Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

bonoda yazılı miktar konusunda savcılıkta çelişkili alcaklı beyanı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-02-2008, 14:31   #1
av.ersen

 
Varsayılan bonoda yazılı miktar konusunda savcılıkta çelişkili alcaklı beyanı

Herkese merhaba
müvekkilimin alacaklısı olduğu 10,000 ytl miktarlı bonoya istinaden yaptığımız takiple ilgili olarak borçlu Asliye Hukuk Mahkemesi'nde menfi tespit davası açmıştır.Borçlu bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğunu beyan etmiş, müvekkilim hakkında "tefecilik" suçu ile ilgili şikayeti üzerine kollukça alınan ifadeyi bunun ispatı olarak mahkemeye sunmuştur. Müvekkil kollukta, borçludan iki sığır karşılığı 6,000 YTL alacaklı olduğunu beyan etmiştir. Borçlunun borçlu olduğunu beyan ettiği rakam 750 YTL, bono üzerindeki rakam 10,000 YTL. müvekkilin kolluktaki ifadesinde beyan ettiği rakam (en azından tutanakta böyle) 6,000 YTL. Bu durumda borçlu davacıda olan ispat külfeti yer değiştirmiş midir, kolluk tarafından tanzim olunan ifade tutanağında müvekkilimin beyanı olarak geçen cümle, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatı niteliğini taşır mı?
Bilgi ve görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.
Old 12-02-2008, 16:58   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın av.ersen,
HUMK düzenlenen ispat vasıtaları aynen CMUK da da gecerlidir.Yani siz hukuk davasında yazılı belge ile ispatlayabileceğiniz bir hususu ceza mahkemesinde tanıkla ispatlayamazsınız.Genellikle meslektaşlarımız belki bir sonuç doğar diye farklı ispat vasıtaları (tanık,ikrar vs )nı ceza davalarında kullanarak en azından müvekkileri lehine mahkeme içi veya dışı ikrarlarla yeni delil yaratmaya çalışmaktadırlar.bu durumla sizleri fazla yanıltmasın.Şöyleki
Senet miktarına ilişkin her türlü iddia yazılı delille ispatlanabilir.Bir delilin yazılı delil olabilmesi için neler gerektiği Medeni Yasa ve HUMK ile iglii olup kitaplara bakmanızı rica ediyorum.
Ancak kolluk birimindeki müvekkilinizin beyanı mahkeme dışı ikrardır ve kesin delil değil ancak takdiri delildir.Mahkeme içi ikrarlar ise kesin deliller olup diğer kesin delillerle birlikte değerlendirilir.(HUMK 234 vd )
Mahkeme dışı ikrarın (kolluk birimindeki ikrar ) ancak başkaca delillerle tamamlanması halinde mahkeme bu delile dayanarak karar verebilir.eğer bu delili destekleyen bir başka delil yok ise mahkeme yazılı delil ile ispatı şartı koyduğu bir durumda takdiri tek delile dayanarak karar veremez.
Aşağıdaki karar size yol gösterici niteliktedir.
Kolaylıklar dilerim

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/558

K. 2007/6328

T. 7.5.2007

• MAHKEME DIŞI İKRAR ( Kesin Bir Delil Olmadığı - İkrarın Mahkeme Dışında Yapılması Halinde İkrar Başka Delil ve Emare İle Kanıtlanması Halinde Takdiri Delil Niteliğini Kazandığı )

• TAKDİRİ DELİL ( İkrarın Mahkeme Dışında Yapılması Halinde İkrar Başka Delil ve Emare İle Kanıtlanması Halinde Takdiri Delil Niteliğini Kazandığı )

• TAMAMLAYICI YEMİN ( Hakimin Kanaatini Güçlendirmek Üzere Lehine Harici İkrarda Bulunana Tamamlayıcı Yemin Yaptırılabileceği Gözetilerek Hasıl Olacak Sonucuna Uygun Bir Karar Verilmesi Gerektiği )

• İKRARIN TANIKLA İSPATI ( Mahkeme Dışı İkrarın Tanıkla Kanıtlanmasının Mümkün Olduğu )

1086/m.236/4,236/son


ÖZET : Mahkeme dışında yapılan ikrar kesin bir delil değildir. İkrarın mahkeme dışında yapılması halinde, ikrar başka delil ve emare ile kanıtlanması halinde takdiri delil niteliğini kazanır. Buna göre, mahkeme dışı ikrarın tanıkla kanıtlanması mümkündür.
Mahkemece, davaya konu alacağa ilişkin taraflara tanık dahil, her türlü delilleri sorulmalı, hakimin bu konudaki kanaatini güçlendirmek üzere, lehine harici ikrarda bulunana tamamlayıcı yemin yaptırılabileceği de gözetilerek hasıl olacak sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı Mine adına kayıtlı 24 nolu parseldeki taşınmazı satın almak üzere anlaştıklarını ve satış bedeli olarak 10.000 DM ödeme yaptığını, ancak tapu ferağının verilmediğini, davalıların 8.000 DM ödeme yapıldığını kabul ettiklerinden 8.000 DM'nin döviz faizi ile ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya taşınmazın 1.900 YTL'ye satılması konusunda anlaşma yaptıklarını ve davacının 800 YTL dışında ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 8.000 DM'nin döviz faizi ile davalı Baki'den tahsiline, davalı Mine hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, satış bedeline karşılık olarak davalılara 8.000 DM karşılığı ödeme yaptığını ileri sürmüş, davalı Baki ise, kendisine 800 YTL ödeme yapıldığını, DM olarak ödeme yapılmadığını, davalı Mine de kendisine hiçbir ödeme yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece, 800 YTL'nin davalı Baki'den tahsiline ilişkin verilen kararın faiz konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi nedeni ile bozulması üzerine, mahkemece davalı Baki'nin Jandarma'daki ifadesi gözetilerek, 8.000 DM'nin davalı Baki'den tahsiline karar verilmiştir. Davalı Baki'nin Jandarma'daki 05.07.2002 tarihli ifadesinde, "Zülfikar'a tarlamı 2.100 YTL'ye sattım. 8.000 DM peşinat aldım. Geriye 13.000 DM borç kaldı ve ödemedi" şeklinde beyanda bulunarak harici ikrarda bulunduğu ve 08.11.2002 tarihli Cumhuriyet Savcılığı huzurundaki ifadesinde ise, tarla sattığını ve karşılığında peşin olarak 800 YTL aldığını açıkladığı anlaşılmaktadır.
Mahkeme dışı ikrar, kesin bir delil değildir. Hakim, mahkeme dışı ikrarı doğrulayacak delil ve emare varsa, buna dayanarak karar verebilir ( HUMK m. 236/IV ). Eş söyleyişle, ikrarın mahkeme dışında yapılması halinde, ikrar başka delil ve emare ile kanıtlanması halinde takdiri delil niteliğini kazanır. Bu itibarla, mahkeme dışı ikrarın tanıkla kanıtlanması mümkündür. Hal böyle olunca mahkemece, davaya konu alacağa ilişkin taraflara tanık dahil, her türlü delilleri sorulmalı, hakimin bu konudaki kanaatini güçlendirmek üzere, lehine harici ikrarda bulunana tamamlayıcı yemin yaptırılabileceği de ( HUMK m. 236/son ) gözetilerek hasıl olacak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın temyiz eden davalı yararına ( BOZULMASINA ), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
bonoda çift imza konusunda acil yargıtay kararı Av.Turan Meslektaşların Soruları 9 01-06-2016 14:24
Zamanaşımına Uğramış Hamiline Yazılı Çekte Yazılı Delil Başlangıcı Sorunu ad-hoc Meslektaşların Soruları 4 19-08-2008 15:27
Hakim ve Savcılıkta yeni düzenleme Güldal Hukuk Sohbetleri 9 10-01-2008 22:42
Mahkûmlara domuz bağı iddiası savcılıkta Seyda Hukuk Haberleri 0 12-01-2007 12:56
Ödemeden men yasağı borçlunun yazılı beyanı ile yapılabilir mi? avhchngr Meslektaşların Soruları 1 19-10-2006 16:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06344700 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.