Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

KISMİ İSLAH-İş Kazasından doğan tazminat davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-01-2009, 16:36   #1
moonliner

 
Önemli KISMİ İSLAH-İş Kazasından doğan tazminat davası

Sayın üyeler,
Müvekkilim davalı bir şirket. İşçilerden biri uğradığı iş kazası sonucu maddi ve manevi tazminat talepli dava açtı.Davacı vekili dava dilekçesinde 1.000-YTL maddi 10.000-YTL manevi tazminat talep etti. Davacı vekili dava dilekçesinin talep bölümünde maddi tazminata ilişkin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamış, ancak dava dilekçesi içerisinde fazlaya ilişkin haklarımızın saklı kalması cümlesi geçiyor. Yargılama esnasında kusur incelemesi açısından davacıya bilirkişi masraflarını yatırması için kesin süre verildi. Davacı taraf kesin süreyi kaçırdı.Yani bilirkişi incelemesi yapılamadı. Bu kez davacı vekili davayı islah ederek maddi tazminat talebini 10.000-YTL ye çıkardı.Kısmi islahta bulundu.
Sizlerin görüşünü almak istediğim hususlar şunlar:

1-İlk dava dilekçesinin talep kısmında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmayarak zımni feragatte bulunmuş davacı( dava dilekçesinin içinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu geçiyor ama talep kısmında yok) davasını
islah ederek müdeaabihi arttırabilir mi?

2-Arttırabileceğini varsayar isek bu kısmi ıslahın daha önce kesin süre ile kaçırmış olduğu bilirkişi incelemesi talebine etkisi ne olur? Bu işlemi tekrar yaptırabilir mi?

Hepinize iyi çalışmalar dilerim.Teşekkürler.
Old 05-01-2009, 20:54   #2
FYLOZOF

 
Varsayılan

Bana göre , fazlaya ilişkin hak ve taleplerin saklı kalacağına ilişkin talebi, illede talep kımında yazmasına gerek yok, dilekçede geçiyor ise, onu var saymak gerekir.
Sorunun ikinci kısmına gelince, hakim kesin süreyi verirken kesin sürenin sonuçlarını hatırlatmışmı(bu husus kararında vardır ) eğer hatırlatmış ise, dosya bilirkişiye gitmez, ve hakim mevcut haliyle karar verir, muhtemelen davayı reddeder.
Ancak, hakim, sadece , .... günlük kesin süre verilmesine demiş ise ve kesin sürenin sonuçlarını hatırlatmamış ise, kesin süre yokmuş gibi, dava devam eder.
Old 05-01-2009, 21:36   #3
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

İster kanun, isterse hakim tarafından tayin edilmiş olsun kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak yoktur. Böylece kesin sürenin kaçırılması; o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, bazan davanın kaybedilmesine dahi neden olmaktadır. Bu itibarla geciken adaletin de bir adaletsizlik olduğu düşüncesinden hareketle, davaların yok yere uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Öncelikle, kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir. Bunun yanında verilen süre yeterli, emredilen işler, gerekli ve yapılabilir nitelik taşımalı, ayrıca hakim süreye uyulmamanın sonuçlarını açıkca anlatmalı, tarafları uyarmalıdır. Öte yandan, kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde gereği hakim tarafından hemen yerine getirilmelidir.
Old 06-01-2009, 17:46   #4
avaarslan

 
Varsayılan

Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuşlarsa, bu ifadenin ille de talep kısmında yer alması gerekmemektedir diye düşünüyorum. Bu şekilde sıkı şekilci olmamak gerekir. Bazen bu maddi bir hatadan da kaynaklanıyor olabilir. Dilekçenin bütününe bakmak lazımdır. Elbette "taleple bağlılık ilkesi " esastır. Ancak talebin illede dilekçenin talep kısmında bulunması gerekmediğini düşünüyorum. Ama davalı taraf olarak mahkemede; "taleple bağlılık vardır. davacı taraf dilekçenin talep kısmında fazlaya dair haklarını saklı tutmadığından ıslah talebini kabul etmiyoruz." diyebilirsiniz. Tabii kabul edilme olanağı daha fazladır. Özellikle lafzi yorum ilkesi uygulandığında. Ama ben amaçsal yorumun yerinde olacağını düşünüyorum. Çünkü davacı talebi olmazsa dilekçenin açıklama kısmında da hiç bahsetmemesi gerekir.
Kesin süre verilmiş ve buna uyulmamışsa; davacı tarafın müddeabihi ıslah yoluyla artırması kesin sürede yerine getirilmeyen işlemin yapılmasına yol imkan sağlamayacaktır. Aksi durum yasanın öngördüğü amacın dışına çıkılması olacaktır. Bir anlamda kanunun etrafında dolanma söz konusu olacaktır.
Tabii kesin süreye ilişkin yukarıda anlattıklarımızın geçerli olması için kesin süre verilirken meslektaşım Mehmet Ali beyin kesin süreye ilişkin anlattığı hususların mahkemece gözetilmiş ve zapta geçirilmiş olması gerekir. Yargıtay son kararları da bu yönde. Şayet ilgili şartlara uygun değilse HUMK anlamında kesin bir süreden bahsetmek olanaklı değildir.
Old 09-01-2010, 14:44   #5
Av.Serhat Doğan

 
Varsayılan

kısmi ıslah: Fazlaya dair hakların saklı tutmanın dilekçenin herhangi bir bölümünde olması kafi.
.
kesin süre:
kesin süre verildiğinde taraf teşkili yapılmış ise,
kesin süre uyarısının ve sonuçlarının neler olduğu tutanağa açıkça yazılmış ise,
kesin süreye dair uyarı masraf ve bir takım işlemleri de kapsayacak biçimde açık açık yazılmışsa (örn keşif masraflarının neler ve ne kadar olduğu),
verilen ilk sürede kesin süre verilmiş değilse, (zira yargıtay, mahkemelere "başından savıyor gibi davranma" demektedir)
kesin süre geçerlidir. artık o delile dayanılamaz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İş Kazasından Doğan Maddi, Manevi Tazminat Davası üye8180 Meslektaşların Soruları 14 20-05-2022 09:14
trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat mustafa er Meslektaşların Soruları 10 25-11-2011 16:51
bankanın sorumluluğundan doğan tazminat davası av_sibelll Meslektaşların Soruları 8 23-10-2008 15:49
iş kazasından dolayı tazminat davası ve kıdem tazminatı avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 2 28-09-2007 12:01
hizmet tespit davası ile birlikte iş kaz doğan tazminat d. birlikte açılabiliği uye9493 Meslektaşların Soruları 5 13-11-2006 11:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04736209 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.