Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Muhdesatın mülkiyeti de devredilmiş midir?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-08-2012, 18:46   #1
gülnihal çevik

 
Acil Muhdesatın mülkiyeti de devredilmiş midir?

Herkese iyi çalışmalar.
İşin içinden çıkamadım maalesef.

Arsa 5 kişi A-B-C-D-E üzerinde paylı mülkiyette. Bu paylar imar ile oluşmuş.
Bundan 10 yıl sonra kadastro geçerken "üzerindeki köşk A-B-C ye aittir" şerhi tapu kütüğünün beyanlar hanesine işlenmiş 80 yıl kadar önce.

Müvekkil A, B-C-D-E nin paylarını zamanla satın almış ve arsanın tamamının maliki olmuş.
Müvekkil A, B'nin payını satın aldığı zaman, hem arsadaki payı çizilmiş hem de beyan hanesinde B'nin üzeri çizilmiş ve köşkteki payı sona erdirilmiş.

Şu an tapuda arsa tam payla A'nın görünmekte.
Beyan hanesinde ise "üzerindeki köşk A ve C ye aittir" denilmektedir.

C'nin arsaki payını satın alırken, ev üzerindeki mülkiyetini de satın alıp almadığımızı nasıl ispatlarız?

Bu beyanın terkinini nasıl yaparız?

Cevap veren herkese çok teşekkür ediyorum.
Old 04-08-2012, 15:29   #2
zizou21

 
Varsayılan

C'nin ev üzerinde bir mülkiyet hakkının var olduğunu sanmıyorum. Ancak tapuda yer alan bu kayıt C'nin muhdesatın aidiyetinin tespiti talepli dava açması halinde lehine olabilir.

YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/1170
K. 2003/3589
T. 2.5.2003
• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Tapu Kütüğü Beyanlar Hanesi Sadece Mevcut Haklara Aleniyet Sağlayıp Muhdesat Sahibine Ayni Bir Hak Vermediğinden Taşınmazın Kullanımının Tecavüz Teşkil Etmesi )
• TAPU KÜTÜĞÜ BEYANLAR HANESİ ( Bu Bölüme İşlenecek Kayıtların Kural Olarak Ayni veya Şahsi Hakkı Güçlendirmemesi-Beyanların Fiili ve Hukuki Durumlarla Mevcut Bazı Haklara Aleniyet Sağlamaktan İbaret Olması )
• AYNİ HAK ( Tapu Kütüğü Beyanlar Hanesindeki Şerhin Sadece Mevcut Hakkın Aleniyetini Sağlaması-Muhdesat Sahibine Ayni Bir Hak Vermemesi )
• TAPU ŞERHİ ( Beyanlar Hanesine İşlenen Şerhin Fonksiyonunun Yalnızca Mevcut Hakkın Aleniyetini Sağlamaktan İbaret Olması )
4721/m.997,1008,1009,1010,1011,1027
3402/m.19
766/m.40
ÖZET : Tapunun beyanlar hanesine yazılan şerh, taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetini belirleyip bu konuda aleniyet ve kanıtlama kolaylığı sağladığı ve muhdesat sahibine ayni bir hak vermediği için elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 9.8.2001 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.12.2002 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, paydaşı olduğu 19 parsel numaralı taşınmaz içerisinde bulunan samanlığı davalıların kullandığını belirterek elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.

Davalılardan H K samanlığın babası tarafından ve davacının rızası ile yapıldığını, elatmanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Medeni Yasa, güven ve açıklık ilkesi gereği tapu sicilini 997 ila 1027. maddelerinde düzenlemiş, nelerin sicilde yer alabileceğini kurala bağlamıştır. Bunlardan 1008. madde tapu siciline kaydolunacak ayni hakları, 1009. madde sicile şerh verilebilecek kişisel hakları, 1010 ve 1011. maddeler ise temlik hakkının sınırlamaları ile geçici tescili düzenlemiştir.

Tapu Sicil Tüzüğünün 60 ila 64 maddelerinde yedi bölüm olarak düzenlenen "Beyanlar" ise gerek tescillerden, gerekse şerhlerden farklıdır. Kütüğün beyanlar hanesine işlenen kayıt, kural olarak ne bir ayni hak ihdas eder, ne de şahsi bir hakkı güçlendirmeye yarar. Beyanların fonksiyonu, gayrimenkulle ilgili bazı fiili veya hukuki durumlara ya da zaten mevcut bulunan bazı haklara aleniyet sağlamaktan ibarettir.

Yukarıda belirtilen ilke uyarınca, 3402 sayılı yasanın 19/2 ve mülga 766 sayılı Tapulama Kanunun 40. maddelerinde yer verilen muhdesatın beyanlar hanesinde gösterilmesi hususu da kişiye herhangi bir hak vermez. Sadece madde gerekçelerinde de açıkça vurgulandığı üzere eylemli ( fiili ) durumun belirtilmesi demek olup; muhdesat sahibi yararına sürekli ve ayni bir hak meydana getirmez. Bir başka deyişle bu beyan muhdesatın aidiyeti konusunda sadece aleniyet ve kanıtlama kolaylığı sağlar.

Somut olayda, mahkemece dava konusu 19 parsel numaralı taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhe göre, samanlığın H oğlu İ ve müştereklerine ait olduğunun belirtildiği ve davalıların kullanımının elatma niteliğinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Ancak, yukarıda da açıklandığı üzere tapunun beyanlar hanesine yazılan bu şerh, taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetini belirleyip bu konuda aleniyet ve kanıtlama kolaylığı sağladığı ve muhdesat sahibine ayni bir hak vermediği için davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş, hükmün bozulması gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının yatırana geri verilmesine, 2.5.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 04-08-2012, 22:09   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Muhtesat şerhi ayni bir hak sağlamaz.Muhtesat arzın bütünleyici parçasıdır.TMK.nun 684 mad.sine göre bir şeye malik olan kimse ,o şeyin bütünleyici parçasına da malik olur.
Dolayısı ile muhtesatın arzdan bağımsız olarak satılması ,arzın ayrı muhtesatın ayrı satılması ya da muhtesatın muhafaza edilip arzın satılması söz konusu olamaz.C tapuda payını satmakla muhtesattaki payını da satmış demektir. Muhtesat şerhinin tapu idaresince kaldırılabilmesi için muhtesat sahibinin muvafakatı gerekir. Aksi halde aleyhine şerhin kaldırılması davası açılmalıdır.
Diye düşünüyorum.
Old 05-08-2012, 18:18   #4
noonemins000

 
Varsayılan

Konu ile ilgili olduğunu düşündüğümden ilginize sunarım..
Yargıtay
11. Ceza Dairesi
Esas : 1996/351
Karar : 1996/425
Tarih : 16.04.1996
*HIRSIZLIK
(765 s. TCK. m. 491)
Özet : Sanığın; müdahile satıp, üç ay sonra teslim ettiği apartman dairesinin mütemmim cüzü olan kombi ve radyatörleri satış vaadi sözleşmesi ve satış akdinde satım konusu dışında tutmaksızın hilafına söküp götürmesi eylemi, özel teslim ve tevdii sözkonusu bulunması nedeniyle hırsızlık olarak nitelendirlmelidir.
Emniyeti suistimal suçundan sanık Mehmet ’in yapılan yargılanması sonunda; TCK.nun 508, 522, 647 Sayılı Kanunun 4. ve 6. maddeleri gereğince 350.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına cezasının teciline dair Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 22.12.1995 gün ve 1995/820 esas, 1995/1034 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığının onama isteyen tebliğnamesi ile 18.3.1996 tarihinde daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
Kabul ve uygulamaya göre; sanığa TCK.nun 508. maddesinde hapis cezası yanında öngörülen ağır para cezasının hükmedilmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Yapılan yargılama, toplanıp karar yerinde gösterilen deliller ve takdir karşısında sübuta, uyuşmazlığın hukuki nitelikte olduğuna ve diğer yönlere ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak:
Sanığın, müdahile satıp, üç ay sonra teslim ettiği apartman dairesinin mütemmim cüzü olan kombi ve radyatörleri satış vaadi sözleşmesi ve satış akdinde satım konusu dışında tutmaksızın rıza hilafına söküp götürmekten ibaret olan eyleminin, özel teslim ve tevdii söz konusu bulunmaması nedeniyle hırsızlık olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilmeden, unsurları itibariyle oluşmayan inancı kötüye kullanmak suçundan yazılı biçimde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenden dolayı kazanılmış hakları saklı kalmak üzere CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.4.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 13-08-2012, 18:24   #5
gülnihal çevik

 
Varsayılan

1926 yılından önce yapılmış muhdesatların arsadan bağımsız satılma imkanı vardır. Bu durum, bizim işimize etki eder mi? Beyan hanesindeki köşk 1800 lerden kalma, ancak beyan hanesine girişi 1934 yılında olmuş.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kat Mülkiyeti Kanunu 3. maddesine göre arsa payının düzeltilmesi davası herhangi bir süreye tabi midir? Av.Hülya Büyükoğlu Meslektaşların Soruları 2 04-01-2013 15:58
Geç teslimat nedeniyle açılacak tazminat davasında mülkiyetin devredilmiş olması halinde dava hakkı. av.onder Meslektaşların Soruları 7 30-03-2012 10:40
mal rejimi davası öncesinde devredilmiş muvazaalı mallar sorunu lawyer schen Meslektaşların Soruları 6 24-11-2011 23:00
kooperatif üyeliğinin devri halinde dava hakkı da devredilmiş olur mu Mustafa KIRMIZI Meslektaşların Soruları 2 10-02-2010 09:01
Boşanma ve Parası Kardeşim Tarafından Ödenen ,Kardeşime Devredilmiş Ev tülay mumcu Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 17-04-2009 11:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04233193 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.