Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bonoda keşidecinin cirosu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-11-2009, 17:34   #1
Av.Abidin MUTLU

 
Varsayılan Bonoda keşidecinin cirosu

Müvekkil bonoda keşideci olarak imzasını attığı boş bonoyu, aynı zamanda bonoda ilk sıraya cirosunuda atarak tedavüle koymuştur. Boş olarak verdiği bononun lehtar kısmı daha sonra doldurularak ve müvekkilin cirosu iptal edilerek, tekrar lehtar tarafından ciro edilerek bono müvekkil aleyhine takibe konulmuştur.

Müvekkilin cirosunun iptal edilmiş olması, borcun ödenmiş olduğuna karine teşkil etmez mi?
Bu durumda takibi iptal ettirebilir miyiz?

Saygılarımla...
Old 10-11-2009, 18:16   #2
av.sebahattin

 
Varsayılan

sayın meslektaşım;

Sorunuz biraz eksik olmuş sanırım. Bono bilgilerini ayrıntısıyla izah edebilir misiniz? Lehdarın cirosu sizin iptal edilen cironuzdan önce mi sonra mıdır, takibe lehdar mı geçmiştir.? Senette malen mi nakden mi kaydı bulunmaktadır. Protesto mevcut mudur? İptal edilen ciroda, ciranta belli midir? Ciro silsilesi ne şekildedir.?

Cironun iptal edilmiş olması cironun yok hükmünde olduğunu gösterir. fakat bu normal bir ciro silsilesinde böyledir.

Diğer bilgileri de verirseniz daha doyurucu bir cevap verebilirim sanırım. Saygılarımla.
Old 10-11-2009, 18:38   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Abidin MUTLU
Müvekkil bonoda keşideci olarak imzasını attığı boş bonoyu, aynı zamanda bonoda ilk sıraya cirosunuda atarak tedavüle koymuştur. Boş olarak verdiği bononun lehtar kısmı daha sonra doldurularak ve müvekkilin cirosu iptal edilerek, tekrar lehtar tarafından ciro edilerek bono müvekkil aleyhine takibe konulmuştur.

Müvekkilin cirosunun iptal edilmiş olması, borcun ödenmiş olduğuna karine teşkil etmez mi?
Bu durumda takibi iptal ettirebilir miyiz?

Saygılarımla...

Bildiğiniz üzere senedi elinde bulunduran kişi ciro silsilesinde bozukluk olmadığı sürece meşru hamil sayılır.

Senedi tanzim eden borçlunun lehdardan sonra ciro koyması ve daha sonra tekrar lehdarın cirosunun olması ve senedin lehdarın elinde bulunması durumunda, son cironun sahibi olan lehdarın (dolayısıyla hamilin) kendinden önce gelen cirantaya ve haliyle senedi tanzim eden borçluya (Bu olayda her ikisi de aynı kişi, yani senet borçlusu aynı zamanda ciranta) başvurabilir. (Düşüncesindeyim) Kaldı ki ciro silsilesindeki bozukluk, lehdar ile senedi tanzim eden arasındaki ilişkiye tesir de etmez. Bu anlamda da başvuruya engel yoktur. (kanaatindeyim)

Not: Ciro silsilesinde bozukluk ciranta ve senet tanzim edeninin aynı olması nedeniyle hiç bir olumsuzluk teşkil etmez. Cirantalar arasında (lehdar ve senet borçlusu dışında) 3. bir kişi olsaydı, ciro silsilesindeki bozukluk nedeniyle 3. kişi durumundaki cirantaya gidilemezdi. Bu olayda böyle bir durum yok!
Old 10-11-2009, 18:55   #4
avukatselvi

 
Varsayılan

Hernekadar TTK'nun 688/5. maddesine göre senet metninde kime ve kimin emrine ödenecekse onun ad ve soyadının yazılması gerekir ise de tedavüle çıkarken lehdar hanesinin doldurulmuş olması halinde bu işlemin anlaşmaya aykırı yapıldığının kanıtlanması gerekir. Borçlu lehtar isminin anlaşmaya aykırı biçimde yazıldığı iddiasını yazılı delille ispat edebilir.
Öte yandan, çizilmiş ciro yok hükmündedir.Cironun çizilmiş olması borcun ödendiğinin ispatı olarak değerlendirilemez. Müvekkilinizin bonodan doğan sorumluluğu ciranta oluşundan değil senedi düzenlemesinden kaynaklanmaktadır.
(Müekkilinizin cironunun çizilmediği varsayıldığında)İlk cironun lehtara ait olmadığı ve bu haliyle ciro silsilesinde kopukluk olduğu iddiası da bu durumda dayanaksız olacaktır. Zira ,lehtarın ciro zincirinde 82.3.vs sırada)bulunması durumunda , bu bozukluk lehtar ile keşideci arasındaki ilişkiyi etkilemeyecektir.
Old 11-11-2009, 13:44   #5
Av.Abidin MUTLU

 
Varsayılan

Sayın Av.Sebahattin Bey; istediğiniz ayrıntıları aşağıda belirttim. İlginize teşekkür ederim.

Lehtarın cirosu borçlunun cirosundan sonra yapılmış, ilk sırada keşidecinin cirosu bulunmakta.

Takibe lehtar geçmiştir ve malen kaydı bulunmaktadır.Protesto mevcut değildir.
İptal edilen ciro, keşidecinin ilk sırada yer alan cirosudur.
Sadece iki şahsın cirosu vardır. İlk ciro keşidecinin, ikinci ciro ise lehtarın cirosudur. Keşidecinin cirosu da iptal edilmiş ayrıca...
Old 11-11-2009, 18:39   #6
mrtatar

 
Varsayılan

Söz konusu somut olayda;ciro silsilesindeki bozukluk olmadığı açık.Borçlu bonoya anlamsız bir şekilde 2. kez aval vermiş.Alacaklı görünenin zaten bu cirodan önce dorudan takip hakkı bulduğu ve zaten bonoyu da elinde bulundurduğu düşünüldüğünde arada kalan 2. cironun çizilerek ptal edilmesi bir anlam ifade etmez kanısındayım.Olsa olsa beyaza imzanın tarafların gerçek iradesine aykırılıktan bahisle dava açılabileceği gibi.Asıl öçnemli olan alacaklının sonradan eklenmek sureti ile bono vasfı olmayan adi evrakın bono haline getirilmesi sözkonusu ki; buda özel evrakta sahtecilik suçunu oluşturur.savcılığa bu cihette suç duyurusunda bulunulması uygun olur sanırım.
Old 12-11-2009, 10:36   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,

Yukarıda hem ben hem de sayın Avukatselvi, ciro silsilesinde bozukluk olmasının lehdarın, tanzim edene müracaatına engel olmayacağını açıkça yazdığımız halde halen ciro silsilesinde bozukluk olup olmadığının tartışıldığını görüyorum. Sanıyorum bu durum her olayda Yargıtay kararı arama gibi bir hatadan kaynaklanıyor. Bu nedenle bu yönde bir Yargıtay kararını da bulup aşağıya ekliyorum. Umarım bu konu kapanır artık.


T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1999/8441
K. 1999/8765
T. 28.6.1999

ÖZET : Çekin arka yüzündeki ciro silsilesindeki bozukluk lehtar ile keşideci arasındaki ilişkiyi etkilemez. Ancak, alacaklı ciro silsilesindeki bozukluk nedeniyle ilk cirantayı takip edemez.

DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 16.6.1999 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: 1 - Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlulardan P. Çelik San. Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddine:

2 - Borçlu M. vekilinin temyiz itirazlarına gelince takip alacaklısı B. Nakliyat A.Ş. çekin lehtarı olduğundan keşideci P. Çelik San. Tic. A.Ş.`yi çeki elinde bulundurduğu sürece her zaman takip edebilir. Çekin arka yüzündeki ciro silsilesindeki bozukluk lehtar ile keşideci arasındaki ilişkiyi etkilemez. Ancak, alacaklı ciro silsilesindeki bozukluk nedeniyle ilk ciranta olan M.`yi takip edemez. Bu durumda adı geçen M.`nin itirazının kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlu M. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda 2 no.lu bendde yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 28.6.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Karar, Kazancı yayınlarından alınmıştır.
Old 12-11-2009, 12:25   #8
korayoz

 
Varsayılan

Sayın Abidin belki hareket noktanız keşidecinin sorumluluğu değil de bononun geçersizliği olmalı. Şöyle ki bir bonodan söz edebilmemiz için bu bononun lehdarı olmalıdır. Sizin olayınızda lehdar sonrada doldurulmuş. Açık poliçeye ilişkin hükümlerden hareketle bu mümkündür ancak ilk cirolayan kişinin keşideci olması mümkün değildir. Çünkü bono keşide edilir ve lehdara verilir. İlk cirolayan kişi her durumda lehdar olmalıdır. Bununla ilgili Yargıtay kararı var mıdır bilemiyorum biraz araştırırsanız belki lehinize bir kararla karşılaşabilirsiniz.
Old 12-11-2009, 17:28   #9
av.sebahattin

 
Varsayılan

Ben de bu ciro şeklinin,silsileyi bozduğunu ve verilen Yargıtay kararının sizin olayınıza uygun olmadığını düşünüyorum.
Ciroyu çizme yetkisinin "çizilen cirantadan alacaklı olan cirantada" olduğunu düşünüyorum. Sizin senedinizde ise lehdarın kendisinden sonraki ciroyu (yani kendisinden alacaklı görünen kişinin) çizme yetkisinin olmadığını ve bu yüzden bu ciro silsilesinin düzgün olmadığını düşünüyorum.
Böyle bir olayla karşılaşmadım Sayın Meslektaşım. Sizinle birlikte akıl yürüttüm, bunu da bilmenizi isterim.
Şikayet-borca itirazınızda karşı tarafın muhtemel savunmalarını da göz önünde bulundurmanız iyi olur sanırım.
Diğer taraftan Menfi tespit ve İstirdat davası açarak malların (malen kaydı) tarafınıza teslim edilmediğini de iddia edebilirsiniz. Bildiğiniz üzere, satışa ilişkin mal teslimi tanıkla ispat edilemez.
Saygılarımı sunarım.
Old 12-11-2009, 17:45   #10
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sebahattin
Ben de bu ciro şeklinin,silsileyi bozduğunu ve verilen Yargıtay kararının sizin olayınıza uygun olmadığını düşünüyorum.
Ciroyu çizme yetkisinin "çizilen cirantadan alacaklı olan cirantada" olduğunu düşünüyorum. Sizin senedinizde ise lehdarın kendisinden sonraki ciroyu (yani kendisinden alacaklı görünen kişinin) çizme yetkisinin olmadığını ve bu yüzden bu ciro silsilesinin düzgün olmadığını düşünüyorum.
Böyle bir olayla karşılaşmadım Sayın Meslektaşım. Sizinle birlikte akıl yürüttüm, bunu da bilmenizi isterim.
Şikayet-borca itirazınızda karşı tarafın muhtemel savunmalarını da göz önünde bulundurmanız iyi olur sanırım.
Diğer taraftan Menfi tespit ve İstirdat davası açarak malların (malen kaydı) tarafınıza teslim edilmediğini de iddia edebilirsiniz. Bildiğiniz üzere, satışa ilişkin mal teslimi tanıkla ispat edilemez.
Saygılarımı sunarım.

Verilen Yargıtay kararının hangi nedenle bu olayla uyuşmadığını düşünüyorsunuz. Açıklayabilir misiniz?
Old 12-11-2009, 18:07   #11
av.sebahattin

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;

Tartıştığımız bono'da sadece 2 şahıs olmasına rağmen, 3 kadar işlem vardır.

Yapılan işlem de sahtecilik olarak görünüyor. Şayet ciro çizilmemiş olsa idi keşideci borçlu olmayacak idi. Bunu göz önünde bulurdmamız gerekir, bu olayda ciroyu çizecek sadece iki kişi vardır. biri keşideci; ikincisi ise, ciroyu çizmediği müddetçe bonoda alacaklı olarak görünmeyecek kişidir. Bu size ilginç gelmiyor mu?

Verilen yargıtay kararı olayımıza bu yüzden uygun değil. Kambiyolarda imzaların geçerliliği ilkesi bulunmaktadır. Bunun anlamı kendisinden sonraki ciro silsilesindeki kopukluğun öncesini etkilemeyeceğidir. Lehtar ile keşideci arasında bir kopukluk varsa ne yapacağız. Senedin keşidecinin eline geçmesi ödendiğini gösterir, çizilmesi ise bu "CİRONUN" "yapılmadığını gösterir. Yani senet ödenmiş ve keşidecinin eline geçmiştir. şu halde borç son bulmuştur. ciro ise ikinci sonraki cirantaya borçluyum demek. E bu da çizilmiş. yani yok hükmünde! Nasıl değerlendirmeliyiz sizce.
Bence o kadar basit bir soru değil.
Old 12-11-2009, 19:31   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sebahattin
Sayın meslektaşım;

Tartıştığımız bono'da sadece 2 şahıs olmasına rağmen, 3 kadar işlem vardır.

Yapılan işlem de sahtecilik olarak görünüyor. Şayet ciro çizilmemiş olsa idi keşideci borçlu olmayacak idi. Bunu göz önünde bulurdmamız gerekir, bu olayda ciroyu çizecek sadece iki kişi vardır. biri keşideci; ikincisi ise, ciroyu çizmediği müddetçe bonoda alacaklı olarak görünmeyecek kişidir. Bu size ilginç gelmiyor mu?

Verilen yargıtay kararı olayımıza bu yüzden uygun değil. Kambiyolarda imzaların geçerliliği ilkesi bulunmaktadır. Bunun anlamı kendisinden sonraki ciro silsilesindeki kopukluğun öncesini etkilemeyeceğidir. Lehtar ile keşideci arasında bir kopukluk varsa ne yapacağız. Senedin keşidecinin eline geçmesi ödendiğini gösterir, çizilmesi ise bu "CİRONUN" "yapılmadığını gösterir. Yani senet ödenmiş ve keşidecinin eline geçmiştir. şu halde borç son bulmuştur. ciro ise ikinci sonraki cirantaya borçluyum demek. E bu da çizilmiş. yani yok hükmünde! Nasıl değerlendirmeliyiz sizce.
Bence o kadar basit bir soru değil.

Sayın meslektaşım,

Bildiğiniz gibi bonolarda tanzim eden (Çeklerde ise keşideci) ile lehdar arasında herhangi bir kişi olamaz. Bunlar doğrudan birbirlerine muhatap olurlar. Lehdardan sonra cirolarda usulsüzlük veyahut ciro silsilesinde bozukluk söz konusu olsa bile lehdar ile keşideci (tanzim eden) arasındaki alacak-borç ilişkisi etkilenmez. Ciro silsilesindeki bozukluk lehdar dışındaki hamiller bakımından önem arzeder. Lehdar çekin aynı zamanda hamili ise, onun meşru hamil olduğu tartışmasızdır.

Yargıtay kararı da bunu söylüyor zaten. Cironun sahte olması lehdar ile tanzim eden arasındaki ilişkiye etki etmez. Lehdar dışındaki herhangi bir ciranta, ciro kopukluğu varken tanzim edene başvursaydı durum değişik olurdu. Bu olayda öyle bir durum da yoktur.

Lehdarın ismi, senet tanzim eilirken yazılı olmadığı halde anlaşmaya aykırı olarak sonradan ilgisiz bir kişi yazılmak suretiyle doldurulması hali farklı bir durumdur ve bu iddianın kesin delillerle ispatlanması gerekir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bonoda Keşidecinin adını farklı yazması avyesimcarikci Meslektaşların Soruları 4 27-11-2008 12:10
tahsil cirosu günseligonca Meslektaşların Soruları 1 26-09-2008 09:56
Temlik cirosu mu tahsil cirosu mu? Avukat Canip Kazan Meslektaşların Soruları 1 25-03-2008 01:35
Bonoda mirasçıların cirosu Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 2 02-12-2007 17:13
Bonoda keşidecinin iki kişi olması Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 2 25-04-2007 08:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06586409 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.