Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kesinleşmesi gereken kararlar

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-11-2010, 09:48   #1
dursunal

 
Varsayılan Kesinleşmesi gereken kararlar

Kat mülkiyeti Kanunu'na göre Sulh Hukuk Mahkemesi'nin vermiş olduğu ortak alana müdahale edildiği gerekçesi ile verilen yıkma ve kaldırma kararlarının icraya konulabilmesi için kararın kesinleşmesi gerekli midir? Gayrimenkulün aynına ilişkin bir karar mıdır? Cevaplarınıza şimdiden teşekkürler.
Old 20-11-2010, 10:56   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

HUMK’nun 443/4.maddesinde (gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara ve aile ve şahsın hukukuna) ilişkin hükümlerin kesinleşmeden icra olunamayacağı hükme bağlanmıştır Mülkiyet hakkına dayalı olarak ortak alana müdahalenin men-i isteminde bulunulduğuna göre , ilam taşınmazın aynı ile ilgilidir, kesinleşmesi gerekir diye düşünüyorum. KOLAY GELSİN.
Old 21-11-2010, 13:08   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

Meslektaşlarıma katılmıyorum. Kat Mülkiyeti Knauna göre verilen kararların kesinleşmesine gerek yoktur, diye düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

Esas : 2003/21079
Karar : 2003/25946
Tarih : 01.01.2003





Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

İcra takibinin dayanağı olan Ankara 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.12.2001 tarih ve 2001/430-328 sayılı kararı 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan ve apartmanın ortak alanına el atmanın önlenmesine ilişkindir. Açıklanan bu niteliği itibarıyle olayda mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, ilamın infazı için HUMK.nun 443/4. maddesi gereğince kesinleşmesi gerekmez. Bu durumda ilamda öngörülen eklentilerin tahsili için de aynı kural geçerlidir. O halde, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsiz olduğu gibi. Kabule göre de, kararın gerekçe kısmında takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden söz edilmesine karşın hüküm fıkrasında buna aykırı olarak icra emrinin iptali ile yetinilmesi de yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 21-11-2010, 16:41   #6
gökyüzü

 
Varsayılan

Sn. dursunal, Sn. Av.Adnan Koray'ın sunduğu karar üzerine; aşağıdaki maddelerin de değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum.

KMK m.2-b) Anagayrımenkulün bağımsız bölümleri dışında kalıp, korunma ve ortaklaşa kullanma veya faydalanmaya yarayan yerlerine (ortak yerler); kat maliklerinin ortak malik sıfatıyle paydaşı bulundukları bu yerler üzerindeki faydalanma haklarına (kullanma hakkı) denir.

ve,

4721 s.TMK M.998Tapu siciline taşınmaz olarak şunlar kaydedilir:

1. Arazi,

2. Taşınmazlar üzerindeki bağımsız ve sürekli haklar,

3. Kat mülkiyetine konu olan bağımsız bölümler.

Arazinin tapu siciline kaydı, özel kanun hükümlerine tabidir.

Bağımsız ve sürekli hakların kaydedilmesi için gerekli koşullar ve usul tüzükle belirlenir. Süreklilik koşulunun gerçekleşmesi için hakkın süresiz veya en az otuz yıl süreli olması gerekir.

Kat mülkiyetine konu olan bağımsız bölümlerin taşınmaz olarak kaydı, özel kanun hükümlerine tabidir.



Ayni haklarla (örnek kararda da belirtildiği gibi mülkiyet hakkı ) ilgili bir mağduriyet sözkonusu ise elbette HUMK’nun 443 m'si gereği kararın kesinleşmesi gerekmektedir.

Fakat, yönetim planıyla belirlenmiş, mevcut durumun aksine bir işlemle; diğer bağımsız bölüm maliklerinin ortak alandan faydalanmasını engellemek ya da maliklerin herhangi bir mağduriyeti sözkonusu olmasa bile yönetim planına aykırı davranarak bu konuda ihtilaf oluşturmak gayrımenkulün aynı ile ilgili değil ana gayrımenkulün ortak alanının kullanılması ile ilgilidir. Bu nedenle bence de hükmün kesinleşmesine gerek yoktur.

Fakat Sn.Av.Adnan Koray'ın Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre verilen kararların kesinleşmesini beklemeye gerek olmadığı yönündeki görüşe katılmıyorum. Her ne kadar sözleşme hukuku gibi görünse de kat mülkiyeti veya kat irtifakına sahip gayrımenkulde bağımsız bölümler var, arsa payları hususu var ve ayrıca KMK ve HUMK'da henüz böyle bir hüküm yok.
Old 22-11-2010, 11:29   #7
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gökyüzü
Sn. dursunal, Sn. Av.Adnan Koray'ın sunduğu karar üzerine; aşağıdaki maddelerin de değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum.

KMK m.2-b) Anagayrımenkulün bağımsız bölümleri dışında kalıp, korunma ve ortaklaşa kullanma veya faydalanmaya yarayan yerlerine (ortak yerler); kat maliklerinin ortak malik sıfatıyle paydaşı bulundukları bu yerler üzerindeki faydalanma haklarına (kullanma hakkı) denir.

ve,

4721 s.TMK M.998Tapu siciline taşınmaz olarak şunlar kaydedilir:

1. Arazi,

2. Taşınmazlar üzerindeki bağımsız ve sürekli haklar,

3. Kat mülkiyetine konu olan bağımsız bölümler.

Arazinin tapu siciline kaydı, özel kanun hükümlerine tabidir.

Bağımsız ve sürekli hakların kaydedilmesi için gerekli koşullar ve usul tüzükle belirlenir. Süreklilik koşulunun gerçekleşmesi için hakkın süresiz veya en az otuz yıl süreli olması gerekir.

Kat mülkiyetine konu olan bağımsız bölümlerin taşınmaz olarak kaydı, özel kanun hükümlerine tabidir.



Ayni haklarla (örnek kararda da belirtildiği gibi mülkiyet hakkı ) ilgili bir mağduriyet sözkonusu ise elbette HUMK’nun 443 m'si gereği kararın kesinleşmesi gerekmektedir.

Fakat, yönetim planıyla belirlenmiş, mevcut durumun aksine bir işlemle; diğer bağımsız bölüm maliklerinin ortak alandan faydalanmasını engellemek ya da maliklerin herhangi bir mağduriyeti sözkonusu olmasa bile yönetim planına aykırı davranarak bu konuda ihtilaf oluşturmak gayrımenkulün aynı ile ilgili değil ana gayrımenkulün ortak alanının kullanılması ile ilgilidir. Bu nedenle bence de hükmün kesinleşmesine gerek yoktur.

Fakat Sn.Av.Adnan Koray'ın Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre verilen kararların kesinleşmesini beklemeye gerek olmadığı yönündeki görüşe katılmıyorum. Her ne kadar sözleşme hukuku gibi görünse de kat mülkiyeti veya kat irtifakına sahip gayrımenkulde bağımsız bölümler var, arsa payları hususu var ve ayrıca KMK ve HUMK'da henüz böyle bir hüküm yok.


KMK ve HUMK da özel hüküm yoksa; genel kurallar uygulanır. Kural şudur: İlamın infazı için kesinleşme aranmaz. İstisna ise kanunda gösterilmelidir.

Kat Mülkiyeti kanununda ya da HUMK da bu konuda bir hüküm yoksa kesinleşme aranmaz. Yani kanunda yok bu nedenle kesinleşme aranır demek yanlış olur. Çünkü bir istisna varsa o kanunda gösterilmelidir.


T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
Esas : 1998/7048
Karar : 1998/7658
Tarih : 23.06.1998



Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 12.6.1998 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Kat Mülkiyeti Kanununa göre verilen kararlara HUMK.nun 443. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara ilişkin nitelikte bulunmadığından icraya konabilmesi için kesinleşmesine gerek bulunmamaktadır. Borçlunun diğer itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ:Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-11-2010, 22:37   #8
gökyüzü

 
Varsayılan

Ortak yere müdahalenin önlenmesi davasında, aleyhimize verilen bir kararın infazına itiraz etmemiştik. Görüşümüz, gayrımenkulün aynına ilişkin bir karar olmadığı yönündeydi.

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
KMK ve HUMK da özel hüküm yoksa; genel kurallar uygulanır. Kural şudur: İlamın infazı için kesinleşme aranmaz. İstisna ise kanunda gösterilmelidir.

Kat Mülkiyeti kanununda ya da HUMK da bu konuda bir hüküm yoksa kesinleşme aranmaz. Yani kanunda yok bu nedenle kesinleşme aranır demek yanlış olur. Çünkü bir istisna varsa o kanunda gösterilmelidir.

Tespitiniz doğrudur.
HUMK 443. madde istisnaları saymıştır. Aynı madde hükmüne göre " ... taşınmaz mala ve bununla ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez." Bu cümledeki istina KMK'dan doğan davaları da kapsayabilir. Benim söylemek istediğim budur.

Alıntı:
Kat Mülkiyeti Kanununa göre verilen kararlara ? HUMK.nun 443. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara ilişkin nitelikte bulunmadığından icraya konabilmesi için kesinleşmesine gerek bulunmamaktadır.

Kararın, alıntıladığım bu bölümüne rağmen, Kat Mülkiyeti Kanununa göre verilen kararların tamamının, kesinleşmeden icraya konulacak kararlar olduğunu sanmıyorum.
Bu düşüncemi destekleyen bir karar bulabilirsem buraya aktaracağım
Old 12-05-2011, 16:27   #9
gökyüzü

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gökyüzü


HUMK 443. madde istisnaları saymıştır...



Bir hata, bir düzeltme!

" HUMK 433. madde istisnaları saymıştır" olacaktı. Yeni farkettim, düzeltiyorum.

Saygılarımla
Old 07-05-2023, 22:56   #10
drako

 
Varsayılan

İlgili konu hakkında güncel bir yargıtay kararı mevcut mudur?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kesinlemeden takibe konulamayan kararlar asilce Meslektaşların Soruları 5 03-06-2009 13:22
Gerekçeli kararlar Av. Çetin Meslektaşların Soruları 10 10-09-2006 01:33
Ara Kararlar erdembn Meslektaşların Soruları 2 06-09-2005 10:34
Şok Edici Kararlar! Emin GÜNEŞ Meslektaşların Soruları 1 01-06-2005 16:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09487891 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.