Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ziynet eşyalarının iadesi davasında ziynetlerin ortak gidere harcandığının ispatlanması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-11-2012, 12:54   #1
zlm

 
Varsayılan ziynet eşyalarının iadesi davasında ziynetlerin ortak gidere harcandığının ispatlanması

Merhabalar ;
ziynet eşyalarının iadesi davasında davalı durumundayız.Kocanın eşinin rızası ile ziynet eşyalarını alarak paraya çevirip balayına, müşterek hanenin ev ihtiyaçlarına davacı eşin kişisel ihtiyaçlarına, hatta eş kendi lüks harcamaları içinde ziynetlerini bozdurmuş olup( kıyafet çanta ayakkabı vs vs ) tarafların ortak giderlerine eşin rızası ile harcandığına dair yargıtay kararı aramaktayım. Okuduğum tüm kararlar kocanın aleyhine. Rızası ile alındığının ispatı zor ama tanıklar mevcut.
Yardımcı olabilirseniz sevinirim. Kolay gelsin.
Old 29-11-2012, 13:09   #2
cinequanon

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım evlenme sebebiyle kadına bağışlanan ziynet eşyaları birliğin devamı sırasında bozdurulup müşterek borçların ödenmesi için sarfedilse dahi (hatta bu işlem kadının iradesi ile yapılmış olsa dahi) bedeli kadın tarafından kocaya bağışlanmadıkça, bağıştan rücu şartları oluşmadıkça kadına aittir. Bu sebepten koca ziynet eşyalarını kadına iade ile yükümlü olup, ziynet eşyalarının kadın tarafından kendisine bağışlandığı iddiasında veya bedelini ödediği iddiasında ise bunu ispat ile yükümlüdür.
Old 29-11-2012, 13:40   #3
zlm

 
Varsayılan

Yanıtınız için teşekkür ederim.
İnternette gazete haberlerinde şöyle bir yazı okuduğum için buna dair yargıtay kararına ulşamya çalışmaktayım
''
EVİN İHTİYAÇLARI İÇİN KARCANAN ZİYNETTEN KOCA SORUMLU DEĞİL-
Kocanın ziynetlerin ve bir kısım çeyiz eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü ve bir kısım çeyiz eşyalarının müşterek konutta kaldığını ve iade etmeye hazır olduğunu belirttiğinin kaydedildiği kararda Daire, “Hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz” dedi.
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan oluştuğuna dikkat çekilen kararda, şöyle denildi:
“Evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur.”
şeklinde idi.
Buna ilişkin kararı bulamıyorum gazete haberi olduğu içinde esas yıl yazılmamış Sadece Yargıtay 6.HD si kararı olduğuna değinilmiş.
Old 30-11-2012, 00:21   #4
Rebellawyer

 
Varsayılan

Bu davalarda dilekçemize evden zorla çıkarıldığınız bu sebeple Ziynet eşyalarını alamadığınızı söylemeniz yeterli. Aksini koca ıspatlamak zorunda. Tanıkla Ispat her zaman mümkün. Siz kadının dilekçesinde yazdığı lehinize olan ifadelere dikkat edin ve ikrar olarak kullanın.
Old 30-11-2012, 00:28   #5
noonemins000

 
Mesaj konu ile ilgili karar

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E:2011/828
K:2011/7379
T:04.07.2011
Ziynet Eşyalarının Aynen Iadesi
Özet
Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kadına bağışlanmış sayılır. Davalı koca, ziynet eşyalarının davacı kadının onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığını kanıtlanması halinde, ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur.
4721 s. Yasa m. 6
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde 17.835 TL bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, çeyiz ve ziynet eşyalarının tarafların müşterek mülkiyetinde olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, evlilik akdi sırasında çeyiz listesinde yazılı 61 adet çeşitli ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıya teslim edilmesine rağmen davacıya iade edilmediğini belirterek çeyiz ve ziynetlerin mümkünse aynen, değilse bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı savunmasında, davacının iddia ettiği eşyalardan bir kısmını müşterek konuttan alarak birlikte yaşamaya başladığı kişinin evine götürdüğünü, buna ilişkin boşanma dosyasında deliller olduğunu, eşyaların bir kısmının depoda durduğunu ve davacıya teslim etmeye hazır olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece çeyiz senedindeki eşyaların taraflara ortak olarak bağışlandığını, bu nedenle çeyiz senedinde belirtilen eşyaların tarafların müşterek mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte-yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
Davacı kadın dava konusu edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynetlerin ve bir kısım çeyiz eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü ve bir kısım çeyiz eşyalarının müşterek konutta kaldığını ve iade etmeye hazır olduğunu savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götü-rülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir.
Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır.
Olayımızda; davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden
alındığını, daha önce götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanık beyanı ile ispat edememiştir. Bununla birlikte davalı bir kısım çeyiz eşyalarının kendisinde kaldığını ve davacıya iade etmeye hazır olduğunu bildirmiştir. Bu durumda davalı tarafça evde kaldığı kabul edilen ekli liste ile bildirilen bir kısım çeyiz eşyaları yönünden davacının talebi gibi bir karar verilmesi gerektiği halde ve diğer çeyiz eşyaları ile ziynetler yönünden ise dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmış olduğundan, varlığına ve miktarına karşı çıkılan çeyiz ve ziynet eşyalarının elinden alındığı, götürülmesine engel olunduğu, davalı tarafta kaldığı konusunda davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, değerlendirmede yanılgıya düşülerek eksik inceleme ile yazılı şekilde çeyiz senedinde belirtilen eşyaların tarafların mülkiyetinde olduğunun tespitine şeklinde karar verilmiş olması doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK’nm 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
boşanma davası devam ederken ziynet eşyalarının ve ev eşyalarının iadesi av.mehmetözkan Meslektaşların Soruları 2 01-07-2012 16:16
Ziynet eşyalarının iadesi akrd61 Meslektaşların Soruları 6 19-12-2011 17:50
Ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi davasında yetkili mahkeme? av.cgdm_shn Aile Hukuku Çalışma Grubu 1 12-08-2011 21:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04531908 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.