Baroların Ticari Şirketlerle İlişkileri Ne Kadar Etik?

Bugün İstanbul Barosu'nun internet sitesinde bir şirketin reklam içerikli tanıtımını gördüm. Bir şirket, avukatlara çevrimiçi çalışan web tabanlı bir icra programı hazırlamış. Fiyatı yıllık 150 YTL imiş ama Baro üyelerine yıllık 100 olacakmış.

Bu reklam içerikli duyuru sizce etik mi? Birincisi bir meslek örgütü, üyelerine bir şirketin ticari ürününü tanıtabilir mi?

İkincisi, bu duyuru benzer nitelikte iş yapan diğer ticari kuruluşlar için haksız rekabet olmuyor mu? Diğer şirketler de Baro'ya başvursa ve ürünlerinin duyurusunu yapılmasını istese Baro bu istekleri nasıl reddecek?

Aynı konuyu açmak istiyordum, gündeme getirdiğiniz için teşekkürler!

İstanbul Barosu bu duyuruyu web sitesine koymanın ötesinde ayrıca eposta ile tüm kayıtlı avukatlara da gönderdi. Konunun irdelenebilmesi açısından bu metnin de incelenmesi gerekli diye düşünüyorum, o nedenle aşağıya ekliyorum.

Alıntı: İSTANBUL BAROSUNDAN İCRA TALEBİ HAZIRLAMAK İÇİN AVUKATLARA YENİ BİR KOLAYLIK www.takiptalebi.com Bilindiği üzere bir süreden bu yana UYAP sisteminden kaynaklanan sorunlar giderek ağırlık kazanmıştır. Sorunun aşılabilmesi bağlamında Adalet Bakanlığı nezdinde gerekli girişimler yürütülmektedir. Başkanımızın konu ile ilgili olarak yaptığı açıklama web sitemizde ve Baro Bülteni Ocak 2008 sayısında yayınlanmıştır. Bu çalışmalar devam ettirilmekle birlikte Baromuz Bilgi İşlem Servisi, UYAP seminerleri düzenlemek suretiyle bugüne kadar 120 seminerde yaklaşık 4000 meslektaşımıza eğitim verilmiştir. Bu eğitimler devam edecektir. Bütün çabalara karşın UYAP sisteminin ve e-takip programının çeşitli aksaklıklar göstermeye devam etmesi karşısında meslektaşlarımızın UYAP ile uyumlu olan ve piyasadaki şirketler tarafından üretilen programlara yöneldikleri gözlemlenmiştir. Teknolist A.Ş. tarafından üretilen ve İstanbul Barosu Bilgi İşlem Servisinin uyarıları doğrultusunda oluşturulan www.takiptalebi.com adındaki internet üzerinden takiplerin hazırlanabileceği ve bunu kullananların e-takip taleplerini hazırlarken bilgileri tekrar tekrar girmelerine gerek olmadan UYAP sistemi öncesinde olduğu gibi hazırladığı dilekçeyi görerek doldurduğu, neyin nereye yazıldığını ve çıktısının ne olacağını önceden bilip görmenin mümkün olduğu bir sistemle taleplerini UYAP uyumlu olarak en kolay ve hızlı bir şekilde hazırlayabileceklerdir. İstanbul Barosu ile Teknolist A.Ş. arasında yapılan anlaşmaya göre yıllık 150 ytl olan sisteme yanlızca istanbul Barosu Avukatları kampanya süresince 1 yıl 100 ytl veya 2 Yıl 150 ytl ödeyerek üye olabileceklerdir. Teknolist AŞ. tarafından sistem hakkında verilen bilgiye göre; Internet bağlantısı olan her yerden 7 gün 24 saat istediğiniz an ulaşıp yeni talepler oluşturabilir., eski taleplerinizle çalışabilir ve çıktı alabilirsiniz. Sistem internet üzerinden çalışıp kendi kendine güncelleme yedekleme yaptığı için veri kaybetme, program yükleme, güncelleme, bilgisayar virüsü vb. derdiniz olmadan özgürce çalışmanıza imkân vermektedir. İstanbul Barosu Avukatları Sisteme son derece ekonomik bir fiyatla üye olabilirler. Sisteme üye olmak için www.takiptalebi.com

Gelen epostanın başlığı görüldüğü gibi "İSTANBUL BAROSUNDAN İCRA TALEBİ HAZIRLAMAK İÇİN AVUKATLARA YENİ BİR KOLAYLIK www.takiptalebi.com".

Başlığı gördüğümde epostayı açmadan önce İstanbul Barosunun UYAP uyumlu XML dosyalarının internet üzerinden hazırlanabilmesi için ücretsiz bir web sitesi yaptırdığını düşünmüştüm ve açıkçası mutlu olmuştum. Ancak içeriği okuyunca hayal kırıklığına uğradım, çünkü kampanya aslında ticari bir şirketin web sitesinin reklamının yapılmasından ibaret.

Bu reklamın Baro tarafından yapılıp yapılamayacağı (ve ayrıca bunun için bir ücret aldılar mı bu da ayrı bir tartışma konusu tabii) ve bunun ne kadar etik olduğu sizin de dile getirdiğiniz gibi tartışılması gereken bir konu.

Ama itiraf etmek gerekirse benim bu mesajı okuduğumda uğradığım hayal kırıklığı bunun çok ötesinde. İstanbul Barosunun son derece yetkin bir bilişim ekibi varken bu siteyi niçin kendisinin hazırlatıp ücretsiz olarak avukatların kullanımına sunmadığını anlamak benim için daha güç. Böyle bir web sitesinin gerek hazırlanma aşaması, gerekse hazırlanma maliyetlerinin -teknolojiyle çok yakından ilgili biri olarak- İstanbul Barosunun çok rahatlıkla altından kalkabileceği bir iş olduğunu düşünüyorum.

Eğer kar amacı gütmeyen ücretsiz bir hizmet olsa veya Baro'nun bizzat kendisinin verdiği bir hizmet olsa, Baro'nun bu konuda duyurusu yapması normal olurdu.

Ancak burada kar amacı güden ticari bir şirket söz konusu...Dolayısıyla bu tür ticari kampanya ve duyuruları, şirketin kendisi yapmalı ve Baro buna müdahil olmamalıdır.

Baroların görevleri arasında firmaların reklamını yapmak yoktur.
Duyuruda reklamı yapılan sitenin "İstanbul Barosu Bilgi İşlem Servisinin uyarıları doğrultusunda oluşturulduğu" belirtilmiş. İnternet üzerinden XML dosyası oluşturabilecek bir web programı yapmak zor değil. Baronun Bilgi İşlem Servisi bu programı yapıp/yaptırıp Baro sitesinde ücretsiz kullanıma açsa gerçekten hizmet vermiş olurdu.

Bu arada müvekkil ve karşı taraf bilgilerinin internet ortamına aktarılması, "sır saklama yükümlülüğü" ile bağdaşır mı sorusu akla geliyor....

Alıntı: Yazan Tractatus Bu arada müvekkil ve karşı taraf bilgilerinin internet ortamına aktarılması, "sır saklama yükümlülüğü" ile bağdaşır mı sorusu akla geliyor....

Bu açıdan sorun olacağını sanmıyorum zira anladığım kadarıyla bu bilgiler üye hesabınız içinde kalıyor, herkese açık yayınlanmıyor.

Alıntı: Yazan Admin Bu açıdan sorun olacağını sanmıyorum zira anladığım kadarıyla bu bilgiler üye hesabınız içinde kalıyor, herkese açık yayınlanmıyor.

Herkese açıklanmasa bile hatta şifreli bir veritabanı kullanılsa bile çok güvenlikli olacağını sanmıyorum. Şahsi fikrim vu tür bilgileri kişisel bilgisayarda tutmaktır. Bunun için çevrimdışı kullanılan bir program en iyisidir. Ayrıca Bakanlığın ücretsiz E-Takip programı varken bu tür yazılımlara para verilmesini de pek mantıklı bulmuyorum.

İyi ticaret.

Alıntı: Yazan Admin Başlığı gördüğümde epostayı açmadan önce İstanbul Barosunun UYAP uyumlu XML dosyalarının internet üzerinden hazırlanabilmesi için ücretsiz bir web sitesi yaptırdığını düşünmüştüm ve açıkçası mutlu olmuştum. Ancak içeriği okuyunca hayal kırıklığına uğradım, çünkü kampanya aslında ticari bir şirketin web sitesinin reklamının yapılmasından ibaret.

Aynı ileti bana da geldi; aynı umudu taşıdım ve aynı hayal kırıklığını yaşadım.

Aynı gün Baro'nun web sitesi'ne girdiğimde, bir inşaat firmasının reklamını da gördüm. İlk izlenimim, Baro'yla ortak bir proje olduğu şeklinde idi. Reklamda 'şu kadar avukat daire aldı, acele edin' gibi bir ifade vardı.

Daha sonra Google'dan ilgili firmanın web sitesini ararken, inşaatların yapıldığı yerle ilgili açılan davaları ve verilen yürütmenin durdurulması kararlarını okudum. Kafam karıştı ve devam etmedim.

Baro reklam alacaksa, ciddi ve özenli davranmak zorundadır. En azından firmanın reklamlarında kullandığı özendirici ifadelere ortak olmamalıdır. Baro; üyesi olan avukatının yanılmasına yol açmamalıdır, diye düşünmekteyim.

Saygılarımla

Sayın meslektaşlarım;
Öncelikle şu hususa dikkat edelim : Meşe icra ve hukuk proğramları ile TBB nin yaptığı anlaşmanın içeriği nedir? Bunu bilenler var ise açıklasınlar.
Ayrıca, proğramı benim bilgisayarımda çalıştıramadılar. Neymiş, vista 32 bit de ondan çalışmamış. Yazılımın versiyonunun yetersizliği olamaz mı?. Neyse,bu bir yana, TİDAP ile sunulan kararların sayısal ve nitelik olarak İstanbul Barosu Dergisinin %01 i kadar dahi işe yaramadığını düşünüyorum. Barolar birliği ile anlaşma içerikleri nedir? Maliyeti Nedir?
2.ci olarak, gelelim İstanbul Barosu'na ve reklamına : Birçok proğramı incelemeye çalıştım.
Bu incelemelerim esnasında gördüğüm ve şu anda en ergonomik olan, yapılması gereken dizayna en uygun olan takiptalebi.com adlı proğrama da aboneyim, ancak kullanmıyorum. Sitesine dikkat ederseniz (eleştirilerimiz ve görüşmelerimiz üzerine) birçok hatayı düzelttiklerini belirtiyorlar fakat, başka hatalar söz konusu. Ör.geçmiş birkaç aya ait kira alacaklarınızı girin. Sorun'u Kedilerine de e-mail ile ilettim. (Bir icra proğramının dizayn olarak kullanışlılığı yanında, içerik olarak da ihtiyaca cevap vermesi gerekir. Bir icra proğramında özellikle ilamlı işçi alacakları ve kira alacakları ile ilgili takiplerin düzenlenmesi, bunun UYAP a da aynen aktarılabilmesi en dikkat edilecek husustur. Geri kalanını düzenlemek çok daha kolaydır.) Daha da önemlisi, İstanbul Barosu'nun yaptığı toplantılarda Baro bilişim görevlisi bu proğrama ilişkin eleştirileri ve hatalarının dile getirilmesini de atlamaya çalışarak, toplantıları açıkça Adalet Bakanlığının eleştirisi ve özellikle bu proğramın kullanılması için reklam kampanyasına dönüştürdü.Bunu da Baro'nun yetkilileri ve ilgililerinin bilgisi ve desteği ile yaptığı anlaşıldı ve bir antipati oluşturdu. Galiba avukatları.
Şimdi burada meslektaşlarımın dikkat ettiği gizlilik esası da gerçekten önemli bir sorun. Çevrim içi kullanılamayan bir proğramı kullanmayı yani sadece belirli bir süre kullanımını kiralamayı ben de düşünüyorum ve şu anda kullanmıyorum. Avukatların kendi aralarında yeterli iletişimi var iken, İstanbul Barosu Yönetimi hangi nedenle ve hangi amaçla böyle bir şeye girişti ?
Ayrıca piyasadaki proğramlar da dilekçe formatı eklemiş olsalar da- kesinlikle o kadar yüksek fiyatları ödemeye değdiğini düşünmüyorum. Zaten Adalet Bakanlığı proğramı basitleştirmek ve daha kullanışlı hale getirmek için çalışmada olduğunu duyumsadım. Doğru ise çok iyi olacak, kimse para vermek zorunda da kalmayacak.
Herkese iyi çalışmalar, başarılar ve mutluluklar dilerim

Tartışmaya başlarken bir şeye dikkat çekmek istiyorum:

Baro site/sayfa kurdu ise reklam almasın mı?
Baroya sorarsanız reklam alıp gelir elde ediyorum, bunu da üyelerimini ihtiyaçları/çıkarları için kullanıyorum diyecektir.

Reklam alırken şirketin özelliklerine dikkat etmeli midir. Bence evet. Tartışılabilir. Aam ifade edildiği gibi sürekli hukukla karşı karşıya kalan bir şirketin reklemını almak bana da ağır geliyor. Ama neden aldıklarını gerekçelerini tartışmadık.

İlişkilerin kişisel niteliklere dayanılarak yürütüldüğü konusunda benim de düşüncelerim var ve bundan rahatsız oluyorum. Ama alternatif sunamıyorum. Olayda başka bir şirketin reklamı engelleniyor ise söylemler farklı bir yere oturacaktır. Bun çerçevede reklam almalarına karşı çıkma konusunda tereddütlerim var. Kamu kurumudur almasın da denilebilir, eşitlik ilkeleri çerçevesinde alsın da denilebilir.

Uyapa uyumlu takip programı sorununa gelince;

Bence burada 1. derecede kusurlu ve sorumlu olan Bakanlıktır.

Öncelikle e-takip uygulamasını ortaya koyarken çıkabilecek sorunların düşünülmesi gerekirdi. Bunun da en uygun yöntemi e-takip formuna uygun icra takip programlarının çevirim dışı olarak hazırlanmasına olanak veren bir programın yapılması idi. Bu program da diğer programlar ile beraber indirilip kullanılabilir idi. Böylelikle ülke çapında tek düzeyde takiplerin sağlanması, faiz oranlarının yaşama geçirilmesi daha doğrusu takiplerde bir tutarlık/aynılık sağlanabilirdi. Bu yapılmadı. Tam tersine insanların bu programdan yararlanarak takip hazırlamasının önüne geçildi. Çok garip bir şey. Programa bakıyorsunuz. Tüm altyapısı hazır. Ama bir avukatın ihtiyacı olan çıktıları alamıyorsunuz. Faiz hesapları yanlış. Neden? Burada maliyet unsuru neden olarak ileri sürülemez. Bu kadar büyük projenin içinde icra takip programının yazılımı milyarda bir bile değildir. Peki neden olabilir?

1- Yazılım sektörüne destek. Böylece istihdam sağlanıp işsizliğin azaltılması.
2- Buna bağlı olarak para dolaşımının artırılıp vergi geliri sağlanması.

Peki götürüsü;
Binlerce gereksiz şikayet ve dava, hakimlerin ve mahkemelerin gereksiz meşguliyeti, hakkını savunamayan insanların uğradığı zararlar.

Diğer bir sakınca memurların kolaya kaçması veya tembelleşmesi şeklinde kendisini gösteriyor. Ya da böyle bir yargıya yo açan davranışlarda.

e-takibe ilişkin mevzuatta hiç bir yerde kimseye takiplerini disk ve ya disketle getirme yükümü yüklenmiyor. Zaten aksi düşünülemez. Devlet hangi hakla bir kişiye sen takip yapacaksan bilgisayar alacaksın, program alacaksın, takibi hazırlayıp diske yükleyeceksin öyle bana getireceksin diyebilir? Bilgisayar benim böbreklerimde taş yapıyor. O nedenle kullanmak istemiyorum. Ne olacak? Zaten kişiler getirdiğinde veya isterlerse gerkli bilgileri kendileri girerek kayıt yapıyorlar. Bunu yapmak zorundalar. Aama işi başlarından atıyorlar.

2- Bu konuda baroların da çok önemli bir ihmali ve kusuru olduğunu düşünüyorum. Yukarda anlattığım çeçevede bakanlık zorlanabilirdi. Yapmadılar veya yapamadılar.

Hepimiz 330-500 YTL karşılığında bu programları alıyoruz. Bunlar çok maliyet gerektiren programlar değil. Birlik veya herhangi bir baro bir şirkete bu yazılımı hazırlatarak üyelerine ücretsiz/makul ücret karşılığında dağıtabilir. Bu konuda hazırlanan yazılımın çok ciddi bir maliyeti olacağını varsaymıyorum. Ben 82 lerde basit hesapları yapan bir programı kardeşimle yapmıştım. O zaman bu programların hiç biri yoktu. Şimdi de baktığımızda bu programları yapan ve kişisel düzeyde çalışan bir çok şirket/kişi var. Program o kadar kompleks değil. yaşam bunu ortaya koyuyor. Ama nedense barolar da bu tür bir çaba içine girmediler.

Ortada bir yanlış var. Bakalım nasıl bulup nasıl çözeceğiz?

Saygılar

Elbette ki THS sadece avukatların bir araya geldiği bir kurumsal yapı değildir. Ancak bu tür yanlışlara engel olmak, tekrarını önlemek ancak THS gibi güçlü örgütler ile mümkün olabilir. THS bu tür hatalı işlemlere dur demeli, olumlu katkı sunmalıdır düşüncesindeyim.