Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

TCK 245/3 bileşik suç mudur?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-08-2009, 15:15   #1
akil

 
Soru TCK 245/3 bileşik suç mudur?

Değerli meslektaşlarım tck 245/3 de sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişinin, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır. Şüpheli başkasının hesabı ile ilişkilendirerek sahte bir kredi kartı üretmiş veya devralmış ve bu kartla alışveriş yapmıştır. Bu durumda 245/2-3 den ayrı ayrı mı cezalandırılmalıdır ? yoksa 245/3 de bileşik suç mu düzenlenmiştir ?
Old 18-08-2009, 17:20   #2
Av. Gülşah Soylu

 
Varsayılan

sayın akil; TCK 245 md.de düzenlenen suçlar açısından özel bir içtima kuralı getirilmemiştir.suçların içtimaına ilişkin genel hükümler uygulanacaktır.
maddenin 3.fıkrasında tanımlanan suç açısından başka suç tipleri ile fikri içtima ,bileşik suç durumları söz konusu olmaz.çünkü bu fıkradaki suçtan dolayı failin cezalanrılabilmesi için fiilin daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmaması gerekir. bu ndenele bileşik suç söz konusu olmaz.dikkat ederseniz de;
245/3 de tanımlanan suçun maddi unsuru sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlamaktır. yani 245/3 fıkradaki suçun neticesi; failin sahte kart oluşturan veya kart üzerinde sahtecilik yapıp bunu kullanarak haksız bir yarar elde etmiş olmasıdır. 245/2 de ise sahte kartın kullanılark yarar sağlanması aranmamaktadır.
ii çalışmalr
Old 18-08-2009, 21:36   #3
üye15547

 
Varsayılan

mürekkep suç yoktur.çünkü; suçlardan biri, diğerinin unsuru veya ağırlatıcı sebebi değildir. gerçek içtima uygulanır.
Old 19-08-2009, 10:29   #4
akil

 
Varsayılan

Öncelikle vakit ayırdığınız için teşekkür ediyorum.
3. fıkrayı 1.fıkra ile mukayese edersek; 1 fıkradabaşkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimsenin, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlaması halinde üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır . burada kişinin kartı ele geçiriş veya elinde bulundurma sebebi hırsızlık, yağma, güveni kötüye kullanma vb. olabilir. fail bu suçlar nedeni ile de cezalandırılmayacak mıdır? kanaatimce cezalandırılacaktır.1. ve 3. fıkrada kredi kartını kullanarak haksız menfaat elde etme cezalandırılmaktadır. Aralarındaki fark 3.fıkrada araç olarak kullanılan kartın sahte olmasıdır. Peki 3. fıkrada sahta kartın kullanılması mı yoksa üretilen kabul edilen vb. şekilde elde bulundurulan kartın kullanılması mı cezalandırılmaktadır ? sayın soylunun dediği gibi sahte kartın üretilmesi satın alınması kabul edilmesi bu fıkranın maddi unsuru mudur ? yoksa amaç ve araç suç olarak iki suç mu vardır ?
Old 19-08-2009, 13:22   #5
üye15547

 
Varsayılan

Meramınızı tam olarak anlayamamakla birlikte ve anladığım kadarıyla:

''...3. fıkrayı 1.fıkra ile mukayese edersek; 1 fıkradabaşkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimsenin, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlaması halinde üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır . burada kişinin kartı ele geçiriş veya elinde bulundurma sebebi hırsızlık, yağma, güveni kötüye kullanma vb. olabilir. fail bu suçlar nedeni ile de cezalandırılmayacak mıdır? kanaatimce cezalandırılacaktır...''

evet cezaalandırılır. kanaatiniz doğru.


''...Peki 3. fıkrada sahta kartın kullanılması mı yoksa üretilen kabul edilen vb. şekilde elde bulundurulan kartın kullanılması mı cezalandırılmaktadır ? sayın soylunun dediği gibi sahte kartın üretilmesi satın alınması kabul edilmesi bu fıkranın maddi unsuru mudur ? yoksa amaç ve araç suç olarak iki suç mu vardır ? ''

245/3 de açıkça belirtildiği gibi, bu fıkradaki suçun oluşabilmesi için; ''sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak'' tek başına yeterli olmayacak, failin, kendisine veya başkasına bu kullanma sonucunda yarar sağlaması da gerekecektir. Dolayısıyla 3. fıkrada, ne kartın kullanılması, ne de kartın bulundurulması cezalandırılmamakta, kartın kullanılması dolayısıyla failin kendisine veya bir başkasına yarar sağlaması cezalandırılmaktadır. Bu yüzden iki ayrı suç yoktur. Örneğin, bir kimse sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullansa ve fakat, ne kendisine ne de başkasına yarar sağlayamasa, bu durumda 245/3 deki suç, sırf bu kartlar kullanıldı diye işlenmiş sayılamaz. Çünkü; esas olarak müeyyideye bağlanmış sonuç gerçekleşmemiş: fail ne kendisine ne de başkasına yarar sağlayamamıştır. Dolayısıyla suç oluşmaz. Duruma göre teşebbüs veya gönüllü vazgeçme veya işlenemez suç hükümleri uygulanabilir.
Old 20-08-2009, 10:45   #6
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın akil,

Konuyla ilgili olarak Sayın Uğur Topsakal'ın görüşlerine katılıyorum.

"4" no.lu mesajınızda başkasına ait bir kredi kartını ,örneğin hırsızlık suretiyle, ele geçiren kişinin hem hırsızlık suçundan hem de bu kartı kullanarak menfaat elde ettiği için 245/1'den cezaladırılması gerektiğini belirtmişsiniz. Bu görüşünüze katılıyorum.

Bu görüşünüzdeki mantığı 245/2 ve 245/3'e uyguladığınızda da aynı sonuç ortaya çıkıyor:

Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı "üreten", "satan", "devreden", "satın alan" veya "kabul eden kişi" 245/2'den cezalandırılacaktır.

Bu kişi bununla yetinmeyip bir de sahte kartı kullanmak suretiyle kendisi ya da başkası lehine menfaat temin ederse bir de 245/3'ten cezalandırılması gerekecektir.

Her iki fıkrada cezalandırılan eylem birbirinden farklıdır. Dolayısıyla bence de içtima kurallarını uygulamak mümkün görünmemektedir.

Saygılar
Old 20-08-2009, 13:47   #7
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

Yargıtay 11.Daire
Tarih:2009-05-06
Esas No:2008/20909
Karar No:2009/5303

ÖZET : a)Hesap açtırarak bankamatik kartı aldığı, ancak bu kartı herhangi bir alış verişte kullanmadığı ve hesaba ait hiçbir hareket olmadığının belirtilmesi ve sanığın bu kartı kullanarak çıkar sağlamaya yönelik bir eylemde bulunduğuna dair iddia ve delil bulunmaması nedeniyle, sanığın sahte kimlikle banka kartını temin etmekten ibaret eyleminin 5237 sayılı Yasanın 245/2 maddesinde öngörülen suçu oluşturduğu,
b)5237 sayılı TCK nun 245/3, 43 ve 245/3, 35/2 maddeleriyle ceza verilmesi istemini içeren esas hakkındaki mütalaanın verildiği oturumda hazır bulunan ve savunması sorulan sanığa ayrıca ek savunma hakkı tanınması gerekmez.
c)Suç konusu sahte belgenin mahkemece bizzat incelenmesi gerekir.

I-Fortisbank’tan alınan sahte kredi ve Türkiye Ekonomi Bankasından alınan banka kartının kötüye kullanılması suçlarından mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Yasanın 245/3 maddesinde düzenlenen sahte banka kartını kullanmak suretiyle çıkar sağlama suçunun teşebbüs aşamasında kalması için suçun icra hareketlerine başlanması ve sanığın elinde olmayan engel nedenlerle sonucuna ulaşamaması gerektiği cihetle; kartı veren bankanın 13.02.2008 günlü yazısında, sanığın 13.09.2007 tarihinde hesap açtırarak bankamatik kartı aldığı, ancak bu kartı herhangi bir alış verişte kullanmadığı ve hesaba ait hiçbir hareket olmadığının belirtilmesi ve sanığın bu kartı kullanarak çıkar sağlamaya yönelik bir eylemde bulunduğuna dair iddia ve delil bulunmaması nedeniyle, Ceza Genel Kurulunun 27.05.2008 gün ve 87/150 sayılı kararında açıklandığı üzere, sanığın sahte kimlikle banka kartını temin etmekten ibaret eyleminin 5237 sayılı Yasanın 245/2 maddesinde öngörülen suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Yasanın 245/3, 35 maddeleriyle hüküm kurulması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK nun 245/3, 43 ve 245/3, 35/2 maddeleriyle ceza verilmesi istemini içeren esas hakkındaki mütalaanın verildiği 12.05.2008 günlü oturumda hazır bulunan sanığa esas hakkında mütalaaya karşı diyeceklerinin sorulması ve sanığın da mahkum edildiği suçtan haberdar olup savunmasını yaparak önceki savunmalarını tekrarladığını belirtmesi karşısında ek savunma verilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki düşünceye iştirak olunmamıştır.
Daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunması nedeniyle 5728 sayılı Yasa ile değişik CMK. nun 231. maddesinin uygulanması olanağı bulunmayan sanık hakkında toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin, cezaları azaltıcı ve artırıcı sebeplerin nitelik ve dereceleri takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin suç kastı olmadığına, fazla ceza verildiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Sahte nüfus cüzdanı kullanmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;
Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, adli emanette kayıtlı suça konu nüfus cüzdanı duruşmaya getirilip incelenerek özellikleri duruşma tutanağına yazılmadan ve gerekçeli kararda aldatma niteliğini taşıyıp taşımadığı tartışılmadan, ayrıca denetime olanak verecek şekilde suça konu belge dosya içerisinde de bulundurulmadan bilirkişinin denetlenemeyen raporu doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 06.05.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 21-08-2009, 13:28   #8
akil

 
Varsayılan

yanıtlar ve karar için teşekkür ediyorum.Sayın topsakal 245/3 deki suçun oluşması için yarar sağlanması gerektiği hususundaki açıklamalarınızda hemfikiriz. 245/3 içinde iki suç olup olmadığını değil, 245/2 ile 3 arasındaki ilişikiyi sormaktayım. yani kişinin 245 kapsamında satın alarak veya üreterek kabul ederek vb. şekillerde elde bulndurduğu kartı kullanması ve yarar sağlaması halinde
a) hem 245/2 hem 245/3
b) sadece 245/3 den cezalandırılır ?
Old 21-08-2009, 17:35   #9
üye15547

 
Varsayılan

sn. akil

sorularınızın cevabı 6 numaralı sn.engin özoğul'un mesajında mevcut. bir göz atın.

hoşçakalın.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bağlantılı Bileşik İkrar- İkrarın Bölünebilmesi-yemin halit pamuk Meslektaşların Soruları 10 29-05-2014 11:58
bileşik faiz Ekin EKŞİ YILMAZER Hukuk Sohbetleri 3 23-05-2008 15:18
Yeni TTK tasarısı bileşik faiz ile ilgili yeni düzenlemeler getiriyor Av.Yüksel Eren Hukuk Haberleri 0 26-12-2007 08:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05366397 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.