Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İmar kirliliği hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-05-2010, 20:38   #1
üye21665

 
Varsayılan İmar kirliliği hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Merhabalar,

Müvekkil hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan açılan kamu davasında keşif yapılmadan tutanak mümzileri dinlendikten sonra beraate karar verildi. Bu sırada inşaatın kabası bitmiş haldeydi. Müvekkil kaba inşaatı 98 yılı itibariyle bitirdiğini sonra birşey yapmadığını beyan etti. Yargıtay kararı bozdu.

Bozmadan sonra Mahkemenin yaptığı keşif sırasında sanık beraat kararından sonra inşaatın ince işlerini yaptığını beyan etti. Bilirkişi ince işlerin bu davaya ilişkin tutanak tutulduktan sonra iddianame düzenlenmeden yapılmış olabileceğini belirtti. Kaba inşaatın ne zaman bittiği ile ilgili bi tespitte bulunamadı. Bu durumda sanık hakkında aynı yerle ilgili ince işleri dava sırasında yaptığı için ikinci defa imar kirliliğine neden olma suçundan dava açılabilir mi?

Bir de bu suçta hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından zarar söz konusu mudur? Uygulamada hakimler zarar yokluğundan hagbn'na karar veriyorlar mı?

Cevaplar için teşekkürler. Saygılar.
Old 03-05-2010, 20:58   #2
M. Emre Bulut

 
Varsayılan

Birkaç kez bu tür davalarda şahit olduğum üzere genelde hükmün açıklamasının geri bırakılması kararı veriliyor.
Ancak ufak tefek ince işlerin suçun tekrar işlenmesi olarak yorumlanmasına dair net bir bilgim yok.

Saygılarımla
Old 04-05-2010, 07:53   #3
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

Eğer bina hala ruhsatsızsa, sonradan yeni bir ekleme yapıldıysa (örneğin pencere takıldıysa veya çatı vb. işler yapıldıysa ) yeniden imar kirliliğine neden olma suçu oluşur. Bu örnekler imar kirliliğine neden olma suçundan dolayı takip ettiğim ve mahkumiyet kararı verilmiş olan dosyalardaki örneklerdir.
Ayrıca;HAGB açısından zarar söz konusudur. Bu yüzden kaçak ve ruhsatsız kısımların sanık tarafından yıkılmaması veya ruhsata uygun hale getirilmemesi durumunda bazı mahkemelerce binanın eski haline getirilmeyerek kamu zararı giderilmediği için HAGB veriliyor , hapis cezası verilip adli para cezasına çevriliyor. Birçok davada ise HAGB kararı veriliyor.
Old 04-05-2010, 11:13   #4
orhan6591

 
Varsayılan

İmar Kirliliği suçu çok kaypak bir suç. kanunun konulma amacı kişilerin imar kirliliğine yol açmalarını önlemek ama gerek savcılık gerek mahkemeler gerekse vatandaş bu suçtan nasıl kurtuluruz diye bakıyor. sizin sorduğunuz olayda sizin müvekkiliniz hakkında dava açılmaz. çünkü, müvekkiliniz tarafından yapılan imalat 3194 Sayılı İmar Kanunun 5. maddesinde belirtilen yapı kavramı içerisine girmediği için dava açılmaması gerekir. mesela bizim buradaki savcılık balkon kapatma, pergole imalatı gibi imalatlar hakkında kamu davası açmamaya başladılar. her ne kadar ben kurum vekili olarak Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz takipsizliğe itiraz etmiş olsam da henüz oardan bir karar gelmedi. saygılar.
Old 04-05-2010, 13:10   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Cosette
Sanık beraat kararından sonra inşaatın ince işlerini yaptığını beyan etti. Bu durumda sanık hakkında aynı yerle ilgili ince işleri dava sırasında yaptığı için ikinci defa imar kirliliğine neden olma suçundan dava açılabilir mi?
Kaba inşaat sırasında tutulan yapı tatil zaptı ile birinci eylem oluşmuştur. Daha sonra inşaata devam edilmesi ve İnce işler nedeniyle ikinci eylem oluşmuştur. Her iki eylem de ayrı ayrı cezalandırılmalıdır. Ancak eylemlerin 2004 tarihinden önce gerçekleşmiş olması halinde TCK 184 açısından cezasızlık sonucu doğabilir.

İmar Kanunu'nun 42.maddesi açısından ise, maddenin değiştirildiği 17.12.2009 tarihinden önce yapılmış inşaatlara idari para cezası verilemez.

Sonradan 2014 Mayıs ayında eklenen not:
Danıştay 14.Dairesi 17.12.2009 tarihinden önce yapılmış inşaatlara idari para cezası verilmesi hakkında 17.12.2009 tarihinden sonra Yapı Tatil Zaptı tutulması koşulu ile "aykırılığın halen sürmesi" gerekçesiyle 17.12.2009 tarihinden sonra da idari para cezası verileceğine hükmetmektedir.

Fakat bazı idare mahkemeleri "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesinden hareketle 17.12.2009 tarihinden önceki eylemler için ceza verilemeyeceği yolunda direnme kararı vermektedir.

Direnme kararları hakkında henüz Danıştay'dan karar çıkmamıştır.

SONRADAN EKLENEN NOT:
Danıştay 14.Dairesinin 17.12.2009 tarihinden önce yapılmış inşaatlara idari para cezası verilmesi hakkında 17.12.2009 tarihinden sonra Yapı Tatil Zaptı tutulması koşulu ile "aykırılığın halen sürmesi" gerekçesiyle 17.12.2009 tarihinden sonra da idari para cezası verileceğine ilişkin görüşü kabul edilerek yerel mahkemelerin direnme kararları bozulmuştur.

Bilgilerinize saygılarımla
Old 06-01-2012, 13:15   #6
sincap

 
Varsayılan

Merhaba Armağan Bey,

Öncelikle teşekkürlerimi kabul edin, onca okumama rağmen olayı kafamda netleştiren yanıtlarınız oldu...

Bir soru sorarak, netleşmeyen kısım konusunda da yardımlarınızı rica ediyorum.

İmar kirliliğine neden olmak suçu ile açılan davada, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veriliyor ve fakat inşaatın ruhsata uygun hale getirilmesi yahut ruhsat alınması gibi herhangi bir hususa değinilmiyor, 5 yıl süre ile denetime hükmediliyor.

Bu durumda müvekkil ne yapmalı? Belediye'ye tadilat ruhsatına başvuracak olmamız elimizdeki tek gerçek.

Bir komplo teorisine izin verin lütfen; tadilat ruhsatına başvurduk ve verilmedi, ruhsata uygun hale getirme de yapılmadı, bina (yazlık) olduğu gibi durmakta. Bu durumda benim mantığım belediyenin bir şeyler yapması gerektiğini söylüyor ama ne yapacağının cevabını veremiyorum.

Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Old 06-01-2012, 13:22   #7
sincap

 
Varsayılan

Bu karar ile sorumu şu yönde genişletebilirim; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve fakat ruhsata aykırı yapı konusunda kararda herhangi bir şeye yer verilmemesi halinde, ne yapacak benim canım müvekkilim?

Tekrar teşekkürlerimi sunarım...

T.C.
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
E. 2009/11611
K. 2009/9307
T. 13.5.2009

• İMAR KİRLİLİĞİNE NEDEN OLMAK ( 5271 S.K. Md. 231/9 Gözetilmeden Koşullu Olarak Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar Verilemeyeceği )

• HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI ( İmar Kirliliğine Yol Açmak - 5271 S.K. Md. 231/9 Gözetilmeden Koşullu Olarak Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar Verilemeyeceği )

• KAMUYA ZARAR VERME ( İmar Kirliliğine Yol Açmak/Kamuya Zarar Verilmediği- Özel Etkin Pişmanlık Hükmünü Dikkate Alan Bir Gerekçe İle Hükmün Açıklanmasının Koşullu Olarak Geri Bırakılmasına Karar Verilmemesi Gereği/Ayrı Kurumların Uygulama Koşullarının Bu Şekilde Birleştirilemeyeceği )

• ETKİN PİŞMANLIK ( İmar Kirliliğine Yol Açmak/Kamuya Zarar Verilmediği- Özel Etkin Pişmanlık Hükmünü Dikkate Alan Bir Gerekçe İle Hükmün Açıklanmasının Koşullu Olarak Geri Bırakılmasına Karar Verilmemesi Gerektiği/Ayrı Kurumların Bu Şekilde Birleştirilemeyeceği )
5237/m.184
5271/m. 231

ÖZET : İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık hakkında; mahkemece sanık hakkında hükmolunan hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile ilgili maddenin 9. fıkrası gözetilmeden, koşullu olarak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Anılan hüküm ancak; sanığın mağdur veya kamuya verdiği maddi zararın karşılığı olan paranın ödenmesini gerektiren somut olaylarda uygulanabilir. Oysa dosyadaki bilgi ve belgelere göre, mahkemece saptanmış ve ödenmesi gereken bir maddi zarar bulunmamaktadır. Mahkemenin, özel etkin pişmanlık hükmünü dikkate alan gerekçeyle iki ayrı kurumun uygulama koşullarını birleştirerek verdiği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar hukuka uygun değildir.

DAVA : İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık Hasan'ın, 5237 sayılı TCY'nin 184/1, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası'nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün karar kesinleştikten sonra 3 yıl içerisinde inşaata ruhsat alınması ya da eski hale getirilmesi koşuluyla açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ( Büyükçekmece Asliye Birinci Ceza Mahkemesi )'nce verilip itiraz edilmeksizin kesinleşen 22.07.2008 tarihli kararın, Adalet Bakanlığı tarafından 03.03.2009 gün ve 12625 sayılı yazı ile yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 30.03.2009 gün ve 64940 sayılı tebliğnamesiyle Daireye gönderilen dava dosyası incelendi.

Tebliğnamede "Sanığın inşaat ruhsatı almadan kaçak inşaat yapmak şeklinde kabul edilen eyleminden dolayı, mahkemece 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 184/1. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası verilmesini müteakip, karar kesinleştikten sonra 3 yıl içerisinde inşaat ruhsatı alınması ya da eski hale getirilmesi koşulu ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/9. maddesinde yer alan "Altıncı fıkranın ( c ) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir." şeklindeki düzenleme karşısında, 6. maddenin ( c ) bendinde belirtilen mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartının derhal yerine getirilemediği hallere mahsus olmak üzere, zararın giderilmesini sağlamak amacıyla koşullu olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği, oysa ki sanığın eyleminde bir zararın meydana gelmediği, kaldı ki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 184/5. maddesinde yer alan "Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar." şeklindeki düzenlemeye göre, kişinin kararın kesinleşmesinden sonra kaçak inşaatı ruhsata uygun hale getirmesi durumunda cezanın bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacak olması karşısında, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.

Gereği görüşüldü:

KARAR : 5271 sayılı CYY'nin 231. maddesinin 6. fıkrasında, "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a ) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, b ) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c ) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir." 9. fıkrasında, "Altıncı fıkranın ( c ) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir." 5237 sayılı TCY'nin 184. maddesinin 5. fıkrasında ise "Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar." hükmü yer almaktadır.

İncelenen dosyada, mahkemece sanık hakkında hükmolunan 10 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün, CYY'nin 231/9. maddesi gözetilmeden, koşullu olarak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Anılan hüküm ancak; sanığın mağdur veya kamuya verdiği maddi zararın karşılığı olan paranın ödenmesini gerektiren somut olaylarda uygulanabilir. Oysa dosyadaki bilgi ve belgelere göre, mahkemece saptanmış ve ödenmesi gereken bir maddi zarar bulunmamaktadır. Mahkemenin, 5237 sayılı TCY'nin 184/5. maddesindeki özel etkin pişmanlık hükmünü dikkate alan gerekçeyle iki ayrı kurumun uygulama koşullarını birleştirerek verdiği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, hukuka uygun olmadığı anlaşılmaktadır.

SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, yasa yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, imar kirliliğine neden olma suçundan sanık Hasan hakkında, Büyükçekmece Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilip kesinleşen 22.07.2008 gün ve 2007/147332008/1074 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası'nın 309. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), karardaki hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilebilecek nitelikte olduğundan, aynı yasa maddesinin 4/d fıkrası gereğince "karar kesinleştikten sonra 3 yıl içerisinde inşaata ruhsat alınması ya da eski hale getirilmesi koşuluyla" ibaresinin kararın ( 2-a ) bendinden ÇIKARILMASINA, 13.05.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 06-01-2012, 13:34   #8
sincap

 
Varsayılan

Arzu Sağlamdemir'in yükseklisans tezi, sayfa 57.


http://www.belgeler.com/blg/1czs/cez...ment-pollution


Ruhsatlı olarak yapılmıs bir binada ruhsatsız olarak yapılan degisiklik bu
maddede öngörülen suçu olusturmaz106. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi geregince,
madde lafzının, baska sorunlara uygulanacak sekilde; adeta kıyasa yol açabilecek
sekilde, genis yorumlanmaması gerektigi göz önünde tutuldugunda, bu halde suç
olusmayacagı kabul edilmelidir. Kanun koyucu burada bir bosluk yaratmıstır. mar
hukukuna göre esaslı bir tadilat olarak kabul edilen hallerde ruhsat alınması zorunlu
tutulmustur. Bu halde yapılan esaslı degisiklik için ruhsat alınmaması da açıkça Türk
Ceza Kanunun 184. maddesi ile korunmaya çalısan hukuki degeri ihlal edecektir. Kanun
koyucu ruhsatsız olarak yapılan degisiklikleri bu suç kapsamında kabul etmemistir.

106: Zekeriya Yılmaz. Açıklamalı çtihatlı Yeni Türk Ceza Kanunu, Seçkin Yayınları, B.2, Ankara 2007,
s.927-928.
Old 06-01-2012, 16:58   #9
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sincap
tadilat ruhsatına başvurduk ve verilmedi, ruhsata uygun hale getirme de yapılmadı, bina (yazlık) olduğu gibi durmakta. Bu durumda benim mantığım belediyenin bir şeyler yapması gerektiğini söylüyor ama ne yapacağının cevabını veremiyorum.
Ceza mahkemesi TCK açısından karar verir. İmar hukukuna karışmaz.

İmar Kanunu'nun 32.maddesi gereğince belediye encümeni yıkım kararı verir; 42.maddesi gereğince idari para cezası verir.

Müvekkilinizin yapması gereken bu kararlara karşı, tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açmaktır.

Saygılarımla

SONRADAN EKLENEN NOT:
Yargıtay kararları doğrultusunda gelişen uygulamada (bence de Kanun'a uygun olarak) artık TCK 184.maddeye göre ceza verildiğinde hagb kararı verilemiyor. Gerekçe olarak TCK 184/5 fıkrasına göre aykırılığı gidermeyen sanığın bu haktan yararlanmaya hakkı olmadığı düşünülüyor ki bu düşünceye katılıyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması eliferdogan Meslektaşların Soruları 36 12-10-2010 20:25
CMK 231. md.(Hükmün açıklanmasının geri bırakılması) av.mustafa.ozdemir Meslektaşların Soruları 8 12-12-2009 01:54
hükmün açıklanmasının geri bırakılması olcsvl Meslektaşların Soruları 1 28-04-2009 23:26
hükmün açıklanmasının geri bırakılması abdullahekinci Meslektaşların Soruları 4 27-08-2008 17:51
hükmün açıklanmasının geri bırakılması miss_lawyer Meslektaşların Soruları 2 16-07-2008 07:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09124899 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.