Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Çalınan Kişisel Bilgiler ve Devlet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-02-2010, 00:03   #1
Gemici

 
Varsayılan Çalınan Kişisel Bilgiler ve Devlet

Alman kamuoyunu son günlerde meşgul eden konu:

Kimliği saklı tutulan bir kişi, vergi kaçıran ve maliyeden kaçırdıkları paraları İsviçre bankalarına yatıran 1500 kişinin kimliklerini ve bu bankalardaki hesaplarına ait bilgileri 2.5 milyon euroya Alman devletine satmak istiyor. Sözü geçen kişi bilgileri gizlice kopya etmiş.

Bilgiler bir CD üzerine kayıt edilmiş. Devlet dünyanın en pahalı CD si diyebileceğimiz CD yi alırsa vergiden kaçırılmış olan 100 milyon euroyu kaçıranlardan geri alacak.

Kamuoyu ikiye ayrılmış durumda. Satın alınsın diyenler olduğu gibi, devlet çalınmış malı alıp hırsızlarla ortak iş yapamaz diyenler de var. Tartışma daha bitmedi ve, CD alınsa da alınmasa da, uzun süre devam edeceğe benziyor.

Ne dersiniz?
Alman Devleti CD'yi alsın mı?
yoksa
Hukuk devleti kriterlerinden ve etik değerlerden yola çıkarak almasın mı?

Benim kişisel görüşüm: almasın

Saygılarımla
Old 04-02-2010, 09:51   #2
_.hatice._

 
Varsayılan

Bence kişinin kim olduğu tespit edeilip kendi ülkesinde hukuki süreç başlatılmalı, çünklü banka ve müşterrielr arasında sıkı bir güven ilişkisi mevcuttur. söz konusu kişideki cd de davada delil oalrak kullanılmalı. böyle bir delil diğer ülkeler açısından da üstün bir hukuki ve kamusal yarar sağlayacağından davanın sonuçlanması akabinde Almanya ve başka ülkeler de varsa bu delilden yararlansın, diye düşünüyorum ben.
Old 04-02-2010, 14:42   #3
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan _.hatice._
Bence kişinin kim olduğu tespit edeilip kendi ülkesinde hukuki süreç başlatılmalı, çünklü banka ve müşterrielr arasında sıkı bir güven ilişkisi mevcuttur. söz konusu kişideki cd de davada delil oalrak kullanılmalı. böyle bir delil diğer ülkeler açısından da üstün bir hukuki ve kamusal yarar sağlayacağından davanın sonuçlanması akabinde Almanya ve başka ülkeler de varsa bu delilden yararlansın, diye düşünüyorum ben.

Sayın _.hatice._,

sizce bir hırsızın cezalandırılması mı önemli yoksa devletten vergi kacıran, devlet hazinesini 100 milyon euro zarara sokan kisilerin ödüllendirilmesi mi?

Saygılarımla
Old 04-02-2010, 16:55   #4
_.hatice._

 
Varsayılan

tabikide hayır, ben deliller değerlendirilip gerekli işlemler yapıldıktans onra sürece zarar veremyecek şekilde bu bilgilerin hukuki yaraı olan devletlere verilip söz konusu devlet hazinesini zarar uğratan kişilerin de cezalandırlması gerektiği görüşündeyyim. yani suçlu olan herkes cezasını bulmalı, diyorum.
Old 05-02-2010, 01:34   #5
Gemici

 
Varsayılan

Sayın _.hatice._,

olayda söz konusu edilen, sıradan basit bir hırsızlık olayı değil. Eğer sıradan bir hırsızlık söz konusu olmuş olsaydı, olay şimdi olduğu gibi dallanıp budaklanmaz, Alman kamuoyunu ayağa kaldırmaz, Almanya ile İsviçre arasındaki diplomatik ilişkileri bozmaz, Alman bir avukatın bir hırsıza yataklık ediyor gerekçesi ile ülkesinin başbakanını şikayet etmesine gerek kalmazdı.

Olayın banka sırrını aşan çok katmanlı bir yapısı var.
Örnek: vergi kaçakçılığı bir suçtur. Vergi kaçakçılığı suç olunca, bir vergi kaçakçısına yardım eden, onun devletin maliyesinden kaçırdığı paraları alıp kasasına koyan banka suç ortaklığı yapmış olmaz mı? Bu örneği başka bir örnekle açıklıyayım: Avukat müvekkilinin sırrını saklamakla yükümlüdür. Bu sır saklama yükümlülüğü avukatın bir suça ortak olmasını, müvekkilin çaldığı eşyayı saklama eylemini kapsar mı peki? Durumu bilen avukatın katibi gidip patronunu şikayet ederse suç mu işlemiş olur?

Olayımıza dönelim: Bankaların müşterilerinin suç olabilecek mali sırlarını saklamalarına göz yuman ve bu sırların açıklanmasından rahatsız olan tek ülke İsviçre. Bu durmu AB Ülkelerini ve Amerika Birleşik Devletlerini rahatsız ediyor. Rahatsız oldukları için de İsviçreye baskı yapıyorlar. Bu baskılara dayanamayan İsviçre bundan bir süre önce vergi kaçakçılarının kaçırdıkları paraları şimdiye kadar olduğu gibi rahatça ülkesindeki bankalara yatırmalarını önlemek için USA ile bir anlaşma imzaladı. Aynı türden bir anlaşmayı Almanya ile imzalamak için çalışmalar yürütülüyor. Yazdıklarımdan da anlaşılacağı üzere İsviçreye komşu olan ve olmayan devletlerin, çalıştığı bankadan belirli bilgileri çalan bir kimse hakkında, cezai kovuşturma niyetleri zaten yok. Devlet politikaları gereği bu banka sırrının ortadan kaldırılmasını istiyorlar ve buna ulaşabilmek için kendi gizli servislerini bile görevlendiriyorlar; Alman kriminal polisi bundan bir süre önce Lichtenstein Bankalarından çalınmış bir CD'ye 5 milyon euro ödedi. Bilgileri çalıp Almanya'ya satan kişiyi kimse sormadı bile o zaman.

Alman'lar tartışmalarını bitirip CD'yi alsınlar mı almasınlar mı konusunda bir karara varmadan ilk mesajda sorduğum soruyu bir daha tekrarlıyayım:

Devletin çalınmış bilgileri alması etik midir, değil midir? Bu türden bir davranış hukuk devleti prensibi ile başdaşır mı?

Elimizi çabuk tutup hukuki bir katkıda bulunursak Almanların çorbasında bizim de biraz tuzumuz olur belki, kim bilir.

Saygılarımla
Old 05-02-2010, 09:41   #6
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Devletin en önemli işlevlerinden biri, adaletin sağlanmasıdır. Bu kapsamda devlet elbette suçluları cezalandırmalıdır. Ceza yargılamasının başından sonuna dek, uygar dünyada benimsenmiş belirli ilkelere uygun yapılması, yargılamanın insan haklarına ve hukuka uygun olmasını, adil görünmesini sağlar. Bu ilkelerden biri de "delillerin hukuka uygun biçimde elde edilmesi"dir.
Konuya gelirsek: Çalıntı cd ile işkence altında yapılan sorgulama arasında fark yoktur; ikisi de hukuka aykırıdır. Hukuk en çok, bireyi devlete karşı korumak için varolduğu, varolması gerektiği için "hayır, o cd alınmasın, ama mali suçlar işlediğinden kuşkulanılanlar daha sıkı takip edilerek, yasal yollardan delil elde edilmeye çalışılsın" diyorum.
Old 05-02-2010, 10:06   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Benim düşünceme göre; Devlet ile birey hukuk karşısında eşittir, eşit olmalıdır. Devlet, tesis ettiği hukuka evleviyetle kendisi uymalıdır. Dolayısıyla "Hukuka aykırı yoldan elde edilen delilin hükme esas olmayacağı" nı kural olarak kabul eden medeni ülke devletlerinin,bu hukuk kurallarını vatandaşına uygulayabilmesi için kendisinin de uyması gerekir.Aksi takdirde, hukuk devleti iddiasından vazgeçmesi gerekir, diye düşünüyorum.

Bu itibarla somut olayda da, Almanya Devleti, hukuk devleti olduğu iddiasında ise o CD'yi almaması, alsa bile mahkemelerinde hükme esas delil olarak kullanmaması gerekir, kanaatindeyim.
Old 05-02-2010, 10:18   #8
av.adil

 
Varsayılan

Devlet çoğunluğun hakkını korumak için
(Alman vatandaşlarının) hırsızlık yapan birisi ile anlaşma yaparak genel güveni zedelemeyi göze alamaz sanırım. anlaşmalımıdır? sorusuna cevabım ise anlaşsa da anlaşmasada durum kötü benim şahsi kanaatim anlaşmamalıdır. Ancak yazılanlardan anladığım kadarıyla İsvicre ile ülkelerin ilişkilerini gözden geçirmelerine yardımcı olması açısından güzel bir olay. Üçüncü dünya ülkelerinin paralarını yerken kimsenin sesi çıkmıyor. Pek de haksız değiller dünya siyasetinde pek söz hakları yok ancak büyük devletlerin pastalarına el atanlar olduğunu büyük devlet vatandaşları farkettiğinde durum değişiyor tabii olarak.
Not: Büyük ile kastedilen ekonomik durumdur.
Old 05-02-2010, 11:16   #9
üye3578

 
Varsayılan

Cengiz bey ve Saim beyin görüşlerine katılıyorum.

Devlet, çalıştırdığı görevliler vasıtasıyla tespit edip cezalandıracağı vergi kaçakçıları yerine, bir suçludan yardım alarak bu suçları takipten imtina etmelidir.

Ayrıca, somut olayda CD'ye para ödenmesi, insanları para kazanmak için başka suçlar işlemeye teşvik ve tahrik etmek anlamına da gelir.
Old 05-02-2010, 13:49   #10
Admin

 
Varsayılan

Tartışılan güzel konuyla doğrudan alakalı değil ancak bu olayda benim aklıma gelen ilk soru böyle bir bilginin güvenilir kabul edilip kullanılmasının mümkün olup olmadığıydı.

Çalındığı iddia edilen ve satılmaya çalışılan kişisel bilgiler gerçekten çalınmış mıdır, çalınmışsa dahi üzerine oynama yapılmış mıdır, böyle bir bilgiye ilgili kurumların (örnekte hesapların olduğu banka) resmi onayı olmadan dayanılabilir mi, doğrusu emin değilim.

Bir kişi diyor ki, X bankasından gizli bilgileri çaldım ve orada Ahmet Yılmaz'ın 1 milyon Euro'su varmış. Banka bu iddiaya olumlu/olumsuz yorumda bulunmuyor. Bu bilgiyi ele geçirseniz dahi buna dayanarak devlet olarak resmi bir işlem yapmanız mümkün mü?

Alman devleti bu verileri satın alıp, bunlara dayalı olarak hukuki işlem yapacağını açıklasa, satan kişi biraz şakacıysa ilk yapacağı herhalde listenin başına Alman başbakanı ile maliye bakanının ismini eklemek olur.

Öte yandan belgenin güvenilirliği bir yana, bu tartışmanın asıl boyutu olan "etiklik" konusunun tartışılmasına yapılan katkılar için çok teşekkürler, zira gerçekten asıl önemli olan bu.
Old 06-02-2010, 00:11   #11
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Çalındığı iddia edilen ve satılmaya çalışılan kişisel bilgiler gerçekten çalınmış mıdır, çalınmışsa dahi üzerine oynama yapılmış mıdır, böyle bir bilgiye ilgili kurumların (örnekte hesapların olduğu banka) resmi onayı olmadan dayanılabilir mi, doğrusu emin değilim.

Bir kişi diyor ki, X bankasından gizli bilgileri çaldım ve orada Ahmet Yılmaz'ın 1 milyon Euro'su varmış. Banka bu iddiaya olumlu/olumsuz yorumda bulunmuyor. Bu bilgiyi ele geçirseniz dahi buna dayanarak devlet olarak resmi bir işlem yapmanız mümkün mü?

Alman devleti bu verileri satın alıp, bunlara dayalı olarak hukuki işlem yapacağını açıklasa, satan kişi biraz şakacıysa ilk yapacağı herhalde listenin başına Alman başbakanı ile maliye bakanının ismini eklemek olur.

Basında çıkan haberlere göre bilgileri satmak isteyen kişi yetkili dairelere, dayandığı kaynakların sağlam olduğunu kanıtlamak için, birkaç numune vermiş(filmlerdeki uyuşturucu madde alıcısı rolündeki polislerin uyuşturucuyu kontrol sahnesi canlanıyor kafamda). Numuneleri değerlendiren yetkililer maldan memnun. Federal Hükumet ve Federe Devletlerin maliye bakanlıkları, hukukçuların 'malı alabilirsiniz, hukuki bir sakınca yok' demelerini bekliyor şimdi. Halkın çoğunluğu bilgilerin alınmasından yana. Muhalefetteki sosyal demokratlar bilgilerin alınmasından yana. Başbakan Angela Merkel almak istiyor ama partisinden gereken destek gelmiyor.

Basında çıkan haberlere göre bilgilerin çalındığı banka Credit Suisse. Dünyanın büyük bankalarından sayılan Credit Suisse 47.800 kişi çalıştırıyor. 2008 bilançosuna göre bankada 1'106 milyar İsviçre Frankı müşteri mevduatı var. İsviçre Bankaları kendilerine teslim edilen müşteri mevduatının büyük kısmını İsviçrenin dillere destan banka sırrına bağlı.

İsviçre'nin Banka Sırrı:
İsviçrenin banka sırrının temelinde banka ile müşteri arasındaki güven ortamı yatar. İsviçre bankaları sadece endüstri ülkelerinden gelen vergi kaçakçılarının değil, aynı zamanda gelişmemiş ve gelişmekte olan diğer ülkelerden gelen kara para babalarının da sığınaklarıdır.

İsviçre Devleti ve İsviçre bankalarının başlarının Almanlarla derde girmesi yeni bir olay değil aslında, kökleri 1920 lere dayanan bir oluşumun son halkası. Birinci Dünya Savaşını kaybeden ve iflsın eşiğine gelen Almanya'dan mallarını kaçıran Almanlar ellerinde kalanın değer kaybetmemesi için servetlerini İsviçre'ye götürüp bankalara yatırmış, Weimar Cumhuriyeti döneminde. Servet kaçırılmasını önlemek isteyen Almanya yasal olmayan yollardan İsviçre'ye aktarılan serveti geri getirebilmek için İsviçre'ye casus göndermiş. İsviçre, bankalarını ve dışarıdan gelen serveti korumak için yasal olanaklar aramaya başlamış. O zamanlar başarısızlıkla sonuçlanan yasal koruma yolları 1930 larda gerçekleşmiş. Bankalarındaki Nazi Almanyasından kaçırılmış mevduatı elden çıkarmak istemeyen İsviçre, banka çalışanlarının banka sırrını Hitler'in casuslarına satmasını önlemek amacı ile, banka sırrını çalıp satan banka çalışanlarını cezalandıran meşhur yasayı çıkarmış.

Söylenenlere bakılırsa 2010 senesine kadar'da açık ve kapalı denizlerdeki vurgun ve baskınlarda elde ettikleri ganimeti elden çıkarmamak isteyen kara para korsanlarına yataklık etmiş İsviçre Limanı. Sözü geçen seneden sonra neler olup bittiği konusunda kesin bir kanıt yokmuş. Ortada 'şöyle olur, yok yok öyle olmaz, böyle olur' türünden rivayetler dolaşıyormuş.

Saygılarımla
Old 08-02-2010, 21:54   #12
Gemici

 
Varsayılan

Tartışmanın şimdiye kadarki kısmında devamlı olarak cd'nin çalınmasından bahsettik, ama asıl çalınmış olan cd değil, çünkü kahramanımız, herhangi bir dolaptan veya çekmeceden bir cd çalmış değil. Çalmış olsa bile cd nin değeri birkaç kuruşu geçmez. Alman Devletinin ve bankaların kavgalarının konusu müşterilere ait olan bilgiler.

Bu bilgilerin izinsiz ve gizli olarak kopyalanması hırsızlık suçunu oluşturur mu?

Saygılarımla
Old 08-02-2010, 22:24   #13
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Olaya bir de şu yönüyle bakalım: Bu CD'yi satın alması halinde Devlet,(daha doğrusu satın alma işini yapan ilgili kamu personeli) kendi kanunları önünde "suç eşyasını satın almak" suçunu işlemiş olmaz mı?
Ya da kamu menfaati gereği bu durumu hukuka uygunluk ve cazasızlık sebebi mi sayacağız?
Buna kısmen benzeyen ve Türkiye'de yaşanan bir örneği vereyim: Somalili korsanlarca kaçırılan Türk gemisinin, Devletçe verilen fidye karşılığında teslim alınması olayı. Kısmen de olsa benzerlik arzediyor. Ne dersiniz?
Fidye verilmeseydi gemi personeli öldürülecekti,
Bu olayda da CD ele geçmezse, Devlet tazmini imkansız büyük zarar edecek.
Old 08-02-2010, 22:50   #14
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat.derviş.yıldızoğlu
Olaya bir de şu yönüyle bakalım: Bu CD'yi satın alması halinde Devlet,(daha doğrusu satın alma işini yapan ilgili kamu personeli) kendi kanunları önünde "suç eşyasını satın almak" suçunu işlemiş olmaz mı?
Ya da kamu menfaati gereği bu durumu hukuka uygunluk ve cazasızlık sebebi mi sayacağız?
Buna kısmen benzeyen ve Türkiye'de yaşanan bir örneği vereyim: Somalili korsanlarca kaçırılan Türk gemisinin, Devletçe verilen fidye karşılığında teslim alınması olayı. Kısmen de olsa benzerlik arzediyor. Ne dersiniz?
Fidye verilmeseydi gemi personeli öldürülecekti,
Bu olayda da CD ele geçmezse, Devlet tazmini imkansız büyük zarar edecek.

Fidyeyi Türkiye Cumhuriyet Devleti değil, kaçırılan geminin sahibi şirket vermemiş miydi?
Old 08-02-2010, 22:59   #15
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Ben Devlet verdi diye biliyoru ama emin değilim. Arkadaşların bu noktadaki katkılarını da bekliyoruz.
Old 14-02-2010, 23:23   #16
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat.derviş.yıldızoğlu
Olaya bir de şu yönüyle bakalım: Bu CD'yi satın alması halinde Devlet,(daha doğrusu satın alma işini yapan ilgili kamu personeli) kendi kanunları önünde "suç eşyasını satın almak" suçunu işlemiş olmaz mı?
Ya da kamu menfaati gereği bu durumu hukuka uygunluk ve cazasızlık sebebi mi sayacağız?
Buna kısmen benzeyen ve Türkiye'de yaşanan bir örneği vereyim: Somalili korsanlarca kaçırılan Türk gemisinin, Devletçe verilen fidye karşılığında teslim alınması olayı. Kısmen de olsa benzerlik arzediyor. Ne dersiniz?
Fidye verilmeseydi gemi personeli öldürülecekti,
Bu olayda da CD ele geçmezse, Devlet tazmini imkansız büyük zarar edecek.

Sayın avukat.derviş.yıldızoğlu,
verdiğiniz Somalili korsanlar ile burada söz konusu olan olay tamamen farklı bence,
çünkü: burada CD'yi, daha doğru bir ifade ile Alman Devleti'nin vergisini kaçıran banka müşterilerine ait bilgileri satmaya çalışan kişi ile korsanlar arasında bir paralellik yok . Korsan örneğini vermeye çalışrısak, bu kişiyi korsanların kaçırdığı gemiyi(burada vergiden kaçırılan paraları)saklanılan limanda bulan ve yerini gemi sahibine bildiren bir kişi olarak görebiliriz; adam gemiyi(vergi paralarını) bulmuş ve gemi sahibine/vergisi kaçırılan devlete, 'bana şu kadar mükafat verirsen, yerini sana söylerim' diyor. Burada söz konusu olan kişi, gemiyi kaçıran korsanların/ parayı kaçıranların dışında üçüncü bir kişi. Sizin verdiğiniz örnekte korsanların kendileri fidye istiyor.
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ ++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ ++++++++++++++

Olay şimdi ne safhada:
Almanya, Lichtenstein, Lüksemburg, Avustruya ve İsviçre'nin Maliye bakanları bu gün(pazar günü) toplanıp vergi kaçakçılığını önlemek için neler yapılması gerektiğini görüşecekler.

Almanya'da Federal Devlet değil ama bazı Federe Devletler, Federal Devletin yeşil ışık yakması neticesinde, bilgi CD'sini alma kararı aldılar; belki de aldılar dışarıya bilgi sızdırılmıyor, bilemiyeceğim. Bilinen tek şey, vergi kaçırıp İsviçre bankalarına yatıran kişilerin çoğunun, cezadan ucuz kurtulmak gayesi ile, kendi kendilerini ihbar etmeleri.

Diğer bir gelişme ise bir İsviçre politikacısının Alman politikacılarını tehdit etmesi. Bu politikacı basına verdiği bir demeçte birçok Alman politikacının İsvçire bankalarında hesaplarının bulunduğunu ve bunları açıklıyacağını belirtiyor.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Devlet Hastahaneleri, Devlet Okulları, ve Adliyeler Av.Murat Özhan Hukuk Sohbetleri 2 16-01-2008 21:27
sizce aracıma ait bilgiler, benim kişisel verim sayılır mı? çınar Meslektaşların Soruları 1 23-06-2007 12:08
kişisel bilgiler.. seyitsonmez Meslektaşların Soruları 1 19-03-2007 12:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07181406 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.