Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi Hukuk eğitimi sonrası meslek seçimi ile Avukatlık veya Hakimlik/Savcılık Stajı ile ilgili konular

Avukatlık Öncesi Staj Yeterli mi, Sınav Gerekli mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-05-2002, 20:03   #1
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan Avukatlık Öncesi Staj Yeterli mi, Sınav Gerekli mi?

Bu bölüm bu foruma emeği geçen değerli meslektaşlarımız tarafınından öncelikle stajyerlere ve hukuk öğrencilerine açılmıştır.

Ve hatta bu amaca uygun olarak alan yöneticiliğini bir değerli öğrenci arkadaşımız almıştır.

Böyle bir alanda stajyer arkadaşlarımızın sorunlarını öncelikle kendilerinin tartışması gerekir.

Bu alanda değerli meslektaşımız Av. Şevket Tutulmaz tarafından özenle ve önemle başlatılan Av. Stajının nasıl olması gerektiğine ilişkin yanıta hiç bir stajyer ve hukuk öğrencisi katkı vermemiştir.

Hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar seslerini duyururken eylem yapabilirler. Bu eylemin şekli ve üslubu benimsenmeyebilir. Ancak eylemin yanında mutlaka alternatifleri, karşı seçenekleri üretmek zorundasınız.

Bu tartışmayı yeniliyorum. Ve mesleğimizin geleceği, yarınlarımızın umudu genç, dil bilen, yurdumuza ve hukuk bilimine gönül veren, her konuda dinamik düşüncelerine gereksinim duyduğumuz arkadaşlarımızı kendi sorunlarını tartışmaya ve birikimlerini paylaşmaya çağırıyorum.

Selam ve saygılarımla
Av. Adil Giray Çelik
Denizli Barosu
Old 17-05-2002, 18:07   #2
metin karadag

 
Varsayılan Ormanı rahatça algılama için:... "Defne Ormanı..."

Sayın Adil Giray Çelik

Ormanı rahatça algılamak için, ormanin dışına çıkan biri; orman dışında başka ufuklarla da karşılaşır...

Duyarlılığa davet yazınızdaki siteminizin muhatabı olan arkadaşlarımız; ya henüz "ormanın içindeler" ve doğal olarak içinde bulundukları süreci "okuyamamaktalar" ya da ormanın dışına çıktıkları için "kendilerini ilgilendirmediğini düşündüklerinden" artık başka ufuklara gozlerini dikip, kaldılar...

Sorunun asıl sahipleri sorunu farkeder hale geldiklerinde ise artık sorunun muhatabı olmaktan çıktıkları için (okullarını ve stajlarını bitirip avukat ya da mimar ya da başka bir meslek sahibi haline geldikleri için...) böylesi bir zaman ve anlam kayması (anakronizm) sürekli yaşanır hale geliyor.

Sizin duyarlılığa davet siteminiz;

A) Algılanamıyor;

çünkü şu an öğrenci oldukları için algılanamıyor.


B) Algılanıyor

ama şu an mezun oldukları için muhatabı ben değilim seklinde algılanıyor...


Ne yapalım eninde sonunda bunun bir ortasını bulabiliriz diye duşlemekten başka çaremiz yok diyerek SESLENMEYE DEVAM EDELİM...

Anlayıp ses verecek bir kişi bile çıksa kardır...

Sevgi ve Saygilarimla
Metin Karadağ


Aşağıya bu yazınızın bende çağrıştırdığı etkiden olsa gerek, Sayın Melih Cevdet ANDAY'in Defne Ormanı şiirini ekledim.



Defne Ormanı

Köle sahipleri ekmek kaygusu çekmedikleri
İçin felsefe yapıyorlardı, çünkü
Ekmeklerini köleler veriyordu onlara;
Köleler ekmek kaygusu çekmedikleri için
Felsefe yapmıyorlardı, çünkü ekmeklerini
Köle sahipleri veriyordu onlara.
Ve yıkıldı gitti Likya.

Köleler felsefe kaygusu çekmedikleri
İçin ekmek yapıyorlardı, çünkü
Felsefelerini köle sahipleri veriyordu onlara;
Felsefe sahipleri köle kaygusu çekmedikleri
İçin ekmek yapmıyorlardı, çünkü kölelerini
Felsefe veriyordu onlara.
Ve yıkıldı gitti Likya

Felsefenin ekmeği yoktu, ekmeğin
Felsefesi. Ve sahipsiz felsefenin
Ekmeğini, sahipsiz ekmeğin felsefesi yedi.
Ekmeğin sahipsiz felsefesini
Felsefenin sahipsiz ekmeği.
Ve yıkıldı gitti Likya.
Hala yeşil bir defne ormanı altında.

Melih Cevdet ANDAY
Old 17-05-2002, 21:29   #3
Cest la vie

 
Varsayılan

Merhaba..
Bu alandaki sessizliğin nedenini ben de anlayabilmiş değilim açıkçası.. Neden? Neden kimsenin sesi çıkmıyor? Neden stajyerlerin haklarını stajyer dışındaki duyarlı insanlar savunuyor?
Hiç bir sorun yok mu? Her şey yolunda mı?
...
Ben kendi adıma, dile getirilenler dışında staj esnasında ne gibi sorunlar yaşandıgını gerçekten bilmediğim için farklı bir çözüm önerisi de sunamayacagım.. Ormanın içindeyim diyedir belki de.. Ancak, okul bittikten sonra, "okulda öğrendiğin hukuktan ayrı bir dünyayla karşılacaksın" uyarıları beni korkutuyor..
Neler yapılabilir? Sn. Metin Karadağ'ın bu noktada ileri sürdüğü çözüm yolu, bana çok mantıklı geldi açıkçası. Ancak, hukukun insan yaşamını birebir etkilemesi nedeniyle biraz daha dikkatli ve tedbirli ancak buna paralel çözüm yolları şart. En azından 1. sınıftan başlayarak her yıl süresi arttırılmak kaydıyla eğitim süresinin belirli bir bölümü staja ayrılsa?
Örneğin; su anki sisteme göre 6 ay mahkemelerde, 6 ay bir avukatın yanında staj gören hukuk fakültesi muzunları, henüz fakülteden mezun olmadan bu sürenin 2 ayını birinci sınıfta, 3 ayını 2. sınıfta.. vb.. şeklinde geçirseler, bilgileri tam yerleşmiş, hayata daha hazır bir şekilde yetişmiş olmazlar mı?
Farklı ülkelerde yöntem nasıl bilmiyorum, ancak, sanıyorum kimi ülkelerde öğrenci mezun olmadan, bir öğretmeninin gözetimi altında bir dava alabiliyor ve müvekkilini elinden geldiğince temsil edebiliyor. Bu sistem bizde olsa nasıl olur? Hukuk Fakültesi öğrencisi kendini hala "öğrenci" olarak görmeye ve gerçeklere uzaktan bakmaya mı devam eder; yoksa herkes daha mı bilinçli olur?
Stajyer ve öğrenci arkadaşlarım.. Hadi.. Siz de sesinizi duyurun!
Sevgi ve Saygılarımla
Ahu
Old 20-05-2002, 15:49   #4
metin karadag

 
Varsayılan Sorun yalnızca ilgisizlikten kaynaklanmıyor...

Sayın Ahu/

Bu konuda sorunun "sadece" ilgisizlikten kaynaklandığını sanmıyorum.

Ama habersizlik veya ulaşan haber/bilginin gerektiği gibi kullanılamaması yani iletişim sorunları da dahil birçok nedenden kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Yani ilgilenilmek istensede ulaşılan bilginin kullanılır olamaması gibi... Yada başka birçok neden...


Örneğin bu sitede bu forum alanına ulaşan kaç hukuk öğrencisi var?

Ve buraya ulaşabilenlerin olan biteni arkadaslarıyla paylaşma alışkanlıkları var mıdır?

Buradaki öğrenci toplamının bütün hukuk öğrencileri içerisindeki yüzdesi nedir?

Benzer sorular artırılabilir...

Hukukta staj genellikle mezuniyet sonrasında gerçekleştirildiğinden şu an okuyan arkadaşlar için çok uzak bir dünya, 'stajyer avukatların yaşadıkları sorunlar dünyası...

Yani buradaki ilgisizliğin şikayet edilecek bir yanı olmadığını dile getirmeye çalışıyorum.

Yazınızda

"Neler yapılabilir? Sn. Metin Karadağ'ın bu noktada ileri sürdüğü çözüm yolu, bana çok mantıklı geldi açıkçası. Ancak, hukukun insan yaşamını birebir etkilemesi nedeniyle biraz daha dikkatli ve tedbirli ancak buna paralel çözüm yolları şart. En azından 1. sınıftan başlayarak her yıl süresi arttırılmak kaydıyla eğitim süresinin belirli bir bölümü staja ayrılsa?"

demişşiniz.

Konunun, ilginizi çektiğine sevindiğimi söyleyebilirim.

Hatta, yazınızın "Ancak, hukukun insan yaşamını birebir etkilemesi nedeniyle biraz daha dikkatli ve tedbirli ancak buna paralel çözüm yolları şart." bölümünden MSR Programınına göre çalışmanın bu konuda; "dikkatsiz ve yetersiz bir çalışma" olduğunu vurguladığınızı akla getirsede yine de teşekkür ederim.

Ama bu konuda endişe etmenize gerek yok çünkü MSR Programının esnek bir çalışma yöntemi olduğu süreç içerisinde kendini kanıtlamıştır.

Zaten bu özelliği nedeniyle "interdisipliner" bir çalışma ortamını sürekli yaratmaktadır.

Kendinizi bu çalışmanın içinde olarak gözünüzün önüne getirin, siz birinci sınıftan itibaren okulunuzu bitirene kadar, sizin sınıfınız dışındaki diğer üç sınıftan arkadaşlarınızın yanısıra diğer hukuk fakültelerinde okuyan 1, 2, 3, 4'ünce sınıflarda okuyan arkadaşlarınızla bir aradasınız.

Her yıl mezun olanlar stajyer avukat olarak grubunuzun asistanlığını yapmaya devam ediyorlar. Mezun olanların yerine her yıl tüm okulların birinci sınıfına kaydolanlardan birer kişiyi grubuna alıyorsunuz.

Stajyer avukatlarla birlikte hukuk alanındaki akla gelebilecek tüm konuları irdeleyebileceğiniz toplantılar yapabiliyorsunuz.

4 yıl boyunca defalarca farazi mahkemeler kurabiliyorsunuz.

Hukuk eğitimi sonrasındaki tüm disiplinlerden uzmanlarla grubunuzda ortak çalışma gerçekleştirebiliyorsunuz. Grubunuz ayda bir kez düzenli toplansa eğitiminiz boyunca (şu an gerçekleştirmediğinizi gözönüne de getiriseniz) 48 ay etkinlik gerçekleştirebiliyorsunuz.

Bunları grup bültenlerinizde (tek kişilik ya da grup bülteni olarak) yazıla hale getirebilirsiniz.

Eğitim sürecinizle paralel olarak gerçekleşen bu süreçten dolayı artık mezuniyet sonrasında hangi ihtisas disipline doğru yöneleceğinizi önceden karar verip ona yönelik olarak çaba sarfedebiliyorsunuz.

Ve en sonunda stajyer avukatlar olarak stajınızı "zamanında test etmediğiniz için unutulmus kuramsal bilgileri hatırlama çalışması olmaktan çıkarıp" dinamik bir sürece oturtarak farklı bir geleneğe yol açabilirsiniz.

her bir grup kendi stajyer avukatlarının asistanlığı eşliğinde defalarca adliyede ya da büroda yada bir hukuk sempozyumunda, vs,.. aktif olarak bulunup her bir gözlemini büytenlerinde aktarır hale geldiğinde ortaya eğitim süreci ile ilgili muazzam bir külliye çıkarabilirsiniz...

Ama tüm bu çalışmalarda meslek odanız olan baro'nun refakati ve desteğini her zaman yanınızda bulundurmanızda yarar olacaktır.

Kolay gelsin

Sevgi ve Saygılarımla
Metin Karadag



(Ayrıca herkes gibi sizlerde konu ile ilgili dokümanlardan ozellikle öğrencilerin ürettiği MSR BÜLTENLERİ'nden görmek (sergi panosunda asılıdır. 6. kat lokalde.) veya temin etmek ( hazır yoksa fotokopi çoğaltma yapılabilir) isterseniz; Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nin Taksim'deki seminerler binasındaki ilgililerden talep edebilirsiniz.

Adres: Büyükparmakkapı Sokak, Özgayret Apt. No: 1 / 6 , İstiklal Caddesi Beyoğlu-İst. (Pandora kitabevi yanından girilir. Tel:0212 -293 08 20 )
Old 22-05-2002, 19:44   #5
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan Ülkemizde ve Dünyada staj

Katkıda Bulunan
Ahu Hanımı ve Metin Beyi Saygı İle Selamlıyorum;


Savunma mesleğinde meslek öncesi eğitim ve staj, hukuk devleti olma niteliklerini tam ya da eksik taşıyan tüm ülkelerde kabul edilmiş bir görüştür. Tarihin her evresinde Hukuk Fakülteleri genel anlamda hukuki düşünme ve yeteneğini (NOTİON) kazandıran hukukçular yetiştirir. Hukuki kültür, felsefe ve bilgiyi edinen öğrenciler Hukuk Biliminin tüm değerlerini kavrarlar. Ancak Hukukçunun, Avukat, Savcı, Yargıç, Noter olabilmesi ayrı bir mesleki eğitimi gerektirir. Okul sonrası mesleki eğitime, biçimleme (FORMATİON) eğitimi denilmektedir.

Mesleki eğitim ile biçimlenmeyen, tamamlanmayan üniversite eğitimi savunma mesleğinin uygulanmasında yeterli değildir. Hukuk Fakültelerinden mezun olan öğrenciler çalışma sahalarına göre mesleki eğitime, biçimlenmeye, formation eğitimine tabi tutulurlar. Notion eğitiminin tamamlanması, Avukatlık mesleğinde ayrı bir değer kazandırır. Bu bakımdan hukuk devleti olma değerlerinin yaşandığı tüm demokratik ülkelerde meslek öncesi eğitim, staj ve sınav uygulaması bulunmaktadır.

Aşağıda kısaca konu başlıkları ile özet bilgiler sunulmuştur.

ÜLKEMİZDE AVUKATLIK STAJI:
Ülkemizde ilk kez 1924 yılında çıkartılan 460 sayılı yasa staj kurumu düzenlenmiş, staj süresi 3 yıl olarak belirlenmiştir. Yasada başvurunun bizzat Adalet Bakanlığı’na, stajın ise cinayet mahkemelerinin bulunduğu yerde yapılacağı belirtilmiştir. Staj süresi 06.01.1926 yılında 2 yıla indirilmiştir.

27.06.1938 yılında 3499 sayılı yasa ile Avukatlıkta Staj kurumu kapsamlı biçimde yeniden düzenlenmiştir. Avukatlık staj süresi 2 yıl olarak belirlenmiş, ilk yıl Avukat, 2. Yıl Mahkeme bünyesinde yapılacağı belirtilmiştir. Dönem sonunda 2 Profesör, 2 Yüksek Yargıç ve bir avukattan oluşan jüri önünde başarılı olanlar Baroya kabul edilmişlerdir. 1948 yılında çıkartılan yasa ile staj süresi 1 yıla inerken sınav zorunluluğu kaldırılmıştır.

07.06.1969 yılında bu gün yürürlükte olan Avukatlık Yasası staj süresini 1.5 yıla çıkartmış, Türkiye Barolar Birliği’nin yılda 5 kez açacağı sınavda başarılı olma zorunluluğunu getirmiştir. Daha sonra 30.01.1979 tarihinde 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nda yapılan düzenleme ile sınav kaldırılmış ve staj süresi 1 yıla indirilmiştir

DÜNYANIN ÇEŞİTLİ ÜLKELERİNDE AVUKATLIK STAJI:
Staj süresi Japonya ve İsrail de 6 aydır.

Pakistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Kenya da 1 yıl,

Portekiz de 18 ay,

İtalya, Katar, Makedonya, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonun da 2 yıl,

Macaristan, Lübnan ve Lüksembourg 3 yıl,

Polonya da 3,5 yıldır.

Fransa da 1 yıl Avukatlığa Hazırlama okullarından sonra okuldan başarı ile mezun olabilenler 2 yıl avukatlık stajı yapmaktadırlar.

Eldeki bilgilerden en uzun süreli avukatlık stajının 7 yıl ile Avusturya da olduğu saptanmıştır. Avusturya da doktora yapan adayın staj süresi 6 yıldır.

Almanya da Avukatlık Stajı 30 aydır.

Staja ve sınava ilişkin ısrarlı eleştiriler mesleğe güç katacaktır.

Bu eleştirilerin mesleğe yakışan nezakette ve bilimsel içerikte olacağına inanıyorum.

Av. Adil Giray Çelik
Denizli Barosu
Old 22-05-2002, 23:25   #6
Av.Nevra BAŞKAL

 
Varsayılan

Merhaba,

Ben öncelikle, avukatlık öncesi stajın yeterli olup olmadığı konusuna değinmek istiyorum.

Avukatlık stajının ilk altı ayını oluşturan adliye stajında kendinizi mesleğe hazırlamak ya da uygulama hakkında birşeyler öğrenmek ,deyim yerindeyse, deveye hendek atlatmaktan daha zor. Yüzlerce dosya incelemek, günde onlarca duruşmada bulunmak zorunda olan hakimlerin "beni yalnız bırak da çalışayım" diyen gözlerini , sorduğunuz ikinci soruyu da aynı ilgisizlik ve bıkkınlıkla geçiştirdiğini gördükten sonra, zaten çaresiz, imzalarınızı tamamlayıp "güzel, bu da bitti" demekten kendinizi alamıyorsunuz.

Arada sırada, "hobi" olarak kalemde dosya okumak istediğiniz zaman, kalem müdürlerinin "şuradaki zarflara pullar yapışacak" şeklindeki "tavsiye" kararlarını, "olur ya hakime söyler, hakim de benim stajımı yakarsa" düşüncesiyle yerine getirmek zorunda kalıyorsunuz.

Adliye stajını bitirdikten sonra, (nihayet) iş, işi öğrenebileceğiniz bir avukat bulmaya kalıyor. Ben bu konuda şanslıyım. Altı ayda öğrenemediğim bir çok şeyi, ilk haftadan öğrenmeye başladığımı söyleyebilirim. Ancak benim kadar şanslı olmayan birçok arkadaşım, yanında staj yaptığı avukatın çocuklarının cep telefonu faturalarını yatırmak için saatlerce kuyrukta beklemek zorunda kalıyor...

Aslında, sonuç olarak şu söyleyebilirim; adliye stajının eğitici olması ve stajyere gerçek anlamda katkı sağlayabilmesi için, sadece istemek ve çaba göstermek yetmiyor; birşeylerin değişmesi gerek, ama ne? Belki de ormanda kaybolduğum için, buna bir yanıt üretemiyorum...:-)

Bu alana fazla ilgi gösterilmemesi konusuna gelince:

Gerek e-mail grubuna, gerekse foruma üye stajyer arkadaşlarımın yazılarından ve gelen yanıtlardan edindiğim izlenim şu:

Birincisi, sorun hep "eskiler" ve "yeniler" kavgasına dönüşüyor."Yeniler" biraz hırçın, biraz kırgın, "eskiler" ise, "siz bunlara müstehaksınız" imalarıyla ve biraz da "zaten yeterince eski var, yenilere ne gerek var" şeklinde bir tavır içindeler.(Bizim sorunlarımıza gerçekten duyarlı avukatlar da var, onları tenzih ediyorum)

İkincisi, tartışmalar, fikir alışverişi olmaktan öteye gidiyor ve hep bir "kuşak çatışması" yaşanıyor. Hatta zaman zaman tartışmaların seviyesi, "sokaktaki adam" konuşmalarına denk düşüyor.

Ve üçüncüsü, belki doğru, biraz kadercilik, biraz küskünlük biraz da "persona non-grata" psikolojisiyle içimize kapandık.

Sınav gerekli mi?...

Ben bunun mantığını hala kavrayabilmiş değilim; avukatlık gibi, beşeri ilişkiler, yazıda düzgün anlatım, düzgün konuşma, dinleme ve dinletebilme, pratik zeka, yaratıcılık,... gibi özelliklerin kişinin başarısını büyük oranda etkilediği bir mesleğin bilgisinin, çoktan seçmeli bir sınavla nasıl sınanabileceğinin mantığını...

...ben hala kavrayamadım.

Mesleğinde başarılı olmak isteyen avukat, zaten kendini yetiştirecektir, yetiştirmek zorundadır. Konusuyla ilgili kanun tüzük, yönetmelik, yargı kararları,... tüm mevzuata hakim olmak zorundadır. Zaten yeterince araştırmıyor, "tembel tembel" oturuyorsa, aç kalır ve gidip bir bakkal dükkanı açar. Kısaca, bir avukat,asıl kendisi için, mesleki bilgisinin sınırlarını genişletmekle mükelleftir.

Bu tıpkı, birine zorla sigarayı bıraktırmaya benziyor, kişi zaten içmek istiyorsa içecektir. Bunun gibi, mesleğine saygısı, hiçbir ideali ve hırsı olmayan bir stajyer, bu sınavı geçse bile, kendini köreltecektir. Asıl o zaman; sadece sınavdan geçenlerin avukatlık yapabilmesi ve mesleğin seviyesinin hala "yeterince" yükselmemesi durumunda, Barolar Birliği "mesleğin seviyesini yükseltmek" adına nasıl bir çözüm düşünecek, onu merak ediyorum.

Bizim sorunlarımızı en az bizim kadar düşünen meslektaşlara teşekkürler...

Saygı ve sevgiyle
Old 24-05-2002, 22:12   #7
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan Stajyer Arkadaşlarıma

Katkı Sunan ve İzleyen Değerli Stajyer Meslemtaşlarıma ve hukukçulara yakışan bir nezaketle tartışmaya katılan arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

Dünyanın tüm ülkelerinde meslek öncesi staj, hukuk öğreniminin bir devamı olarak algılanmaktadır. Bu nedenledir ki Avrupa da 21, 22 yaşında bir Lawyer (Yani hukukçuya) rastlar. ancak aynı yaşta bir advocato (Avukata) rastlayamazsınız. Avukatlık öncesi staj ve sınav uzun ve meşakketlidir. Ancak, Avukat olamayanlar diğer meslekleri seçerler.

Ülkemizdeki staj sistemi diğer ülkelerden tamamen farklıdır. Hakim siyasi iktidar hukuk sistemine bakış açısını değişik biçimde avukata yöneltir. Avukat Osmanlı döneminde çok ağır olarak itham edildiği gibi Cumhuriyetin ilk yıllarından sonrada Hakim Siyasi İktidar tarafından pek sevilmemiştir.

Bu anlayışla hakim Siyasi İktidar Stajyer avukatın yetiştirilmesinde bir katkıda bulunmamıştır. Avrupa ülkelerinde Stajyer Avukatlar devletten örneğin almanya da ayda 1500 ile 1800 Mark Arasında para alırlarken ülkemizde bu yük (O da son yasa ile) Barolara, avukatlara yükletilmiştir.

Avrupada eğitimin bir parçası olan Staj eğitiminde yüksek yargıçlar ve üniversite öğretim üyeleri sistemli olarak yer almasına rağmen
ülkemizde tüm sorumluluk Barolara bırakılmıştır. Avrupada Stajyer Avukatlara verilen eğitimin bir bölümünü devlet karşılamaktadır.

Staj yapan arkadaşlarıma özellikle şunu belirtmek isterimki Barolarda görev yapan değerli yöneticilerin tamamı ailelerinden, gelirlerinden, mesailerinden özveride bulunarak meslektaşlarına katkı vermeye çabalamaktadırlar. Bu nedenle uğradıkları tüm ağır eleştirilerin yanında bu işten hiç bir menfaatleri olmamıştır. Bu değerli arkadaşlarım saatlerini, uykularını, sevgilerini meslektaşlarıyla paylaşırken bu eğitimi yaşayan stajı henüz bitirmiş 3,5 yıllık bir kısım avukatlar bu insanlara bir omuz dahi vermez, karanlık köşelerde çok genç yaşta şişen göbeklerini müstehzi müstehzi kaşımaya devam ederler....

Ama Av. Semih Güner gibi bir kısım avukatlarda dile kolay 30 yıldır binlerce stajyer avukatla tek tek ilgilenerek, staj ders programı yaparak, Anadoluyu karış karış dolaşarak insana ve mesleğe duydukları sevginin tohumlarını saçmaya çalışırlar.

Ve hala stajyer arkadaşlarımı bekliyorum........

Selam, sevgi ve saygılarımla.
Av. Adil Giray Çelik
Old 27-05-2002, 15:46   #8
metin karadag

 
Varsayılan Tesekkur: Notion / Formation

Başta Sayin Av. Adil Giray ÇELİK olmak uzere Sayın Ahu(ce la vie) ve Sayın Nevra Soğukpınar'a bende teşekkür etmek istiyorum,

Gerçi hepimiz kendi kendimize teşekkürlerle burayı doldurmak yerine teşekküre yer kalmayacak yoğunlukta tartışma ve bilgi alışverişini tercih ederdik sanıyorum.

Ama insani bir alışverişte ona yakışır biçimde nezaketin ihmal edilmemesi temel bir hukuk kültürüne işaret eder diye düşünüyorum.

Yazılan her yazı satırlarını dikkatle inceleyerek okuyorum.

Eğer her bir satıra yanıt ya da onay gibi bir not düşmeye kalkışsam epeyce uzun yazmam gerekir diye düşünüyorum.

Olabildiğince, burada yazılmış her yazıya değinen kısa notlarla devam ediyorum...

Daha öncede belirtiğim gibi;

Tıp Eğitiminde pek fazla Staj kelimesi kullanılmaz...

Çünkü Staj, okullarda verilen kuramsal eğitimin, uygulama/pratik süreçteki asgari standartları belirlenmiş model karşılığı anlamında kullanılır.

Tıp eğitiminde fakülte ve hastanenin "içiçe olması"; kuramsal eğitim ile uygulamanin içiçeliği anlamına gelir.

Bu içiçelik yüzünden tıp eğitimin dışında ayrıca bir stajın sözü edilmez. (bir espriyi tekrar ediyorum: öğrenciye; bu yaz tatilinde kendine bir kadavra/ölü ya da denek/canlı bul üzerinde çalış raporlarını yaz getir denilmez

Tıp öğrencisi kendi mesleki ihtisasını/uzmanlık alanını yıllar süren eğitim ve uygulama sürecinde kendisinin yanısıra; yeteneklerini yakından izleyen yakın çalışma arkadaşı/meslektaşı/hocası'nın da teşviki ile eğitim süreci içerisinde yıllarca sürecek olan birikimini zenginleştirmeye başlar. Yani Notion ve Formation eşzamanlı olarak birbirini pekiştirerek gelişir.

Mimarlık eğitimi içinde Mimari Stajda Rotasyon Programı adı altında başlatılmış olan uygulama da aynen tıp egitimindeki kuram ve uygulama içiçeliğine benzer ( tek farkla içiçe yerine yanyana / paralel bir sistem onerilmiştir.) eszamanlı bir kuram ve uygulama sürecini; eğitim sürecinin öznesi olan meslek adaylarına (notion ve formation) eşzamanlı geliştirebilme olanağı olarak sunmaktadır.

Yani "staj" diye bilinen ayrıksı ve süre olarak da asgaride tutularak sembolikleştirilmiş "uygulamayı", bütünüyle dönüştürüp; tüm egitim sürecine paralel hale getirmekte ve bu yolla da "aslında stajı ortadan kaldırmaktadır."

Hukukta Staj Rotasyonu Programı önerisi de aslında aynı paralelde bir önerme içermektedir.

Yani Meslek Adayı daha birinci sınıftan itibaren kesintisiz olarak kuramsal eğitim süreci ile paralel olarak uygulama sahası içerisinde kendini bulmakta; ayrıca bir staj sürecine de ihtiyac bulunmamaktadır.

Şu ana yapılmakta olan stajların incelenip bir sınıflandırması yapıldığında ortaya çıkacak tablo bu konuda daha rahat bir ölçme bilgisini bizlere sunabilir.

Örneğin Stajyer Avukatlar ilk altı ayda adliyede ne yapmaktadırlar. (istisna olmadığı belirtilmesine karşın yine de üzücü örnekleri ayrı tutarak)

Ve ikinci altı ayda büro stajında ne yapmaktalar... (burada da yine üzücü örnekleri ayrı tutarak... )

Tüm staj süresince yapılan işlere dikkatle baktığınızda aslında bunların; öğrencinin birinci sınıfa başlamasıyla katılacağı HSR Programı gruplarıyla birlikte ve stajyer avukatların grup asistanlığında, okulunu bitirinceye kadar (4 yıl) yapacağı uygulamalar sayesinde "DEFALARCA tekrarlayabilecekleri uygulama ve calışmaların cok azına denk düşmektedir.

Üstelik tek ya da grup çalışmalarının yansıtıldığı bültenlerle de bu işlerin rutin veya özel örneklerini başarı ile sergiledikleri görülecektir...

devam etmek üzere

Sevgi ve Saygıyla
Metin Karadağ
Old 01-04-2008, 11:02   #9
Av.Çellik

 
Varsayılan Sorunlar

Sayın Adil Giray ÇELİK öncelikle stajyer avukatlara olan ilginizden dolayı sizi kutlarım. Ben de ilk 6 ayını bitirmiş bir stajyerim. Bana stajyer avukatların problemleri ile ilgili bir araştırma yapma görevi verildi. Sağa sola baktım araştırma yapmaya hala devam ediyorum. Benim sizden ricam siz de bu konuda bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Bütün bu araştırmaların sonunda güzel bir konuşma metni hazırlayıp sunum yapacağım. Eğer iyi niyetinizi gösterir bana yardımcı olursanız size minnettar olurum.
Şimdiden her şey için teşekkür ederim. Saygılarımla.
Old 06-04-2008, 04:08   #10
melis aksu

 
Varsayılan

Belki de şu günlerde üzerinde en çok kafa yorduğum konu avukatlık stajı olmasına rağmen gücümün yeteceği bir çözüm yolu bulabildiğimi söyleyemem.
Öcelikle problemin kaynağının bireysel olmadığından emin olmamız gerekir.

Biz stajyer avukatların maruz kaldığı durum ne hakimin, ne savcının ne de değerli üstadların kabahatidir.

Evet; bir hakim için stajyer avukatını kalem memurlarının insafına bırakıp kırtasiyecilik yaptırmak, bir avukat için ise banka kuyruklarında bekletip sekreteriymiş gibi telefon bağlatmak, dahası bulaşıkları yıkatmak utanılası bir durumdur.Bundan zerre kadar şüphe duymuyorum.Fakat bunları tenzih ederek sisteme yönelik eleştirilerimi ve önerebileceğim çözüm yollarını sunuyorum;

Adliye stajı döneminde hakimlerin ilgisizliği tamamen iş yüküyle alakalı olarak ortaya çıkmaktadır.Ülkemizdeki hakim sayısının yetersizliği bu durumun başlıca sebebidir.Bunun için ise hakim sayısının artırılması gerkmektedir.Hakimlerimiz asıl görevleri olan davalara bakmakta bile zaman sıkıntısı yaşarken birde stajyerle ilgilenmelerini beklemek ütopik bir yaklaşım olur kanısındayım.
Sadece stajın sonunda gelip otuz tane imzayı bir günde atarak stajı tamamlamak bizler için kalemde zarf hazırlamaktan daha verimli olmaktadır

İkinci altı ayda yapılan staja gelince ;
Bu konuda staj yapılacak avukatları belirleyen merkezi bir birim oluşturulmalı ve bununla ilgili yasak düzenlemeler yapılmalıdır.bu konuda da barolara iş düşmektedir. Özellikle avukattan alınan maaş adı altındaki cüzi miktar stajyerin sonunu getirmektedir.Çünkü bu para o kadar kıymetlidir ki ,avukat stajyere ne kadar yüklenirse yüklensin asla paranın karşılığı verilememektedir ve avukatta daima bir boşuna para ödeme hissi uyandırmakta , gelecek ay ise zavallı stajyer bunun telafisi için daha çok çalıştırılmaktadır.Stajyerin geçimine katkı sağlayabilecek miktarda para barolar tarafından burs olarak verilmelidir.

Staj eğitiminin kaldırılarak okulda derslerle birlikte ilerlemesi fikri ise rüyalarımda dahi göremeyeceğim kadar kulağa hoş gelmektedir.Fakat sırça köşkte ikamet eden , adliye personeliyle hiç yüzgöz olmamış hocalarımız mukayeseli hukuk öğretmek yerine böyle bie fikre nasıl yaklaşırlar bu da zihnimdeki soru işaretlerinden bir tanesi.Bendende bu kadar...
Old 07-04-2008, 10:25   #11
Av.Çellik

 
Varsayılan

Melis Hanım öncelikle yazmış olduğum konuya duyarlılık gösterdiğiniz için size çok teşekkür ederim. Söyledikleriniz konusun da size katılıyorum ve ne yazıkki bunları değiştirememek sorunlarımızı giderememek beni de sizin gibi üzmektedir.

Ben Şanlıurfa Barosunda Stajyerlik yapmaktayım. Sizin nerde olduğunuzu bilmiyorum ama burada staj eğitimi gerçekten çok kötü. Eğitime sadece avukatlar geliyor küçük bir oda da ders verilip gidiliyor. Ve yine sizin dediğiniz Stajyer Avukatlar az ücret alıyor maalesef bizim bur da stajyer avukatlara yanında staj yaptığı avukat hiç bir ücret ödemiyor. Yani bizim burda Staj tamamen içler acısı.

Benim kafam da Stajyer Avukatların en büyün problemleri sağlık, ücret, Staj eğitimi. Bu konu için ankara da bir seminer yapılacak ben bütün bunları dile getirmeye çalışacağım ama ne kadar başarılı olur onu bilemem.

Sizden yardım istediğim konu ise barolar birliğinin bize yapabileceği şeyler yada bizim onlardan talep edebileceğimiz şeyler. Ben bu üç konuda araştırma yapıyorum eğer sizde bana yardımcı olursanız size minnettar olurum. Beraber bütün bu isteklerimizi umarım barolar birliğinden alabiliriz ama bunun için inandırıcı açıklamalar ve güzel bir sunum lazım. Sizden bana bu sunum için yardımcı olmanızı istiyorum.

Fazla uzatmayayım. Kendinize iyi bakın. Herşey için teşekkür ederim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
avukatlık mesleği gerçekten gerekli mi? 8xy Hukuk Sohbetleri 29 12-09-2011 22:50
avukatlık mesleği için gerekli vasıflar nelerdir? nehir58 Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 15 05-01-2010 12:04
yazın staj yapmak gerekli mi? melbaska Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 4 21-03-2007 23:36
Avukatlık Sınav Ücretinin Geri Alınması için TBB'ye İcra Takibi ad-hoc Hukuk Sohbetleri 8 08-02-2007 10:53
Avukatlık Stajı Yeterli Mi? yetersiz İse Çözümü. Av.Şevket TUTULMAZ Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 3 26-03-2002 00:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04529405 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.