Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Takibin iptali

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-05-2009, 13:37   #1
kaganelli

 
Varsayılan Takibin iptali

Müvekkil aleyhine icra takibi yapılıyor ve kesinleşiyor. Ancak senetteki imza müvekkile ait değil. Önceki avukat bu sebeple ceza davası açıyor, bilirkişi incelemesi sonucunda imzanın müvekkile ait olmadığı ortaya çıkıyor. Bu durumda icra hukuk mahkemesinde takibin iptali için dava açabilir miyiz? Sonuçta imza müvekkile ait değil ancak kesinleşen bir takip söz konusu.. Cevaplarınız için şimdiden teşekkurler..
Old 22-05-2009, 14:28   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kaganelli
Müvekkil aleyhine icra takibi yapılıyor ve kesinleşiyor. Ancak senetteki imza müvekkile ait değil. Önceki avukat bu sebeple ceza davası açıyor, bilirkişi incelemesi sonucunda imzanın müvekkile ait olmadığı ortaya çıkıyor. Bu durumda icra hukuk mahkemesinde takibin iptali için dava açabilir miyiz? Sonuçta imza müvekkile ait değil ancak kesinleşen bir takip söz konusu.. Cevaplarınız için şimdiden teşekkurler..

İlgili mahkemesine menfi tespit davası açacaksınız.
Old 22-05-2009, 14:40   #3
avukathavva

 
Varsayılan

Anlattığınız durum üzerine takibin iptali davası açılmaz çünkü İİK 71.m gereğince borcun itfa edilmiş veya alacaklı tarafından mühlet verilmiş olması gerek. Kesinleşmiş icra takibindeki imza müvekkilinize ait değilse mefi tespit davası açılması gerekmektedir.
Old 23-06-2009, 19:08   #5
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

Peki eğer kesinleşmemiş bir icra takibinde zamanında yapılan bir imza itirazı varsa; ve Adli Tıp Kurumu'ndan gelen bilirkişi raporuna göre de senedin üzerindeki imza borçluya ait değilse; takip iptal edilebilir mi? Edilemez durdurulur diyorsanız, imzaya itiraz ile elde edilen fayda kötüniyet tazminatından başka nedir? İhtiyati haczi tamamlayan merasim olan icra takibindeki ihtiyaten konulan hacizler ne şekilde kaldırılacaktır? - Ki hamil zaten lehtar değilse, kötüniyet tazminatına da hükmedilemeyebilecektir.

Saygılarımla.
Old 25-06-2009, 13:01   #6
selcukcete

 
Varsayılan Bekletici sebeb

Müvekkiliniz hakkında açılan icra takibinde C.Başsavcılığınca yapılan hazırlık soruşturması sonunda alacaklı hakkında sahtecilik suçundan kamu davası açıldığına göre HUMK 317 maddesine dayanılarak icra takibinin ceza davası sonuna kadar ertelenmesi İcra Hukuk Mahkemesinden istenebilir.Selamlar
Old 25-06-2009, 14:15   #7
Mtaslak

 
Varsayılan

Kesinleşmemiş icra takibinde imza, borçluya ait çıkmadıysa takip iptal edilir. Takip iptali söz konusu olduğunda zaten hacizleri, borçlu vekili olarak talep açarak kaldırabilirsiniz.
Old 25-06-2009, 14:36   #8
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mtaslak
Kesinleşmemiş icra takibinde imza, borçluya ait çıkmadıysa takip iptal edilir. Takip iptali söz konusu olduğunda zaten hacizleri, borçlu vekili olarak talep açarak kaldırabilirsiniz.

Cevabınız için teşekkür ederim üstadım. İşte sorumun amacına gelince, peki şu kanun hükmü sinir bozucu değil midir?

İCRA İFLAS KANUNU
b) İMZAYA İTİRAZ
MADDE 170 - (Değişik: 3494 - 9.11.1988 / m.33) Borçlu, 168 inci maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.
İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaata göre itirazıciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir.
İcra mahkemesi, 62 ilâ 68/a maddelerine göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa itirazın reddi ile birlikte borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına mahkûm edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit ve istirdat davası açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar. (Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.47) İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar.
İcra mahkemesi itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyetli veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder.(Değişik 1. cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.47)İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar.
Old 25-06-2009, 15:39   #9
Mtaslak

 
Varsayılan

İmza cirantaya ait çıkmazsa ciro silsilesi bozuk olduğundan, hamil yetkili hamil sayılmaz ve kanımca takip iptal olur.
Old 25-06-2009, 16:51   #10
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mtaslak
İmza cirantaya ait çıkmazsa ciro silsilesi bozuk olduğundan, hamil yetkili hamil sayılmaz ve kanımca takip iptal olur.
Sayın Mtaslak;
Kambiyo hukuku bakımından şikayet ayrıca İİK'da düzenlenmiştir ve kabulü halinde takip iptal edilebilir.

Alıntı:
BORÇLUNUN KAMBİYO HUKUKU BAKIMINDAN ŞİKAYETİ
MADDE 170a - (Ek: 538 - 18.2.1965) Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikâyet yolu ile ileri sürebilir.
İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikâyet veya itiraz dolayısiyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.
(Ek 3. fıkra: 3494 - 9.11.1988) Her ne suretle olursa olsun, imza inkârı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz.




Ancak sözünü ettiğimiz dava; imzaya itiraz davası olup itiraz eden keşideci olduğunu varsaydığımız zaman, cevabınızın ne olacağını belirtirseniz memnun olurum.

Saygılarımla
Old 25-06-2009, 17:07   #11
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Alıntı:
(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/47 md.) Tetkik mercii, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur.
demektedir. Bu nedenle takibin iptal edilmesi yasaya aykırıdır.


Old 25-06-2009, 17:16   #12
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Stj. Av. Hasan Bahadır Büyükavcı
demektedir. Bu nedenle takibin iptal edilmesi yasaya aykırıdır.



Çözüm öneriniz nedir sayın meslektaşım?
Old 25-06-2009, 18:11   #13
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan E.Cihan UYSAL
Çözüm öneriniz nedir sayın meslektaşım?

Çözüm önerisi derken?
Old 25-06-2009, 18:18   #14
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Stj. Av. Hasan Bahadır Büyükavcı
Çözüm önerisi derken?

Üstteki yazımda anlattığım üzere;
İmzaya itirazın kabulü ile, takibin iptal olmaması yani olduğu yerde durması sonucu icra takip dosyasında bulunan ihtiyaten haczedilmiş mallarınızdaki hacizleri kaldırabilme açısından değerlendirmeniz nedir?
Old 25-06-2009, 18:22   #15
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Olması gereken açısın Talih Uyar gibi düşünmekteyim.

Alıntı:
Uygulamada; «imza itirazının kabulü» kararı ile birlikte «takibin durdurulmasına» karar verilen durumlarda; borçlunun -daha önce mahkemeden ihtiyati haciz kararı alınarak- taşınır ya da taşınmazı üzerine konulan hacizler ne bu kararın verilmesinden ve ne de kesinleşmesinden sonra, icra müdürlüklerine -takip «iptal edilmemiş olduğundan- kaldırılmamakta ve borçlular bunu sağlamak için ayrıca, alacaklıya karşı «olumsuz tesbit davası» açmak zorunda kalmaktadırlar. Bu nedenle, yapılacak bir kanun değişikliğinde, İİK. mad. 170/III, c: 2’nin «itirazın kabulü ile takibin duracağı ve kararın kesinleşmesi halinde takibin iptal edileceği» şeklinde değiştirilmesi isabetli olacaktır...

Nedense bizim İcra-İflas kanunumuz "kredi kuruluşları" ile ilgili hükümleri düzenlerken o kadar dikkatli ki(!) bunu neden tüm maddelerde göremiyorum, hayret ediyorum.
Old 25-06-2009, 18:26   #16
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Stj. Av. Hasan Bahadır Büyükavcı
Olması gereken açısın Talih Uyar gibi düşünmekteyim.



Nedense bizim İcra-İflas kanunumuz "kredi kuruluşları" ile ilgili hükümleri düzenlerken o kadar dikkatli ki(!) bunu neden tüm maddelerde göremiyorum, hayret ediyorum.

Maalesef aynı düşünceyi paylaşmaktayız. Başka bir meslektaşımızla aynı konuyu aşağıdaki linkte irdelememize rağmen herhangi bir sonuç çıkmadı. Umarım imza itirazının amacına uygun bir düzenleme getirilir yahut mahkemeler bir içtihat oluşumuna destek verirler. Saygılarımla.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=39602
Old 12-03-2011, 00:45   #17
BALDIRAN

 
Varsayılan

Aynı durum benim müvekkilimin başına da geldi.İmza itirazı hala derdest fakat bilirkişi raporuna göre imza müvekkilime ait değil.Takibin durdurulması kararının bize faydası yok zira müvekkilin yüzbinlerce liralık parası bloke edilmiş(ihtiyati haciz yoluyla) durumda ve senedi işleme koyan ciranta olduğu için kötü niyet tazminatı da alamayacağız. Bu durumda menfi tespit davasını, lehdaramı, icra işlemini başlatan hamilemi, yoksa her ikisine birden mi açmalıyız. Sizin başka bir öneriniz olurmu.Saygılar
Old 12-03-2011, 02:11   #18
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BALDIRAN
senedi işleme koyan ciranta olduğu için kötü niyet tazminatı da alamayacağız.

Bu iddianız her olay için geçerli değildir. Aşağıdaki kararı okumanızı tavsiye ederim.
Alıntı:


T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

E:2005/24041
K:2005/25414
T:19.12.2005

KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLU İLE TAKİP
İCRA İNKAR TAZMİNATI
BONODAKİ CİRO İMZASI

Özet
Takibi yapan alacaklı sözkonusu bonoyu lehtarın cirosu ile aldığım iddia ettiğine göre, şirketin bonodaki ciro imzasının yetkililerine ait olup olmadığını bilmesi gerekir. Bu nedenle söz konusu bonodaki imzaların huzurunda atılmasını sağlayıp, bunun borçlunun yetkililerinin eli ürünü olup olmadığım kontrol ederek senedi alması gerektiği halde bu incelemeyi yapmadan ve gerekli özeni göstermeden aldığı bono ile lehdarı da takip etmesinde ağır kusuru olduğunun kabulü gerekir.

2004 s. Yasa m. 170/4

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafindan istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Alacaklı vekili borçlular A... Ltd. Şti. ve diğerleri hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı takipte, borçlulardan senet lehdan olan A. ... Ltd. Şti. vekili alacaklıya yapılan ciro imzasının müvekkili şirketin yetkililerine ait olmadığından bahisle takibin iptali için tcra Mahkemesine başvurmuş, Mahkemece yaptırılan imza incelemesi sonucu sözkonusu imzanın borçlu şirket yetkililerinin elinin ürünü olmadığının tesbiti üzerine takibin durdurulmasına, ancak, alacaklının kötüniyetli olduğu ispat edilmediğinden bahisle borçlunun yaranna icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğine karar verildiği anlaşılmıştır.
Takibi yapan alacaklı sözkonusu bonoyu lehtann cirosu ile aldığını iddia ettiğine göre, şirketin bonodaki ciro imzasının yetkililerine ait olup olmadığını bilmesi gerekir. Bu nedenle söz konusu bonodaki imzalann huzurunda atılmasını sağlayıp, bunun borçlunun yetkililerinin eli ürünü olup olmadığını kontrol ederek senedi alması gerektiği halde açıklanan incelemeyi yapmadan ve gerekli özeni göstermeden aldığı bono ile lehdan da takip etmesinde ağır kusuru olduğunun kabulü gerekir.
O halde, 4949 Sayılı Kanunla değişik ÎİK.nun 170/4.maddesi uyannca borçlu yaranna alacaklının icra inkar tazminatına ve para cezasına mahkum edilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile borçlunun isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlannın kabulü ile mahkeme kara-nnın yukanda yazılı nedenlerle 1İK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyannca (BOZULMASINA), 19.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Old 12-03-2011, 06:18   #19
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan E.Cihan UYSAL
Cevabınız için teşekkür ederim üstadım. İşte sorumun amacına gelince, peki şu kanun hükmü sinir bozucu değil midir?

İCRA İFLAS KANUNU
b) İMZAYA İTİRAZ
MADDE 170 - (Değişik: 3494 - 9.11.1988 / m.33) Borçlu, 168 inci maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.
İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaata göre itirazıciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir.
İcra mahkemesi, 62 ilâ 68/a maddelerine göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa itirazın reddi ile birlikte borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına mahkûm edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit ve istirdat davası açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar. (Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.47) İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar.
İcra mahkemesi itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyetli veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder.(Değişik 1. cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.47)İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar.


Yasa maddesinin bu yönde olması vekalet ücreti bakımından biz avukatlar için daha iyi değilmi?

İcra mahkemesinde imzaya itiraz ettiniz kazandınız diyelim maktu vekalet ücretine hak kazanırsınız.

Daha sonra genel mahkemelerde menfi tespit davası açarsınız nisbi vekalet ücreti alırsınız. Menfi tespit davasını da büyük ihtimalle kazanırsınız. Çünkü imza müvekkilinize ait değil.
Old 13-03-2011, 00:30   #20
BALDIRAN

 
Varsayılan

Sn.Bülent Sabri AKPUNAR.Öncelikle teşekkürler. Sunduğunuz kararın, bizim sorunumuza çözüm umudu taşımasını isterdim ama sanırım değil.O kararda, keşideci X, lehdar ve ilk ciranta A, takibi yapan alacaklı (keşideciye ve lehdara karşı) B. Lehdar ve ilk ciranta olan A nın imzasının gerçek olmadığı anlaşılıyor ve Yargıtay, bu bonoyu A dan ciro yoluyla alan B ye (alacaklıya) diyorki, ciro imzasını gözünün önünde attıracaktın, imza sahte çıktıysa kötü niyet tazminatı ödersin. Bizim sorunumuz ise şu. Biz, bonoda keşideci olarak görünüyoruz. İmza bize ait değil.Ancak bonoyu lehdar değil, ciro yoluyla ele geçiren hamil icraya koyuyor ve kendini, keşidecinin imzası benim önümde atılmadıki, nerden bileyim sahte olduğunu diye savunuyor. Ve takip, duruyor. Dolayısıyla ihtiyati haciz yoluyla bloke edilen 100.000 TL de bloke olmuş vaziyette duruyor. Ne zaman kadar. Temyiz incelemesi sonucu karar onanırsa o zamana kadar. yani en az 2-3 yıl. imzası dahi olmayan, olan bitenden haberi dahi olmayan borçlu olatak gösterilen şahsı nasıl koruyacağız.
Sn.Murat KILIç. Sizce menfi davasını, sadece lehdara karşımı açmak, sadece hamile karşımı açmak, yoksa her ikisine karşımı açmak mantıklı. Zira biliyorsunuz menfi tespit davası sadece davalı için sonuç doğuruyor. Hamile karşı açacağımız menfi tespit davasında, hamille aramızda esas borç ilişkisi olmadığı için bu davayı açmakta hukuki yararımız olmadığı gerekçesiyle dava koşulu oluşmadığından dava red edilebilirmi.saygılar
Old 13-03-2011, 14:58   #21
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BALDIRAN
Sn.Bülent Sabri AKPUNAR.Öncelikle teşekkürler. Sunduğunuz kararın, bizim sorunumuza çözüm umudu taşımasını isterdim ama sanırım değil.O kararda, keşideci X, lehdar ve ilk ciranta A, takibi yapan alacaklı (keşideciye ve lehdara karşı) B. Lehdar ve ilk ciranta olan A nın imzasının gerçek olmadığı anlaşılıyor ve Yargıtay, bu bonoyu A dan ciro yoluyla alan B ye (alacaklıya) diyorki, ciro imzasını gözünün önünde attıracaktın, imza sahte çıktıysa kötü niyet tazminatı ödersin. Bizim sorunumuz ise şu. Biz, bonoda keşideci olarak görünüyoruz. İmza bize ait değil.Ancak bonoyu lehdar değil, ciro yoluyla ele geçiren hamil icraya koyuyor ve kendini, keşidecinin imzası benim önümde atılmadıki, nerden bileyim sahte olduğunu diye savunuyor. Ve takip, duruyor. Dolayısıyla ihtiyati haciz yoluyla bloke edilen 100.000 TL de bloke olmuş vaziyette duruyor. Ne zaman kadar. Temyiz incelemesi sonucu karar onanırsa o zamana kadar. yani en az 2-3 yıl. imzası dahi olmayan, olan bitenden haberi dahi olmayan borçlu olatak gösterilen şahsı nasıl koruyacağız.
Sn.Murat KILIç. Sizce menfi davasını, sadece lehdara karşımı açmak, sadece hamile karşımı açmak, yoksa her ikisine karşımı açmak mantıklı. Zira biliyorsunuz menfi tespit davası sadece davalı için sonuç doğuruyor. Hamile karşı açacağımız menfi tespit davasında, hamille aramızda esas borç ilişkisi olmadığı için bu davayı açmakta hukuki yararımız olmadığı gerekçesiyle dava koşulu oluşmadığından dava red edilebilirmi.saygılar


Sayın Baldıran ben olsam hem lehdara hem de icra takibi yapan hamile karşı dava açardım.Çünkü senede bakıldığında ikiside müvekkilinizden alacaklı olarak gözüküyor sonuçta..
Old 13-03-2011, 23:29   #22
BALDIRAN

 
Varsayılan

Değerli görüşlerinizi benimle paylaştığınız için çok teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
borca itiraz ve takibin iptali avukat Meslektaşların Soruları 22 21-09-2011 11:39
Takibin iptali mi? Ödeme emrinin iptali mi? TRINITY Meslektaşların Soruları 10 13-10-2008 08:17
İhtiyati haciz ve Takibin iptali avukat-21 Meslektaşların Soruları 3 17-06-2008 12:45
Teminat senedi takibin iptali avukat1980 Meslektaşların Soruları 3 09-02-2008 22:40
şikayet-takibin iptali gokceyilmaz92 Meslektaşların Soruları 6 17-12-2007 16:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08217096 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.