Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ssk nın ilaçlı stent geri ödemelerinin hastalara yapılıp yapılmadığı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-03-2008, 15:15   #1
johnross

 
Varsayılan ssk nın ilaçlı stent geri ödemelerinin hastalara yapılıp yapılmadığı

ssk zorunlu olarak doktor raporuyla kullanılması mecburi olarak görülen yurt dışından getirtilen stentlerin sadece yerli stent miktarı kadar ödeme yapılacağı beliritlmiş, emekli sandığının bu yönde almış olduğu kararlar danıştay tarafından reddedilmiştir. ssk nın bu tip kararlarına ilişkin yargı kararının olup, olmadığı tarafıma acilen bilgi verirseniz sevinirim iyi çalışmalar. (karar varsa eklerini)
Old 27-03-2008, 17:43   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. Danistay
2.Dairesi

Esas: 2004/2524
Karar: 2006/970
Karar Tarihi: 27.03.2006

ÖZET: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun <Tedavi Yardımı> başlıklı 209. maddesinin değişik 1. fıkrasında <Devlet memurları ile herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmayan eşlerinin veya bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve ikiden fazla dahi olsa aile yardımı ödeneğine müstahak çocuklarının hastalanmaları halinde, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurumlarında ayakta veya yatarak tedavileri kurumlarınca sağlanır. Ancak tedavi giderleri ve yol masraflarının ödenebilmesi için, tedaviye resmi tabip raporu ile lüzum gösterilmesi şarttır.> hükmüne yer verilmiştir. Yasaların uygulanmasını göstermek için çıkartılan talimat, yönetmelik ve tüzüklerin dayalı oldukları yasalara aykırı düzenlemeler taşıyamayacakları idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. 657 sayılı Yasanın 209. maddesinde Devlet memurlarının tedavi giderlerinin ödenmesi konusunda tedaviye resmi tabip raporuyla lüzum gösterilmesi gerektiği açıkça hükme bağlanmış; başkaca bir koşul veya sınırlama getirilmemiştir.

(657 S. K. m. 209) (Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği m. 35)

Davacı : …

Karşı Taraf: 1- Maliye Bakanlığı

2- Milli Eğitim Bakanlığı

İsteğin Özeti: Davacı, koroner arter hastalığının tedavisinde kullanılan üç adet <introkoroner stent> (drugeluting) bedeli olan 10.611.150.0000.- TL tutarında fatura bedelinin ödenmemesine ilişkin 8.12.2003 günlü işlem ile dayanağı olan 2003 Mali yılı 3 Seri Nolu Bütçe Uygulama Talimatının 21/2. maddesinin iptalini ve söz konusu meblağın yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine hükmedilmesini istemektedir.

Maliye Bakanlığı'nın Savunmasının Özeti: Yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Ahmet Çobanoğlu

Düşüncesi: Dava konusu bireysel ve düzenleyici işlemlerin iptali ile stent bedelinin ödenmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: Celalettin Yüksel

Düşüncesi: Dava kroner arter hastalığının tedavisinde kullanılan üç adet <introkroner stent> (drugelutıng) bedeli olan 10.611.150.000 TL tutarındaki fatura bedelinin ödenmemesine ilişkin işlem ile dayanağı, 2003 Mali Yılı 3 seri nolu Bütçe Uygulama Talimatının 21/2. maddesinin iptali ve 10.611.150.000 TL. nın yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun <Tedavi Yardımı> başlıklı 209 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında; Devlet memurları ile eşlerinin veya bakmakla yükümlü oldukları anne, baba ve çocuklarının hastalanmaları halinde, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurumlarında ayakta veya yatarak tedavileri kurumlarınca sağlanır. Ancak tedavi giderleri ve yol masraflarının ödenebilmesi için, tedaviye resmi tabip raporu ile lüzum gösterilmesi şarttır.> hükmüne yer verilmek suretiyle, sağlık raporu ile kullanılmasının zorunlu olduğuna karar verilen tedavi giderlerinin ödenmesi öngörülmüştür.

Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin çeşitli protezler başlıklı 35. maddesinde sağlık kurumları ve kuruluşlarının yetkili uzmanlarının göstereceği lüzum üzerine tedavi amacıyla kullanılan ve gerek yurt içinden sağlanan gerekse yurt içinden sağlanması mümkün olmaması sebebiyle yurt dışından getirilmesi zorunlu vücut organı protezlerinin bedelleri ödenir" hükmü yer almıştır.

2003 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatının (Seri no 3) 21/2. maddesinde, <Talimata ekli Ek 5/A listesinde belirtilen malzeme bedellerinin talimatının 23.1.maddesinde belirtilen esaslara göre Emekli Sandığının protokol fiyatlarını aşmayacak şekilde fatura edilerek hastanın kurumundan tahsil edileceği esası> getirilmiştir.

657 sayılı Yasanın 209. maddesinde Devlet memurlarının Tedavi giderlerinin ödenmesi konusunda tedaviye resmi tabip raporu ile lüzum gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, başkaca bir sınırlama getirilmemiştir.

2003 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatının 21.1. maddesinde, Yönetmeliğin 35. maddesine göre hazırlanan organ protez ve ortezlerinin (Ek-5) sayılı listede gösterildiği belirtildikten sonra, sözü edilen malzemenin öncelikle sağlık kurumları tarafından temin edilerek hastalara kullanılacağı, hastanın kurumuna fatura edilecek bedelin en kısa süre içinde resmi sağlık kurumuna ödeneceği belirtilmiştir.

Resmi sağlık kurumları tarafından Yatan Hastalara Reçete edilemeyecek ve Faturalarda Gösterilecek Tıbbi Sarf Malzemelerine ilişkin Ek-A/5 listesinde belirtilen malzemelerin hiç bir şekilde reçete edilerek dışarıdan temin edilemeyeceği ve Talimatın 23.1. maddesinde belirtilen esaslara göre Emekli Sandığı Protokol fiyatlarını aşmayacak şekilde fatura edilmek suretiyle hastanın kurumundan tahsil edileceği, kurala bağlanmıştır.

Dava konusu olayda ise, <aterosklerotik kroner kalp> rahatsızlığı teşhisi konulan ve yapılan anfiografi sonucunda üç adet ana damarının tıkalı olduğu belirlenen davacının tıkalı damarlarının by-pass yerine yurt dışından ithal edilen ilaçlı stent ile açılabileceğine karar verilmesi üzerine, sağlık kurulu raporu ile dışarıdan alınan stentler için 7600 dolar karşılığı 10.611.500.000 TL ödediği, Ticaret odasında raice uygunluğu onaylanan fatura bedelinin Emekli sandığı protokol fiyatından yüksek olduğu gerekçesiyle ödenmemesi sebebiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Alt düzeydeki bir düzenleyici işlemle, dayanağı olan ve üst norm niteliğindeki Yasa ve Yönetmelik hükümlerinin gözardı edilemeyeceği normlar hiyerarşisinin bir gereği olduğundan 2003 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatının 21.2.maddesi ile yapılan düzenlemede ve hastanece temin edilmesi zorunlu malzemelerden olan stentlerin, hastanece alınmaması üzerine dışarıdan davacı tarafından bedeli ödenerek alınması sebebiyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan sebeplerle, dava konusu Talimatın 21.2.maddesi ile ona dayalı olarak tesis edilen işlemin iptalinin ve stentlerinin bedeli olan 10.611.500.000 TL nin yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmüştür.


TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Davacı, koroner arter hastalığının tedavisinde kullanılan üç adet <introkoroner stent> (drugeluting) bedeli olan 10.611.150.000.-TL tutarındaki fatura bedelinin ödenmemesine ilişkin 8.12.2003 günlü işlem ile bu işlemin dayanağı olan 2003 Mali Yılı 3 Seri Nolu Bütçe Uygulama Talimatının 21/2. maddesinin iptalini, 10.611.150.000.-TL'nın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesini istemektedir.

Dava konusu Bütçe Uygulama Talimatının 21/2. maddesinde, Talimata ekli Ek 5/A listesinde belirtilen malzeme bedellerinin talimatın 23.1. maddesinde belirtilen esaslara göre, Emekli Sandığının Protokol fiyatlarını aşmayacak şekilde fatura edilerek hastanın kurumundan tahsil edileceği esası düzenlenmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun <Tedavi Yardımı> başlıklı 209. maddesinin değişik 1. fıkrasında <Devlet memurları ile herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmayan eşlerinin veya bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve ikiden fazla dahi olsa aile yardımı ödeneğine müstahak çocuklarının hastalanmaları halinde, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurumlarında ayakta veya yatarak tedavileri kurumlarınca sağlanır. Ancak tedavi giderleri ve yol masraflarının ödenebilmesi için, tedaviye resmi tabip raporu ile lüzum gösterilmesi şarttır.> hükmüne yer verilmiştir.

Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin <Çeşitli protezler> başlıklı 35. maddesinde; <Sağlık kurumları ve kuruluşlarının yetkili uzmanlarının göstereceği lüzum üzerine tedavi amacıyla kullanılan ve gerek yurtiçinden sağlanan gerekse yurtiçinden sağlanmasının mümkün olmaması nedeniyle yurtdışından getirilmesi zorunlu vücut organı protezlerinin bedelleri ödenir...> hükmü getirilmiştir.

Yasaların uygulanmasını göstermek için çıkartılan talimat, yönetmelik ve tüzüklerin dayalı oldukları yasalara aykırı düzenlemeler taşıyamayacakları idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. 657 sayılı Yasanın 209. maddesinde Devlet memurlarının tedavi giderlerinin ödenmesi konusunda tedaviye resmi tabip raporuyla lüzum gösterilmesi gerektiği açıkça hükme bağlanmış; başkaca bir koşul veya sınırlama getirilmemiştir.

2003 Mali yılı 3 seri nolu Bütçe Uygulama Talimatının 21.1. maddesinde ise, Yönetmeliğin 35. maddesi gereğince Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığınca hazırlanan organ protez ve ortezleri (Ek5) sayılı listede gösterildiği belirtilmiş; protez, ortez ve diğer tedavi edici tıbbi malzemelerin öncelikle resmi sağlık kurumları tarafından temin edilmek suretiyle hastalara kullanılacağı, bu şekilde hastalara kullanılan protez, ortez ve tıbbi malzemelerin hastanın kurumuna fatura edileceği, bedelin en kısa süre içerisinde kurum tarafından resmi sağlık kurumuna ödeneceği vurgulanmıştır.

İptali istenilen 21.2. maddenin üst başlığı <Hastanelerce Temini Zorunlu Malzemeler> olup bu Talimata ekli <Resmi Sağlık Kurumları Tarafından Yatan Hastalara Reçete Edilemeyecek ve Faturalarda Gösterilecek Tıbbi Sarf Malzemeleri>ne ilişkin Ek 5/A listesinde belirtilen malzemelerin hiç bir şekilde reçete edilerek dışarıdan temin edilemeyeceği ve Talimatın 23.1. maddesinde belirtilen esaslara göre Emekli Sandığının protokol fiyatlarını aşmayacak şekilde fatura edilmek suretiyle hastanın kurumundan tahsil edileceği düzenlemesi getirilmiştir.

Dava konusu olayda ise, <arterosklerotik koroner kalp hastalığı> teşhisi konulan ve yapılan anjiografi neticesinde üç adet ana damarının tıkalı olduğu belirlenen davacının, tıkalı damarlarının by pass ameliyatı yerine, yurt dışından ithal edilen ilaçlı stent ile açılabileceğine karar verilmesi üzerine üç adet ilaçlı introkoroner stentin sağlık kurulu raporu ile dışarıdan temin edildiği, davacı tarafından stentler için toplam 7600 dolar karşılığı olan 10.611.150.000.- TL'nin ödendiği, Ticaret Odasınca rayice uygun olduğu konusunda onay verilen fatura bedellerinin ödenmesi için yapılan başvuru üzerine, Bütçe Uygulama Talimatının 21.2. maddesinde yer alan hükme aykırı olarak Emekli Sandığına ait protokoldeki fiyatlar esas alınmadığı gerekçesiyle ödemenin yapılmadığı anlaşılmıştır.

Oysa yukarıda da belirtildiği gibi, Talimat hükümleriyle Yasa ve Yönetmelik hükümlerine aykırı düzenleme getirilmesi mümkün değildir. Üstelik Talimatla, hastanelerce temini zorunlu malzemeler arasında sayılan stentlerin hastanece temin edilememesi üzerine dışarıdan temin edildiği de açıktır.

Açıklanan nedenlerle 2003 Mali yılı 3 Seri Nolu Bütçe Uygulama Talimatının 21/2. maddesinin ve bu maddeye dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemin iptaline, stentlerin fatura bedeli olan 10.611.150.000 TL. nın dava tarihi olan 10.12.2003 gününden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü gösterilen yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine 27.03.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 02-03-2009, 13:48   #3
baruter

 
Varsayılan

Son dönemde bu hususta dava açan meslektaşımız var mı? Düzenleme Maliye Bakanlığından tamamen SGK kurumuna geçmiş ve tebliğlerde bu kurumca yayınlanmaktadır. Bu tebliğlerde ilaçlı stent fiyatı bulunmamakta. Zaten İlaçlı stent konusunda SGK tarafından hiçbir ödeme yapılmadığını duydum. Dava açan meslektaşlarımız, İş Mahkemesi'ne mi açtılar, davanın durumu nedir paylaşırlarsa sevinirim. teşekkürler.
Old 25-03-2009, 13:51   #4
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Baruter,
Ben bu konuda dava açtım fakat süreden reddedildi. O tarihte Danıştay kararı olmadığı için müvekkil, bunun haklı olduğunu sanmış ve parayı çekmiş. Ret gerekçesi asgari ödenen stent bedelinin çekildiği tarihten itibaren süreler işlermiş. Şu saatten sonra ancak yeni hastaların yararına bu Danıştay kararı.
Saygılar...
Old 25-03-2009, 18:09   #5
turbo

 
Varsayılan

Sayın Trinity,
Benim de benzer bir dosyam halen görülmekte.
Rica etsem bana red kararını ulaştırabilir misiniz?
Şimdiden teşekkür ederim.
Old 25-03-2009, 22:33   #6
baruter

 
Varsayılan

Süre yönünden reddedildiğine göre davanızı idare mahkemesinde açtığınız sonucuna vardım. Yeni dönemde görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu söylenmiş forumda. İş mahkemeleri kanunu 1.maddesine göre olabilir. Zira önceki gibi yönetmeliğin iptaline yönelik bir talep olmayacak. Mahkeme önünde ilaçlı stent uygulamasının zorunlu olduğunun tespit edilmesi gerekecek.Yanılıyor muyum ?
Old 25-03-2009, 22:42   #7
baruter

 
Varsayılan

Ancak iş kanunu içerisinde bu konuda düzenleme bulamadım. Dolayısıyla İş Kanunu 1.madde kapsamında hizmet sözleşmesi veya iş kanunu kapsamında olmadığı da söylenebilir.
Old 26-03-2009, 10:25   #8
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,
Ben idari işlemin iptali ve eksik ödenen fatura bedelinin tahsili için idari yargıda dava açtım. Konunun İş Kanunu kapsamında kaldığına katılmıyorum. Sayın Turbo kararı size özel mesaj olarak atıyorum.
Saygılar...
Old 27-03-2009, 10:33   #9
baruter

 
Varsayılan

Sayın Trinity, burada eklenen Danıştay kararları incelendiğinde idare mahkemesinde Maliye Bakanlığı ve hastaneler aleyhine açılan davalar olduğu görülüyor. Ancak benim elimdeki cevap Maliye Bakanlığı veya hastaneden değil, SGK'dan verilmiş. SGK'nın bu red kararı idari bir kararmıdır ? Evet, idari bir karardır ancak yalnızca müvekkilin sağlık sigortası ile ilgilidir diye düşünerek ben de İş Mahkemesinde dava açtım. Davamın dayanağını SGK'yı birleştiren mevzuata bağladım. Davanızla ilgili gelişmeleri buradan bildirirseniz memnun olurum.
Old 27-03-2009, 13:01   #10
baruter

 
Varsayılan

Yeni tarihli olması bakımından aşağıdaki kararı da ilginize sunuyorum.


T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ
KURULU
YD. İtiraz No: 2008/778
*
*
*************** İtiraz Eden (Davalılar)******* : 1-Maliye Bakanlığı-ANKARA
************************************************** ************ * 2-Ankara Üniversitesi Rektörlüğü-ANKARA
************************************************** ************ * Vekili :
*************** Karşı Taraf (Davacı)********* :
*************** Vekili************************************ :
*
*************** İstemin Özeti********************** : Danıştay İkinci Dairesi'nce verilen ve yürütmenin durdurulması isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne ilişkin bulunan 1.7.2008 günlü, E:2007/2534 sayılı karara, davalı idareler itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulması isteminin kabulü yolundaki bölümünün kaldırılmasını istemektedirler.
**************** Danıştay Tetkik Hakimi Yalçın Macar'ın Düşüncesi: İtirazların reddi gerektiği düşünülmektedir.
*************** Danıştay Savcısı Saadet Ünal'ın Düşüncesi************* : İtiraz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, Danıştay İkinci Dairesi'nce verilen yürütmenin durdurulması isteminin kısmen kabulüne, kısmende reddine ilişkin kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, itirazın reddi gerekeceği düşünülmektedir.
*
TÜRK MİLLETİ ADINA
*************** Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca gereği görüşüldü:
*************** Dava, Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde Fakülte Sekreteri olarak görev yapan davacının, tedavisinde kullanılan üç adet ilaç salınımlı koroner stent bedelinin ödenmesi için yaptığı başvuruların reddine ilişkin 29.9.2006 günlü, 139 sayılı Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı işlemi ile 2.10.2006 günlü, 1765 sayılı Ankara Üniversitesi Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı işleminin, bu işlemlerin dayanağını oluşturan ve 29.4.2006 günlü, 26153 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nin (Sıra No:6) 20.1. maddesinin üçüncü fıkrasındaki "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) listesinde yer alan 'Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir." ibaresi ile EK-5/C sayılı Liste'nin 177. sırasının iptali ile stent bedelinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
*************** Açılan bu dava sonunda, Danıştay İkinci Dairesi'nin 1.7.2008 günlü, E:2007/2534 sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 209. maddesine 5234 sayılı Yasa'yla eklenen altıncı fıkra ile 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 10. maddesine yine aynı Yasa'yla eklenen (p) ve (r) bentleriyle Maliye Bakanlığı'na verilen ve tedavi giderlerinin kurumlarca karşılanacak kısmının belirlenmesine ilişkin bulunan yetkinin, tedavi giderleri ile ilgili olarak serbest piyasa ortamında sunulan çeşitli mal ve hizmetler bakımından oluşan farklı fiyatlar arasından azami faydayı en düşük maliyetle sağlayacak olanın seçilerek bedelinin ödenmesinin temin edilmesi, böylelikle gereksiz kaynak aktarımının önüne geçilerek kamu kaynaklarının yerinde kullanılması, ayrıca planlama ve bazı düzenlemelerin yapılabilmesi amaçlarıyla kullanılması gerektiği, bunun dışında, bu yetkinin veriliş amacının aşılarak, ilgililerin sağlık hizmetine ulaşmasının engellenmesinin veya ağır bir mali yük altında bırakılması sonucunu doğuracak şekilde uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı, Sağlık Bakanlığı'nın ara kararlarına verdiği yanıtların birlikte değerlendirilmesi sonucunda, diyabetes mellitusu (şeker hastalığı) olan referans damar çapı 3.5 mm altında olan olgular, sol ön inen koroner arter (LAD) proksimal (merkeze veya orta bölgeye yakın) ve orta bölgede darlık bulunan ve referans damar çapı 3 mm ve altında olan olgular, önemli bir miyokard (kalp kası) alanını besleyen referans damar çapı 3 mm ve altında olan koroner arterler; çıplak stentlerin restenozuna (tıkanıklığına) bağlı koroner arter darlığı olanlar, cerrahi şansı olmayan ve canlı miyokard alanını besleyen açık tek koroner arterdeki darlıklar ile 15-36 mm arasındaki uzun darlıklarda ilaçsız stentlerin tekrar tıkanma riskinin yüksekliği karşısında ilaçlı stentlerin kullanımının tıbbi açıdan gerekli olduğunun, bunun yanında daha önce bypass ameliyatı olmuş kişiler bakımından da ikinci ve üçüncü ameliyatlardaki riskin yüksekliği karşısında, sayılan* koşullardan birini taşıması halinde öncelikle ilaç kaplı stentlerin tercih edilmesinin gerektiğinin, ayrıca bifurkasyon bölgelerindeki tıkanıklıklar bakımından da ağırlıklı olarak ilaçlı stentlerin kullanıldığının, ancak bu yönde henüz yeterli bilimsel verinin olmaması nedeniyle tavsiye edilmediğinin,, 1219 sayılı Yasa ve Tıbbi Deontoloji Tüzüğü ile yapılacak tedaviyi belirleme konusunda doktorlara verilen yetki ve getirilen kurallar doğrultusunda hastanın tedavisi için gerekli görülmesi halinde bu bölgelerde kullanılan ilaçlı stent bedelinin de ödenmesinin gerektiğinin anlaşıldığı, başka bir ifadeyle, ilaçlı stent tedavisinin alternatifinin bypass ameliyatı olduğu tüm durumlarda ilaçlı stent bedelinin Devletçe ödenmesinin gerektiği sonucuna ulaşıldığı, bütün bu açıklamalar ışığında, ilaçlı stentlerin belirli durumlarda kullanılmasının tıbben gerekli olduğu anlaşıldığından, Maliye Bakanlığı'na verilen yetkinin, Sağlık Bakanlığı'nın görüşü de alınmak suretiyle, bilimsel ölçütler açıkça belirlenerek, zorunlu olmayan durumlarda ilaçlı stent kullanılması halinde ödeme yapılmaması ve yapılacak ödemelerde aynı faydayı sağlayan ilaçlı stentler arasında en ucuz olanının bedelinin belirlenmesi suretiyle ödenmesi yolunda kullanılması gerekirken, uyuşmazlık konusu Tebliğde koroner stentlerle ilgili olarak hiçbir düzenleme yapılmayarak, kişilerin tedavileri ile ilgili olarak tıbben gerekli görülen ilaçlı stent bedelini ödemek zorunda bırakılmalarının sosyal hukuk devleti ilkesine aykırılık taşıdığı gibi, anılan üst hukuk normlarına da aykırı olduğu, diğer yandan, davalı Maliye Bakanlığı'nca ödemelerin Tebliğin 20.2. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan hüküm doğrultusunda yapıldığının ifade edildiği, ancak bu maddenin tıbbi sarf malzemeleri ile ilgili olduğu, oysa Sağlık Bakanlığı'nca ara kararına verilen yanıtta stentlerin tıbbi sarf malzemesi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığının, ortez olduğunun belirtildiği, bu durumda stentlerin Tebliğin 20.1. maddesi veya ortak hükümlere ilişkin 20.4. maddesinde düzenlenmesi gerektiği, ancak bu maddelerde herhangi bir düzenlemenin yapılmamış olduğu, bu nedenle dava konusu edilen Tebliğin 20.1. maddesin üçüncü fıkrasındaki "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) listesinde yer alan 'Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir."* ibaresinin, sözü edilen listede ilaçlı stentlere yer verilmediği gibi, ilaçlı stentlerin belirli durumlarda ödenmesini sağlayacak hiçbir düzenlemeye de yer verilmediğinden eksik düzenleme nedeniyle hukuka açıkça aykırı olduğu, olayda, davacının şeker hastalığının olması, takılan stentlerin LAD ve önemli bir başka miyokard alanını besleyen RCA'ya takılması, 3 ve 2,5 mm çaplarında ve tıkanıklıkların da 15 mm'nin üzerinde uzun darlık şeklinde olması, dolayısıyla yukarıda sayılan (ilaçlı stent kullanılmasını gerektiren) koşulların pek çoğunu taşıması nedeniyle tedavisinde ilaçlı stent kullanımının doktorunca gerekli görüldüğü, bu haliyle, dava konusu edilen Tebliğ hükmü dayanak alınmak suretiyle Ankara Üniversitesi'nce tesis edilen işlemlerin de hukuka ve mevzuata açıkça aykırı olduğu ve uygulanması halinde davacının telafisi güç zarara uğramasına yol açacağı, Tebliğin Ek-5/C Listesi'nin dava konusu edilen 177. sırasının ise koroner stentlerle ilgili olmaması nedeniyle davacı bakımından uygulanamayacağı sonucuna varıldığı gerekçeleriyle, Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği'nin 20.1. maddesinin üçüncü fıkrasındaki "Bu Tebliğin eki (EK-5/C) listesinde yer alan 'Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi'nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedelleri, sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenir." ibaresi ile davacının başvurularının reddine ilişkin 29.9.2006 günlü, 139 sayılı Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı işlemi ve 2.10.2006 günlü, 1765 sayılı Ankara Üniversitesi Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı işleminin yürütmesi durdurulmuş, Tebliğin EK-5/C sayılı Listesi'nin 177. sırası yönünden ise yürütmenin durdurulması istemi reddedilmiştir.
*************** Davalı idareler hukuka aykırı olduğu savıyla anılan karara itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kısmının kaldırılmasını istemektedirler.
*************** İtiraz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; davacının Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde Fakülte Sekreteri olarak görev yaptığı, rahatsızlanması üzerine resmi sevkle özel hastaneye başvurduğu, kalp damarlarında daralmadan kaynaklandığı saptanan rahatsızlığının ilaç salınımlı koroner stent kullanılarak giderildiği, üç uzman hekim ve Başhekim Yardımcısı tarafından düzenlenen 10.5.2006 günlü sağlık kurulu raporunda "hastanın kendi isteği üzerine" bir adet stent yerleştirilerek damarda tam açıklık sağlandığını, 7.6.2006 günlü sağlık kurulu raporunda da yine "hastanın kendi isteği üzerine" iki adet stent yerleştirilerek damarlarda tam açıklık sağlandığının belirlendiği; kullanılan ilaç salınımlı koroner stentlerin bedelinin ise hasta katılım payı faturaları karşılığında davacıdan tahsil edildiği; davacının toplam 13.889,25 YTL. tutarındaki bu harcamasının karşılanması için yaptığı başvuruların, tedavi giderlerinin "Tedavi Yardımına ilişkin Uygulama Tebliği" uyarınca ilgili hastaneye ödendiği, bunun dışında, bedeli davacıdan alınan ilaç salınımlı koroner stentler karşılığının ise ödenemeyeceğinden bahisle reddedildiği; öte yandan benzer bir uyuşmazlıkla ilgili olarak Danıştay İkinci Dairesi'nin başka bir davada verdiği ara kararına Sağlık Bakanlığı'nın yanıtında, ilaç salınımlı koroner stentlerin "ortez" olarak nitelendirildiği, ayrıca Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin görüş yazısına dayanılarak ilaç salınımlı koroner stentler ile ilaçsız koroner stentlerin kullanılmasının önerildiği tıbbi durumların belirlendiği ve sözü edilen koroner stentler hakkında "Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği"nde ve ekindeki listelerde herhangi bir kuralın yer almadığı anlaşılmaktadır.
*************** 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın "Tedavi Yardımı" başlıklı 209. maddesinin birinci fıkrasında, Devlet memurları ile herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmayan eşlerinin veya bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve aile yardımı ödeneğine hak kazanmış çocuklarının hastalanmaları durumunda, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında ayakta veya yatarak tedavilerinin kurumlarınca sağlanması esası benimsenmiş; tedavi ve yol giderlerinin ödenebilmesi, öncelikle "tedaviye tabip raporu ile lüzum gösterilmesi" koşuluna bağlanmıştır.
*************** Diğer yandan, 5234 sayılı Yasa'yla 657 sayılı Yasa'nın sözü edilen 209. maddesine eklenen fıkrayla, tedavi kurum ve kuruluşlarında yapılan tedavilere ilişkin ücretler ile sağlık kurumlarınca verilen raporlar üzerine kullanılması gerekli görülen ortez, protez ve diğer iyileştirme araç bedellerinin kurumlarınca ödenecek kısmının ve buna ilişkin esas ve usullerin Sağlık Bakanlığı'nın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı'nca tespit edilmesi öngörülmüştür. Getirilen bu düzenlemenin kamu harcamaları içinde oldukça önemli bir yer tuttuğu bilinen sağlık harcamalarının etkinleştirilmesi yoluyla kamu kaynaklarının verimli kullanılmasının sağlanması olduğu gibi, bu harcamaların izlenip, disiplin altına alınarak kimi kötüye kullanımların önlenmesini de amaçladığı açıktır.
*************** Ancak davalı idarelerden Maliye Bakanlığı'na tanınmış olan bu yetkinin 657 sayılı Yasa'nın 209. maddesinin tedavi giderlerinin karşılanması için getirdiği koşulun dışına çıkılarak, tedavi giderlerinin ödenmemesine ya da büyük bir bölümünün ilgilinin üzerinde bırakılmasına dayanak oluşturduğundan sözetmeye de olanak bulunmamaktadır.
*************** Bu bağlamda, Maliye Bakanlığı'na tanınan yetkinin, Sağlık Bakanlığı'nın görüşünü alarak, aynı amacı sağlamaya yönelik tedavi yöntemleri arasından en uygununun belirlenmesini ve bu tedavi yönteminin gerektirdiği giderlerin "gerçek değeri" üzerinden karşılanmasını kapsadığı açıktır. Görüldüğü üzere, idareye tanınan bu yetki hem uygulanan yöntemin tedavi için gerekliliğini hem de kullanılan tıbbi malzemenin bu tedavi yöntemi için zorunlu olup, olmadığını belirlemeyi içermektedir. Nitekim bu nedenle, tedavi harcamalarının kurumlarca ödenecek bölümünün tespit edilmesi yetkisinin kullanılmasında Sağlık Bakanlığı'nın görüşünün alınması zorunlu tutulmuştur.
*************** İtiraz edilen Daire kararında da belirtildiği üzere, davalı idarelerden Maliye Bakanlığı, koroner stentleri "tıbbi sarf malzemesi" olarak değerlendirmekte, bu nedenle sözü edilen malzemenin bedelinin, Sağlık Bakanlığı'nın görüşünü alarak hazırladığı "Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği"nin "Sağlık Kurumları Tarafından Temini Zorunlu Tıbbi Sarf Malzemeleri" başlıklı 20.2. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince "...sosyal güvenlik kuruluşlarınca belirlenen protokol fiyatı üzerinden, protokol fiyatı yok ise yapılacak piyasa araştırması sonucu bulunacak en düşük bedel üzerinden..." ödenmesi gerektiğini savunmaktadır. Ancak Sağlık Bakanlığı ise Danıştay İkinci Dairesi'nin ara kararına verdiği yanıtta, koroner stentleri tıbbi sarf malzemesi olarak değil, "ortez" olarak nitelendirmektedir. Ortezlerin temini ve birim fiyatları Tebliğin 20.1. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin üçüncü fıkrasının davanın konusunu oluşturan ilk cümlesinde ise bu Tebliğin ekinde yer alan "Vücut Organ Protez ve Ortezler Listesi"nde birim fiyatları tespit edilen protez ve ortezlerin bedellerinin sağlık kurulu raporuyla öngörülmeleri kaydıyla, bu fiyatları aşmayacak şekilde ödenmesi öngörülmüştür. Bu kuralda sözü edilen Liste'de ise koroner stentler yer almamaktadır. Dolayısıyla gelinen noktada ister ilaçsız, ister ilaç salınımı olsun koroner stentlerinin bedelinin ödenmesine olanak tanıyan bir düzenleme bulunmamakta olup, bu durumun ise koroner stentler yönünden 657 sayılı Yasa'nın 209. maddesine aykırılık oluşturduğu açıktır.
*************** Bu durumda, davalı idarenin, Sağlık Bakanlığı'nında görüşünü alarak, ilaç salınımlı stentlerin tedavinin sağlanması için ilaçsız stentlerin yerine kullanılmasının zorunlu olduğu halleri bilimsel verilere dayalı olarak saptaması, başka bir ifadeyle, ilaçsız koroner stentlerin hangi durumlarda ilaç salınımlı koroner stentlerin yerine ikame edilemeyeceğinin ortaya konulması, buna bağlı olarak da ilaç salınımlı koroner stentlerin bedelinin kurumlarınca ödenecek bölümünü yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde belirlemesi gerekmektedir.
*************** Uyuşmazlığın, davacının tedavisinde kullanılan ilaç salınımı stent bedelinin ödenmemesi işlemine ilişkin kısmına gelince; davalı idarenin koroner stent bedelinin ödenmesi konusunda yapacağı düzenlemede, ilaç salınımlı koroner stentlerin kullanılmasının tedavi için gerekliliğinin, yukarıda değinildiği üzere yapılacak araştırma sonunda saptaması durumunda, ilaçsız stentlerinin yanı sıra ilaç salınımlı koroner stentlerin bedelinin kurumlarınca karşılanacak kısmının ayrıca belirleneceği, dolayısıyla davacının ilaç salınımlı koroner stent bedelinin karşılanması yolundaki başvurusunun da buna bağlı olarak değerlendirilerek sonuçlandırılacağı açıktır. Bu çerçevede, ilaç salınımlı koroner stentler yönünden 657 sayılı Yasa'nın 209. maddesi ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 10. maddesinin (p) bendi ile tanınan yetki kapsamında, davalı idarece bir inceleme yapılmadan, diğer bir anlatımla ortada eksik bir düzenleme varken ilaç salınımlı koroner stent bedelinin tamamının ilgili kurum tarafından karşılanacağından söz etmeye olanak bulunmamaktadır.
*************** Ayrıca, sağlık hizmetinin ertelenemezliğinin yanı sıra yaşam hakkı da dikkate alındığında, idarenin, belirtilen inceleme ve düzenlemeyi gecikmeksizin yapacağı kuşkusuzdur.
*************** Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin Danıştay İkinci Dairesi'nin 1.7.2008 günlü, E:2007/2534 sayılı kararının, 29.4.2006 günlü, 26153 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği"nin 20.1. maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesinin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin kısmına yönelik itirazlarının yukarıdaki gerekçelerle REDDİNE oybirliği ile davalı idarelerin itirazlarının kısmen KABULÜYLE, itiraz edilen kararın, davacının ilaç salınımlı koroner stent bedelinin ödenmesi başvurusunun reddi işleminin yürütmesinin durdurulması yolundaki bölümünün kaldırılmasına oyçokluğu ile 18.9.2008 gününde karar verildi.
*
KARŞI OY
*
*************** X- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın değişik 27. maddesinde öngörülen ve yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için gerekli olan koşulların, davacının tedavisinde kullanılan ilaç salınımlı koroner stent bedellerinin ödenmemesi işlemi yönünden de gerçekleşmiş olduğu dikkate alınarak yürütmenin durdurulması isteminin kabul edildiği anlaşıldığından ve davalı idarelerce öne sürülen hususlar, kararın bu kısmınında kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, davalı idarelerin itirazının reddi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Old 10-04-2009, 13:06   #11
turbo

 
Varsayılan

Söz konusu ilaçlı stent bedelinin ödenmesi talebiyle açılan davalarda, 5510 SK. öncesinde, devlet memurları ve Emekli Sandığı'na tabi emekliler için idari yargı; 506 Sayılı kanun kapsamındaki işçiler için ise İş Mahkemeleri görevliydi.

Şu anda 5510 sayılı kanun ile, sosyal güvenlik kurumları tek çatı altında toplandıkları ve özellikle devletin sağlık harcamaları açısından, tek elden yürütüleceği için ve yine 5510 sayılı kanunun 101. maddesiyle İş Mahkemeleri görevli kılındığından, söz konusu davalar adli yargıda ve iş mahkemelerinde görülecekler.

İdare mahkemeleri bu konuda görevsizlik kararları veriyor.
Old 21-04-2009, 14:50   #12
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

5510 SK : Uyuşmazlıkların çözüm yeri
MADDE 101- Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.
Old 31-12-2009, 13:40   #13
Av.Zehra Şerife

 
Varsayılan Stent

ArkadaŞlar Bu Karara İstİnaden ,geÇmİŞte Stent Ücretİnİ Ödeyen Hastalar Bunun İadesİ İÇİn Dava AÇabİlİr Mİ?
Old 31-12-2009, 13:43   #14
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Bu karara istinaden idari yargıda açtığım dava süreden reddolundu, BİM e itiraz ettim o da reddetti. Gerekçesi, Emekli Sandığı'nın stent ücretinin bir kısmını ödediği tarih kişinin öğrenme tarihi sayılıyor ve 60 günlük dava açma süresi geçmiş oluyor.
Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kira ödemelerinin ispatı ve cezai şart sorunu Av.Nesrin Meslektaşların Soruları 3 26-12-2007 22:30
motor değişikliği yapılıp ruhsata işlenmemiş aracı satın alınması Av.Nur Meslektaşların Soruları 0 15-10-2007 12:50
Aihm'nin Adil Yargılama Yapılmadığı Kararı - Yargılamanın İadesi ali ümit aksu Meslektaşların Soruları 3 19-05-2007 09:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08775496 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.