Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tedbİr Nafakasinin TeblİĞİ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-10-2012, 10:25   #1
av.kadirpolat

 
Varsayılan Tedbİr Nafakasinin TeblİĞİ

Sayın meslektaşlarım,

Boşanma davası devam eder iken verilen tedbir nafakasının icrasında, ödeme emrinin tebliğinin asile mi yoksa boşanma davasında yer alan vekile mi tebliği gerekmektedir.

Yaptığım tedbir nafakasının icrasında, vekile tebliğat yapmama rağmen, vekil, ben icra dosyasınının vekili değilim diyerek tebligatı iade etmiştir.

İcra müdürlüğü de bu konuda "ilamsız takipler asile yapılır" düşüncesinde.

Bu konuda elinde mahkeme kararı yada yargıtay ictihatı olan var mı?
Old 19-10-2012, 10:43   #2
Pandekt

 
Varsayılan

İlamsız takiplerde ödeme emrini özellikle nafakada hep asile tebligat yaptık, diğerini düşünmemiştim hiç. Ancak şöyle bir karar gördüm,görüş değişikliği var mı onu da bilmiyorum.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/12-618
K. 2001/620
T. 26.9.2001
• ÖDEME EMRİNİN VEKİLE TEBLİĞİ ( Vekaletnamede Bu Konuda Hüküm Bulunması Halinde Geçerli Olacağı )
• VEKALETNAMEDE VEKİLE ÖDEME EMRİ TEBELLÜĞ ETME YETKİSİ TANINMIŞ OLMASI ( Vekile Yapılan Tebligatın Geçerli Olacağı )
• ŞİKAYET ( Vekaletnamesinde Ödeme Emri Tebellüğ Etme Yetkisi Bulunan Vekile Yapılan Ödeme Emri Tebliği Nedeniyle )
2004/m.61
ÖZET : Takip tarihinde ve ödeme emri tebliğ edildiği tarihte borçlu vekilinin vekaletnamesinde icra dairelerinde tebligat almaya ve ödeme emri tebellüğüne yetkisi bulunmaktadır. Bu durumda borçlu vekiline yapılan ödeme emri tebligatı geçerlidir.

DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Zeytinburnu İcra Tetkik Mercii Hakimliği'nce davanın kabulüne dair verilen 17.10.2000 gün ve 2000/638-743 K. sayılı kararın incelenmesi alacaklı davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 8.2.2001 gün ve 2001/1029-2219 sayılı ilamı ile; ( ...Takip tarihinde ve ödeme emri tebliğ edildiği tarihte borçlu vekilinin vekaletnamesinde icra dairelerinde tebligat almaya ve ödeme emri tebellüğüne yetkisi bulunmaktadır. Bu durumda borçlu vekiline yapılan ödeme emri tebligatı geçerlidir. Tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayetin reddine karar vermek gerekirken kabulü isabetsizdir.... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle ilamsız takipte tebligat alma ve ödeme emri tebellüğüne mezun bulunan davacı-borçlu vekilinin vekaletnamesi içeriğine göre icra müdürlüğü işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Alacaklı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 26.9.2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Old 20-10-2012, 01:45   #3
garani

 
Varsayılan

üstadım elinizdeki ilam olmayıp bir ara karardır.bu sebeple asile çıkarmanız gerekli.zira avukat arkadaş doğru söylemiş o kişi davanın avukatı.dava bitmiş olsa idi ona tebligat çıkardı.usul böyle.yasal dayanak sorarsanız söyleyemem ama siz garanti altına almak adına hem asile hem vekile çıkarın hiç bir sıkıntınız olmaz.saygılar.
Old 20-10-2012, 19:51   #4
Mardin

 
Varsayılan

Tedbir nafakalarına ilişkin gerek mahkeme kararı ve gerekse arakararları hemen uygulanan kararlardır.
Terbir kararı kaldırılmadığı müddetçe,buna dayanark yapılan işlemin itirazı olamayacağından ödeme emrinin tebliğine gerek yoktur.Direk uygulanır.Herhangi bir harca da tabi değildir. 5636 S.K.Md.1
İyi çalışmalar diliyorum.
Old 22-10-2012, 14:37   #6
Av.Gülnihal

 
Varsayılan

Ara karar niteliğindeki tedbir nafakası ilamsız takip yapılacak ve asile tebliğ edilecektir. Aksi halde borçlu nafakayı ödemediği takdirde nafaka şartını ihlal suçundan şikayet edemezsiniz.
Old 22-10-2012, 21:45   #7
Mardin

 
Varsayılan

Yukarıda izaha çalıştığım yasa hükmü karşısında,aile mahkemesinden verilen tedbir kararları,derhal uygulanması gereken kararlardır.
İcra hukukuna göre ödeme emrinin gönderilme sebebi,borçlunun itiraz hakkının verilmesine yöneliktir.Bu hakkını ilgilinin kullanmaması ve takibin kesinleşmesinden sonra hacız aşamasına geçilmektedir.
Aile mahkemesinden verilen tedbir kararına istinaden gönderilen ödeme emrine itiraz edilmesi ile takibn durmayacağı gayet açıktır.
Kaldiki ;Nafaka hükmüne uymamanın cezai hükmü, mahkemece verilen kararlar için geçerlidir.
Boşanma ile birlikte verilen ara kararı hükmüne uymamanın suç oluşturmayacağı, Yargıtay kararları ile sabittir.Örneğin Yargıtay 8.Ceza dairesinin 20/02/1997 tarih ve E:1997/502, K:1997/2056 sayılı kararı.
Bu nedenle tedbir kararlarında tebliğe gerek yoktur ve cezai hükümlerde uygulanamaz.
İyi çalışmalar diliyorum.
Old 23-10-2012, 14:20   #9
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Y12HD
Esas : 1995/10722
Karar : 1995/10480
Tarih : 11.07.1995
HACİZ YOLUYLA TAHSİL
TEDBİR NAFAKASI
İİK.32
743 Sa.Ka.137
Ara kararı ilam niteliğinde olmadığından, harcı ödemek suretiyle genel haciz yolu ile takip yapılmamalıdır. Usulüne uygun takip olmaması hali, kamu düzenine ilişkin olup kendiliğinden gözetilmesi gerekir.
DAVA VE KARAR:
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Beyhan vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 29.6.1995 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Alacaklı vekili Bakırköy Altıncı Asliye Hukuk Mahkemesi`nin 9.2.1995 tarih, 1994/702 esas sayılı ara kararı ile tayin edilen tedbir nafakasının tahsili için icra Müdürlüğü`ne başvurmuş ve borçluya muhtıra gönderilmesini istemiştir ve icra Müdürlüğü`nce talep gibi işlem yapılmıştır. Ara kararı ilam niteliğinde olmadığından harcı ödenmek suretiyle genel haciz yoluyla takip yapılması borçluya 49 örnek ödeme emri tebliği gerekir. Usulüne uygun bir takip yoktur. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilerek muhtıranın iptaline karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.
Y12HD 11.07.1995 - K.1995/10480
Old 23-10-2012, 16:14   #10
Av.Gülnihal

 
Varsayılan

Sayın Mardin'in sunmuş olduğu karar eski tarihli olup, şu anda geçerli olan uygulama ara kararların ilamsız takibe konu edilmesi ve uyulmaması halinde de tazyik hapsi uygulanacağı yönündedir. Av.Talih Uyar'ın bu konudaki yazısından alıntı sunuyorum. Faydalı olması dileğiyle.

"....5358 sayılı Kanunla bu madde yeniden düzenlenirken “nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine… cezalandırılacağı” belirtilmiş ve ne bu maddede ve ne de İİK.’nun yürürlükten kalkan maddelerini belirten 23. maddede, 344/son hükmünden bahsedilmemiştir. Kanımızca bu madde -yeni şekliyle- “nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen” borçluyu cezalandırdığına göre, borçlunun yerine getirmediği nafakaya ilişkin karar “nafaka ilamı” olabileceği gibi “nafakaya ilişkin ara kararı” da olabilir. Yani; 5358 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda -4949 sayılı Kanunla suç haline getirilmiş olan- “ara kararı ile hükmedilen nafakayı ödememe eylemi”, bugün için de İİK. 344’e göre suç olmaya devam etmektedir…

-5358 sayılı Kanunla maddede yer alan “hapis cezası”, “tazyik hapsine” dönüşmüştür. Maddede öngörülen “tazyik hapsi”nin tanımı -“disiplin hapsi” gibi- CMK. 2’de yapılmamıştır. Ancak, “tazyik hapsi”nin de -“disiplin hapsi” gibi- ‘seçenek yaptırımlara çevrilemeyen’, ‘önödeme uygulanamayan’, ‘tekerrüre esas olmayan’, ‘şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan’, ‘ertelenemeyen’ ve ‘adli sicil kayıtlarına geçirilmeyen’ hapis olduğu gerek doktrinde ve gerekse uygulamada kabul edilmektedir. Bu nedenle, maddede öngörülen ve alacaklının şikayeti üzerine, icra mahkemesince İİK. 344 uyarınca hükmedilecek “üç aya kadar tazyik hapsi” ertelenemeyecek, paraya çevrilemeyecektir.

-“Hapsin tatbikine başlandıktan sonra, ilamın gereği yerine getirilirse, borçlunun tahliye edileceği” maddede ayrıca vurgulanmıştır...."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İlamla HÜkmedİlen Tedbİr Nafakasinin Kaldirilmasi Talebİ av.ruken Meslektaşların Soruları 4 05-09-2011 11:25
Tedbİr Nafakasinin Kaldirilmasi Avukat4 Meslektaşların Soruları 1 20-08-2011 10:35
BoŞanma İlan TeblİĞİ Gülnaz Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 10-10-2008 11:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05587792 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.