Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İhtiyati Hacze Dayalı Takip ve Yetki Karmaşası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-07-2010, 09:38   #1
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan İhtiyati Hacze Dayalı Takip ve Yetki Karmaşası

A,B aleyhine yetkisiz mahkemeden aldığı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak yine yetkisiz icra dairesinde icra takibine girişiyor ve karar B'ye tebliğ edilmeden ve onun yokluğunda uygulanıyor.B'ye henüz ödeme emrinin de tebliğ edilmediği dönemde B aynı anda hem ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yetkisine itiraz edip kararın kaldırılmasını,hem de icra mahkemesine ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini ve sonucunun beklenmesi talebini de içerir icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunuyor. İhtiyati haciz kararını veren mahkeme başvuruyu incelemek üzere duruşma günü verip duruşmada da ihtiyati haciz kararını kaldırıyor.Ancak icra mahkemesi ihtiyati haciz kararını gerekçe gösterip,diğer başvurunun sonucunu beklemeden icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı reddediyor.Bu arada müvekkile ödeme emri tebliğ ediliyor.
Bu durumda icra mahkemesi kararının yerinde olduğu söylenebilir mi?Gerekçeli kararın henüz bize tebliğ edilmediği ancak karardan haricen haberdar olduğumuz bu dönemde,bu kararı temyiz etmek yanında,bu arada müvekkile ödeme emri tebliği edildiği ve yeni koşullar da düşünülürse(ihtiyati haciz kararının kalkması)yapılabilecek bir yetki itirazı derdestlik itirazıyla karşılaşır mı?
Old 05-07-2010, 11:55   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
A,B aleyhine yetkisiz mahkemeden aldığı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak yine yetkisiz icra dairesinde icra takibine girişiyor ve karar B'ye tebliğ edilmeden ve onun yokluğunda uygulanıyor.B'ye henüz ödeme emrinin de tebliğ edilmediği dönemde B aynı anda hem ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yetkisine itiraz edip kararın kaldırılmasını,hem de icra mahkemesine ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini ve sonucunun beklenmesi talebini de içerir icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunuyor. İhtiyati haciz kararını veren mahkeme başvuruyu incelemek üzere duruşma günü verip duruşmada da ihtiyati haciz kararını kaldırıyor.Ancak icra mahkemesi ihtiyati haciz kararını gerekçe gösterip,diğer başvurunun sonucunu beklemeden icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı reddediyor.Bu arada müvekkile ödeme emri tebliğ ediliyor.
Bu durumda icra mahkemesi kararının yerinde olduğu söylenebilir mi?Gerekçeli kararın henüz bize tebliğ edilmediği ancak karardan haricen haberdar olduğumuz bu dönemde,bu kararı temyiz etmek yanında,bu arada müvekkile ödeme emri tebliği edildiği ve yeni koşullar da düşünülürse(ihtiyati haciz kararının kalkması)yapılabilecek bir yetki itirazı derdestlik itirazıyla karşılaşır mı?
Sayın Av. Ömeroğlu,

Yargıtayın önceki (kanaatimce hukuki) görüşünü değiştirerek son zamanlardaki kararları ile yerleşmiş (fakat katılmadığım) görüşü: Borçlu, ödeme emri tebliğ edilmeden de itirazda bulunabilir ve bu ahvalde itirazın incelenmesi gerekir. Bu görüşe binaen ödeme emrinden sonra tekrar yapacağınız yetki itirazının dinlenmeye(bile)ceğini düşünüyorum.

Saygılarımla...
Old 05-07-2010, 12:17   #3
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Sn. Ömeroğlu;

Aslına bakarsanız icra mahkemesinin kararı yerinde değil, zira tarafınızca ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğinin bildirilmiş olması tek başına bu itirazın sonucunun beklenmesi için yeterli olması gerekirdi:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 1993/15344
Karar: 1993/19620
Karar Tarihi: 14.12.1993

Takip S. Asliye Hukuk Mahkemesinin ihtiyati haciz kararına dayanılarak kambiyo senetlerine özgü yolla yapılmıştır. Borçlu mercie verdiği itiraz dilekçesinde hem yetki yönünden ihtiyati haciz kararına hem de takibe itirazda bulunmuştur. İİK.nun 265 inci maddesi gereğince ihtiyati haciz kararına itirazın kararı veren mahkemece incelenip sonuçlandırılması gerekirken İİK. 50 maddesi yollaması ile HUMK. 12 nci maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesi yetkilidir. Bu durum karşısında yetki yönünden ihtiyati haciz kararına itirazın tefrik edilip S. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi ve ihtiyati haciz kararına itiraz hakkında vereceği kararın sonucuna göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.


ve benzer yönde:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/11695
Karar: 2006/14613
Karar Tarihi: 04.07.2006


Karar: Borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus yoluyla takip başlatılmış ve borçluya örnek 10 ödeme emri tebliğ edilmiştir. Borçlu itirazında takibe konu çekin keşide yerinin ve kendi ikametgahının Antalya olması sebebiyle yetki itirazında bulunmuştur. Takip İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/127 D. İş s. ihtiyati haciz kararı ile başlatıldığından HUMK. nun 12. maddesi uyarınca İstanbul İcra Daireleri takibe yetkili hale gelmiştir. Ancak, aynı mahkemenin 23.03.2006 günlü kararı ile verilen ihtiyati haciz kararı kaldırıldığından buna ait yetki kuralına dayanılma olanağı kalmamıştır. (HGK. nun 2004/12-260 E. 249 K.)

O durumda Mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı biçimde reddine karar verilmesi isabetsizdir.


Saygılarımla...
Old 05-07-2010, 14:17   #4
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Alıntı:
Gerekçeli kararın henüz bize tebliğ edilmediği ancak karardan haricen haberdar olduğumuz bu dönemde,bu kararı temyiz etmek yanında,bu arada müvekkile ödeme emri tebliği edildiği ve yeni koşullar da düşünülürse(ihtiyati haciz kararının kalkması)yapılabilecek bir yetki itirazı derdestlik itirazıyla karşılaşır mı?

Gerekçeli karar tarafınıza tebliğ edilidiğinde eğer aleyhinize vekalet ücretine hükmedildiyse temyiz hakkınız vardır, tersi durumda hukuki yarar ortadan kalktığından(Gönderilen ödeme emri üzerine süresi içerisinde tekrar dava açma hakkınız olduğundan) dolayı temyiz talebiniz reddedilir kanaatindeyim.

Ödeme emri gönderildiğine göre esas takibe geçilmiş olup bu durumda yetki itirazından dolayı tekrar dava açmanız gerekecek fakat bu kez takip ihtiyati hacze dayandmadığından dolayı yetki itirazınız kabul edilecektir diye düşünüyorum.
Old 05-07-2010, 15:00   #5
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Sayın Demirerzen,yanlış anlamıyorsam gerekçeli karar tarafımıza tebliğ edildiğinde temyiz istemimizin dinlenebilmesini kararda aleyhimize vekalet ücretine hükmedilmiş olması şartına bağladığınızı aksi halde hukuki yarar yokluğu nedeniyle temyiz istemimizin reddedileceğini yazmışsınız.Aleyhimize ve hatalı olan bir kararı temyiz etmede neden hukuki yararımız bulunmadığını anlamamış olmakla birlikte,ödeme emri tebliği üzerine yeniden yetkiye itirazımız halinde bu kez de karşı tarafın derdestlik veya kesin hüküm itirazlarıyla karşılaşmamız olası değil midir?

Sayın Hades,borçlunun henüz ödeme emri tebliğ edilmeden de takibe itiraz edebileceğine dair son yıllarda yerleşen Yargıtay içtihadının yerinde olduğunu ve normal şartlarda ödeme emri tebliğinin, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden takibe itiraz eden borçluya, yeniden(tekrar) takibe itiraz imkanı vermemesi gerektiğini düşünmekle birlikte,soruda ki gibi özel bir durumda(ihtiyati hyaciz kararının takipten haberdar olma tarihiyle ödeme emri tebliği arasında kaldırılması ve HUMK 12.maddesinin uygulanma imkanının ortadan kalkması)buna cevaz verilebilir mi?Aksi takdirde hatalı olduğunu(en iyimser yorumla acele )düşündüğümüz bu kararı düzeltmede tek çare temyiz incelemesi olacak.

Ve Sayın Karabulut,özellikle ilk karar olmak üzere her iki kararın tamamını burada veya özel mesaj yoluyla paylaşma imkanınız olursa sevineceğim.
Old 05-07-2010, 15:01   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
A,B aleyhine yetkisiz mahkemeden aldığı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak yine yetkisiz icra dairesinde icra takibine girişiyor ve karar B'ye tebliğ edilmeden ve onun yokluğunda uygulanıyor.B'ye henüz ödeme emrinin de tebliğ edilmediği dönemde B aynı anda hem ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yetkisine itiraz edip kararın kaldırılmasını,hem de icra mahkemesine ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini ve sonucunun beklenmesi talebini de içerir icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunuyor. İhtiyati haciz kararını veren mahkeme başvuruyu incelemek üzere duruşma günü verip duruşmada da ihtiyati haciz kararını kaldırıyor.Ancak icra mahkemesi ihtiyati haciz kararını gerekçe gösterip,diğer başvurunun sonucunu beklemeden icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı reddediyor.Bu arada müvekkile ödeme emri tebliğ ediliyor.
Bu durumda icra mahkemesi kararının yerinde olduğu söylenebilir mi?Gerekçeli kararın henüz bize tebliğ edilmediği ancak karardan haricen haberdar olduğumuz bu dönemde,bu kararı temyiz etmek yanında,bu arada müvekkile ödeme emri tebliği edildiği ve yeni koşullar da düşünülürse(ihtiyati haciz kararının kalkması)yapılabilecek bir yetki itirazı derdestlik itirazıyla karşılaşır mı?

Sayın Av. Ömeroğlu,

Lehinize bir şeyler bulabilir miyim diye bakmıştım ama...

Eklediğim kararı incelemnizde fayda var (diye düşünüyorum )

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 22.11.1988 T., Esas: 1207; Karar: 14100: "Takibin ihtiyati haciz kararı ile başlamış olmasına, İİK. nun 50. maddesi yolu ile uygulanması gerekli HUMK 12. maddesine, esas takibe geçildikten sonra ihtiyati hacze vaki itirazın kabul edilmesinin, oluşan yetkiyi kaldırmayacağına, her hadisenin dava veya takip tarihindeki hukuki durumuna göre çözümleneceğine binaen, "yetki itirazının reddine" karar verilmesi ve diğer itiraz nedenlerinin incelenmesi gerekirken "yetki itirazının kabulü" isabetsizdir."

Ve lakin temyizinizde :
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 10.02.2004 T., Esas: 2003/24747, Karar: 2004/2233: "Kambiyo senetlerine mahsus icra takibi Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi nin 11.04.2003 T. ve 2003/36-22 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile başlatılmıştır. İİK nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK nun 12. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesi de yetkilidir. Mercii gerekçesinden de anlaşılacağı üzere anılan ihtiyati haciz kararına yetki ve esas yönünden itiraz edilmiştir. Hal böyle olunca söz konusu itirazla ilgili verilecek mahkeme kararının "bekletici sorun" yapılarak sonucuna göre borçlunun yetki ve esasla ilgili itirazları konusunda bir karar verilmesi gerekli iken ihtiyati haciz kararına mahkemesinde itiraz edildiğinden bahisle yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir."

P.S: Kararlar, Av. Talih Uyar, İcra ve İflas Kanunu Şerhi, Cilt 3 ten alınmıştır.

Sonradan eklenen not: Sayın Ömeroğlu, işbu mesajımı eklerken 5 no'lu mesajınızı görmemiştim; lakin cevap mesajın içinde oldu sanırım

Saygılarımla...
Old 05-07-2010, 15:13   #7
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Sayın Av. Ömeroğlu,

Lehinize bir şeyler bulabilir miyim diye bakmıştım ama...

Eklediğim kararı incelemnizde fayda var (diye düşünüyorum )

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 22.11.1988 T., Esas: 1207; Karar: 14100: "Takibin ihtiyati haciz kararı ile başlamış olmasına, İİK. nun 50. maddesi yolu ile uygulanması gerekli HUMK 12. maddesine, esas takibe geçildikten sonra ihtiyati hacze vaki itirazın kabul edilmesinin, oluşan yetkiyi kaldırmayacağına, her hadisenin dava veya takip tarihindeki hukuki durumuna göre çözümleneceğine binaen, "yetki itirazının reddine" karar verilmesi ve diğer itiraz nedenlerinin incelenmesi gerekirken "yetki itirazının kabulü" isabetsizdir."

Ve lakin temyizinizde :
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 10.02.2004 T., Esas: 2003/24747, Karar: 2004/2233: "Kambiyo senetlerine mahsus icra takibi Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi nin 11.04.2003 T. ve 2003/36-22 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile başlatılmıştır. İİK nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK nun 12. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesi de yetkilidir. Mercii gerekçesinden de anlaşılacağı üzere anılan ihtiyati haciz kararına yetki ve esas yönünden itiraz edilmiştir. Hal böyle olunca söz konusu itirazla ilgili verilecek mahkeme kararının "bekletici sorun" yapılarak sonucuna göre borçlunun yetki ve esasla ilgili itirazları konusunda bir karar verilmesi gerekli iken ihtiyati haciz kararına mahkemesinde itiraz edildiğinden bahisle yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir."

P.S: Kararlar, Av. Talih Uyar, İcra ve İflas Kanunu Şerhi, Cilt 3 ten alınmıştır.

Sonradan eklenen not: Sayın Ömeroğlu, işbu mesajımı eklerken 5 no'lu mesajınızı görmemiştim; lakin cevap mesajın içinde oldu sanırım

Saygılarımla...
Öncelikle tekrar teşekkür ederek ve aynı fikirde olduğumuzu umarak eski tarihli kararın yerinde olmadığını ve sayın Karabulut'un sunduğu karardaki çözümle ve eklediğiniz diğer karardaki çözümle açıkça çeliştiğini düşünüyorum.
Old 05-07-2010, 15:20   #8
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Sn. Hades;

'88 tarihli kararda mantık hatası olduğunu ve 2004/12-260 E. sayılı karardan sonra hükmünün kalmadığını düşünüyorum:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2004/12-260
Karar: 2004/249
Karar Tarihi: 05.05.2004

Bu arada yine borçlu, alacaklının icra takibinin dayanağı olan ihtiyati haczin kaldırılması için dava açmış ve Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 30/6/2003 gün ve 2003/131 Esas-2003/300 sayılı kararıyla da "ihtiyati haciz kararının 10/3/2003 tarihli faturaya dayanılarak verildiği, gerek fatura gerekse dava dilekçesinde borçlu olduğu iddia edilen şirketin adresinin Ankara olarak yazıldığı, borcun kaynağını teşkil eden konaklamaya ilişkin dosyaya her hangi bir sözleşme sunulmadığı, ihtiyati haciz kararına konu faturaya borçlu şirketin İtiraz ettiği, bu bağlamda İcra İflas Kanunu'nun ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun amir hükümlerine göre ihtiyati haciz kararının genel kural çerçevesinde borçlu tarafın ikametgah mahkemesinde alınması gerektiği ve davacı borçlunun süresinde bu karara yetki yönünden itiraz etmiş olması nedeniyle ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yetkisiz olduğu" gerekçesiyle davacı borçlu şirketin yetki itirazının kabulüne, mahkemece verilmiş olan 14/3/2003 tarih, 2003/10-10 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Böylece takip dayanağı ihtiyati haciz kararı kaldırıldığından buna ilişkin yetki kuralına dayanılma olanağı kalmamıştır.

Saygılarımla...
Old 05-07-2010, 15:23   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Öncelikle tekrar teşekkür ederek ve aynı fikirde olduğumuzu umarak eski tarihli kararın yerinde olmadığını ve sayın Karabulut'un sunduğu karardaki çözümle ve eklediğiniz diğer karardaki çözümle açıkça çeliştiğini düşünüyorum.
Est
Sunduğum 2. kararda borçlunun ihtiyati haciz kararına itirazını takipten önce mi sonra mı yaptığı belli değil (diye düşünüyorum ); çelişkili olmayabilir

Saygılarımla...
Old 05-07-2010, 15:24   #10
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Ve Sayın Karabulut,özellikle ilk karar olmak üzere her iki kararın tamamını burada veya özel mesaj yoluyla paylaşma imkanınız olursa sevineceğim.

Memnuniyetle

Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 1993/15344
Karar: 1993/19620
Karar Tarihi: 14.12.1993

Dava: Yukarıda gün ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus yoluyla takip başlatılmış ve borçluya örnek 10 ödeme emri tebliğ edilmiştir. Borçlu itirazında takibe konu çekin keşide yerinin ve kendi ikametgahının Antalya olması sebebiyle yetki itirazında bulunmuştur. Takip İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/127 D. İş s. ihtiyati haciz kararı ile başlatıldığından HUMK. nun 12. maddesi uyarınca İstanbul İcra Daireleri takibe yetkili hale gelmiştir. Ancak, aynı mahkemenin 23.03.2006 günlü kararı ile verilen ihtiyati haciz kararı kaldırıldığından buna ait yetki kuralına dayanılma olanağı kalmamıştır. (HGK. nun 2004/12-260 E. 249 K.)

O durumda Mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı biçimde reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04.07.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/11695
Karar: 2006/14613
Karar Tarihi: 04.07.2006

Dava: Yukarıda gün ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus yoluyla takip başlatılmış ve borçluya örnek 10 ödeme emri tebliğ edilmiştir. Borçlu itirazında takibe konu çekin keşide yerinin ve kendi ikametgahının Antalya olması sebebiyle yetki itirazında bulunmuştur. Takip İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/127 D. İş s. ihtiyati haciz kararı ile başlatıldığından HUMK. nun 12. maddesi uyarınca İstanbul İcra Daireleri takibe yetkili hale gelmiştir. Ancak, aynı mahkemenin 23.03.2006 günlü kararı ile verilen ihtiyati haciz kararı kaldırıldığından buna ait yetki kuralına dayanılma olanağı kalmamıştır. (HGK. nun 2004/12-260 E. 249 K.)

O durumda Mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı biçimde reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04.07.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Zaten neredeyse tamamını eklemişim
Old 05-07-2010, 15:25   #11
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Sayın Ömeroğlu ben bu görüşümü temyiz şartlarından hukuki yarar şartına dayandırıyorum.Ortada bir ihtiyati haciz kararı yok ise bu ihtiyati haciz kararına dayanarak yetki itirazınız reddeden mahkeme kararının artık (yargılam giderlerini ayrı tutuyorum)bir hükmü olmadığına göre yeniden ödeme emri gönderilmesi üzerine açılan yetki itirazı davasında artık bu kez mahkeme ihtiyati haciz kararına dayanamayacaktır.

Dolayısıyla mahkemesinden kalıdırılmış olan ihtiyati haciz kararına dayanan icra mahkemesi kararınında dersdestlik ve kesin hüküm itirazına dayanak olamaz diyorum.
Old 05-07-2010, 15:32   #12
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Derdestlik ve kesin hüküm konusunda diğer meslektaşlar ne düşünür bilemem ama,ben bu kararı temyizin eklenen Yargıtay kararları da düşünüldüğünde bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum.Zira temyiz edilip bozulmadığı takdirde,aslında HUMK 12.maddesi nedeniyle yetkili olduğundan da söz edilemeyecek icra dairesi bu hatalı kararla yetki kazanmış ve alacaklı yetkisiz icra dairesinde takibe devam imkanı kazanmış oluyor.
Old 05-07-2010, 15:37   #13
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Özgür KARABULUT
Sn. Hades;

'88 tarihli kararda mantık hatası olduğunu ve 2004/12-260 E. sayılı karardan sonra hükmünün kalmadığını düşünüyorum:
Saygılarımla...

Umarım öyle olmuştur Sayın Karabulut

Sayın Ömeroğlu nun somut olayında benim fikirlerim, uygulama ile örtüşmediğinden cevaplarımda kendisine yardımcı olabileceğini düşündüğüm şeylerle karşısına çıkması muhtemel taşları yazmaya çalıştım

Teşekkürler...

Saygılarımla...
Old 05-07-2010, 15:39   #14
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Est
Sunduğum 2. kararda borçlunun ihtiyati haciz kararına itirazını takipten önce mi sonra mı yaptığı belli değil (diye düşünüyorum ); çelişkili olmayabilir

Saygılarımla...
Ben takibe karşı süresi içinde olmak kaydıyla yetkiye yönelik bir itiraz varsa(bu itiraz henüz ödeme emri tebliğ edilmeden de olabilir )ve icra dairesini yetkili kılan -sadece-bir ihtiyati haciz kararı ise(HUMK 12) ve o karara da usulünce yetki bakımından itiraz edilmişse(İİK 265 vd.) artık ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin İİK 265 vd.na göre yapacağı incelemenin sonucunun beklenmesinin -itirazların takipten önce sonra olması da bir kenara bırakılarak-bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum.
Old 05-07-2010, 15:57   #15
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Ben takibe yönelik süresi içinde olmak kaydıyla yetkiye yönelik bir itiraz varsa(bu itiraz henüz ödeme emri tebliğ edilmeden de olabilir )ve icra dairesini yetkili kılan -sadece-bir ihtiyati haciz kararı ise(HUMK 12) ve o karara da usulünce yetki bakımından itiraz edilmişse(İİK 265 vd.) artık ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin İİK 265 vd.na göre yapacağı incelemenin sonucunun beklenmesinin -itirazların takipten önce sonra olması da bir kenara bırakılarak-bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum.


Sayın Ömeroğlu,
Benim şahsi kanaatim de "bekletici mesele" yapılması gerektiği yönünde; çünkü diğer hukuki gerekçeleri bir tarafa ihtiyati haciz kararını tebliğe çıkarıp (bazen hiç çıkarmayıp ) borçlunun tebellüğüne kadar geçecek sürede asıl takibe zaten geçilmiş olması neredeyse %100 yaşanılan durumdur. 88 tarihli kararda olduğu gibi bunun aksinin kabulü halinde keyfi olarak nitelendirebileceğimiz yeni bir yetki kuralı ihdas etmiş olacağız

Diğer taraftan ben karşıma çıkabilecek menfi şeyleri bilmek isterim ;sizin de hukuki platformdaki hareket tarzınızı az çok bildiğimden eklediğim kararları ve gerekçelerini dayandırdıkları hususları bilmenizde fayda olduğunu düşündüm. Uygulamanın yönünün hukuki olmadığını düşündüğümüzde değiştirebilmemizi sağlayacak olan ancak işbu yönü ve gerekçelerini bilmektir (diye düşünüyorum )

Sayın Karabulut a da belirttiğim üzere (yukarıda belirttiğim husustan başkaca ayrıntılara ilişkin) benim somut olaya ilişkin hukuki görüşüm farklı ve aslında ilk mesajımda belirttiğim Yargıtayın görüşüne katılmadığım noktalardan başlıyor

Temyizinizi gönül rahatlığıyla yapmanızı ve sonucunu bizimle de paylaşmanızı rica ediyorum.

Saygılarımla...
Old 06-07-2010, 09:37   #16
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades

Sayın Ömeroğlu,
Benim şahsi kanaatim de "bekletici mesele" yapılması gerektiği yönünde; çünkü diğer hukuki gerekçeleri bir tarafa ihtiyati haciz kararını tebliğe çıkarıp (bazen hiç çıkarmayıp ) borçlunun tebellüğüne kadar geçecek sürede asıl takibe zaten geçilmiş olması neredeyse %100 yaşanılan durumdur. 88 tarihli kararda olduğu gibi bunun aksinin kabulü halinde keyfi olarak nitelendirebileceğimiz yeni bir yetki kuralı ihdas etmiş olacağız

Diğer taraftan ben karşıma çıkabilecek menfi şeyleri bilmek isterim ;sizin de hukuki platformdaki hareket tarzınızı az çok bildiğimden eklediğim kararları ve gerekçelerini dayandırdıkları hususları bilmenizde fayda olduğunu düşündüm. Uygulamanın yönünün hukuki olmadığını düşündüğümüzde değiştirebilmemizi sağlayacak olan ancak işbu yönü ve gerekçelerini bilmektir (diye düşünüyorum )

Sayın Karabulut a da belirttiğim üzere (yukarıda belirttiğim husustan başkaca ayrıntılara ilişkin) benim somut olaya ilişkin hukuki görüşüm farklı ve aslında ilk mesajımda belirttiğim Yargıtayın görüşüne katılmadığım noktalardan başlıyor

Temyizinizi gönül rahatlığıyla yapmanızı ve sonucunu bizimle de paylaşmanızı rica ediyorum.

Saygılarımla...
Son olarak 88 tarihli kararın kabulü halinde doğabilecek bir sakınca da ihtiyati hacizde mahkemenin -eğer yetki kamu düzenine ilişkin değilse ki ihtiyati haciz talebine konu alacaklarda genelde değildir- yetkisizliği resen gözetemeyeceğine ve ihtiyati haciz talebini yetki yönünden reddemeyeceğine dair ısrarlı Yargıtay kararları da düşünülürse,yetkisiz yerden ihtiyati haciz başvurusu yapıp karar alan ve uygulayan alacaklıların bu karar doğrultusundaki çözümle (icra dairesinin yetkisine ilişkin)yetki kurallarını tamamen etkisiz bırakma olanağına kavuşmasıdır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sebepsiz Zenginleşme Davası İle Konulan İhtiyati Tedbirin Sonra Konulmuş Hacze Etkisi canaz Meslektaşların Soruları 3 20-06-2010 20:16
İhtiyati Hacze İtiraz-Rehin Kemosabe Meslektaşların Soruları 1 24-03-2010 17:57
İtirazın iptali davası ve yetki itirazı karmaşası. judgeee Meslektaşların Soruları 3 23-10-2009 08:32
ilama dayalı takip - hacze iştirakte usül Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 0 07-10-2008 17:41
İhtiyati Haczi İcrai Hacze Çevirmek foryl Meslektaşların Soruları 1 05-01-2006 20:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04280400 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.