Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

sözlü kira akdinin kesin delille ispatlanması hususu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-10-2011, 15:37   #1
hltydmr

 
Varsayılan sözlü kira akdinin kesin delille ispatlanması hususu

Sayın meslektaşlarım;
Aleyhimize ikame edilen (3 gün evvel karara çıktı) men'i müdahale ve ecrimisil davası ile ilgili görüşlerinizi öğrenmek isterim.
Müvekkil aleyhine dava ikame edilmeden evvel davacı vekili tarafından bir ihtarname keşide edilmiş ve keşide edilen ihtarnamede, 'aylık yasal 2000 tl kira bedelinin..' ödenmesi talep edilmiştir. İhtarı müteakip de dava ikame edilmiştir.
Biz savunmalarımızda sürekli olarak taraflar arasında sözlü bir kira akdi olduğunu, zira davacının da hem dava dilekçesinde ve hem de ihtarnamede 'yasal kira bedelini' talep ettiğini bildirerek, ikame edilen davanın yanlış olduğunu ancak kira sözleşmesinden kaynaklı bir alacak davası ikame edilebileceğini belirttik. Son duruşmada davacı meslektaşımız, bizim ısrarımız üzerine 'Biz yasal kira bedeli ve tahliye talep ettik' dedi !!!!! sayın hakime bu beyanı zapta geçirmesini istediğimizde ise buraya dikkat... 'ben duymadım' dedi tabiiki sayın meslektaşım da sonradan 'hayır ben böyle birşey demedim' dedi... neyse....
taraflar arasında sözlü kira akdinin varlığı hususunda tanık dinletme talebimizi yeniledik. Fakat sayın hakim sözlü kira akdinin ancak ve ancak KESİN DELİLLE İSPĞATLANABİLECEĞİNİ bildirerek bu talebimizi de reddetti ve davanın kabulüne karar verdi.
benim bildiği kadarı ile ikrar, kesin hüküm, senet ve yemin kesin delillerdir. peki ben sözlü kira akdini bu kesin delillerden hangisi ile ispatlayabilirdim???? teşekkürler..
Old 09-10-2011, 15:48   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hltydmr
Sayın meslektaşlarım;
Aleyhimize ikame edilen (3 gün evvel karara çıktı) men'i müdahale ve ecrimisil davası ile ilgili görüşlerinizi öğrenmek isterim.
Müvekkil aleyhine dava ikame edilmeden evvel davacı vekili tarafından bir ihtarname keşide edilmiş ve keşide edilen ihtarnamede, 'aylık yasal 2000 tl kira bedelinin..' ödenmesi talep edilmiştir. İhtarı müteakip de dava ikame edilmiştir.
Biz savunmalarımızda sürekli olarak taraflar arasında sözlü bir kira akdi olduğunu, zira davacının da hem dava dilekçesinde ve hem de ihtarnamede 'yasal kira bedelini' talep ettiğini bildirerek, ikame edilen davanın yanlış olduğunu ancak kira sözleşmesinden kaynaklı bir alacak davası ikame edilebileceğini belirttik. Son duruşmada davacı meslektaşımız, bizim ısrarımız üzerine 'Biz yasal kira bedeli ve tahliye talep ettik' dedi !!!!! sayın hakime bu beyanı zapta geçirmesini istediğimizde ise buraya dikkat... 'ben duymadım' dedi tabiiki sayın meslektaşım da sonradan 'hayır ben böyle birşey demedim' dedi... neyse....
taraflar arasında sözlü kira akdinin varlığı hususunda tanık dinletme talebimizi yeniledik. Fakat sayın hakim sözlü kira akdinin ancak ve ancak KESİN DELİLLE İSPĞATLANABİLECEĞİNİ bildirerek bu talebimizi de reddetti ve davanın kabulüne karar verdi.
benim bildiği kadarı ile ikrar, kesin hüküm, senet ve yemin kesin delillerdir. peki ben sözlü kira akdini bu kesin delillerden hangisi ile ispatlayabilirdim???? teşekkürler..

İhtarnamede ve dava dilekçesinde" ecrimisil" ""fuzuli işgal" kelimeleri geçmiyor mu?
Old 10-10-2011, 07:37   #3
hltydmr

 
Varsayılan

Sayın üstad. Evet dava dilekçesinde ecrimisil kelimesi geçmekte. Ancak gerek ihtarnamede ve gerekse de dava dilekçesinde, sürekli olarak 'aylık yasal kira bedeli' ibaresi var. Ben şu şekilde yorum yapıyorum. Dava ikamesinden evvel gönderilen ihtarnamede açıkça aylık yasal kira bedeli istenmiştir. Bu durum da mahkeme dışı ikrar kapsamına girmektedir. {Ben sizin sorunuzdan vereceğiniz cevabı tahmin edebiliyorum }
Hadi bir an için kabul edilmediğini farzedelim. Tanık dinletme talebimin reddinin sizce kanuni dayanağı doğru mudur?
Old 10-10-2011, 07:58   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hltydmr
Sayın üstad. Evet dava dilekçesinde ecrimisil kelimesi geçmekte. Ancak gerek ihtarnamede ve gerekse de dava dilekçesinde, sürekli olarak 'aylık yasal kira bedeli' ibaresi var. Ben şu şekilde yorum yapıyorum. Dava ikamesinden evvel gönderilen ihtarnamede açıkça aylık yasal kira bedeli istenmiştir. Bu durum da mahkeme dışı ikrar kapsamına girmektedir. {Ben sizin sorunuzdan vereceğiniz cevabı tahmin edebiliyorum }
Hadi bir an için kabul edilmediğini farzedelim. Tanık dinletme talebimin reddinin sizce kanuni dayanağı doğru mudur?


Üstadım malumunuz hukuki niteleme mahkemeye aittir. Davacı yasal kira bedeli talebi dese de dava dilekçesi içeriğinden, davalının taşınmazda her hangi bir yasal hakka dayanmaksızın bulunduğunu iddia etmekte ise kararın ecrimisil olarak verilmesi maddi gerçeğe uygun olan çözümdür. Kaldı ki dava dilekçesi içeriğinde ecrimisil talebi olduğunu da yazmış. Artık, davacı kira bedeli talep etti ve mahkeme talep harici karar verdi diyemeyiz.(MK. 2, HMK 29/1 )

Tanık dinletme talebinize gelince: Davalı, taraflar arasında sözlü kira ilişkisi bulunduğunu savunmuştur. Dosyadaki sair delilleri bilmiyoruz. Ancak iddianın kesin delillerden biri ile ispatının zorunlu olmadığını söyleyebiliriz. Ne var ki takdiri delil olan tanık ifadelerinin, taraflar arasındaki esasa dair ilişkinin kira ilişkisi olduğunun kabulü için yeterli olmadığını da söyleyebiliriz. Kira ilişkisi davacı taraf tarafından kabul edilmediğine göre, sair başkaca "belge" lerle ispat aranması yanlış olmaz (Taşınmaza ait davalı adına yapılmış, elektrik, su, doğalgaz sözleşmeleri, kira ödemesi olarak davalı tarafından davacıya ödenen bedeli gösterir makbuz, dekont, davalnın ödediği sabit aidat makbuzu, taşınmazda teslim alınmış kargo alındısı belgesi, tebligat, muhtarlık kaydı vs.)
Saygılarımla.
Old 10-10-2011, 08:37   #5
hltydmr

 
Varsayılan

Sayın Yiğit; Sayın Ergün'e verdiğim yanıtta 'cevabınızı tahmin ediyorum' demiştim. Evet hukuki niteleme mahkemeye aittir. Ancak mahkeme de taleplerle bağlıdır. ?? Cevabınızda belirttiğiniz sair belgeler aranması hususundaki görüşünüze katılıyorum. Ancak tüm bunlar, tanık dinletme talebimizin kabul edilmemesine bir gerekçe değildir sanırım. Zaten siz de bunu beyan etmişsiniz. ...
Old 10-10-2011, 09:48   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hltydmr
Sayın üstad. Evet dava dilekçesinde ecrimisil kelimesi geçmekte. Ancak gerek ihtarnamede ve gerekse de dava dilekçesinde, sürekli olarak 'aylık yasal kira bedeli' ibaresi var. Ben şu şekilde yorum yapıyorum. Dava ikamesinden evvel gönderilen ihtarnamede açıkça aylık yasal kira bedeli istenmiştir. Bu durum da mahkeme dışı ikrar kapsamına girmektedir. {Ben sizin sorunuzdan vereceğiniz cevabı tahmin edebiliyorum }
Hadi bir an için kabul edilmediğini farzedelim. Tanık dinletme talebimin reddinin sizce kanuni dayanağı doğru mudur?

Sayın Yiğit'im nesajına aynen katılıyorum. Aylık kira bedeli, tanık dinlenme sınırının üstündeyse, tanık dinletilemez.
Old 10-10-2011, 12:17   #7
janveljan

 
Dikkat

Alıntı:
Yazan hltydmr
Sayın Yiğit; Sayın Ergün'e verdiğim yanıtta 'cevabınızı tahmin ediyorum' demiştim. Evet hukuki niteleme mahkemeye aittir. Ancak mahkeme de taleplerle bağlıdır. ?? Cevabınızda belirttiğiniz sair belgeler aranması hususundaki görüşünüze katılıyorum. Ancak tüm bunlar, tanık dinletme talebimizin kabul edilmemesine bir gerekçe değildir sanırım. Zaten siz de bunu beyan etmişsiniz. ...

Evet Mahkeme taleple bağlıdır. Ancak gözünüzden kaçan “ talebin hukuki nitelendirmesini yapmak” da mahkemenin görev ve yetkisindedir. Örneğin davacı netice-i talebinde taşınmazımı haksız olarak işgal eden davalıdan şimdilik …..TL kira alacağımın tahsiline karar verilsin dediğinde, mahkeme taraflar arasındaki ilişkinin fuzuli işgal olduğunu ve kira alacağından kastedilenin de ecri misil alacağı olduğunu kabulle ona göre karar verir.Dava dilekçesinin içeriğine göre davanın hukuki nitelendirmesini yapmak hakime ait bir görevdir.

Anladığım kadarıyla davacı dilekçesinde hukuki nitelendirmesini yanlış olarak yapsa da sizden haksız işgalden doğan ecri misil tazminatı talep edilmiş.Sizde haksız işgalin söz konusu olmadığını taraflar arasında şifahi bir kira sözleşmesi olduğu savunmasında bulunmuşsunuz. Bu durumda mahkeme sizden kira sözleşmesinin ispatı için delillerinizi sormuştur.Karşı taraf kira sözleşmesinin varlığına karşı çıktığı için Eski HUMK 288. Maddesindeki genel kural gereği (Yenisine bakamadım henüz )yıllık kira parası belli bir meblağı aştığı için sözleşmenin varlığı yazılı (kesin) delillerle ispatlanmalıdır.Yazılı sözleşme ibraz edemediğiniz için eğer delil listenizde Yemin deliline dayandıysanız mahkeme aleyhinize vereceği karardan önce size karşı tarafa yemin teklif hakkınızı hatırlatmalıydı.(Hatırlatmadıysa alın size bir usulden bozma sebebi )
Old 10-10-2011, 15:22   #8
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/5976
K. 2005/6701
T. 2.6.2005
• KİRA SÖZLEŞMESİ ( Geçerli Olmasının Hiçbir Biçim Koşuluna Bağlı Olmadığı Yazılı Veya Sözlü Yapılabileceği Gibi Zımni de Yapılabileceği - Tarafların Esaslı Unsurlarında Anlaşmış Olmaları Gereği )
• KİRA İLİŞKİSİ ( Bir Hukuki Fiil "Vakıa" Değil Bir Hakkın Doğumuna Değiştirilmesine Veya Ortadan Kaldırılmasına Neden Olma Niteliği İtibariyle Bir Hukuki İşlem "Muamele" Olduğu )
• ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL ( Davacının Dükkanının Üstü Açık Kısmını Kapatma ve Onarma Masrafı Karşılığında 3 Yıl Süre İle Davalı Kullanımına Bıraktığı Rızası Olmadan Diğer Davalıya Kiralandığı Sürenin Sonunda Kendisine Ecrimisil Ödenmediği İddiası )
• TANIKLA İSPAT YASAĞI ( Belli Tutardaki Kira Sözleşmesinin Varlığının Ancak Yazılı Delille İspat Edilebileceği - Sözü Edilen Miktarın Yıllık Kira Tutarına Göre Tespit Olunacağı )
1086/m. 288
818/m.248, 276
ÖZET : Özel yasa hükümleri saklı kalmak koşuluyla, gerek taşınır gerekse taşınmaz mallara ilişkin kira sözleşmelerinin geçerli olması hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir.Kira sözleşmeleri yazılı veya sözlü yapılabileceği gibi zımni ( üstü kapalı ) olarakta vucuda etirilebilir. Yeterki taraflar kira sözleşmesinin esaslı unsurlarında anlaşmış olsunlar.

Nevarki kira ilişkisi bir hukuki fiil ( vakıa ) değil,bir hakkın doğumuna,değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına neden olma niteliği itibariyle bir hukuki işlem ( muamele )dir.

Bu nedenle, dava değeri 40.000.000 lirayı aşan ( 23.6.1996 gün ve 4146 sayılı yasaya göre ) sözleşmeler hakkında tanık dinlenilebilmesine olanak tanımayan HUMK'nun 288 maddesi 21.7.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Yasanın 2/b maddesi ile değiştirilmiş ve tanıkla ispat yasağı 400.000.000 TL'nın üzerine yükselmiştir. Bu düzenlemeye göre, bu miktarın üzerindeki sözleşmeler hakkında tanık dinlenmesine olanak yoktur; kira sözleşmesinin varlığı, ancak yazılı delille ispat edilebilir.Hemen belirtilmelidirki, sözü edilen miktar, yıllık kira tutarına bakılarak belli edilir.

Somut olay yukarıdaki ilkelere göre değerlendirildiğinde, davalıların kiracalık ilişkisi sonucu taşınmazda oturduklarını söyleyebilme olanağı yoktur. Bu ilişki kanıtlanamamıştır.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, kayden maliki bulunduğu 856 ada 120 parsel sayılı taşınmazdaki 192 m2'lik dükkanın 80 m2'lik üstü açık kısmını, kapatma ve onarma masrafı karşılığında 3 yıl süre ile davalı Zekeriya'nın kullanımına bıraktığını, Zekeriye'nın kendi rızasını almadan burayı diğer davalı Cihan'a kiraladığını, bu sürenin sonunda kendisine ecrimisil ödenmediğini ve işyerine ihtiyacı bulunduğunu ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve 900.000.000.TL ecrimisil istemiştir.

Davalı Zekeriya, davacı ile aralarında herhangi bir kira ilişkisi bulunmadığını, davacının mülkünü işgal etmediğini, dava konusu yeri Cihan'a kiralamasına aracılık ettiğini, davada kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davalı Cihan, çekişmeli yeri arsa olarak davacıdan kiraladığını, yapacağı masraf karşılığında kira bedeli ödemeden oturma konusunda anlaştıklarını, henüz masraf kadar kira bedeli tahakkuk etmediğinden kira ödemediğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ulak'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.

Mahkemece, kiracılık ilişkisinden sözedilerek görev nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 120 sayılı parselin davacı adına kayıtlı olduğu, taşınmazın davalı Cihan'ın işgalinde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Davalı Cihan kiracılık, savunmasında bulunmuş, mahkemece bu savunmaya değer verilmiştir.

Bilindiği üzere; Özel yasa hükümleri saklı kalmak koşuluyla, gerek taşınır gerekse taşınmaz mallara ilişkin kira sözleşmelerinin geçerli olması hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir.Kira sözleşmeleri yazılı veya sözlü yapılabileceği gibi zımni ( üstü kapalı ) olarakta vucuda etirilebilir. Yeterki taraflar kira sözleşmesinin esaslı unsurlarında anlaşmış olsunlar.Nitekim bu kural 18.3.l942 tarih 37/6 sayılı inançları birleştirme kararında açıkça vurgulanmıştır.

Nevarki kira ilişkisi bir hukuki fiil ( vakıa ) değil,bir hakkın doğumuna,değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına neden olma niteliği itibariyle bir hukuki işlem ( muamele )dir.

Bu nedenle, dava değeri 40.000.000 lirayı aşan ( 23.6.1996 gün ve 4146 sayılı yasaya göre ) sözleşmeler hakkında tanık dinlenilebilmesine olanak tanımayan HUMK'nun 288 maddesi 21.7.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Yasanın 2/b maddesi ile değiştirilmiş ve tanıkla ispat yasağı 400.000.000 TL'nın üzerine yükselmiştir. Bu düzenlemeye göre, bu miktarın üzerindeki sözleşmeler hakkında tanık dinlenmesine olanak yoktur; kira sözleşmesinin varlığı, ancak yazılı delille ispat edilebilir.Hemen belirtilmelidirki, sözü edilen miktar, yıllık kira tutarına bakılarak belli edilir.

Somut olay yukarıdaki ilkelere göre değerlendirildiğinde, davalıların kiracalık ilişkisi sonucu taşınmazda oturduklarını söyleyebilme olanağı yoktur. Bu ilişki kanıtlanamamıştır.

SONUÇ : Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesine ve 3 yıllık sürenin dolduğu Eylül 2003 tarihinden itibaren ecrimisile karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene iade edilmesine, 2.6.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sözlü kira sözleşmesi-ihtiyaçtan Tahliye davası - kiracının kira ilişkisini reddetmesi AV. İLKER VURAL Meslektaşların Soruları 39 26-09-2012 23:03
Yazılı bir kira akdinin aynı şartlarla devam etmesi halinde devam eden kira akdi sözlü bir kira akdi mi yoksa yazılı bir akdi mi olur ? tiryakim Meslektaşların Soruları 1 13-09-2011 21:02
Sözlü Kira Akdi-Kira akdine itiraz yok ama ödedme itirazı var. İTM mi Sulh mu? seyitsonmez Meslektaşların Soruları 10 06-10-2009 21:50
sözlü kira sözleşmesi,kira alacağı,kira bedelinin tespiti Av.Doğuhan Meslektaşların Soruları 14 18-12-2008 17:33
sözlü kira sözleşmelerinde borçlunun kira aktini inkarı elvankakici Meslektaşların Soruları 5 13-04-2007 15:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05199409 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.