Alacaklısını zarara sokmak kasdıyla mevcudunu eksiltmek

İyi Günler;

Borçlu limited şirket aleyhine 2 ayrı esasla icra takibi başlattık. Söz konusu şirketin ticaret sicildeki adresine 35 e göre tebligat yaptık; bu arada ihtiyat-i haciz kararı ile ticaret sicilden temin ettiğimiz adrese gittiğimizde şirketin yerinde muvazaalı bir şirket kurulduğunu anladık. Ancak ticaret sicil adresle aynı olduğu için ve bir kısım evrak bulduğumuz için mobilyaları haczedip, sekretere yediemin olarak bıraktık. Tabi borçlu şirket bugün yarın diyerek oyaladı en son dün arattığımda konuşmada beni hedef göstererek küfretmiş

Süresi geçmeden İcra Ceza Mahkemesinde dava açmam (son 10 gün) gerekiyor. Şimdi, İİK 331. madde alacaklısını zarara sokmak kasdıyla mevcudunu eksilten borçluların cezasını; İİK 333 a ticari işletmede yöneticinin sorumluluğuna ilişkin cezayı; İİK 345 a ise idare ve temsile yetkili kişilerin iflaslarını bildirmedyenlerin ceza alacağına ilişkin hükümleri içeriyor.

Burada kafama takılan konu şu ki; ben her üç maddeden dolayı, her iki takibi bir dilekçede göstererek dava açabilir miyim? Dava icra cezada görülecek bir dava olduğundan; hakimin re' sen madde seçimi yapma yetkisi olduğunu düşünüyorum. O yüzden dilekçemde her iki takibi gerekçe göstererek bütün suçlardan ceza almalarına karar verilmesini talep ettim. Ama içim rahat etmedi. Henüz davayı açmadım. Yorumlarınızla destek olursanız sevinirim. Bir de bu şekilde dava açıp da kazanan var mı acaba?

Benim bildiğim bir koyundan bir post çıkar.
Öncelikle sanığın cezalandırılması için İİK'nun aradığı koşulların bulunması gerekiyor.Ayrıca belirttiğiniz suçlar bir zarar suçudur, yani neticeli suçtur. Alacağı tahsil edemediğinizi, tahsil edilememesinin nedenin de sanıkların mal varlığını eksiltme eyleminden kaynaklandığını kanıtlamanız gerekir.

Cevabınız için teşekkürler; Şifahen şirketin kötü niyetli olduğunu biliyorum. Şöyle ki; borçlu şirket, sıkıntıya gireceğini anlayınca yeni şirket açıp; bütün malları yeni şirkete satış yapıyor. Ama elimde somut delil yok. Dava sırasında muhasebe kayıtlarını istemeyi düşünüyorum; hatta davalı olarak yeni şirketi de gösterip; onun da muhasebe kayıtlarını istetecem. O zaman satış yaptığı ortaya çıkacak. Eee her iki şirket de aynı adreste; takibimde haciz için yazmadığım yer kalmadı neredeyse; bu da alacağımı tahsil edemediğim anlamına geliyor, diye düşünüyorum. Haaa bu davalardan bişi elde edemezsem yine muhasebe kayıtları, ticaret sicil vs. den yola çıkarak tasarrufun iptalini istemeyi düşünüyorum. Ama öncelikle bu yolu kullanmak istiyorum. Bu arada 345 aya göre bence iflasını istememesi suçu doğurmaya yetiyor. (Şirketin bir başka alacaklısına 1 trilyon borcu var, dosyaya bunu da sunayım bari Bunu şimdi akıl ettim)

3. kişinin elindeki malı haczederek açacağınız istihkak davası da bir çözüm gibi göründü bana. Bir de menkul mallar için tasarrufun iptali davasından bahsetmişsiniz anladığım kadarı ile. Ticaret Mahkemesinde açtığımız buna benzer bir davayı, Mahkeme menkul mal olduğu gerekçesi ile reddetme hazırlığında. Ben de menkul mallar için tasarrufun iptali konusunda yeterli bilgiye ulaşamıyorum.

Menkuller için tasarrufun iptali değil istihkak davası açabilirsiniz.Sicile bağlı menkuller için tasarrufun iptali davası açılabilir.

Tasarrufun iptali davasında araçlar ile taşınmazları kastetmiştim ben.
Bu arada aynı adreste olan 2. şirkette haciz yaptık, 5000 TL tutarında malı haczedip yediemin olarak bıraktık. İlginçtir tutanakta 2. şirketten bahsedilmemiş, daha sonra istihkak iddiasında da bulunulmadı Tasarrufun iptali davasında aciz belgesi alınması gerektiğinden dava sırasında söz konusu malları satıp, aciz belgesi almayı düşünüyorum. Sn. Av. Yase; sizin bahsettiğiniz araç mı yoksa diğer menkuller mi acaba?

Bahsettiğim dava konusu menkul işletme tesisatı diye yorumladığımız işletmenin demirbaşları idi.