Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Muhtesatın Aidiyetinin Tespitinde Delil Bildirme ve Deliller

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-04-2012, 16:42   #1
garani

 
Varsayılan Muhtesatın Aidiyetinin Tespitinde Delil Bildirme ve Deliller

Sevgili meslektaşlar.Aklıma takılan bir konu hakkında fikirlerinize ihtiyacım var yardımcı olmanız temennimdir.Şimdiden teşekkür ederim.
Açmış olduğumuz izale-i şüyu davasında mahkeme muhtesatın tespiti için dava açılması konusunda davalıların 2 tanesinde tefhimle 3 tanesine de tebliğle süre verdi.Tefhim edilen davalılar süresinde davayı açmayıp bir gün geç açtılar.
Tarafımıza gelen dava dilekçesine cevap verdik.Davacılar dilekçelerinde tanıklarımız vardır demelerine rağmen benim cevabıma verdikleri cevaplarında tanık da dahil olmak üzere herhangi bir delil bildirmediler.Dava dilekçelerinde ve cevap dilekçelerinde sadece tanıklarımız vardır dediler ve ayrıca yine dava ve cevap dilekçelerinde dilekçelerinde su ve elektrik kayıtları vardır demektedirler.Biz tarafımıza tanınan sürede cevaplarımızı ve delillerimizi bildirdik.Şimdi ikinci cevap zamanı.Davacıların tanıklarının isim ve adreslerini bildirmemiş olmasının sonucu konusunda fikirlerinize ihtiyacım var.Ayrıca bu davalarda sadece elektrik ve su faturaları yeterli midir?Değilse bu hususa ilişkin kararınız var mıdır?
Şimdiden teşekkürler zaman ayırıp cevap veren arkadaşlara.
Old 28-04-2012, 23:14   #2
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan garani
Açmış olduğumuz izale-i şüyu davasında mahkeme muhtesatın tespiti için dava açılması konusunda davalıların 2 tanesinde tefhimle 3 tanesine de tebliğle süre verdi.Tefhim edilen davalılar süresinde davayı açmayıp bir gün geç açtılar.


Davacıların tanıklarının isim ve adreslerini bildirmemiş olmasının sonucu konusunda fikirlerinize ihtiyacım var.

Ayrıca bu davalarda sadece elektrik ve su faturaları yeterli midir?

Muhdesat aidiyetin tespiti için önele uyulmaması, birgün davanın geç açılması, sonucu değiştireceğini sanmıyorum. Açılan davayı herhalikarda hakim bekletici mesele yapmalıdır.

Tanık deliline nasıl dayanılacağı yeni HMK ile açık açık belirtilmiştr. Bence bu aşamadan sonra tanık deliline dayanamazlar. Anladığım kadarıyla davalılar, davayı uzatma niyetindeler...

Elektirik su faturaları, muhdesatın kullandığının ispatı olabilir ancak onu yaptığının ya da satın aldığının ispatı için yeterli olmadığını düşünüyorum...

Kolay Gelsin...
Old 30-04-2012, 08:18   #3
garani

 
Varsayılan

Üstad tanık delili için dava dilekçelerinde hem de cevaba cevaplarda ''vardır bildireceğiz'' demişlerdir.Bende bildirilmeyen tanık isim ve adresleri yönünden yeniden bildirimin olamayacağını düşünüyorum zira yeni HMK bu yönde yalnız satın aldığının tespitine yeterli değil demişsiniz de buna ilişkin karar var mıdır elinizde?
Old 30-04-2012, 08:56   #4
emi_shn

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan garani
Üstad tanık delili için dava dilekçelerinde hem de cevaba cevaplarda ''vardır bildireceğiz'' demişlerdir.Bende bildirilmeyen tanık isim ve adresleri yönünden yeniden bildirimin olamayacağını düşünüyorum zira yeni HMK bu yönde yalnız satın aldığının tespitine yeterli değil demişsiniz de buna ilişkin karar var mıdır elinizde?
Bence de sadece faturalar muhdesatın davalıya ait olduğunu göstermez.Tüm deliller değerlendirilerek olaya göre hakimin kanaati oluşacaktır. Aşağıdaki Yargıtay kararı da buna bir örnek teşkil ediyor.
T.C. YARGITAY

7.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/250

Karar: 2008/3464

Karar Tarihi: 16.09.2008

 

A
ĞAÇLARIN DAVACI TARAFINDAN DİKİLİP YETİŞTİRİLDİĞİNİN TESPİTİ İSTEMİ - DAVACININ BABASIYLA OTURUP BABASINA AİT TARLALARI İŞLEYEREK GEÇİMİNİ SAĞLADIĞI - DAVAYA KONU AĞAÇLARIN DAVACININ KENDİ ADI VE HESABINA DİKİP YETİŞTİRDİĞİNİN KABUL EDİLEMEYECEĞİ

ÖZET: Babas

ı ile birlikte oturan ve babasına ait tarlaları işleyerek geçimini sağlayan, kendisine ait ayrı bir işi ve geliri bulunmayan davacının büyük masraf gerektiren davaya konu narenciye ağaçlarını kendi adına ve hesabına dikip yetiştirdiğinin kabul edilemeyeceğinin gözetilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 699, 703) (818 S. K. m. 61)

Dava: Taraflar aras
ında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hasan, Fatma, Hatice ve Sultan tarafından istenilmiş olup, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla; dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, raportör üyenin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:

Karar: Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat nitelikli ağaçların davacı tarafından dikilip yetiştirildiğinin tespiti ve tapu kütüğüne şerhi, ayrıca ortak miras bırakandan kalan binaya yapılan masrafların ve bu masrafların davacı tarafından yapıldığının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç davanın niteliğine, dosya kapsamında toplanan delillere ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir.

Toplanan delillerden ortaklığın giderilmesi davasına konu olan ve davaya konu narenciye ağaçlarının üzerinde bulunduğu 4125 parsel sayılı taşınmaz ile yine davaya konu binanın üzerinde bulunduğu 3599 parsel sayılı taşınmazların tapuda tarafların ortak miras bırakanı Ramazan adına kayıtlı olduğu, 4125 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 13 yaşlarındaki 900 adet narenciye ağacının 1991 yılında, 7 yaşlarındaki 3160 narenciye ağacının da 1997-1998 yıllarında ortak miras bırakanın sağlığında dikildiği, ortak miras bırakanın ağaçlar dikildikten sonra 31.01.2002 tarihinde öldüğü ve taşınmazların elbirliği halinde mülkiyet esaslarına göre taraflara intikal ettiği, davacının ortak miras bırakanın ölümünden sonra 2004 yılında 3599 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binada tadilat ve onarımlar yaptırdığı anlaşılmaktadır.

Davacının 3599 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki eski binada yaptığı tadilat ve onarımlar binanın kullanılır hale getirilmesi için gerekli faydalı ve zorunlu işlerden olup, bu amaçla yapılan tüm giderler de iyileştirme gideridir. Davacının koşullarının varlığı halinde yaptığı bu giderlerden paylarına düşen kısmını B.K. 61 ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli alacak davası ile davalılardan isteyebileceği, bu davada tespiti istenilen olguların açılacak eda davasında tartışılıp değerlendirileceği kuşkusuzdur. Öğreti ve uygulamada; tespit davalarının dinlenebilmesi için kural olarak davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunması gerektiği, eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açmakta hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yarar olumlu dava koşulu olup taraflarca öne sürülmese dahi mahkemelerce kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hal böyle olunca alacak davası açma hakkı mevcut olan davacının yaptığı bu iyileştirme giderlerinin önceden tespitini istemekte hukuki yararının bulunmaması nedeniyle 3599 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binaya yapılan masraflar ve bu masrafların davacı tarafından yapıldığının tespitine ilişkin isteminin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Bilgisine başvurulan mahalli bilirkişi ve dinlenilen davacı tanıkları birbirini tamamlayan ve davalı savunmasını da doğrulayan beyanlarında, davacının 4125 parsel sayılı taşınmazda ilk ağaç dikiminin yapıldığı 1991 yılında öğrenci olduğunu, babasından ayrı bir iş ve gelirinin bulunmadığını, en son ağaç dikiminin yapıldığı 1997-1998 yıllarında ise askerden yeni döndüğünü, bu tarihte de ortak miras bırakan babası ile birlikte oturduğunu, yine ayrı bir iş ve gelirinin bulunmadığını, yaşlı ve çalışamaz durumda olan babasının tarlaları ile ilgilenip bu tarlalardan elde edilen gelirle geçimini sağladığını, babası ve annesine baktığını, bu gelirler ile davaya konu narenciye ağaçlarını diktiğini, ağaçlar dikildikten sonra 1998 yılında memur olarak işe girdiğini açıklamışlardır. Babası ile birlikte oturan ve babasına ait tarlaları işleyerek geçimini sağlayan, kendisine ait ayrı bir işi ve geliri bulunmayan davacının büyük masraf gerektiren davaya konu narenciye ağaçlarını kendi adına ve hesabına dikip yetiştirdiğinin kabulü hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, babasına ait tarlalarla ilgilenmesi, bu tarlalardan elde edilen gelirlerle fidan dikmesi, fidanları bakıp yetiştirmesi, bu amaçla emek sarf etmesi de babasına karşı evlat olmadan kaynaklanan ahlaki bir görevin yerine getirilmesi niteliğindedir. Bu olgu gözetildiğinde fidan faturalarının davacı adına düzenlenmesi, çalışan işçi ücretlerinin davacı tarafından ödenmesi, dikilen fidanların bakımının fiilen davacı tarafından yapılması sonuca etkili olmadığı gibi ağaçların davacıya ait olması sonucunu da doğurmaz. Bu nedenle 4125 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davaya konu narenciye ağaçlarının da davacı tarafından ancak babası olan ortak miras bırakan adına ve hesabına dikilip yetiştirildiğinin, ortak miras bırakanın ölümü ile de tüm mirasçılarına intikal ettiğinin kabulü gerekir.

Sonuç: Hal böyle olunca mahkemece az yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davanın tümü ile reddine karar verilmesi gerekirken delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı Hasan, Fatma, Hatice ve Sultan'in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin ödenen 13.10. YTL temyiz harcının istek halinde hükmü temyiz eden davalılara iadesine, 16.09.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.


Old 30-04-2012, 09:04   #5
garani

 
Varsayılan

yukarıdaki karar için teşekkür ederim.elinizde buna benzer başkaca karar var ise ve paylaşırsanız sevinirim.yalnız benim aklım hala şu tanık olayında ve bugun de yeniden baktırdım delil listesi bildirilmemiş.bu konuda fikirler var mıdır?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Is Mahkemelerinde Delil Bildirme Suresi Canavar Avukat Meslektaşların Soruları 9 10-01-2012 14:37
İş mahkemesi delil bildirme süresi avukat1980 Meslektaşların Soruları 5 11-08-2010 19:57
delil bildirme süresi hukukçu79 Meslektaşların Soruları 2 05-10-2009 14:07
kesin süreye rağmen delil bildirme av.medine Meslektaşların Soruları 10 11-04-2007 09:04
Delil bildirme zorunluluğu! Avukat Canip Kazan Meslektaşların Soruları 4 30-03-2007 00:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04005790 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.