|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
04-11-2008, 20:57 | #1 |
|
Yaş düzeltme davası ve tanık beyanları hakkında yardım!
Arkadaşlar acemilik tecrübesizlik mi dersiniz bilmiyorum ama takip ettiğim bir yaş tahsisi davasında başıma gelenleri anlatıp yardımınızı ve fikrinizi almak istiyorum.
fikirlerinizi ve yardımınız benden esirgemezseniz sevinirim. Nerede hata yaptığımı bilmek hatamı düzeltmeme yardımcı olabilir saygılar ve şimdiden teşekkürler. Olay özetle 1950 doğumlu x şahsının yaş düzeltim istemiyle doğum tarihinin 1946 olarak düzeltilmesi. Duruşmaya dinletmek üzere gelen tanıklar a ve b 1932 ve 1934 doğumlu anlaşılacağı üzere yaşlı kişiler. tanıklar beyanlarında x tanıdıklarını ve uzun yıllar önce aynı köyde ikamet ettiklerini ve yaşça büyük oldukları için net olarak hatırladıkları 1939 1940 yıllarda doğmuş olduğu şeklinde. tabi bu mahkemenin tutanağa geçirdiği hali... tanıklar türkçe bilmiyor mübaşir çeviriyor. birisinin kulağı çok iyi duymuyor. tanıklar esasında x in kıtlık yıllarında doğmuş olabileceğini ihtimale dayalı söylüyor. Mahkeme ısrarla kendi bildiğini okuyor.ve benim ısrarla aradan yarım asırlık zaman diliminin geçtiğini tanıkların doğum tarihini net olarak gün ay yıl olarak bilmesinin mümkün olmadığını söylüyorum. Hastaneden alınan rapor lehe arşiv kayıtları temiz.aranan kişilerden değil.aleyhe başka hiçbir delil yok. Nafile Mahkeme tanıkların net beyanda bulunmadığı nedeniyle davayı reddetti Müvekkile karşı mahcup oldum.Mesleğe yeni başlamış bir hakimin kendini tatmin etme hevesine kurban olduğumu hissediyorum.çıldırmak üzereyim. mesleğe yeni başlayan biri olarak içgüzarlık yapıp tanıklara ifade ezberletmediğim için cezalandırıldığımı düşünüyorum. kararı temyiz etsemde sonuç alamayacağım galiba |
05-11-2008, 13:19 | #2 |
|
T.C.
YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 1982/878 K. 1982/910 T. 4.3.1982 • HAKİMİN İSTEKLE BAĞLI OLMAMASI ( Yaş ve kayıt tashihi davalarında ) 743/m.29 1086/m.74 ÖZET : Yargıç karar verirken, kamu düzenine ilişkin konularda istekle bağlı değildir.sağlık kurulu raporu ile tanık sözleri arasındaki çelişki giderilerek,davacının gerçek yaşına göre karar verilmesi gerekir. DAVA : Dava dilekçesinde küçük G. 'in doğum tarihinin 25.2.1968 olduğu halde 25.2.1969 yazıldığını, bunun düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: KARAR : Nüfus kütüklerinin doğru olarak düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Davacının kızı ( G )'nin kemik grafisi de alınarak verilen sağlık kurulu raporuna göre 16-17 yaşında olduğu saptanmış ve dinlenen davacı tanıklarıda, kütükteki doğum kaydının yanlış olduğu yolunda tanıklık etmişlerdir. Bu durumda Hakimin ( G )'nin gerçek yaşını saptayarak buna göre doğum tarihinin düzeltilmesine karar vermesi gerekir. Hakim karar verirken dava dilekçesindeki istekle bağlı değildir. Mahkemece yapılacak iş sağlık kurulu raporu ile tanık sözleri arasındaki çelişkiyi gidermeye çalışmak ve tanık sözlerinden bahisle sağlık kurulundan ek rapor almak, ek raporla tanık sözleri arasında yine çelişki olursa tanıklar tekrar dinlenerek bu çelişkinin giderilmesine çalışmak ve ondan sonra deliller takdir edilerek ( G. )'nin saptanacak gerçek yaşına göre karar vermektir. SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğunun kabulü ile hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 4.3.1982 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Ayrıca tercümanlığı mübaşir mi yaptı?Mübaşire usulen yemin yaptırılmadıysa bu da usule aykırı... |
05-11-2008, 16:13 | #3 |
|
Sayın meslektaşım, eğer siz, müvekkilinizin yaşının, 1946
olarak tashhini talep ediyorsanız, bunu tanık beyanları ile ispat etmek zorundasınız. tanıklar, müvekiliniz için 1940 larda doğdu diyorsa, tabiki davanız reddedilecektir. verilen karar doğrudur, bence hiç temyiz etmeyin. Yetki tirazı olmaz ise, başka yerde , başka tanılarla yeniden açın |
05-11-2008, 16:27 | #4 |
|
Sayın meslektaşım,
yaş düzeltme davasını yeniden nasıl açaçak ki,bu dava bir kere açılır ve dava red olmuş zaten. |
05-11-2008, 16:56 | #5 |
|
Sayın meslektaşım, yaş düzeltme davası sonucunda , yaşın düzeltilmesine karar verilirsi ise, bir daha açılmaz, ancak, dava reddolmuş ise, başka bir mahkemede davanızı ispat ederek açabilirsiniz
|
05-11-2008, 17:57 | #6 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Merak ettiğim nokta şu tanıklarla ispat etmem gerekir diyorsunuz.temyizde etmeyin diyorsunuz. Ben de çok umutlu değilim ama Birincisi tanıklar beyanlarındaki çelişkiyi gidermek ve ispat benim olduğu kadar mahkemenin de görevi. mahkeme başka tanık dinleyemez miydi? ,ilk celsede reddetmek bu dava için çözüm sayılır mı? ikincisi
Tanık takdiri delildir, bence uzun bir araştırmadan ve Av.Mehmet Ali beyin eklediği yargıtay kararından sonra geçiksede bir şansım olduğunu düşünüyorum. ilginiz ve katkınız için teşekkürler saygılar |
06-11-2008, 10:51 | #7 |
|
Sayın, faruksa, bu güne kadar en az 200 yaş tashihi dosyam olmuştur. yaş tashihi davalarında en önemli delil tanıktır.(tabiki raporu istenilen yaşa uygun ise, zaten 21 yaşından sonra raporun fazla bir önemi yok, usulen alınıyor). tanık beyanı yeterli değil ise maalesef dava reddediliyor. yaş tashihi yapılacak Kişinin aranılan şahıslardan olup olmadığının , davayı kabul yada redde bir etkisi yoktur. eğer aranılan kişilerden ise, yaşı tashih edilir ise,mahkeme emniyete, askerlik şubsine vs.. bu kararı bildirirki, arama tashih edilen yaş üzerinden devam eder.
Ama tanık beyanı ksinlikle yeterli olması lazım. |
06-11-2008, 11:55 | #8 |
|
Sayın Fylozof, bu konu hakkında tam bilgim bulunmadığı için kafama bir şey takıldı. Şimdi bu tür davaalrda tanık beyanları önemli demişsiniz. Peki bu tür davalarda tanık olmazsa veya olaydaki gibi tanıkların ifadeleri net değilse bu durumda ( gerçeğin bulunması için) ceza davalarında olduğu gibi kemik yaşının saptanması için adli tıbdan rapor alınması gerekmez mi? Ayrıca sayın Av. Mehmet Ali Byein gönderdiği yargıtay kararında da hakimin istekle bağlı olmaması belirtilmiştir. Bu durumda kişi isterse yaşını daha fazla göstersin gerçek yaşının saptanması kamu düzenini etkileyen bir durum olduğu için kemik yaşına ilişkin raporun alınması gerekmez mi? Bu sebeple eğer doktor raporu alınması gerekirken alınmaması kamu düzenini ilgilendiren bir davada dosyadaki delillerin yeterince toplanmadan karar verilmesi neticesini doğurduğu için bir temyiz sebebi olmaz mı? Ayrıca bir dava reddedilmiş ve sonuçta belli bir süre sonra kesinlik kazanacak. Yneiden aynı sebeple aynı davanın açılmasıo halinde keisn hüküm itirazı ile karşılaşması muhtemel olacağı için nasıl bir kez daha dava açılacak bunu da anlamış değilim. bu konuda uygulama hakkında bir bilgim olmadığı için sormak istedim.
İyi çalışmalar |
06-11-2008, 13:02 | #9 |
|
Sibell hanım, adli tıp raporu, yada, ilçelerde heyet raporu önemli tabiki, ancak faruksa nın belrttiği olayda, davacı, 50 yaşlarında, zaten şu anda uygulamada, 22 yaşın üzerindekilerin kesin yaşı saptanamıyor. hal böyle olunca, davacı, 30 lu, 40 lı yaşlarda ise, gelen raporların hepsi,'' 22 yaşın üstündedir '' şeklinde oluyor. dolayısyla raporun fazla bir önemi kalmıyor.* O zaman müvekkilinizin 1946 doğumlu olduğu şeklindeki savunmanızın en önemli delili tanık olmuş oluyor.
Doğrudur, yaş tashihi davaları, aynı zamanda c. savcılarınında katıldığı,aynı zamanda kamu davasıdır. Ancak, bütün yaş tashihi davalarında, rapor ve tanık önelidir. Hele hele,davacının yaşı büyükse, raporlar standart olduğu için, en önemli delil tanıktır. İkinci davayı açma meselesine gelince, reddedilen dava,delillerin yeterli olmamasından kaynaklı bir reddir.nufusa işlenmediğinden, kararın icrai bir yönü yoktur. |
06-11-2008, 13:32 | #10 |
|
Sayın Fylozof, 22 yaşından sonraki yaşların saptanmasında 22 yaşın üzerindendir şeklinde rapor verildiğini bilmiyordum.Her yaşta gerçek yaşın belirlendiğini zannediyordum. Demekki yaş tashihini 22 yaşın altında iken istemek gerekiyor. (tanığımız yoksa tabiki) Öğrenmiş oldum Şimdi söylediklerinizi daha net anlayabiliyorum. Ayrıca delil yetersizliğinden dava red edildiğinde nüfusa işlenmemesi durumu gerçekten ilginç bir durum. Sonuçta mahkeme tarafından kamu yararı olduğu için gereken yerlere gönderilmesi ve kayıtlara işlenmesi gerektriğini düşünüyorum. Bunun bir eksiklik olduğunu da düşünüyorum. cevabınızdan ötürü teşekkür ederim.
|
06-11-2008, 14:00 | #11 |
|
benim de başıma buna benzer bir olay geldi ancak be tanık delilinin tek başına yeterli olduğu veya 22 yaş sonrası tıbbi raporun geçerli olmadığı konusunda meslektaşlarıma katılamayacağım.
benim davam aslında baya karışık ama faruksa arkadaşıma yardımcı olması açısından yazacağım. müvekkilim önce evlenip 2 çocuk sahibi olduktan sora aslında üvey aile ile büyüdüğünü ve öz ailesinin de kendisine doğumunda ilk nüfus kaydı oluşturduğunu öğreniyor. ilk nüfusta 1960 doğumlu ikinci nüfusta ise 1955 doğumlu. gerçeği ise üvey ailenin oluşturduğu 1955. miras alabilmek için 1955 doğumlu kaydın silinmesini istiyor. ancak doğum tarihinin 1955 olarak kalmasını talep etmediğinden 1960 doğumlu oluyor ki bu da doğru değil. karar kesinleşiyor. sonrasında bana geldi ( tabi geç kalmıştık kanun yolları için)kendi araştırmalarım da ve görüştüğüm üstad ve hakimlerden yaş konusunda tekrar dava açabileceğim sonucuna ulaştım ve yaş tashihi davası açtım. çünkü yaş kamu düzeninden olduğu için çözülmesi gereken bir sorundu. bu konuda meslektaşımın sunmuş olduğu karar da size yol göstermiştir. yaş tashihi davasından hakimden hastaneden rapor alınmasını talep ettim rapor tam yaşı gelmedi ama 22 yaş üstü de denmedi. 45-50 yaş arasıdır diye geldi zaten 40 yaş sonra yaş aralığını belirlediklerini öğrendim. 5li yaş aralıkları veriliyormuş bu rapor aleyhime olduğu için itiraz edip dosyayı adli tıppa gönderdim buradan 50-55 yaş arası olduğuna dair rapor geldi. sonrasında davam kabul edilerek müvekkilin 1955 doğumlu olduğuna tanık dinlenmeden karar verildi. buradan da rapor aleyhimize gelse idi adli tıp genel kuruluna gidecektim ki gerek kalmadı. bu dava size yol gösterebilirse sevinirim. bende bazı meslektaşlar gibi yeniden dava açmanız görüşündeyim dava içinde ise hastaneden adli tıptan ve en sonundan adli tıp genel kurulundan rapor isteyebilirsiniz. |
06-11-2008, 15:11 | #12 |
|
sayın senem yuksel, adli tıptan gelen raporlarda da , ne bir yaş belirlenmiyor. 45-50 yada 55-60 şeklinde geldiği için zaten istenen yaş genelde 1- 10 yaş arası olduğu için sonuca tam olarak etki etmiyor.
Kaldıki, adli tıp çoğu raporunda, ''kişinin kemik gelişiminde, çevresel, genetik ve beslenme gibi faktörlerin etkili olduğundan bu raporların kesin olmadığını'' adli soruşturma ile sonuca varılması gerktiği şeklinde kanaat bildiriyor. Yani anlayacağınız , tanık delili çok çok önem kazanıyor. |
06-11-2008, 15:44 | #13 |
|
Sayın Fylozof görüşlerinize saygı duyuyor,teşekkür ediyor ancak katılmıyorum.
Zira araştırmalarımdan bulduğum yargıtay kararları Sayın Av.Senem ve Sayın Av.Sibell hanım görüşlerini doğrular tarzda. Tanık delilinin takdiri olduğu,tanık deliline itibar eden veya etmeyen hakimin bunun gerekçesini açıklaması gerekir. Tanık beyanları net değildir demek hukuki bir gerekçe midir ? Netleştirmek,çelişkileri gidermek gerekmez mi ? |
06-11-2008, 16:08 | #14 |
|
sayı meslektaşım szi anlıyorum, davanın reddedilmesinden dolayı, biraz kırgınlık ve üzüntü var tabiki anacak, siz müvekkilinizin yaşının 1946 olarak tashihini istemişsiniz.
Adli tıp raporu ve dosyadak diğer delillerin lehe olduğunu düşünsek bile, yaş tashihi davaları, aynı zamanda kamu davası niteliği taşıdığından, tanıklarınız da , müvekkilinizin 1939- 1940 tarihlerinde doğduğunu belitrmiş ise, mahkeme, res en müvekkilinizin yaşını 1940 doğumlu olarak 1940 tashihine karar vermesi gerekirdi. temyiziniz sonucunda, yargıtay kararı bozar ise, bu noktada bozar. eğer 1939- yada 1940 tarihi işinize yarıyor ise, bu şekilde temyiz edebilirsiniz. ancak 1956 doğumlu olarak tashih temyizden bozularakta gelse, mümkün değil kanaatindeyim. çok uzattık galiba |
06-11-2008, 22:32 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
|
09-10-2009, 12:18 | #16 |
|
sayın faruksa kararı temyiz ettiniz mi ? etmiş iseniz sonucu paylaşabilir misiniz?
|
09-10-2009, 18:05 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
|
13-10-2009, 17:37 | #18 |
|
Yargıtay 18. H.Dairesi yaklaşık altı ay da sonuçlandırmıştı.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Faturaya Konu Malın Teslimi Hakkında Tanık Dinlenmesi Mümkün müdür | AVUKAT AYŞE | Meslektaşların Soruları | 8 | 19-07-2010 16:57 |
düzeltme davası mı, terkin davası mı yoksa idari yargıda iptla davası mı? | Av. Gülşah Soylu | Meslektaşların Soruları | 1 | 21-07-2008 09:43 |
ceza davası ve tanık | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 3 | 11-04-2008 12:14 |
tanık beyanları müzayaka hali | Av.Yasemin Işık | Meslektaşların Soruları | 2 | 03-08-2007 00:32 |
yaş düzeltme davası | lawyer35 | Meslektaşların Soruları | 6 | 18-04-2007 14:04 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |