Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

salt ekspertiz raporuna dayanarak karar verilebilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-01-2010, 01:46   #1
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan salt ekspertiz raporuna dayanarak karar verilebilir mi?

kasko poliçesine dayanan zararın ödenmesi amacıyla ilgili kasko şirketine karşı tazminat davası açtık ve zararın tespiti amacıyla keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettik.
Mahkeme ise, kasko şirketi eksperleri tarafından ekspertiz raporu hazırlanarak zararın tespit edildiğini, bu sebeple keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığını; bu durumun usul ekonomisine uygun olmayacağını gerekçe göstererek, herhangi bir keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırmadan, ekspertiz raporunda belirtilen miktar üzerinden davamızın kabulüne karar verdi.
Ben bu kararın (lehimize olmasına rağmen) eksik inceleme nedeniyle bozulacağını düşünüyorum.
Bu konudaki değerli görüş ve katkılarınızı, mümkünse Yargıtay kararı sunarak paylaşırsanız sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Old 27-01-2010, 10:28   #2
avukat2007

 
Varsayılan

uygulamada bazen gereksiz olarak usul ekonumisinden bahisle bilirkişiye gidilmediğini görüyoruz. Ancak tabi ki sigorta şirketinin raporu taraf olması hasebiyle tekrar inceleme gerektirir. Ama örneğin araç perte çıkmışsa ve sigorta eksperinin görüşü o yöndeyse sigorta tazminatı tavandan ödeneceğinden tekrar bilirkişiye göndermeye gerek olmayabilir. Sizin davanızda böyle bir durum sözkonusu değilse ben de Yargıtay' da bozulur kanaatindeyim. Ki Yargıtay bazen teknik değil hukuki bilirkişi raporu yoktur diye dahi kararları bozabiliyor.
Saygılarımla
Old 27-01-2010, 20:24   #3
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Merhaba.
Eksper raporunun Bilirkişi değerlendirmesine verilmemesi, bence de bozmayı gerektirir.Ancak, itirazınızın olmaması durumu değiştiriyor ve Mahkeme kararını doğrulanıyor.
İyi Çalışmalar.
Old 28-01-2010, 00:55   #4
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Araştırmalarıma devam ederken, bu konuda bir Yargıtay kararına ulaştım. Paylaşmak isterim. Acaba bu karar hakkında ne düşünüyorsunuz?
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/2060
K. 2002/6089
T. 13.6.2002
• KATILMA YOLUYLA TEMYİZ ( Süre )
• SÜRE ( Katılma Yoluyla Temyizde )
• TEMYİZ SÜRESİ ( Katılma Yoluyla Temyizde )
• KASKO SİGORTASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEBİ ( Tazminat Miktarının Hesaplanma Yöntemi )
• TAZMİNAT MİKTARININ HESAPLANMA YÖNTEMİ ( Kasko Sigortasına Dayalı Tazminat Davasında )
• EKSPERTİZ RAPORUNA İTİRAZ EDİLMEMESİ ( Tazminat Miktarının Bu Rapora Göre Tesbitini Gerektirmemesi )
• SİGORTA TAZMİNATININ HESAPLANMASI YÖNTEMİ ( Ekspertiz Raporuna İtiraz Edilmemesinin Buradaki Yanlış Hesaplamayı Geçerli Kılmaması )
1086/m.433/2
6762/m.1283
ÖZET : 1- HUMK.nun 433/2 nci maddesine göre, katılma yoluyla temyiz, karşı tarafın temyiz dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde yapılmak gerekir.

2- Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, itiraza uğramayan ekspertiz raporuna itibar edilmek suretiyle, bu raporda belirlenen meblağa KDV. İlavesiyle, davacının talep ettiği meblağa ulaşılacağının düşünüldüğü görülmektedir. Sigorta tazminatının nasıl hesaplanması gerektiği Kasko Sigorta Genel Şartları B.3.3.1 maddesinde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, sigorta tazminatının hesabında, sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetleri esas tutulur ve sigorta sözleşmesinin yapıldığı sırada veya sigorta süresi içinde, tarafların mutabakatı ile bir değer tespiti yapılmışsa, rizikonun gerçekleşmesi halinde ancak bu değere itiraz olunamaz. Taraflarca itiraza uğramadığı gerekçesiyle ekspertiz raporuna itibar edilmesi ve tazminat miktarının bu şekilde belirlenmesi mümkün değildir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Kırklareli Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 12.12.2001 tarih ve 2001/446-753 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalı şirkete kasko sigortalı aracın uğradığı hasar bedelinin usulüne uyun müracaata rağmen ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik ( 2.210.474.294 ) liranın 19.1.2001 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, kaza tespit tutanağının olaydan sonra ve beyan üzerine düzenlendiğini, sürücü olduğu bildirilen şahsın gerçekte yolcu olduğunu, gerçek sürücünün ise aşırı alkollü olduğunu, hasar giderildiğinden dava açmakta hukuki yarar bulunmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu ve reeskont faiz talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara dayanılarak aracı, kaza tespit tutanağında belirtilen sürücünün kullandığı ve alkolllü olmadığı, ekspertiz raporuna karşı davalının bir itirazı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla anılan meblağın 19.1.2001 tarihinden itibaren %60 reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1-HUMK.nun 433/2 nci maddesine göre, katılma yoluyla temyiz, karşı tarafın temyiz dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde yapılmak gerekir. Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacı vekiline 11.2.2002 tarihinde tebliğ edildiğine göre, katılma yoluyla temyiz süresi, 21.2.2002 tarihinde sona ermiştir. Davacı vekili tarafından hüküm, 26.2.2002 tarihinde temyiz edildiğinden HUMK.432/4.maddesi uyarınca temyiz isteminin, süresinde yapılmaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Davalı vekilinin temyizine gelince; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

3-Ancak dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, itiraza uğramayan ekspertiz raporuna itibar edilmek suretiyle, bu raporda belirlenen meblağa KDV. İlavesiyle, davacının talep ettiği meblağa ulaşılacağının düşünüldüğü görülmektedir. Sigorta tazminatının nasıl hesaplanması gerektiği Kasko Sigorta Genel Şartları B.3.3.1 maddesinde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, sigorta tazminatının hesabında, sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetleri esas tutulur ve sigorta sözleşmesinin yapıldığı sırada veya sigorta süresi içinde, tarafların mutabakatı ile bir değer tespiti yapılmışsa, rizikonun gerçekleşmesi halinde ancak bu değere itiraz olunamaz. Taraflarca itiraza uğramadığı gerekçesiyle ekspertiz raporuna itibar edilmesi ve tazminat miktarının bu şekilde belirlenmesi mümkün değildir. Kaldı ki davalı sigorta vekili, cevap dilekçesi ile hasar miktarının fahiş olduğunu savunmuştur. Bu durumda mahkemece, zarar görenin uğradığı gerçek zarar miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak ( 3 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün davalı sigorta şirketi yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı fazla alınan 84.570.000 lira harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.6.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 28-01-2010, 20:31   #5
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Merhaba.
Hasar miktarını fahiş olduğu iddiasına karşın tabii ki Ekspertiz Raporuna itibar edilerek kurulan hüküm bozmayı gerektirir. Rapora taraf itirazı olmaması hali de mutabakattır ve hükme esas alınabilir. Sonuç, değerlendirmeleriz içtihatla örtüşüyor.
İyi Çalışmalar.
Old 21-04-2013, 21:01   #6
salih.hukuk

 
Varsayılan

Merhabalr,benim de böyle bir sorunum var.müvekkilim yeşil ışık da geçmiş ancak karşı taraf kırmızı da geçiyor ve müvekkilim çarpıyor ,ekspertiz müvekkilimi kusurlu atfediyor,kusursuzluğun ispatı için ne yapılabilir
Old 05-02-2015, 16:02   #7
av.yilmazfatih

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat.derviş.yıldızoğlu
kasko poliçesine dayanan zararın ödenmesi amacıyla ilgili kasko şirketine karşı tazminat davası açtık ve zararın tespiti amacıyla keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettik.
Mahkeme ise, kasko şirketi eksperleri tarafından ekspertiz raporu hazırlanarak zararın tespit edildiğini, bu sebeple keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığını; bu durumun usul ekonomisine uygun olmayacağını gerekçe göstererek, herhangi bir keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırmadan, ekspertiz raporunda belirtilen miktar üzerinden davamızın kabulüne karar verdi.
Ben bu kararın (lehimize olmasına rağmen) eksik inceleme nedeniyle bozulacağını düşünüyorum.
Bu konudaki değerli görüş ve katkılarınızı, mümkünse Yargıtay kararı sunarak paylaşırsanız sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.

Üstadım karar bozuldu mu? Bilgi verirseniz çok sevinirim. İyi günler
Old 23-03-2015, 21:30   #8
av.osmankavak

 
Varsayılan

Yargıtay bu konuda İTÜ den oluşacak ve konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınması gerekliliğinden bahsetmektedir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ara karar ile İİK 28'e dayanan şerh verilebilir mi? Kozmik Hippi Meslektaşların Soruları 6 22-10-2009 13:59
Karar Düzeltme Aşamasında Olan Dosya İçin Duruşma Günü Verilebilir mi? elif zeynep coşgun Meslektaşların Soruları 1 29-09-2009 18:09
yanlış sevis ekspertiz raporu avukat_12 Meslektaşların Soruları 4 19-07-2009 08:30
ihtiyati tedbir talebinin tedbir harcı yatırılmadığından reddine karar verilebilir mi emine arıkan Meslektaşların Soruları 1 05-12-2008 13:25
Yardım nafakası davasında davacı asil dinlenilmeden de karar verilebilir mi? üye15184 Meslektaşların Soruları 2 03-04-2007 11:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,13939905 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.