Tanık dinletirken bir avukatın dikkat etmesi gerekenler

Sayın meslektaşlarım tanık dinletirken, dinleme esnasında ne gibi hususlar önemlidir?Bu konudaki tavsiyelerinizi bekliyorum, belki beraberinde anlatabileceğiniz örneklerle...
Saygılarımla...

Bu konuda bir hocanın görüşünü aktarıyorum;" cevabını bilmediğiniz soruyu tanığa sormayın"

İlk davamın ilk duruşmasında boşanma hususu için iki tanığım vardı.Tanıklardan ikisi de müvekkilimin 20 senedir kapı komşusu olduğu insanlardı.
Birinci tanık gayet güzel anlattı çiftler arasında yaşanılan tatsızlıkları,nasıl,ne şekilde,ne kadar zamandır olaylar olduğunu çok açık ve net anlattı.Hakim bey dinleme sonunda yemin ediyormusun diye sordu.Tanığım yemin etmekten korktu,çekindi,oysa anlattıkları doğruydu ama hakim bey sordukça o heyecanlandı ve "neden etmeyeyim,edebilirim tabi " gibi geveleyince hakim bey suratıma baktı,"yalancı tanık mı " dedi.Kesinlikle değil tabiki dedim kendime bu soruyu yediremeyerek.Neyse sonunda yemin etti de rahatladık )
2.tanığım geldi ama hakimin karşısında o kadar heyecenlandı ki hakim bey ne sorsa "evet hakim bey " demeye başladı.Ama durum öyle bir hal almıştı ki artık "hayır "demesi gereken yerlerde de "evet "demeye başlamıştı.Mesela parasızlıktan okuyamayan çocukları için hakim bey "üniversitede mi okuyor komşunun çocukları " sorusuna "evet "dedi.Sonradan kendine geldi neyseki kadın da "yok hakim bey ne okuması dedi " ))Sonra yemin ederken o da çok heyecanlandı ve 3 seferde anca yemin etti.
İlk duruşmam çok enteresandı yani )) Demekki tanıklara duruşma öncesinde doğruyu anlattıkları takdirde rahatça yemin etmelerini ve hakim karşısında heyecanlanmamaları gerektiğini anlatmak gerekiyormuş onu öğrendim )))

Hukuk Mahkemesinde tanığa sormak istediğimiz soruyu hakim aracalığı ile soruyoruz bunu unutmayalım, ben de ceza duruşmalarından alışkanlık olarak genelde sanığa bakarak ve direkt soruyu ona yönelterek soru sorma huyu geliştiği için,hukuk davalarındaki tanıklara soru yöneltirken ilk başlarda bocaladığım oluyordu.
Tanıkların ifadesindeki çelişkiyi yakalamak gerekiyor. Mutlaka konuşurken mantık hatasına düşme ihtimali olabilir hemen o noktaya hakimin dikkatini çekmek gerekir diye düşünüyorum.

Avukatlık Meslek Kuralları

Madde 24 - Avukat ilerde tanık olarak dinlenecek kimselerden istisnai olarak bazı hususları öğrenmek mecburiyetinde kalmış olursa onları etkilemiş olma şüphesi altına düşmekten kaçınmalıdır. Avukat tanıklara tavsiyelerde bulunamaz, ne şekilde tanıklık edecekleri veya hakim önünde nasıl hareket edecekleri hakkında talimat veremez.

Eğer davacı vekiliyseniz ve sizin tanıklarınız dinletilecekse(ceza davalarında müşteki vekili) mutlaka dava dilekçenizde bahsettiğiniz ve önemli bulduğunuz hususlar hakkında tanıkları bilgilendirmelisiniz.Bilgilendirmekten kastım elbetteki yönlendirme değil sadece davada sizin önem verdiğiniz şeyin en olduğu ya da davanın can damarının ne olduğunu bilmeleri,hakim sormayı atlasa bile kendisinin analatabileceği husus olarak akıllarında kalması gerekli. örneğin boşanma davasında davalı eşin aldattığına değindiyseniz tanıklarda mutlaka bu aldatma olayına değinmek zorundadır ancak değinmek derken "duydum,öyleymiş ben görmedim" tarzı tanıklar ve tanıklıklar değil elbette.Duruşmada bir süprizle karşılaşmak istemiyorsanız zaten tanıklarla bir gün öncesinde ofisinizde mutlaka görüşüeün çünkü müvekkilininiz kesinlikle bu dinlenmeli der ama tanık korkabilir vazgeçebilir ya da sandığı kadar herşeyi bilmiyordur ya da doğruculuğu son sınırlarında yaşama gereği duyar mahkemede Bus ebeple tanıklarınızla önceden görüşün hatta tanık isimleri yazdırılamdan görüşebilirseniz çok çok daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.

Davalı vekiliyseniz ve tanıkalrınız dinletilecekse de davacının tanıkları ile aynı gün dinletmeyin.Hem mahkme işyükü açısından hem hakim açısından hem hazırlanabilmeniz açıından doğru olmaz. Davacı tanıkları dinlensin siz kafanızda bir şekil oluştrun ve davalı tanıklarının da hangi konuları çürütmesi gerektiğien akrar verin.Zaten iş davalarınd sorulacak sorular bellidir çok komplike bir dava değilse.

Tanığınızın özellikle aile makemelerinde çok etkili oldğunu unutmayın

Ben de başımdan geçen ve hiç unutmadığım bir anımı anlatayım tanıklık konusunda. Oldukça kötü bir staj dönemi geçirdim, dolayısıyla da mesleğe ilk başladığımda uygulamaya dair hiçbir şey bilmiyordum. Mesleğin ilk iş günü, ilk çalıştığım büro. Büroda tam bir çömezlikle ne yapacağımı bilemez halde oturuyorum. Bir anda yanında çalıştığım avukat bey beni apar topar "haydi duruşmaya yetişmen lazım" diye, elime de dosyayı tutuşturup adliyeye yolladı. Dosyayı okumama imkan yok duruşma saati kaçmış; büro ile adliye mesafesi de 10 dk. kadar, taksiye binilmez, koşmam lazım. Soramadım tabii ne yapmam lazım diye. İzlediğim duruşmalara göre en kötü ihtimal "daha önceki beyanlarımı tekrarlıyorum" derim diye düşünüp kendimi telkin ediyorum.

Yer: Ankara'da bir İş Mahkemesi.
Tarih: 2004'lü yıllar.

Duruşmaya bir girdim ki meğer biz 8 kişilik bir tanık listesi sunmuşuz, yetmemiş karşı yan da kendi tanıklarını hazır etmiş. Kafamdan aşağı, büyük bir ivme ile kaynar sular döküldü. Kızardım, yanıyorum. Hakim önce bana söz verdi evet avukat hanım tanıklarınızı ne ile ilgili dinleteceksiniz dedi. Ben o an inme inmişten beter bir halde "Iııııııııııı" dedim. Sonra yine bir "ııııı"; ardından "efendim yazılı olarak bildirelim." dedim. "Avukat Hanım burası İş Mahkemesi tanığı neyle ilgili dinleteceğinizi soruyorum, yazılı bildirmeye ne gerek var dedi." Haklı adamcağız ne diyeyim. "Peki efendim, müvekkilin çalışması ile ilgili" dedim. "Sekiz tanığı da mı?" dedi. Kalakaldım ve mecbur evet dedim. Sonra başladım dökülmeye... "Sayın Yargıç, bu benim ilk duruşmam ve inanın şu an düşünemiyorum, dosyayı da bilmiyorum." şeklindeki itirafımla bir an rahatladım. Hakim gülümsedi. Sonra 8 tanığımızın sadece 4'ünü dinleyeceğini söyledi. Ben sorumlusunu kendim kabul edip o kadar bozuldum ki büroya gidince bunu nasıl açıklarım diye başladım kara kara düşünmeye hatta bunalıma giriverdim oracıkta. Karşı yan tanıklarını dinletti. Ne sormalıyım ne sormalıyım diye dosyayı okumaya çalışıyorum, sanki illa bir soru sormalıyım! Sonra aklıma "emin olmadıkça tanıklara soru sorma!" öğüdü geldi. Ben de sormadım. Aldım zabtı tırıs tırıs büroya döndüm. Utana sıkıla 4 tanık dinlenmeyecek dedim. Avukat Bey demesin mi "hmm zaten o kadar çok tanığı dinlemezdi!"

O an bana ecel terleri döktüren duruşma, şimdi tatlı bir hatıra.

Kıssadan hisse;
* Tanık dinleteceğiniz duruşmada dosya kapsamını ayrıntıları ile birlikte çok iyi bilmelisiniz.
* Tanıklarınızı hangi konuda dinleteceğinizi çok iyi bilmelisiniz ki sorularınızı ona göre yöneltin. Bu nedenle, duruşmadan önceki bir tarihte tanıklardan bildiklerini bir kere size anlatmalarını isteyin.
* Tanık sayısının çok olmasının bir önemi yoktur. Görgüye dayalı tanıklığı olan ve olayları iyi anlatabilecek, hakim önünde heyecanlanmayacak karakterdeki tanıklar her zaman için tercih edilmelidir. (Kendi tanıklarımız yüzünden dava kaybetmişliğimiz de vardır...)
* Tanık listenizi verirken, hangi tanığı hangi konuda dinleteceğinizi en azından kendi dilekçeniz üzerine not edin ki zor durumda kalmayın.
* Yemin etmesi gereken tanıkları, yemin edecekleri hususunda uyarın.
* Eksik kalmış ise iddialarınızı destekleyecek hususları sorun, çok fazla ayrıntıya girmeyin.
* Karşı yan tanıklarına mantık ve hissiyat olarak emin olmadıkça, çelişki yakalamadıkça çok da fazla soru sormayın.

Benim naçizane tavsiyelerim bu yönde olacak.
Kolaylıklar dilerim,

Duygu Hanım bu anınızı okurken,insanın tüm çabasına rağmen, boş geçen staj dönemlerimizin mesleğin başında bizi çok sıkıntıya düşürdüğü gerçeği bir kez daha karşımıza çıkıyor.Gerçekten başlangıçta nasıl davranılması ve nerede ne söylenmesi gerektiğini, birçoğumuz bilememiş olmayı mutlak yaşamışızdır ve herkes bu anlamda kendinden birşeyler bulmuştur

Avukatlık Meslek Kuralları

Madde 24 - Avukat ilerde tanık olarak dinlenecek kimselerden istisnai olarak bazı hususları öğrenmek mecburiyetinde kalmış olursa onları etkilemiş olma şüphesi altına düşmekten kaçınmalıdır. Avukat tanıklara tavsiyelerde bulunamaz, ne şekilde tanıklık edecekleri veya hakim önünde nasıl hareket edecekleri hakkında talimat veremez
denirsede
Siz mümkün oldukça şahitleriniz ile ön görüşmeyi yapmağa önem veriniz,ayrıca müvekkilinizden karşı şahitlerin davanız ile ilgi ve bilgi derecelerini öğrenmeğe çalışınız..Faydalı olacaktır.

Meslek Kurallarının bu maddesi gerçeklere aykırı bir madde değişmesi gerekli diye düşünüyorum. avukat elbette tanığın ifadesini yönlendiremez. ancak tanıklarla önceden görüşüp en azından mahkemede tanığın nasıl dinlenildiği usulün ne olduğu gibi ön bilgiler verilerek tanığı rahatlatmalıdır. yoksa şunu söyle şunu söyleme demek doğru değil. bu maddedeki katı tutum yumuşatılmalıdır bence.

Tanıklara mutlaka, sorulan sorunun cevabını bilmiyorsanız "bilmiyorum" deyin, kafanızdan uydurmayın, hele de bana dönüp bakmayın "sanki sen ezberlettin ben unuttum der gibi..." diyorum.

Mutlaka, davadan önce tanıklara gerekli bilgiler verilmelidir. Yoksa boşanma davasında "anlaşamıyorlar ben şahidim" deyip bitirebilirler, hakim de deşmezse tanık boşuna zahmet etmiş olur... Sadece boşanmalarda değil, diğer davalarda da önemli olan hususları belirtin. Ancak bilmediği hususta biliyormuş gibi konuşmamalarını mutlaka söyleyin. Bu hem vicdanen hem de mantıken gereklidir.Aksi takdirde aleyhe dönebilir...

Alıntı: Yazan Av.Selen Bu konuda bir hocanın görüşünü aktarıyorum;" cevabını bilmediğiniz soruyu tanığa sormayın"

Hoca kesinlikle çok doğru söylemiş.

Alıntı: Yazan hakkaniyet_ Sayın meslektaşlarım tanık dinletirken, dinleme esnasında ne gibi hususlar önemlidir?Bu konudaki tavsiyelerinizi bekliyorum, belki beraberinde anlatabileceğiniz örneklerle... Saygılarımla...

Sayın meslektaşım;
Tanık dinlemek hangi mahkeme olursa olsun çok önemlidir. özellikle ceza davalarında.Ben bakmış olduğum davalarda tanıkları dikkatle dinler ve tanık beyanlarının zapta doğru geçip geçmediğini kontrol ederim. Özellikle bu beyanların zapta doğru geçirilip geçirilmediği ceza davaları bakımından çok önemlidir. Zira sizin de bildiğiniz bu tür davalarda söylenilen bir kelimenin yazılmaması veya yanlış yazılması davanın seyrini tamamen değiştirir.
Bazı meslektaşlarımızın bu konu ile ilgili yazılarını okudum. Tanık dinlenecek duruşmaya mutlaka dosya okunarak girilmelidir. Sorulacak sorular hazırlanmalı ve sırasıyla sorulmalıdır. Özellikle talimatla dinlenilecek tanıkların duruşmasına mutlaka gidilmelidir. Ben bütün davalarımda bu türden talimatla dinlenilecek tanığı yerinde dinlemeye giderim. Özellikle ceza davalarında. Eğer gitmezseniz şöyle bir durumla karşılaşırsınız. Tanık huzura eski ifadeleri okundu. Tanık ifadelerim doğrudur.Tekrar ederimdedi. Buraca işi biten evrakın iadesine karar verildi. Tanığa sorulacak sorular dosyanın içeriğine ve sizin maharetinize kalmış. Bazen öyle bir soru sorarsınız ki tüm davayı çözersiniz. Ve müvekkilinize davayı kazandırırsınız.
Şöyle bir anımı anlatyım.Bir ceza davası nedeniyle raporu veren doktorun dinlenmesini talep ettim. Mahkeme de kabul ederek mahal mahkemesine talimat yazdı ve bana da tebligat çıkartılmasını istedi.Bana çıkarılan tebligat İzmir'e gelip döndüğü halde nedense tanığa çıkarılan tebligat aynı ilçede tanığa ulaşmamış.Duruşma ertelendi.talik duruşmasına gittiğimizde ise hakim bey tanığa çıkarılan tebligat parçasının dönmediğini söylemesi üzerine tanığa telefonla ulaşmaya çalıştım.Kendisine durumu izah ederek duruşmaya davet ettim.Geldi. İfadesini verdi. Soru sormak istedim.Hakim bey biz talimatla bağlıyız.Soru soramazsınız deyince ben de CMK.59/2 gereğince bu müvekkillerimin ve dolayısıyla bu benim yasal hakkımdır.Kısıtlarsanız savunma hakkımı ihlal etmiş ve görevinizi kötüye kullanmış olursunuz dedim. Soru sormama izin vermek zorunda kaldı.Tanığa 17 soru yönelttim. Ve tanıkdan istediğimi aldım. Buradan şuraya gelmek istiyorum. Dirayetli olacağız bilgili olacağız talebimizin yerine gelmesini sağlayacağız. Saygılarımla

Alıntı: Yazan Av.Kaan Tanıklara mutlaka, sorulan sorunun cevabını bilmiyorsanız "bilmiyorum" deyin, kafanızdan uydurmayın, hele de bana dönüp bakmayın "sanki sen ezberlettin ben unuttum der gibi..." diyorum.

Bence sorun esasında biz "tanıklığa" alışmışken tanıklarımızın acemi olması. Bu nedenle hatırlatılması gereken ilk şey bu bence de...

Hukuk mahkemelerinde dinleteceğim tanıklara ayrıca karşı taraf vekilinin sorusuna hemen cevap vermemesini, sorudan sonra hakimin en azından "cevap ver" şeklinde bir tepkisini beklemesini söylüyorum. Birkaç defa tezcanlı tanıklarımla karşı taraf vekilinin ağız dalaşına girdiğine denk geldim de

Hakimlerin dosyayı eksik incelemiş olması ihtimaline binaen alakasız sorular sorabileceği ve bu sorulara kısa, net cevaplar verilmesinin uygun olacağını hatırlatıyorum.

Bir de bir büyüğüm "çok gerekli olmadıkça karşı taraf tanığına soru sorma" demişti. Bu öğüdü aklımdan çıkarmıyorum

Usul Hukuku gereği, Hakim tanık dinlenmeden davanın neye ilişkin olduğunu ve hangi konuda tanıklığına başvurulduğunu zaten tanığa hatırlatıp, bu konudaki bilgi ve görgüsünü soracaktır.Bu nedenle Ben duruşma öncesi kanıt listesinde ismi bildirilen tanıklarla görüşülmesini ve dava üzerinde değerlendirme yapılmasını doğru bulmuyorum.

Ancak Ben dava konusu üzerinde tanık listesini oluştururken, müvekkilin verdiği isimlerin hangi konularda bilgi sahibi olduğunu, yada olmadığını kontrol ediyorum, ondan sonra ismini bildiriyorum, isim bildirirken de o tanığın hangi konuda tanıklık yapacağını Mahkemeye bildiriyorum.

Her olayda olduğu üzere bu yöntemin de iyi yada kötüyönleri var...

Alıntı: Yazan Av.Fatih KISA bu yöntemin de iyi ya da kötü yönleri var...

Kötü yönü olması en iyi yöntem olmasına engel değil.

Saygılarımla