Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İdari usulde dava açma süresi ile ilgili bir sorun (?)

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-02-2011, 18:24   #1
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan İdari usulde dava açma süresi ile ilgili bir sorun (?)

İdari yargılama usulüne göre; dava açıldıktan iki yıl sonra "idari merci tecavüzü" gerekçesiyle mahkemece dilekçenin idari mercie tevdiine karar verilmiştir. Bu durumda; IYUK. 15/2 göre; mahkemeye başvuru tarihi (iki yıl önce) mercie başvurma tarihi olarak kabul ediliyor ve idari merciin bu aşamada açık veya zımni ret kararı üzerine yeniden dava açmak gerekiyor.
Böyle bir durumda, idari merciin zımni ret süresi ne zaman başlayacak? Bu süre dilekçenin idari makama tebliğ edildiği tarihten başlayacak ise; ki öyle gözüküyor, davacı bu tarihi nasıl öğrenecek?
Dava dosyasına bakarak mı? Böyle ise, bu suretle öğrenilecek bir tarih dava açma süresini neye göre belirleyecek ve başlatacak? Bu konuda bir yasa boşluğu yok mu?
İlgilenecek arkadaşlara şimdiden teşekkürler.
Old 05-02-2011, 23:28   #2
Av.Mustafa Akyıldız

 
Varsayılan

Sayın meslekdaşım,
Dilekçenin, idareye gönderildiği tarihten itibaren 60 günlük süre idarenin cevap süresidir. Bu süre içinde cevap verilirse, cevabın tebliğ tarihi ile dava süresi başlar. Cevap verilmezse 60 gün sonunda olumsuz cevap verildiği kabul edilerek dava süresi işlemeye başlar. Saygılarımla.
Old 06-02-2011, 00:36   #3
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan d-karaca
İdari yargılama usulüne göre; dava açıldıktan iki yıl sonra "idari merci tecavüzü" gerekçesiyle mahkemece dilekçenin idari mercie tevdiine karar verilmiştir. Bu durumda; IYUK. 15/2 göre; mahkemeye başvuru tarihi (iki yıl önce) mercie başvurma tarihi olarak kabul ediliyor ve idari merciin bu aşamada açık veya zımni ret kararı üzerine yeniden dava açmak gerekiyor.
Böyle bir durumda, idari merciin zımni ret süresi ne zaman başlayacak? Bu süre dilekçenin idari makama tebliğ edildiği tarihten başlayacak ise; ki öyle gözüküyor, davacı bu tarihi nasıl öğrenecek?
Dava dosyasına bakarak mı? Böyle ise, bu suretle öğrenilecek bir tarih dava açma süresini neye göre belirleyecek ve başlatacak? Bu konuda bir yasa boşluğu yok mu?
İlgilenecek arkadaşlara şimdiden teşekkürler.

Bence siz, dilekçenin muhatap idare kayıtlarına giriş tarihini takip etmelisiniz. Resmi posta işlemlerinden ve dava dosyasından saptanabilir bu tarih. (Bu arada bu iki yıl boyunca mahkeme ne yaptı merak ettim doğrusu, aslında bu durumun ilk başta dilekçe üzerine ilk incelemede tesbit edilmesi gerekirdi.)
Old 06-02-2011, 11:06   #4
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Bir de şu durum var. Merci tevdi kararı temyiz edildiğinde temyiz sonuçlanmadan yeni dava açılacak. Bozulursa ortada iki dava ve derdestlik gündeme gelecek. Görevsizlikte olduğu gibi, ikinci davayı bu kararın kesinleşmesi üzerine açmak gerekeceğine dair yasal düzenleme gerekir kanaatindeyim. Bu noktada da yasal düzenleme ihtiyacı yok mu?
Old 09-02-2011, 20:51   #5
Av.Mustafa Akyıldız

 
Varsayılan

Sayın Av. Ömer Güntay,
İdareye başvuru için vermiş olduğumuz dilekçe tarihinden itibaren 60 günlük cevap süresi başlıyor. Bu durumda idarenin kayıtlarına giriş tarihini beklemenin veya araştırmanın zaman kaybı olacağı kanaatindeyim.
Old 16-05-2012, 15:00   #6
Av.Nehir

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Sizinle aynı dava durumunu yaşıyorum. Vergi Mahkemesi dava açma süresi içinde yapılmayan idari düzeltme taleplerinde, talebin zımni veya açık reddinde Gelir İdaresi Başkanlığına şikayet yolu ile başvurulması gerektiği gerekçesi ile dava dilekçesinin Gelir İdaresi Başkanlığına tevdiine karar verdi.Bu karar henüz kesinleşmedi ve temyiz süresi içindeyiz. Esasen müvekkil tarafından zımni red üzerine gelir idaresi başkanlığına şikayet yoluyla başvurulmuş ancak bende bilgisi olmadığından ve şikayet yoluna gitmeden dava yoluna gidebileceğimiz düşüncesi ile doğrudan dava açmıştım. Ancak gelir idaresi başkanlığının şikayetin red kararı ile vergi mahkemesinin yukarıda açıkladığım kararı aynı zamanda gelmiş oldu.Yani henüz mahkeme kararının temyiz süresi içindeyiz ki bu karar kesinleşmemiş durumda. diğer yandan red kararı da geldi ki ben dava süresini kaçırmamak için bu redde karşı da dava açmak zorundayım. Bu durumda sizin sorunuza konu olan derdestlik söz konusu olabilecek. Siz nasıl bir yol izlediniz ve nasıl çözüm ürettiniz paylaşırsanız çok memnun olurum.
İyi çalışmalar, Saygılar.
Old 16-05-2012, 15:36   #7
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Açılış mesajında açıkladığım durum karşısında ben şöyle yaptım: Öncelikle mercie tevdii kararını temyiz ettim. Ayrıca; meciin ret kararı üzerine yeni bir dava açtım. Açtığım dava dilekçesinde temyizden de söz ettim. Davaların biri Danıştay'da, diğeri mahkemede. Henüz bir karar çıkmadı.
Old 16-05-2012, 16:22   #8
av.buğra

 
İnceleme

değerlendirmenizi biraz daha sürdürmek istedim , buyrun bir danıştay kararı...kolay gelsin...
Alıntı:

DOKUZUNCU DAİRE 2008 4472 2006 2431 08/10/2008 KARAR METNİVERGİ MAHKEMESİNCE MERCİİNE TEVDİ KARARI VERİLEBİLMESİ İÇİN, ÖNCELİKLE DAVACI TARAFINDAN YAPILMIŞ BİR DÜZELTME BAŞVURUSUNUN BULUNMASI GEREKTİĞİ HK.<
Temyiz İsteminde Bulunan : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
(T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü)
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : Odunpazarı Belediye Başkanlığı
İstemin Özeti : Davacı kuruma ait taşınmaz nedeniyle 2005 yılı için tahakkuk ettirilen ve 28.11.2005 tarihinde ödenen emlak vergisinin ikinci taksidinin ret ve yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davada; dosyanın incelenmesinden, mülkiyeti davacı kuruma ait olan ve davalı belediye sınırları içerisinde bulunan eski otogar binası için 2005 yılına ilişkin olarak emlak vergisi tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, Emlak Vergisi Kanununun 11/c maddesi gereğince Ocak ayında tahakkuku yapılan ve dava açma süresi geçen emlak vergisinin düzeltilmesi istemiyle önce davalı Belediye Gelir Müdürlüğüne, buradan alınacak cevaba göre de davalı Belediye Başkanlığına karşı şikayet yoluna gidilmesi, bu başvuru yolları tüketildikten sonra dava açılması gerektiği, düzeltme şikayet yolu tüketilmeden doğrudan açılan iş bu davada idari mercii tecavüzünün bulunduğu, bu durumda, dosyanın incelenmeksizin merciine tevdinin icap ettiği gerekçesiyle dava dilekçesi ve eklerinin 2577 sayılı Kanunun 15/1-e maddesi uyarınca görevli idari merci olan Odunpazarı Belediye Gelir Müdürlüğüne gönderilmesine karar veren Eskişehir 1. Vergi Mahkemesi'nin 28.12.2005 tarih ve E:2005/1164, K:2005/909 sayılı kararının; davanın süresi içinde açıldığı ve esasının incelenmesinin gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı Buket Oral'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi Fatih Torun'un Düşüncesi : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin 3/b bendinde, dilekçelerin idari merci tecavüzü yönünden inceleneceği , 15. maddesinin (e) bendinde ise , idari merci tecavüzü bulunduğunun tespiti halinde dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine karar verileceği belirtilmiş, 213 Sayılı Kanunun " Vergi Hatalarını Düzeltme ve Reddiyat " başlığını taşıyan Altıncı kısım Üçüncü Bölümünde vergi hatalarının düzeltilmesine ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinin değerlendirilmesinden, vergi mahkemesi tarafından merciine tevdi kararı verilebilmesi için, davacı tarafından dava konusu edilen işleme karşı vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme taleplerinin reddolunması ve bu red işlemine karşı süresinde dava açmış olmaları gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden: davacı kurum tarafından, dava açma süresi içinde veya geçtikten sonra 213 sayılı Yasanın yukarıda sözü edilen maddeleri uyarınca düzeltme yoluna gidilmediği anlaşıldığından , olayda idari merci tecavüzünden sözedilmesi mümkün değildir.
Bunun yanısıra, davacı kurum adına 2005 yılı başından itibaren o yıl için tahakkuk etmiş sayılan emlak vergisine karşı bu tarihten itibaren otuz gün içinde dava açılması gerekmekte olup davacı kurum tarafından bu süre geçirildikten sonra emlak vergisi ikinci taksidinin ödendiği 28.11.2005 tarihinden itibaren otuz gün içinde açıldığı görülmektedir.
Bu durum karşısında, mahkemece bakılan dava hakkında öncelikle ilk inceleme konuları üzerinde bir inceleme yapılması, bir sorun bulunmaması durumunda esası hakkında karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Davacı kuruma ait taşınmaz nedeniyle 2005 yılı için tahakkuk ettirilen ve 28.11.2005 tarihinde ödenen emlak vergisinin ikinci taksidinin ret ve yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davada dava dilekçesi ve eklerinin 2577 sayılı Kanunun 15/1-e maddesi uyarınca görevli idari merci olan Odunpazarı Belediye Gelir Müdürlüğüne gönderilmesine karar veren vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasında, vergi mahkemelerinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde 30 gün olduğu, 2. fıkrasının (b) bendinde bu sürenin vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda, tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın, tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin, tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği tarihi izleyen günden başlayacağı, 14. maddesinin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrasının (b) bendinde, dava dilekçelerinin idari merci tecavüzü yönünden de inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde ise idari merci tecavüzü halinde dilekçelerin görevli idare merciine tevdiine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116 ncı maddesinde vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış ve bu hatalar, hesap hataları ve vergilendirme hataları başlığı altında 117 ve 118 inci maddelerde iki ayrı grup halinde düzenlenmiş, aynı Kanunun 124 üncü maddesinde de belediye vergileri hakkında vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talebi reddolunanların şikayet yolu ile Belediye Başkanlığına müracaat edebilecekleri kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinin değerlendirilmesinden, vergi mahkemesi tarafından merciine tevdi kararı verilebilmesi için, davacı tarafından yasal dava açma süresini herhangi bir nedenle geçirildikten sonra vergi hatasının düzeltilmesi istemiyle düzeltme yoluna başvurulmuş olması, yapılan bu başvurunun davalı idare tarafından reddedilmesi ve söz konusu düzeltme isteminin reddi üzerine davacı tarafından Belediye Başkanlığına şikayet yolu ile müracaat edilmeden doğrudan vergi mahkemesinde dava açılmış olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden: eski otogar binası nedeniyle ödenen 2005 yılı emlak vergisi ikinci taksidi tutarının 28.11.2005 tarihinde ihtirazi kayıtla ödendiği ve bu tarihten itibaren otuz gün içinde emlak vergisinin terkini ve yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı, dava dilekçesinde düzeltme hükümlerinden söz edilmediği gibi, davacı tarafından davalı idareye yapılmış olan herhangi bir düzeltme başvurusunun da bulunmadığı görülmektedir. Bunun yanısıra, davacı kurumun dava dilekçesinin ekinde yer alan 28.11.2005 tarih ve 2005/1270 sayılı davalı idare yazının ise davacı kurumun emlak vergisi borcunun ödendiğine ilişkin olduğu ve düzeltme başvurusu cevabı olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Bir başka anlatımla, davacı kurum tarafından, dava açma süresi içinde veya geçtikten sonra 213 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen maddeleri uyarınca düzeltme yoluna gidilmediği anlaşıldığından, olayda idari merci tecavüzünden sözedilmesi mümkün değildir.
Bu durum karşısında, vergi mahkemesince bakılan dava hakkında öncelikle diğer ilk inceleme konuları üzerinde bir inceleme yapılması, ilk inceleme konularında bir sorun bulunmaması durumunda davanın esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 28.12.2005 tarih ve E:2005/1164, K:2005/909 sayılı kararının bozulmasına 8.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
(DAN-DER; SAYI: 120)

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
karşı dava açma süresi ozlm Meslektaşların Soruları 4 27-01-2010 19:11
dava açma süresi parézer Meslektaşların Soruları 2 18-03-2009 11:58
İdari Yargıda Dava Açma Süresi Av.Serhat Günenç Meslektaşların Soruları 0 04-03-2009 12:39
Humk 89 da dava dilekçesinin iptalinden sonra dava açma süresi ne zaman başlar? avkutluk Meslektaşların Soruları 5 06-02-2009 23:18
Dava Açma Süresi... Kemal Yıldırım Hukuk Soruları Arşivi 15 16-12-2006 19:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06269789 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.