Sözleşmede yazan kira ödeme gününün gerçekte anlaşılandan farklı olması

Öncelikle soruma vakit ayırıp cevaplayan tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim.

Terzi kendi söküğünü dikemez derler ya benim olayımda o misal işte.

Şuan da kiracısı olduğum eve 15.05.2010 tarihinde taşındım. Yazılı kira sözleşmesi yapmadık. Kira ödeme günü her ayın 15'iydi. Peşinat- depozito ev sahibince istenmedi. Her ayın kira bedelini oturduktan sonra ödemek için anlaştık. Haziran ayında ev sahibinin eşi geldi, bankadan kredi çekeceklerini yazılı bir sözleşmeye ihtiyaçları olduğunu söyledi. Bunun üzerine 30.06.2010 tarihinde yazılı bir kira sözleşmesi yaptık. Sözlü anlaşmamızdan tek farkı kira başlangıç tarihinin sözleşmeyi imzaladığımız tarih olan 30.06.2010 olmasıdır. Ancak her ay 8- 10 'u gibi ödemelerimi yaptım. ( Anlaşmamız şifahen bu yöndeydi).

Ev sahibi son aylarda daha erken ödeme yapmam için beni aramaya ve rahatsız etmeye başladı. Bu nedenle tartıştık. Şimdi bana sen her ay geç kiranı yatırdın vs. gibi tehditlerde bulunmaya başladı. Birde sözleşmeyi kendisi başka şehirde olduğu için karısı imzaladı ama ev sahibinin adıyla. Güvendiğim için bu hususa ses çıkarmamıştım

Şimdi hem imza benim değil diyor hem de geç ödeme yapıyorsun diye beni tehdit ediyor. Ama her ay bankadan yaptığım ödemeleri herhangi bir kayıt koymadan da alıyor.

Sizlere sormak istediğim; ödeme gününü ev sahibinin dediği gibi 30'u olarak kabul edersek erken bile ödeme yapıyorum kağıt üzerinde. Sözlü anlaşmamıza göre 10 u normal. Şimdi ileride doğacak sıkıntılar göz önünde bulundurulursa benim bu aydan itibaren 30 unda mı kirayı yatırmam yoksa 10 unda yatırmaya devam etmem mi yerinde olur?

Uyuşmazlık çıkması halinde ev sahibinin imzasını inkar etmesi karşısında nasıl bir yol izlemem gerekir?

İmza konusunda ihtilaf çıkması halinde eşinin imzasını doğrudan temsil hükümlerine dayandırabilirsiniz zira ödemelerinizi her ay kabul etmesi ve evden çık dememesi (dava yoluyla) ev sahibinin eşinin temsil yetkisini kabul ettiğini gösterir. Kira bedelinin ne zaman ödenmesi gerektiği konusunda bir fikrim yok,sizi yanıltmak istemem. Allah yardımcınız olsun...

Alıntı: Yazan Avukat Derya Öncelikle soruma vakit ayırıp cevaplayan tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim. Terzi kendi söküğünü dikemez derler ya benim olayımda o misal işte. Şuan da kiracısı olduğum eve 15.05.2010 tarihinde taşındım. Yazılı kira sözleşmesi yapmadık. Kira ödeme günü her ayın 15'iydi. Peşinat- depozito ev sahibince istenmedi. Her ayın kira bedelini oturduktan sonra ödemek için anlaştık. Haziran ayında ev sahibinin eşi geldi, bankadan kredi çekeceklerini yazılı bir sözleşmeye ihtiyaçları olduğunu söyledi. Bunun üzerine 30.06.2010 tarihinde yazılı bir kira sözleşmesi yaptık. Sözlü anlaşmamızdan tek farkı kira başlangıç tarihinin sözleşmeyi imzaladığımız tarih olan 30.06.2010 olmasıdır. Ancak her ay 8- 10 'u gibi ödemelerimi yaptım. ( Anlaşmamız şifahen bu yöndeydi). Ev sahibi son aylarda daha erken ödeme yapmam için beni aramaya ve rahatsız etmeye başladı. Bu nedenle tartıştık. Şimdi bana sen her ay geç kiranı yatırdın vs. gibi tehditlerde bulunmaya başladı. Birde sözleşmeyi kendisi başka şehirde olduğu için karısı imzaladı ama ev sahibinin adıyla. Güvendiğim için bu hususa ses çıkarmamıştım Şimdi hem imza benim değil diyor hem de geç ödeme yapıyorsun diye beni tehdit ediyor. Ama her ay bankadan yaptığım ödemeleri herhangi bir kayıt koymadan da alıyor. Sizlere sormak istediğim; ödeme gününü ev sahibinin dediği gibi 30'u olarak kabul edersek erken bile ödeme yapıyorum kağıt üzerinde. Sözlü anlaşmamıza göre 10 u normal. Şimdi ileride doğacak sıkıntılar göz önünde bulundurulursa benim bu aydan itibaren 30 unda mı kirayı yatırmam yoksa 10 unda yatırmaya devam etmem mi yerinde olur? Uyuşmazlık çıkması halinde ev sahibinin imzasını inkar etmesi karşısında nasıl bir yol izlemem gerekir?

Sayın meslektaşım,
İmza konusunda meslektaşımız açıklama yaptığı için diğer sorularınıza yanıt veriyorum.
Sonradan yazılı kira sözleşmesi yapıldığına göre sözlü anlaşmanızı kanıtlama olanağınızın kalmadığını dikkate alarak, yazılı sözleşmenin koşullarına uymanızı öneririm. Ödeme günü ile ilgili sözleşmede hüküm varsa, bu hükme göre hareket ediniz. Ödeme zamanı konusunda açık bir madde yoksa, "her ay peşin", "her ayın başında" gibi ibarelerin yerleşmiş içtihatlar doğrultusunda "en geç ayın 3. günü akşamına dek" anlamına geldiğini, yine sözleşmede yazılı olandan farklı zamanlarda ödeme yapılacağının fiilen kabul edildiğini öne sürebilmek için, uzun süre muntazam olarak o tarihlerde ödeme yapılmış olması gerektiğini gözönünde tutunuz.

Malumunuz veçhile bu tip olaylar dava konusu olunca, "o bana böyle demişti", "aramızda şöyle konuşmuştuk", "telefonda şöyle mutabık kalmıştık", "sözlü anlaşmamız bu şekildeydi" beyanlarının hiçbir hukuki değeri kalmamaktadır. Mahkemede esas alınacak olan altında imzanız bulunan kira sözleşmesi ve bunda ne yazdığıdır. Yazılı sözleşmedeki beyanların aksi yöndeki her iddianızı yazılı delille ispat etmeniz gerekeceğinizi ve inkar durumunda da yemin teklifi dışında başkaca hiçbir şansınız olmadığını hatırlatmama gerek olmadığını düşünüyorum.

Bu durum öncelikle bu şekilde tesbit edildikten sonra ben de Sayın Aladağ'ın görüşlerine iştirak ettiğimi belirtmeliyim. Ancak kafa karışıklığınızı gidermek ve ileride hukuki bir işlem söz konusu olursa önünüze çıkacak rotayı da daha iyi görmek açısından ben sizin yerinizde olsaydım, ev sahibine bir ihtarname keşide eder ve burada belirttiğiniz konuları ona da resmi olarak iletirdim. Bu ihtarnamade eşinin imzalattığı sözleşmeden bahsedebilirsiniz ve bu sözleşmeyi geçersiz sayıyorsa (veya tersi geçerli sayıyorsa) size 7 gün içinde yazılı olarak beyan etmesi gerektiğini aksi taktirde sözleşmenin sizin tarafınızdan ..... (her ne talep ettiyseniz tersi) sayılacağını ihtar edebilirsiniz. Böylece yarın öbürgün resmi bir işlem yapılırsa, evsahibiniz bu sözleşmeyi mi esas alacak, yoksa imza inkarında mı bulunacak endişeniz olmaz, önünüzü görürsünüz. Ve hangi durum söz konusu olduysa kira ödemelerinizi vs. de ona göre yapabilirsiniz. Örneğin ihtarınızda cevap verilmezse sözleşmeye itirazı olmadığını kabul edeceğinizi bildirdiyseniz, cevap vermezse, sözleşmeye göre kira ödemesini yaparsınız. Bu ihtardan sonra evsahibinizin artık yan çizme ihtimali de kalmaz.

Bu arada iki önemli not:
1- İleride hukuki bir işlem yapılması gerekirse, evsahibiniz "aklı varsa" bu sözleşmedeki imzayı inkar etmeyecek ve sözleşmeye göre işlem yapacaktır. Sözlü kira akdi her durumda evsahibinin SON DERECE aleyhinedir ve o da bu durumu ilk yapacağı işlemde acı şekilde öğrenip, bilahare sözleşmeye dayanmaya karar verecektir.
2- Sözleşmenizde muacceliyet şartı varsa, kiranızı ilk 3 gün içinde MUTLAKA ödemenizi öneririm, aksi takdirde 4. gün size bir icra takibi yapar ve yıl sonuna kadar olan kirayı 30 gün içinde ödemenizi ister, ödenmezse İTM'de tahliye kararı alır ve İTM de (biliyorum artık "İcra Mahkemesi" oldu ama ben hala alışamadım) yazılı sözleşmeye karşı sizin sözlü beyanlarınızın hiçbirini dikkate almaz, en geç 2 celsede tahliye kararı verir. O yüzden altında imzanız olan muacelliyet şartlı bir sözleşmede ödeme tarihi konusunda evsahibi ile inatlaşmak -evden sıkılmadıysanız- ciddi olarak kötü bir fikirdir.

Zaman ayırıp, sorumu cevaplayan tüm meslektaşlarıma çok teşekkür ederim. Herkese iyi çalışmalar.