Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Borçlunun haline münasip evi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-05-2009, 20:43   #1
Hukuka Saygı

 
Varsayılan Borçlunun haline münasip evi

Selamlar
Müvekkilimin 4 tane evi var. Bir tanesi bize göre haline münasip, diğerleri ise değil. Çünkü hem kullanışsız, hem projeye uygun değiller, hem küçükler, hem komşu parsele tecavüzlüler yani haklarında yıkım kararı var, hem de konum ve mevki olarak uygun yerde değiller. Bir tanesi ise haline münasip ve zaten orada oturuyor. Diğerlerini ise kiraya vermiş durumda.
Haline münasip olduğunu düşündüğümüz eve haciz konulmuş durumda 103 davetiyesi bugün elimize ulaştı. Acaba meskeniyet iddiasında bulunsak haczi kaldırtabilmemiz mümkün olabilir mi? Haczi koyanlar diğer evlerin olduğunu biliyorlar.
Böyle bir konuda elinde Yargıtay kararı bulunan meslektaşlarım varsa paylaşırlarsa sevinirim.
Old 19-05-2009, 10:40   #2
filorinalı 1

 
Varsayılan

Haline Münasip Evin Haczedilmezliği 12. Hukuk Dairesi 2006/23100 E., 2007/822 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İ.İ.K.'nun 82/12 maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince , borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.

Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan, ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.

Somut olayda Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda taşınmazın 79.239,62-YTL. edeceği ve borçlunun aynı sitede oturabileceği bir evi 70.000,00-YTL. sına alabileceği bildirilmiştir.

Mahkemece yapılacak iş, bilirkişilerden ek rapor alınarak borçlunun taşınmazın bulunduğu Çay Köyünün daha mütevazi bir yerinde haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Kabule göre de; taşınmazın 79.239,62-YTL. edeceği ve borçlunun aynı sitede oturabileceği bir evi 70.000,00-YTL. sına alabileceği belirlendiğine göre, mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli 70.000,00-YTL. sının kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği 70.000,00-YTL. den az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.

SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.


not: Banka kredisi ile alınan evin borcu için haciz uygulanması halinde haczedilemezlik şikayeti geçersiz oluyor. Yani, banka kredisiyle alınan haline münasip evin borçlarının bankaya ödenmemesi halinde bankanın haciz uygulaması mümkün. Bu durumda meskeniyet veya haczedilemezlik şikayetinde bulunulmuş olsa bile hacze devam ediliyor.



Old 19-05-2009, 10:46   #3
hilallal

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 12
Esas No.
2005/1887
Karar No.
2005/22757
Tarihi
21.11.2005
2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/82

MESKENİYET İDDİASI
ÖZET
İİK.NUN 82/12. MADDESİ GEREĞİNCE, BORÇLUNUN (HALİNE MÜNASİP) EVİ HACZEDİLEMEZ. BİR MESKENİN BORÇLUNUN HALİNE UYGUN OLUP OLMADIĞI ADI GEÇENİN HACİZ ANINDAKİ SOSYAL DURUMUNA VE BORÇLU İLE AİLESİNİN İHTİYAÇLARINA GÖRE BELİRLENİR. BURADAKİ (AİLE) TERİMİ, GENİŞ ANLAMDA OLUP, BORÇLU İLE BİRLİKTE AYNI ÇATI ALTINDA YAŞAYAN, BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU KİŞİLERİ KAPSAR. MAHKEMECE BORÇLUNUN SÖZÜ EDİLENLERLE BİRLİKTE BARINMASI İÇİN ZORUNLU OLAN HALİNE MÜNASİP MESKENİ TEMİN ETMESİ İÇİN GEREKLİ BEDEL BİLİRKİŞİLERE TESBİT ETTİRİLDİKTEN SONRA, HACZEDİLEN YERİN KIYMETİ BUNDAN FAZLA İSE SATILMASINA KARAR VERİLMELİ VE SATIŞ BEDELİNDEN YUKARIDA NİTELİKLERİ BELİRLENEN MESKEN İÇİN GEREKLİ OLAN MİKTAR BORÇLUYA BIRAKILMALI, KALANI ALACAKLIYA ÖDENMELİDİR.
İİK.nun 82/4. maddesinde ise, borçlunun çiftçi olması halinde kendisinin ve ailesinin geçinmeleri için zorunlu olan ziraat arazisinin haczedilemeyeceği öngörülmüştür. Anılan madde çiftçi olan borçluların geçinmeleri için zorunlu olan ziraat arazisini kapsadığından, borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için (asıl uğraşısının) çiftçilik olması gerekir.
Somut olayda mahkemece mahallinde keşif yapılmadan yukarıda öngörülen kurallar sadece resmi kurumların cevabı ile yetinilerek sonuca gidilmiştir. Haczedilemezlik şikayetini ileri süren borçlunun bu iddiasını kanıtlama yönünde ispat külfeti kendisine aittir. Bu durumda mahkemenin keşif giderlerini yatırmak üzere alacaklı tarafa mehil vermesi açıklanan bu genel kurala aykırıdır. Ayrıca keşif yapılmaksızın ve bilirkişinin görüşüne başvurulmadan İİK.nun 82/4. ve 82/12. maddelerinde yer alan koşulların oluşup oluşmadığının sadece resmi kurumların cevabına göre belirlenmesi de doğru değildir. O halde mahkemece mahallinde keşif yapılması, keşif giderlerinin borçluya yükletilmesi ve her iki konudaki haczedilmezlik şikayetinin yukarıda açıklanan kurallara göre belirlenip değerlendirilmesi yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 12
Esas No.
2006/20728
Karar No.
2006/23556
Tarihi
12.12.2006
2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/82

HACİZ
HALİNE MÜNASİP EVİN HACZEDİLEMEYECEĞİ
AİLE KAVRAMINA DAHİL OLAN KİŞİLER

ÖZET
BORÇLUNUN EVİ HACZEDİLEMEZ. BİR MESKENİN BORÇLUNUN HALİNE UYGUN OLUP OLMADIĞI, ADI GEÇENİN HACİZ ANINDAKİ SOSYAL DURUMUNA VE BORÇLU İLE AİLESİNİN İHTİYAÇLARINA GÖRE BELİRLENİR. BURADAKİ TERİMİ, GENİŞ ANLAMDA OLUP, BORÇLU İLE BİRLİKTE AYNI ÇATI ALTINDA YAŞAYAN, BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU KİŞİLERİ KAPSAR. İCRA MAHKEMESİNCE, BORÇLUNUN SÖZÜ EDİLENLERLE BİRLİKTE BARINMASI İÇİN ZORUNLU OLAN HALİNE MÜNASİP MESKENİ TEMİN ETMESİ İÇİN GEREKLİ BEDEL BİLİRKİŞİLERE TESPİT ETTİRİLDİKTEN SONRA, HACZEDİLEN YERİN KIYMETİ BUNDAN FAZLA İSE SATILMASINA KARAR VERİLMELİ VE SATIŞ BEDELİNDEN YUKARIDA NİTELİKLERİ BELİRLENEN MESKEN İÇİN GEREKLİ OLAN MİKTAR BORÇLUYA BIRAKILMALI, KALANI ALACAKLIYA ÖDENMELİDİR.
Mahalli mahkemesinden verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK'nın 82/12. maddesi gereğince, borçlunun evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Somut olayda, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın 76.567,00 YTL edeceği ve borçlunun haline uygun olduğu bildirilmiştir. Bilirkişi raporunda, borçlunun haline uygun ev alabileceği miktar belirlenmediğinden, anılan rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
Mahkemece yapılacak iş, bilirkişilerden ek rapor alınarak borçlunun Ankara'nın daha mütevazı bir semtinde haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra, bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12.12.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 4
Esas No.
2005/609
Karar No.
2005/14171
Tarihi
27.12.2005
2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/82


MESKENİYET
HACZEDİLMEZLİK
ŞİKAYET
ÖZET
BORÇLUNUN HALİNE MÜNASİP EVİ ANCAK EVİN KIYMETİ FAZLA İSE BEDELİNDEN HALİNE MÜNASİP BİR YER ALINABİLECEK MİKTARI BORÇLUYA BIRAKILMAK ÜZERE HACZEDİLEREK SATILIR
Davacı Kızıltepe Belediye Başkanlığı vekili Avukat Mehmet Beşir Abak tarafından, davalılar Hanimi Tekin vd. aleyhine 9.8.2004 gününde verilen dilekçe ile taşınmazın satılamaz ve haczedilemez olduğunun tesbitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21.10.2004 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR VE SONUÇ : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı toplam onama harcının 11,20 YTL.'sinin temyiz eden davacıya, 11,20 YTL.'sinin de temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harçların bundan mahsubuna 27.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 12
Esas No.
2003/6115
Karar No.
2003/9322
Tarihi
25.04.2003
2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/82.12

MESKENİYET İDDİASI HALİNE MÜNASİP EV
ÖZET
BORÇLUNUN HALİNE MÜNASİP EVİ HACZEDİLEMEZ. BU EV BORÇLUNUN HACİZ ANINDAKİ SOSYAL DURUMUNA VE AİLESİNİN İHTİYAÇLARINA GÖRE BELİRLENİR

Mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK. nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. Merciice, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Dairemizin 8.3.2002 tarihli bozma ilamına uyulduğuna göre, Merciice yapılacak iş, borçlunun İzmir'in daha mütevazi bir semtinde haline münasip evi alabileceği değerin yukarıdaki kurallara göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
teminat senedinin bir kısmının kesilerek kambiyo senedi haline getirilmesi Ayşe BİLGİÇ TAHTACI Meslektaşların Soruları 2 26-08-2015 16:42
çekte keşide yeri yoksa adi evrak haline mi dönüşür? piedra Ticaret Hukuku Çalışma Grubu 13 21-01-2013 11:59
Eşin Emekli Maaşından Vefat Haline Kadın Yararlanabilir Mi? Bayan X Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 25-03-2009 11:35
Ortak Yerlerden sığınakların eklenti haline getirilmesi imkanı var mıdır? av.erel Meslektaşların Soruları 1 22-09-2008 22:08
İki taşınmazda hissesi olan borçlu-haline münasip ev kavramı üye18721 Meslektaşların Soruları 1 18-10-2007 14:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05446506 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.