanaksız kalır diye yazmadım, halbuki bu noktada yargıtayın bu içtihadı ile mutabıkmışım.
Old 31-07-2010, 02:03   #16
multipack

 
Varsayılan

Bosanma iradesini ortaya koymus es(ler)in birarada yasamayi surdurmeleri veya olagan evlilik hayatinin gostergeleri olan bircok fiili yerine getirmeleri nasil beklenemezse kanimca o dakikadan sonra birbirlerinin hayatlarindaki tek insan olmalari da beklenemez.

Nisanlanma ve evlenme nasil taraflarin karsilikli iradeleri ile gerceklesiyorsa, ayni sekilde bosanma iradesini bildirmek de artik esi olmaktan rahatsizlik duydugunuz bir kimseye sadik kalmayi dusunmediginizi ve size sadik kalinmasi ile de ilgilenmediginizi acikca ifade etmektedir.

Deginildigi gibi, uzun zamana yayilabilen davalar suresince ayri hayatlar surme hakki elde eden taraflarin ozel hayatlarini kilitlemek ne gercekci ne de mantikli bir yaklasim kanimca.
Old 31-07-2010, 09:11   #17
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Boşanma davası ile birlikte ayrı yaşama hakkına kavuşan taraflar bakımından, ayrı yaşama döneminde "Evlilik birliği"nin ne derece dikkate alınacağı da (TMK.185/Son madde kanun hükmüne rağmen) kuşkuludur.

Kararda, evlilik birliğinin bitmediği savıyla kabul edilen sadakat yükümlülüğünün, (sadakatsizliği mahkeme kararıyla tescil edilmiş olan koca (eş) ile birlikte yaşamak zorunda olmayan (diğer eş) kadın için) mahkeme hükmüne kadar devam ettirilmesi, evlilik kurumundaki eşitlik ilkesine de uymaz, düşüncesindeyim.
Old 01-08-2010, 14:24   #18
Av. Eyüp KATI

 
Varsayılan

Dava sistematiği açısından erkeğin de bu delillere dayanarak karşı dava açması ve her iki ayrı davanın birlestirilerek ayrı ayrı görülmesi bence daha mantıklı bir yaklaşımdır. sadakat yükümlülüğü dava açılmakla ortadan kalkmayacağını düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
boşanma davası açıldıktan sonra aile konutu şerhi umiterkanli Meslektaşların Soruları 7 25-02-2012 15:58
Nafaka Davası Açıldıktan Sonra Anlaşmalı Boşanma sessizim Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 23-06-2010 21:07
boşanma davası açıldıktan sonra ki birliktelik av.inci Meslektaşların Soruları 3 26-09-2009 17:22
boşanma davası açıldıktan sonra ihtiyati tedbir talebi hızır kaya Meslektaşların Soruları 1 11-03-2009 13:07
Boşanma davası açıldıktan sonra nafaka talebi ruze Meslektaşların Soruları 9 20-02-2007 17:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07202506 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.