Fatura verilmediği gerekçesiyle ödemezlik defi öne sürülebilir mi?

Müvekkil, yine bir müteahhit olan işverenle eser söz. akdetmiştir. Müvekkil, iki blokun (apartmanın) parke seramik vs. işlerini yapmayı taşeron olarak yüklenmiştir. İş bitirilip teslim yapılmıştır; ancak teslim tutanağı düzenlenmemiştir. Müvekkilin bakiye alacağı için eser söz. dayalı ilamsız icra takibi başlatılmıştır. İş veren (borçlu), eksik fatura düzenlendiği ve işin bitirilip teslim edilmediği gerekçelerine dayanarak ödeme emrine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davası açılacaktır.
Sorularım şunlardır Sayın meslektaşlarım:
1- Fatura düzenlenmediği gerekçesiyle ödemezlik defi öne sürülebilir mi?
2- İtirazın iptali davasında teslimin yapıldığını yazılı delille mi ispatlamak zorunda kalırız? Şu anda (şimdiden) işverenin teslim tutanağı düzenlemeye yanaşmaması nedeniyle sulh hukuk mahkemesinden taşınmazlarda yapılan işlerin tespit edilmesini isteyebilr miyiz veya işlerin bitirilip teslimin yapıdığını başka hangi yollarla ispatlayabiliriz?

"Eksik fatura düzenlenmesi" hususunu tam olarak anlayamadım. Ancak anlattıklarınızdan yola çıkarak şunu düşünüyorum;
İtirazın iptali davasında borçlu işverenin gerçekten, maddi hukuk yönünden borçlu olup olmadığı inceleme yapılacaktır. Fatura düzenlenmemiş olması ödemezliği gerektirmez. Çünkü sözleşme gereğince işin bedeli "muhtemelen" belli ve likittir. Davada öncelikle işin bitirilip bitirilmediği, sözleşme gereğince ve BK gereğince muteahhidin işi-eseri eksiksiz teslim etme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği incelenecektir.
Bu arada siz icra takibi yapmakla işvereni zaten mütemerrit duruma getirmiş oluyorsunuz...

Öncelikle cevabınız için teşekkürler.
45.000 TL olan iş bedelinin 35.000 TL'si ödenmiştir. Müvekkil ise şu ana kadar 26.000 TL'lik fatura kesmiştir ve büyük olasılıkla bu fatura işverenin defterine kaydedilmiştir. "Eksik fatura verilmesi" bu şekilde olmuştur.

Yani takip ve buna karşı yapılan itiraz, geri kalan 10.000 TL için yapılmıştır.

anladığım kadarıyla alacaklıda borçluda ticaret erbabı,deftere tabiler fatura kesiyorlar.
Alacaklı 26.000tl'lik fatura kesmiş bedelini de fazlasıyla almış.
Benim kanaatime göre takip yaptığı 10.000 tl'nin bir yasal dayanağı yok.
Yaptıkları sözleşme uyarınca işi teslim edip faturasını da tebliğ edip alacağını öyle talep etmeli.
Zaten kestiği faturanın tahsilatını yapmış,müteahhit faturası olmayan bir bedeli neden ödesin.

Alıntı: Yazan Av. Fahri Güllü Müvekkil, yine bir müteahhit olan işverenle eser söz. akdetmiştir. Müvekkil, iki blokun (apartmanın) parke seramik vs. işlerini yapmayı taşeron olarak yüklenmiştir. İş bitirilip teslim yapılmıştır; ancak teslim tutanağı düzenlenmemiştir. Müvekkilin bakiye alacağı için eser söz. dayalı ilamsız icra takibi başlatılmıştır. İş veren (borçlu), eksik fatura düzenlendiği ve işin bitirilip teslim edilmediği gerekçelerine dayanarak ödeme emrine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davası açılacaktır. Sorularım şunlardır Sayın meslektaşlarım: 1- Fatura düzenlenmediği gerekçesiyle ödemezlik defi öne sürülebilir mi? 2- İtirazın iptali davasında teslimin yapıldığını yazılı delille mi ispatlamak zorunda kalırız? Şu anda (şimdiden) işverenin teslim tutanağı düzenlemeye yanaşmaması nedeniyle sulh hukuk mahkemesinden taşınmazlarda yapılan işlerin tespit edilmesini isteyebilr miyiz veya işlerin bitirilip teslimin yapıdığını başka hangi yollarla ispatlayabiliriz?

Birinci sorunuza verilen yanıta katılmaktayım. İkinci sorunuzu yanıtlamaya çalışayım. Artık eda davası açmış olduğunuz için sulh hukuk mahkemesinden bir tespit yapamazsınız. İcra takibinden önce talep etseydiniz, yapılırdı. Derdest davada keşif talep edebilirsiniz. Bilirkişi raporuyla işlerin bitirilip bitirilmediği, bedeli tespit edilecektir.

Fatura kesme zaruretinin olup olmadığı hususunda eser sözleşmeleri veya meslek odalarının getirdiği mevzuattan kaynaklanan bir zaruretin olup olmadığını bilmiyorum.
Kişisel görüşüm, fatura düzenlenmemesi eser sahibinin ödeme yükümlülüğüne engel değildir.

Sözleşmeye göre iş bedeli belirgin olduğunu düşünerek fatura ibrazı gerekmemektedir. Önemli olan iş sahibinin temerrüde düşmesidir. Bu husus sözleşmede de akdedilebilir. Ancak ödeme tarihi, yeri, şekli sözleşmede açıkça yerine getirilmemiş ise icra takibi ile temerrüt esastır.

Sözleşmede aksine bir düzenleme olmadıkça, BK.81. maddede düzenlenen Ödemezlik def'i, sözleşmenin asli edimleri için geçerlidir. Bu nedenle faturanın kesilmemesi, borç muayyen olduğu sürece kural olarak ödemenin yapılmamasına sebep gösterilemez. Hal böyle olmasına rağmen, fatura kesilmedikçe borç muayyen hale gelmiyorsa, bu istisnai durumda ancak faturanın kesilmesi gerekli olabilir.

ESER Sözleşmesinde,
İşin tamamlandığı her türlü delille ispat edilebilir (Taraflar tacir Olsa bile),
İş, işverenin hakimiyet alanında ise ayrıca bir teslime gerek yoktur. İşin tamamlandığı iş sahibine buna yönelik iradenin açıklanması ile tamamlanır.
İş sahibi (işveren) eserin ayıplı olduğu iddiasında ise bunu tespit ederek karşı tarafa süresi içinde ihbar etmeli ve seçimlik haklarından birini kullanmalıdır. Eser sözleşmelerinde taraflar tacir olsa bile, ayıbın her türlü delille ispat edileceği Yargıtay tarafından çoğunlukla kabul edilmektedir.(Aksine Yargıtay kararı olsa bile)

İşverenin ücret ödeme borcu, eserin kendisine teslim edilmesi ile doğacaktır. Eğer müteahhit eserin tamamlandığını ve sözleşmeye uygun olduğunu düşünmesi halinde (icra Takibine geçmekle bu iradesini gösterdiği düşünülebilir), işveren seçimlik haklarından birini (sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını isteme, ayıbın giderilmesini isteme hakkını v.d.) kullanmak zorundadır.

Olayınızda işveren seçimlik haklarından Onarımını(ayıbın giderilmesini) isteme hakkını kullandığı düşünülebilir. Ayıp neticesinden kullanılan seçimi sonradan değiştirilemeyeceği kabul edilmektedir. Bunun iki istisnası vardır. İlki muvafakat diğeri ise, kullanılan seçimin karşı tarafça giderilmemesi üzerine kullanılan seçimdir (ayıp giderilmediğine göre bedelden indirim yapılmasını isteme gibi).

Ayıp olmadığı iddiasında iseniz, sözleşmenin tarafınıza yüklediği tüm sorumlulukları yerine getirdiğinizi belirten bir ihtar göndermelisiniz diye düşünüyorum. Bu ihtarınıza kalan bakiye için de keşide ettiğiniz faturayı eklemelisiniz. Eğer karşı tarafın eseri bozacağından şüphelenmiyorsanız (muayene külfeti işverenindir) tespit yaptırmanıza gerek yoktur.
Uzattım sanırım
Saygılarımla.

Cevap veren tüm meslektaşlarıma; özellikle de düşüncelerimin berraklaşmasına büyük katkısı olan Sebahattin üstada çok teşekkür ederim. Bir de bu konularda Yargıtay kararı duyan, bilen mestektaşlarımın bu kararları paylaşmalarını rica eder; Saygılar sunarım...

Av. Sabahattin Bey'in yorumlarına, açıklamalarına katılıyorum. Yalnızca son kısma yani ihtar keşide edilmesi gerektiğine katılmıyorum. Çünkü işveren icra takibi ile zaten temerrüde düşürülmüş durumda..
Saygılar selamlar..