Maddi Tazminat Trafik Sigortası Kasten Adam Öldürme

Selam,
Müvekkillerin murisi araç ile kasten çarpılarak öldürüldü. Ağır Ceza Mahkemesi de yapılan yargılama neticesinde taksirle ölüme neden olmaktan değil, kasten adam öldürme suçundan ceza verdi ve karar kesinleşti. Yani olayda araç bir nevi suç aleti gibi kullanıldı.
Bu olay nedeni ile açılan tazminat davasında, aracın ruhsat sahibi (işleten) ve aracın zorunlu trafik sigortası şirketi tazminattan sorumlu olur mu?
İlginize teşekkürler...

Kanımca 2918 sayılı yasanın 85. maddesi, bir motorlu aracın işletilmesi diye başladığı için, sürücünün kastı, işletenin hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmamalıdır. Bu sorumluluğun kusursuz sorumluluk hali olduğunu ve sürücünün kasıtlı hareketinin işleteni sorumlulktan kurtarmayacağını düşünüyorum.Kurtuluş beyyinesi 86. maddede gösterilmiş olup, sürücü işletene göre 3. şahıs sayılmaz. Sigortanın sorumluluğuna gelince ZMMS Genel Şartlarında bu konuda bir istisna hükmü olmadığı için, sigortacınında sorumluluğunu devam ettiği düşüncesindeyim.Tabiki tamamen yorum yapıyorum, farklı bakış açısı getiren arkadaşlar olabilir. Saygılar

İşletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluktan kurtulması veya sorumluluğun azaltılması
MADDE 86- (Değişik: 17.10.1996-4199/29 md.) İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.
(Değişik: 17.10.1996-4199/29 md.) Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.

Kanun bu yönde istisna getirmemiş.Kanaatimce işleticinin sorumluluğunda bir değişme söz konusu olmaz.

Alıntı: Yazan BALDIRAN Bu sorumluluğun kusursuz sorumluluk hali olduğunu ve sürücünün kasıtlı hareketinin işleteni sorumlulktan kurtarmayacağını düşünüyorum.

Kusursuz sorumluluk hallerinin kanunda ayrıca ve açıkça düzenlenmesi gerekir.Ancak bu olayda Taner bey'in de belirttiği gibi işletenin kusursuz olmasına rağmen sorumlu olacağı değil tam tersi sorumsuz olacağına dair düzenleme var.Taksirle yaralama veya ölüme sebep olunma hallerinde , sürücünün ; dikkatsizlik , eğitimsizlik , özensizlik gibi dolaylı olarak işletene atfedilebilecek eylemleri söz konusu olduğundan işleten ve dolayısıyla trafik sigortasının sorumluluğu gündeme gelmektedir.

Kanımca, işletenin sorumluluktan kurtulabilmesi için,
1)Kendisinin yada eylemlerinden sorumlu olanların olayda (kast yada taksir)kusuru olmayacak
2) Kazaya araçtaki bir bozukluk neden olmamış olacaktır
3) Kaza,
a) mücbir sebepten
b) Zarar görenin veya
c) 3.kişinin ağır kusurundan meydana gelmiş olacaktır.
Burada,tartışılması gereken konu bence sürücü, işletene göre 3.kişimidir ve işleten, sürücünün kusurundan (kast yada taksir) sorumlumudur değilmidir.
Benim düşünceme göre, işletenin sorumluluğu (adı ister kusursuz sorumluluk, ister tehlike sorumluluğu olsun) devam etmektedir.İşleten burada sorumsuzdur dersek, motorlu araçlarala bu tip olayların işlenmesinin ve motorlu araçların birer silaha dönüşmesinin önü açılmaz mı. Saygılar

sayın meslektaşlarım,
bu sorunun cevabı benim içinde çok elzem oldu, cevaplarınızı bekliyorum.